23. Muminun Suresi / 33.ayet

Gerçekleri örtbas eden kâfirler, ahiret buluşmasını hesaba katmayan ve dünya hayatının refahı ile şımarmış toplumun ileri gelenleri dediler ki “Bu sadece sizin gibi bir beşerdir, sizin yediklerinizden yiyor, içtiklerinizden içiyor.”

Bknz: (14/10)(25/4)»(25/20)

Mustafa Çavdar Meali

Müminun 33 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kavminin ileri gelenlerinden kafir olanlar ve ahirete ulaşmayı yalanlayanlar, onlara dünya yaşayışında nimetler verdiğimiz halde bu dediler, sizin gibi bir insandan başka bir şey değil; yediğiniz şeylerden o da yemekte ve içtiğiniz şeylerden o da içmekte.

(Müminun 33)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Fakat her peygamberin) Kendi kavminden inkâr edip ahirete kavuşmayı yalanlayan (kimseler) ve kendilerine dünya hayatında refah (imkân ve iktidar) verdiğimiz önde gelenler (zenginler ve yöneticiler) dedi ki: "Bu, (elçi ve davetçi) sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir." (Bunları sizden farklı ve faziletli görüp itaat etmeniz gereksizdir.)

(Müminun 33)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve yine Nuh'tan sonra gelen kuşaklardan, kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz, O Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden ve ahiret hayatına kavuşmayı yalanlayanların ileri gelenleri dediler ki: “Bu da sizin gibi insandan başka biri değil ki, yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor.

(Müminun 33)

Adem Uğur Meali:

Onun kavminden, kâfir olup ahirete ulaşmayı inkâr eden ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz varlıklı kişiler: "Bu, dediler, sadece sizin gibi bir insandır; sizin yediğinizden yer, sizin içtiğinizden içer."

(Müminun 33)

Ahmet Hulusi Meali:

Onun kavminden hakikat bilgisini inkar edenler, sonsuz geleceklerini yaşamayı yalanlayanlar ve dünya hayatında refaha - imkanlara kavuşturduğumuz o gelenekçi ileri gelenler dedi ki: "Bu sizin gibi bir beşerden başka değil... Sizin yediğinizden yiyor ve sizin içtiğinizden içiyor. "

(Müminun 33)

Ahmet Tekin Meali:

Kavminden kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek ört-bas edip inkârda ısrar eden küfre saplananlar, âhirette, ebedî yurtta hesaba çekilmeyi, mükâfat ve cezayı yalanlayanlar, dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz kodamanlar: “Bu sadece sizin gibi bir insan. Sizin yediklerinizden yiyor, sizin içtiğiniz şeylerden içiyor.” dediler.

(Müminun 33)

Ahmet Varol Meali

Kavminden inkâr eden, ahiret buluşmasını yalanlayan ve kendilerine dünya hayatında bolluk, refah vermiş olduğumuz ileri gelenler dediler ki: "Bu sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Sizin yediğinizden yiyor ve sizin içtiğinizden içiyor.

(Müminun 33)

Ali Bulaç Meali:

Kendi kavminden, inkar edip ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenler dedi ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir."

(Müminun 33)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Dünya hayatında kendilerine nimet (mal ve evlâd bolluğu) verdiğimiz halde, küfredip ahiretteki hesabla karşılaşmayı yalanlıyan ve o peygamberin kavminden ileri gelen bir topluluk şöyle dedi: “- Bu, ancak sizin gibi bir insandır. Sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor (bu bir peygamber olamaz).

(Müminun 33)

Ali Rıza Sefa Meali:

Toplumu arasında, dünya yaşamında ellerine güç verdiğimiz ve sonsuz yaşam buluşmasını yalanlayan nankörlerin ileri gelenleri, şöyle dediler: "Yediklerinizden yiyen ve içtiklerinizden içen, sizin gibi bir insanoğlundan başkası değil bu!"

(Müminun 33)

Ali Ünal Meali:

Her bir rasûlün kavmi içinde küfürde ileri giden, Âhiret buluşmasını yalanlayan ve dünya hayatında kendilerine bol geçimlikler verdiğimiz elebaşıları, “Bu adam,” dediler, “sadece sizin gibi bir beşer. Yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor.

(Müminun 33)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Dünya hayatının nimetleri içinde boğulan, ahiret ile karşılaşmayı yalanlayan, kâfir olan (yüce değerleri inkâr eden) o toplumun ileri gelenleri dediler ki: “Bu elçi, ancak sizin gibi bir insandır; yediğinizden yer, içtiğinizden içer.”

(Müminun 33)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnkar eden ve ahiret buluşmasını yalanlayan kavminin ileri gelenleri ve kendilerine dünya hayatında nimet verdiklerimiz, şöyle dediler: "Bu da sizin gibi, insandan başka bir şey değildir. Yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor."

(Müminun 33)

Bekir Sadak Meali:

Onun, inkarci ve ahirete kavusmayi yalanlayan milletinin ileri gelenleri ki Biz onlara bu dunya hayatinda nimet vermistik soyle dediler: «Bu, yediginizden yiyen, ictiginizden icen sizin gibi bir insandan baska birsey degildir.»

(Müminun 33)

Besim Atalay Meali:

Ulusundan kâfir olup, ahrette kavuşmayı yalan sayan, dünya dirliğinde geçimi olan önegelenler dediler ki: «Bu da ancak sizin gibi bir kişi, siz ne yiyorsanız, bu da yemekte; ne içiyorsanız, bu dahi içer!»

(Müminun 33)

Celal Yıldırım Meali:

O'nun kavminden küfredip Âhiret'e kavuşmayı yalan (ve saçma) sayan, Dünya hayatında refaha kavuşturduğumuz ileri gelenler dediler ki: «Bu da ancak sizin gibi bir insandır; sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor.

(Müminun 33)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O peygamberin kavminden, Allah'ı inkâr eden, ahireti yalanlayan ve bizim dünya hayatında kendilerine bolca nimet verdiğimiz ileri gelenler şöyle dediler: “O da ancak sizin gibi bir insandır. Yediklerinizden yiyor, içtiklerinizden içiyor.”

(Müminun 33)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onun, inkarcı ve ahirete kavuşmayı yalanlayan milletinin ileri gelenleri ki Biz onlara bu dünya hayatında nimet vermiştik şöyle dediler: "Bu, yediğinizden yiyen, içtiğinizden içen sizin gibi bir insandan başka birşey değildir."

(Müminun 33)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

O peygamberin kavminden, Allah'ı inkar eden, ahireti yalanlayan ve bizim dünya hayatında kendilerine bol bol nimet verdiğimiz ileri gelenler şöyle dediler: "O da ancak sizin gibi bir insandır. Sizin yediğiniz şeylerden yiyor, içtiğiniz şeylerden içiyor."

(Müminun 33)

Diyanet Vakfı Meali:

Onun kavminden, kâfir olup ahirete ulaşmayı inkâr eden ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz varlıklı kişiler: «Bu, dediler, sadece sizin gibi bir insandır; sizin yediğinizden yer, sizin içtiğinizden içer.»

(Müminun 33)

Edip Yüksel Meali:

Dünya hayatında kendilerine alabildiğine nimetler bağışlamamıza rağmen, ahiret karşılaşmasını yalanlayıp inkar eden, halkının ileri gelenleri şöyle dediler: 'Bu, yalnızca sizin gibi bir insandır. Sizin yediğinizden yiyor, sizin içtiğinizden içiyor.'

(Müminun 33)

Elmalılı Orjinal Meali:

Dünya hayatta kendilerine refah verdiğimiz halde küfredip Ahıret likasını tekzib eyliyen kavminden o (mele') kodaman güruh ise şöyle dedi: "bu başka değil, ancak sizin gibi bir beşer, yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor

(Müminun 33)

Elmalılı Yeni Meali:

Dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz halde küfredip ahirete ulaşmayı yalanlayan kavminden o kodaman güruh ise şöyle dedi: "Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değil; yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor.

(Müminun 33)

Erhan Aktaş Meali:

Dünya hayatında refaha kavuşturduğumuz, gerçeği yalanlayarak nankörlük eden ve ahirete kavuşmayı yalanlayan meleleri[1]: "Bu da sizin gibi bir insandır. Sizin yediğinizden yiyor, sizin içtiğinizden içiyor." dediler.

1)Toplumun ileri gelenleri. Güç ve imtiyaz sahibi seçkinleri.

(Müminun 33)

Gültekin Onan Meali:

Kendi kavminden, küfredip ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenler dedi ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir."

(Müminun 33)

Hakkı Yılmaz Meali:

(33-38) Ve elçinin toplumundan, küfretmiş; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş, âhirete ulaşmayı yalanlamış ve şu basit dünya yaşamında kendilerine refah verdiğimiz kodaman kişiler: “Bu, sadece sizin gibi bir beşerdir, sizin yediğiniz şeylerden yiyor, sizin içtiğiniz şeylerden içiyor. Ve eğer, kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz, şüphesiz o zaman siz, kesinlikle ziyan edenlersiniz. Size, gerçekten siz öldüğünüz, toprak ve kemik olduğunuzda, mutlak sûrette sizin çıkarılacağınızı mı vaat ediyor? Tehdit olunduğunuz şey, hiç olmayacak bir şeydir! Sadece basit dünya hayatımız! Biz, ölürüz, yaşarız. Ve biz, diriltilecekler değiliz. Elçi, sadece Allah hakkında yalan uyduran bir adamdır ve biz o'na inanmıyoruz” dediler.

(Müminun 33)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ahiret karşılaşmasını inkâr edip yalanlayan ve dünya hayatında refah ve zenginlikle şımarttığımız kavminin önde gelenleri: “Bu, yalnızca sizin gibi bir insandır. Sizin yediğinizden yer, içtiğinizden içer.” dediler.

(Müminun 33)

Harun Yıldırım Meali:

Onun kavminden, kâfir olup ahirete ulaşmayı inkâr eden ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz varlıklı kişiler: "Bu, dediler, sadece sizin gibi bir insandır; sizin yediğinizden yer, sizin içtiğinizden içer."

(Müminun 33)

Hasan Basri Çantay:

Onun kavminden — kendilerine dünya hayatında refah verdiğimiz halde küfr (-ü inkar) eden, ahirete kavuşmayı yalan sayan — bir gurüh dedi ki: "Bu, sizin gibi bir beşerden başkası değildir. Sizin yediklerinizden yiyor, içdiklerinizden içiyor".

(Müminun 33)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onun kavminden, inkâr edip âhirete kavuşmayı yalanlayan ve dünya hayâtında kendilerine refah verdiğimiz ileri gelenleri ise şöyle dedi: “Bu sâdece sizin gibi bir insandır; yemekte olduğunuzdan yiyor; içmekte olduğunuzdan içiyor.”

(Müminun 33)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(33-34) [o Elçinin] milletinden (olup) gerçeği örten, Allah'ın karşılaşmasını (hesap gününü) yalanlamış ve dünya [ilk] hayatında kendisini zengin yapıp şımarttığımız o seçkinler "Bu, ancak sizin örneğinizde, sizin yediklerinizden yiyen, sizin içtiklerinizden içen bir beşerdir. Eğer, sizin örneğinizde bir beşere gönülden itaat ederseniz gerçekten siz, o an mutlaka kaybetmiş [olursunuz]" dediler.

(Müminun 33)

Hüseyin Atay Meali:

Ve inkarcı olan ve ahirete kavuşmayı yalanlayan 1ar ve kendilerini dünya hayatında görkemli yaşattığımız ulusunun ileri gelenleri: "Bu, yediğinizden yiyen, içtiğinizden içen, sizin gibi bir beşerden başka bir şey değildir.

(Müminun 33)

İbni Kesir Meali:

Onun kavminden; kendilerine dünya hayatında rızık verdiğimiz halde küfr ederek ahirete kavuşmayı yalanlayan ileri gelenler dediler ki: Bu, sizin gibi bir beşerden başka bir şey değildir. Sizin yediklerinizden yiyor, içtiklerinizden içiyor.

(Müminun 33)

İlyas Yorulmaz Meali:

O toplumun inkar eden ve ahiret gününde dirileceklerini yalanlayan, dünyada kendilerine nimetler verip rahata erdirdiğimiz o şehrin önde gelenleri “Bu elçide sizin gibi bir insan, sizin yediklerinizden yiyor, içtiklerinizden içiyor.”

(Müminun 33)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onun kavminden kâfirlerin ileri gelenleri, ahirete mülâki olmayı (Allah’a mülâki olmayı) yalanlayanlar ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz kimseler: “Bu, sizin gibi beşerden (insandan) başka bir şey değil. Sizin yediğiniz şeylerden yiyor, sizin içtiğiniz şeylerden içiyor.” dediler.

(Müminun 33)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onun ulusundan olup da öbür dünyaya kavuşmayı yoğumsıyanlar, dünya yaşayışında genişliğe kavuşanlar da dediler: «Bu da ancak sizin gibi bir ademoğludur. Sizin yediklerinizi yiyor, içtiklerinizi içiyor.

(Müminun 33)

Kadri Çelik Meali:

Kendi kavminden, küfre sapıp da ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenleri dedi ki: “Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir.”

(Müminun 33)

Mahmut Kısa Meali:

Bunun üzerine, yine halkı içerisinden, âhiretteki o büyük buluşmayı yalanlayan ve imtihân amacıyla kendilerine bu dünyada geçici olarak bahşettiğimiz refah ve zenginlikle şımarıp azgınlaşan kâfirler, “Ey halkımız!” dediler, “Gördüğünüz gibi, Peygamber olduğunu iddia eden bu adam, sizin gibi yiyip içmeye muhtaç fânibir insandan başka bir şey değil. Allah elçi göndermek isteseydi, olağanüstü güçlere sahip bir melek gönderemez miydi?

(Müminun 33)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İnkar edip ahirete kavuşmayı yalanlayan bir güruh, onlara dünyada refiktir. Nimetler verdiği halde: "Bu sizin gibi bir beşerdir. Yer ve içer" dediler.

(Müminun 33)

Mehmet Türk Meali:

(Peygambere;) kendi kavminden, kâfir olan, âhirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine dünya hayatında nîmet verdiğimiz ileri gelen adamlar: “Bu, sizin yediklerinizden yiyen, içtiklerinizden içen, sizin gibi bir insandır.”1 dediler.*

(Müminun 33)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onun kavminden kâfirlik eden ve ahirette (Allah’a) kavuşmayı yalanlayan ileri gelenleri, kendilerini bu dünya hayatında refaha kavuşturmuş olmamıza rağmen dediler ki: “Bu ancak sizin gibi bir beşerdir. O, yediklerinizden yer ve içtiklerinizden (de) içer.”

(Müminun 33)

Muhammed Esed Meali:

Ve (yine) toplumun -(sırf) kendilerine dünya hayatında bolluk ve genişlik bahşettik diye, bununla kurumlanıp hakkı kabule yanaşmayan, ahiret gerçeğini yalanlayan seçkinler çevresi (her defasında): "Bu (adam) yediğinizden yiyen, içtiğinizden içen, sizin gibi bir ölümlüden başka bir şey değil" dediler,

(Müminun 33)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onun, dünya yaşamında kendilerine gönenç verdiğimiz, inkarcı ve ahirete kavuşmayı yalanlayan toplumunun ileri gelenleri şöyle dediler; "Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor."

(Müminun 33)

Mustafa Çavdar Meali:

Gerçekleri örtbas eden kâfirler, ahiret buluşmasını hesaba katmayan ve dünya hayatının refahı ile şımarmış toplumun ileri gelenleri dediler ki “Bu sadece sizin gibi bir beşerdir, sizin yediklerinizden yiyor, içtiklerinizden içiyor.”

Bknz: (14/10) - (25/4)»(25/20)

(Müminun 33)

Mustafa Çevik Meali:

31-34 Nûh kavminin ardından gelen kavme de kendi içlerinden peygamber gönderdik. O peygamber de halka: “Allah’ı layıkıyla tanıyın ve yalnız O’nu ilah edinin. Sizin gibi bir beşere itaat ederseniz hüsrana uğrarsınız. Yalnız Allah’a itaat ve ibadet ederek sorumluluklarınızı yerine getirin.” dedi. Kavminin azgın, şımarık önde gelenleri, peygamberleri için, “O da bizim gibi ölümlü birisi, böylesi ölümlü birinin sözüne uyup da, mevcut ilahlarımızı terk edip hayat nizamımızı değiştirirsek, o zaman imkânlarımızı, gücümüzü ve itibarımızı kaybederiz.” dediler.

(Müminun 33)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bunun üzerine, kavminin seçkinlerinden inkarda ısrar eden ve ahiret gerçeğiyle yüzleşeceğini yalanlayan kimseler -ki bunları Biz dünya hayatında refaha kavuşturmuştuk- şöyle demişlerdi: "Bu da sizin gibi ölümlü birinden başkası değil; sizin yediğinizden yiyor, sizin içtiğinizden içiyor.

(Müminun 33)

Osman Okur Meali:

Onun, inkarcı ve ahirete kavuşmayı yalanlayan kavminin ileri gelenleri ki, Biz onlara bu dünya hayatında nimet vermiştik şöyle dediler: "Bu, yediğinizden yiyen, içtiğinizden içen sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir."

(Müminun 33)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onun kavminden bir tâife ki, kâfir oldular ve ahirete kavuşmayı tekzîp ettiler ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz halde dediler ki: «Bu başka değil, ancak sizin gibi bir insan, sizin yediğinizden yiyor ve sizin içtiğinizden içiyor.»

(Müminun 33)

Ömer Öngüt Meali:

Onun kavminden, kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz halde küfrederek ahirete kavuşmayı yalanlayan ileri gelenler dediler ki: “Bu da ancak sizin gibi bir insandır, sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor. ”

(Müminun 33)

Ömer Sevinçgül Meali:

Halkının, dünya hayatında kendilerine bolluk verdiğimiz seçkinleri, ahirete gidip orada yargılanacaklarını yalanlayarak, “Bu da sizin gibi bir insan!” dediler. ‘Baksanıza’ yediklerinizden yiyor, içtiklerinizden içiyor.

(Müminun 33)

Sadık Türkmen Meali:

ONUN kavminden inkârcı olan, ahiret buluşmasını yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında lükse izin verdiğimiz ileri gelenler dediler ki: “Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Sizin yediğiniz şeylerden yiyor ve içtiklerinizden de içiyor!

(Müminun 33)

Seyyid Kutub Meali:

Soydaşları arasındaki ahiret buluşmasını yalanlayan ve kendilerine bol nimet verdiğimiz için baştan çıkan öncü kâfirler dediler ki; «Bu adam tıpkı sizin gibi bir insandır, sizin yediğinizden yiyor ve sizin içtiğinizden içiyor.»

(Müminun 33)

Suat Yıldırım Meali:

(33-34) Onun halkından kafir olup ahiret buluşmasını yalan sayan ve kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz eşraf takımı: "Bu," dediler, "sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, baksanıza sizin yediklerinizden yiyor, sizin içtiklerinizden içiyor. Eğer siz, sizin gibi bir beşere itaat edecek olursanız, büyük bir kayba ve hüsrana uğrarsınız."

(Müminun 33)

Süleyman Ateş Meali:

Kavminden, kendilerine dünya hayatında bol ni'met verdiğimiz o inkar eden ve ahiret buluşmasını (hesap ve cezasını) yalanlayan eşraf takımı dedi ki: "Bu da sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor."

(Müminun 33)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Halkı içinden (yapılan uyarıları) görmezlik eden, dünya hayatında kendilerine geniş imkanlar verdiğimiz halde Ahiret buluşmasını yalan sayan önderler şöyle dediler: Bu adam sizin gibi bir insandan başka ne ki? O da sizin yediğinizden yiyor; içtiğinizden içiyor."

(Müminun 33)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kavminin, âhirette hesaba çekilmeyi yalan sayan, dünya hayatında bol nimet verdiğimiz için şımaran kâfir ileri gelenleri dedi ki: "Bu da sizin gibi yiyip içen bir insan."

(Müminun 33)

Şaban Piriş Meali:

Dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz, inkarcı ve ahirete kavuşmayı yalanlayan kavminin ileri gelenleri şöyle dediler: -Bu sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor.

(Müminun 33)

Talat Koçyiğit Meali:

Fakat kavminin küfreden ileri gelenleri, âhirete kavuşmayı yalanlayanlar ve kendilerini dünya hayatında refaha kavuşturduklarımız da demişlerdi ki: "Bu da sizin gibi bir insandan başkası değil; sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor."

(Müminun 33)

Tefhimul Kuran Meali:

Kendi kavminden, küfredip de ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenler dedi ki: «Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir.»

(Müminun 33)

Ümit Şimşek Meali:

Kavminin ileri gelenlerinden, dünya hayatında nimetler içinde yüzdürdüğümüz halde âhirete kavuşmayı yalanlayan kâfirler dediler ki: “Bu da sizin gibi bir beşerdir. Sizin yediğinizden yer, içtiğinizden içer.

(Müminun 33)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Toplumunun, dünya hayatında servet ve refaha ulaştırdığımız halde inkara sapıp ahiretteki buluşmayı yalanlayan kodaman takımı şöyle dedi: "Bu adam, sadece sizin gibi bir insan; yemekte olduğunuzdan yiyor, içmekte olduğunuzdan içiyor."

(Müminun 33)