23. Muminun Suresi / 53.ayet

Fakat ümmetler paramparça olup gruplara ayrıldılar, her grup kendi anlayışından memnun ve mutlu!

Bknz: (3/103)(21/92)»(21/93)(30/32)

Mustafa Çavdar Meali

Müminun 53 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Fakat din hususunda ayrıldılar ve ayrılanlar, kendi kitaplarından başka kitapları inkar ettiler ve her bölük, kendi elindekine razı oldu, onunla övünmiye koyuldu.

(Müminun 53)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Fakat onlar, (buna rağmen din) işlerini kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde böldüler; her bir hizip (ekip-parti), kendi ellerinde olanla yetinip (beğenip) sevinmektedir.

(Müminun 53)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ama ne var ki, gerçek bu olmakla beraber toplumlar dinlerinde ve davalarında bölünüp paramparça oldular ve herbir gurup kendi sahip olduğu ilkelerle övünüp sevinip durmaktadırlar.

(Müminun 53)

Adem Uğur Meali:

Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (fikir ve davranış) ile sevinip böbürlenmektedirler.

(Müminun 53)

Ahmet Hulusi Meali:

(Din - sistem tek iken) onlar muhtelif yorumlar halinde aralarında işlerini parçaladılar... Her grup kendi kabul ettikleriyle hoşnuttur.

(Müminun 53)

Ahmet Tekin Meali:

İnsanlar, geçmiş mülga kitapları sahiplenerek, ideolojik cereyanlara kapılarak, aralarındaki düzenlerini, işlerini, birliklerini, güçlerini, yönetimlerini, ekonomilerini ve dinlerini parçaladılar. Her grup, kendisinde bulunan ile sevinip böbürlendi.

(Müminun 53)

Ahmet Varol Meali

Ancak onlar aralarında işlerini (değişik) kitaplara ayırdılar. Her grup kendi yanında olanla sevinmektedir.

(Müminun 53)

Ali Bulaç Meali:

Ancak onlar, işlerini kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde böldüler; her bir grup, kendi ellerinde olanla yetinip sevinmektedir.

(Müminun 53)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Nihayet milletler, dinleri hususunda, aralarında parçalara bölündüler. Her fırka kendi din ve mezhebine güveniyor, hak olduğuna inanıyor.

(Müminun 53)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ardından, işlerini aralarında parçalayıp kitaplara ayırdılar. Her mezhep, kendisinde olanlarla seviniyor.

(Müminun 53)

Ali Ünal Meali:

Ne var ki, rasûllerin arkasından ümmetleri, Din’le ilgili olarak aralarında ihtilâfa düştü ve grup grup oldular. Her grup, kendine ait inanç ve görüşle böbürlenir durur.

(Müminun 53)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Fakat aralarındaki birliği, değişik kitaplara dayanarak bozdular. Artık her bir grup, kendi yanındaki (kitap ve ayrı fikir) ile seviniyordur.

(Müminun 53)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ama insanlar,aralarındaki inanç bağını keserek kendi aralarında parça parça oldular. Her grup kendilerinde bulunan ile sevinip böbürlenmektedirler.

(Müminun 53)

Bekir Sadak Meali:

Ama insanlar din konusunda aralarinda boluk boluk oldular. Her boluk kendi tuttugu yoldan memnundur.

(Müminun 53)

Besim Atalay Meali:

Bölük bölük olarak, işlerinde ayrıştılar, her bir bölük kendisinde bulunanla sevinir

(Müminun 53)

Celal Yıldırım Meali:

Ama ne var ki (gerçek bu olmakla beraber) ümmetler kendi aralarında bölünüp parça parça oldular, her biri sahip bulunduğu (din ve mezhep) ile kendi halinden memnun ve mutludur.

(Müminun 53)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Fakat insanlar bu inanç birliğini yıkarak çeşitli gruplara ayrıldılar. Her grup kendi inanç sistemi ile övündü. *

(Müminun 53)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ama insanlar din konusunda aralarında bölük bölük oldular. Her bölük kendi tuttuğu yoldan memnundur.

(Müminun 53)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(İnsanlar ise, din) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Her grup kendinde bulunan ile sevinmektedir.

(Müminun 53)

Diyanet Vakfı Meali:

Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (fikir ve davranış) ile sevinip böbürlenmektedirler.

(Müminun 53)

Edip Yüksel Meali:

Fakat, onlar işlerini çeşitli kitaplara ayırdılar. Her grup kendi yanında bulunandan hoşnut...

(Müminun 53)

Elmalılı Orjinal Meali:

Derken kumandalarını aralarında kitab kitab parçalaştılar, her hızib kendilerininkine güveniyor

(Müminun 53)

Elmalılı Yeni Meali:

Derken kumandalarını aralarında kitap kitap parçalaştılar, her grup kendilerininkine güveniyor.

(Müminun 53)

Erhan Aktaş Meali:

Sonra emirlerini[1] aralarında parça parça ettiler. Her bir grup kendine olanla yetinmektedir.

1)Bu sözcük, işlerinde ve konumlarında Kur'an'a bağlı kalmayıp, ayrılığa düşmeyi ifade etmektedir.

(Müminun 53)

Gültekin Onan Meali:

Ancak onlar, buyruklarını kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde böldüler; her bir grup, kendi ellerinde olanla yetinip sevinmektedir.

(Müminun 53)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her grup, kendinde bulunan ile sevinip böbürlenmektedir.

(Müminun 53)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlar, dinlerini farklı kitaplar hâlinde parçaladılar. Her grup kendi yanındakiyle sevinmektedir.

(Müminun 53)

Harun Yıldırım Meali:

Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (fikir ve davranış) ile sevinip böbürlenmektedirler.

(Müminun 53)

Hasan Basri Çantay:

Fakat (o kavmler) dinlerde (muhtelif) fırkalara ayrılmak, her fırka kendi ellerindeki (nezdlerindeki din) ile böbürlenmek suretiyle parça parça oldular.

(Müminun 53)

Hayrat Neşriyat Meali:

Fakat (insanlar din husûsunda) işlerini kendi aralarında parça parça böldüler. Her kısım kendi yanında bulunan (din) ile memnundurlar.

(Müminun 53)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ardından işlerini, kendi aralarında kutsal kitaplar¹ haline ayırdılar. Her bir taraftar, kendi tarafında bulunanlara seviniyor.

(Müminun 53)

Hüseyin Atay Meali:

İnsanlar işlerini aralarında bölük pörçük ettiler. Her bölük kendisininkiyle sevinmektedir.

(Müminun 53)

İbni Kesir Meali:

Ama onlar işlerini kendi aralarında bölük bölük ayırdılar. Her bölük kendi tuttuğu yoldan memnundur.

(Müminun 53)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kendi aralarında işlerini parçalara ayırıp guruplaşmışlar ve her gurup mensubu olduğuyla övünmektedir.

(Müminun 53)

İskender Ali Mihr Meali:

Fakat onlar, (dînin) emirlerini kendi aralarında kısımlara (fırkalara) ayırarak böldüler. Grupların hepsi, kendilerindeki (kabul ettikleri) ile ferahlanırlar.

(Müminun 53)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Derken bu topluluklar din işlerinde parça parça oldular, bölüklere ayrıldılar, her bölük kendi inancıyla övünür oldu.

(Müminun 53)

Kadri Çelik Meali:

Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini (dinlerini) parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (dinleri) ile ferahlayıp sevinmektedir.

(Müminun 53)

Mahmut Kısa Meali:

Ama gel gör ki, bu Peygamberlerin izinden gittiğini iddia edenler, zamanla tevhidin özünden ayrıldılar ve korkunç bir taassubun pençesine düşerek, aralarındaki bu birliği parçalayıp, Yahudilik, Hıristiyanlık gibi ayrı isimler altında birbirlerine düşman gruplara ayrıldılar! Öyle ki, her grup, kendi kültürü, örf ve âdetleri, hurâfeleri ve dogmalarıyla yoğurup şekillendirdiği öğretinin mutlak hakîkat olduğunu iddia ederek, kendielindeki “dini” ile övünür hâle geldi.

(Müminun 53)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nasıl da işlerini parça parça ettiler. Her hizip kendisiyle övünüp durur.

(Müminun 53)

Mehmet Türk Meali:

Fakat insanlar, din konusunda aralarında bölük pörçük oldular. Her grup da kendi elinde kalanla sevinmeye başladı.1*

(Müminun 53)

Muhammed Celal Şems Meali:

Mamafih (kâfirler,) dinlerini aralarında parçalara böldüler. Her fırka, elinde olanla övünmeye başladı.

(Müminun 53)

Muhammed Esed Meali:

Ama (sizi izlediklerini söyleyen toplumlar) aralarındaki bu birliği bozup parça parça oldular; her hizip (ancak) kendi benimsediği (öğretinin dar ve katı kalıpları) içinde rahat soluk alır oldu.

(Müminun 53)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ne var ki, insanlar işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Her topluluk kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir.

(Müminun 53)

Mustafa Çavdar Meali:

Fakat ümmetler paramparça olup gruplara ayrıldılar, her grup kendi anlayışından memnun ve mutlu!

Bknz: (3/103) - (21/92)»(21/93) - (30/32)

(Müminun 53)

Mustafa Çevik Meali:

53-54 Bizim tüm uyarı ve öğütlerimize rağmen, peygamberlerden sonra gelen ümmetleri aralarındaki birlik ve beraberliği bozup, hizipler oluşturdular ve her bir hizip kendi uydurdukları ile övünüp, mutlu olmaya çalıştılar. Ey Peygamber! Geçmişte böyle yapmaları sebebi ile doğru yoldan sapmış olanların durumu ile insanları uyar. Bundan ders almak istemeyenleri de gaflet ve dalalet içinde başlarına azap gelinceye kadar kendi hallerine bırak.

(Müminun 53)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bu (emre) karşın, onlar aralarındaki birliği darmadağın edip (hakikati) parçaladılar: her hizip başladı elindeki (parçayla) övünmeye.

(Müminun 53)

Osman Okur Meali:

Fakat insanlar bu inanç birliğini yıkarak çeşitli gruplara ayrıldılar. Her grup kendi inanç sistemi ile övündü.

(Müminun 53)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Fakat ümmetler, fırka fırka olarak aralarında dinlerini parçaladılar. Her fırka kendi yanlarında olan ile mesrurlardır.

(Müminun 53)

Ömer Öngüt Meali:

Amma ne var ki, insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler, çeşitli kitaplara ayrıldılar. Her bölük her parti kendi tuttuğu yoldan memnundur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir.

(Müminun 53)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlar, işlerini aralarında parçalara ayırdılar. Her hizip, kendinde olanı yeterli buluyor, onunla övünüyor.

(Müminun 53)

Sadık Türkmen Meali:

Derken, aralarında dinlerini çeşitli kitaplara parçalayıp böldüler. Her cemaat/her grup, kendi yanlarında bulunan ile yetinip sevinmektedir!

(Müminun 53)

Seyyid Kutub Meali:

Fakat insanlar bu inanç birliğini yıkarak çeşitli gruplara ayrıldılar. Her grup kendi inanç sistemi ile övündü.

(Müminun 53)

Suat Yıldırım Meali:

Ama peygamberleri izlediklerini iddia eden ümmetler fırkalara ayrılıp bölük bölük oldular. Her grup, kendilerine ait görüşten ötürü memnun ve mutludur.

(Müminun 53)

Süleyman Ateş Meali:

Fakat işlerini aralarında parçalayıp, çeşitli kitaplara ayırdılar. Her parti, kendi yanında bulunanla sevinmektedir.

(Müminun 53)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sonra kitaplar yazarak din işlerini aralarında parçaladılar. Her bir cemaatin taraftarı kendinde olanla övünmektedir.

(Müminun 53)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ama insanlar, aralarındaki bu birliği bozdular. Her fırka, kendi izlediği yolu övüp durmaktadır.

(Müminun 53)

Şaban Piriş Meali:

İşlerini aralarında bölük bölük ayırdılar. Her grup kendi yanında olanla ferahlıyor.

(Müminun 53)

Talat Koçyiğit Meali:

Ne var ki peygamberlerin tabileri, dînlerini aralarında bölük pörçük etmişlerdir. Bu sebeple her gurup kendi yanındakiyle ferahlanmaktadır.

(Müminun 53)

Tefhimul Kuran Meali:

Ancak onlar, işlerini kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde parçalayıp bölündüler; her bir grup, kendi ellerindeki olanla yetinip sevinmektedir.

(Müminun 53)

Ümit Şimşek Meali:

Fakat onlar işlerini parça parça ettiler; her topluluk kendisininkiyle övünüp durur.

(Müminun 53)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Fakat onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli zübürlere/kutsallaştırmış hizip kitaplarına ayırdılar. Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir.

(Müminun 53)