23. Muminun Suresi / 71.ayet

Eğer hak onların arzu ve heveslerine uymuş olsaydı, gökler, yer ve içindekiler fesada uğrar, evrende düzen bozulurdu, aslında biz onlara şeref ve itibar kaynağı olan bir kitap getirdik fakat onlar bu Kuran’dan yüz çeviriyorlar.

Bknz: (21/10)(21/22)

Mustafa Çavdar Meali

Müminun 71 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Gerçek Tanrı, onların dileklerine uysaydı elbette gökler de bozulurgiderdi, yeryüzü de, onlarda olan varlıklar da. Hayır, biz onlara kendi yüceliklerini getirdik, gösterdik, fakat onlar kendi yüceliklerinden de yüz çevirmedeler.

(Müminun 71)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Şayet Hakk, onların hevâ (istek ve tutku) larına uyacak olsaydı; mutlaka, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey fesada uğrayıp) bütün dengeler bozuluverecekti. Hayır, Biz onlara kendi şan ve şeref (zikir) lerini getirmiş bulunuyoruz, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çevirmektedir.

(Müminun 71)

Abdullah Parlıyan Meali:

Eğer gerçek olan Allah, onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökler ve yer, içindekilerle beraber yıkılır giderdi. Hayır, biz onlara şeref getiren, öğüt veren bir kitap verdik de, onlar bu şereften yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Adem Uğur Meali:

Eğer hak, onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şan ve şereflerini getirdik; fakat onlar kendi şereflerine sırt çevirdiler.

(Müminun 71)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer Hak onların hevalarına tabi olsaydı; Semalar, Arz ve onların arasında ne varsa elbette bozulur giderdi... Hayır, onlara Zikirlerini (hakikatlerini hatırlatan bilgiyi) verdik... Onlar kendi Zikirlerinden (hakikatlerinin bilgisinden) yüz çeviricilerdir.

(Müminun 71)

Ahmet Tekin Meali:

Eğer bu hak kitap, onların şahsî arzu ve ihtiraslarına uysaydı, göklerin, yerin ve bunlarda bulunan akıllı ve sorumlu varlıkların dengesi, düzeni kesinlikle bozulurdu. Aslında, biz onlara, şan ve şereflerine vesile olan övünç kaynağı Kur'ân'larını getirdik. Fakat onlar kendi övünç kaynakları Kur'ân'larına, kendi şereflerine sırt çeviriyorlar, Kur'ân'ın öğretilmesine, Kur'ân'daki ilkelerin yaşanmasına engel tedbirler alıyorlar.*

(Müminun 71)

Ahmet Varol Meali

Eğer hak onların arzularına uysaydı gökler, yer ve bunların içindekiler bozulurdu. Hayır biz onlara kendi şereflerini getirdik ama onlar şereflerinden yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Ali Bulaç Meali:

Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey) bozulmaya uğrardı. Hayır, biz onlara kendi şan ve şeref (zikir)lerini getirmiş bulunuyoruz, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer Allah, onların keyflerine tabi olsaydı, göklerle yer ve bunlarda bulunan kimseler muhakkak fesada uğrardı (âlem bozulurdu). Hayır, biz onlara, izzet ve şerefleri olan Kur'an'larını getirdik de onlar, şereflerinden yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Ali Rıza Sefa Meali:

Gerçek onların isteklerine uysaydı, gökler, yeryüzü ve içindekiler yıkılır giderdi. Hayır! Onlara, öğretilerini getirdik. Yine de öğretilerinden yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Ali Ünal Meali:

Eğer gerçek onların keyiflerine tâbi olsaydı, bu takdirde hiç kuşkusuz gökler de, yer de, oralarda yaşayanlar da düzenleri bozulur ve yok olur giderlerdi. Oysa Biz onlara, şeref ve mutlulukları adına hayatlarında uymaları gereken öğüt ve öğretiler mecmuası sunduk; ama onlar, bizzat şeref ve mutluluklarından yüz çevirmektedirler.

(Müminun 71)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer Hak, onların heva ve heveslerine uymuş olsaydı, gökler, yer ve onlardaki kişiler bozulmuş olacaktı. Hayır! Biz hayatlarının düzeni için lazım olacak bütün bilgileri (zikri) onlara verdik. Onlar ise, o bilgi ve mesajlardan yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Eğer hak, onların arzularına uysaydı, elbette gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şan ve şereflerini getirdik, fakat onlar kendi şereflerine sırt çevirdiler.

(Müminun 71)

Bekir Sadak Meali:

Eger gercek onlarin heveslerine uysaydi, gokler, yer ve onlarda bulananlar bozulup giderdi. Onlara, kendilerine ogut veren bir sey getirdik; onlar ise ogutlerinden yuz cevirirler.

(Müminun 71)

Besim Atalay Meali:

Hak onların havasına uysaydı, göklerde de, yerde de, bu ikisi içerisinde olan da, herhalde bozulurdu; bizse onlara öğüt getirdik, onlarsa öğütten yüz döndürürler

(Müminun 71)

Celal Yıldırım Meali:

Eğer Hakk, onların heveslerine uymuş olsaydı, elbette göklerle yer ve ikisinde bulunanlar (düzeni bozulup) alt-üst olurdu. Hayır, biz onlara anılmalarını sağlayanı) getirdik; ama onlar bu (şerefle) anılmalarını (sağlayan Kur'ân'dan) yüzçeviriyorlar.

(Müminun 71)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Eğer Hak onların istek ve arzularına uysaydı, muhakkak ki göklerin, yerin ve gökler ile yerde bulunan tüm varlıkların düzeni bozulurdu. Biz onlara (şereflerine vesile olacak olan) Kur'an'ı getirdik, onlar ise kendilerinden söz eden bu Kur'an'dan yüz çevirdiler.

(Müminun 71)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Eğer gerçek onların heveslerine uysaydı, gökler, yer ve onlarda bulananlar bozulup giderdi. Onlara, kendilerine öğüt veren bir şey getirdik; onlar ise öğütlerinden yüz çevirirler.

(Müminun 71)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Eğer hak onların arzularına uysaydı, gökler ile yer ve onlarda bulunanlar elbette bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şereflerini (Kur'an'ı) getirdik. Onlar ise bu şereflerinden yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Diyanet Vakfı Meali:

Eğer hak, onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şan ve şereflerini getirdik; fakat onlar kendi şereflerine sırt çevirdiler.*

(Müminun 71)

Edip Yüksel Meali:

Gerçek onların arzularına uysaydı, gökler, yer ve içlerindekiler kaosa girerdi. Halbuki onlara mesajlarını verdik, ancak çokları mesajlarından yüz çevirmekte.

(Müminun 71)

Elmalılı Orjinal Meali:

Eğer hak onların keyflerine tabi' olsa idi Semavat ve Arz ve bunlardaki kimseler kat'ıyyen fasid olurdu, hayır, biz onlara unutulmaz ders olacak zikirlerini getirdik de onlar zikirlerinden ı'raz ediyorlar

(Müminun 71)

Elmalılı Yeni Meali:

Eğer Hak, onların keyiflerine uysaydı, gökler, yeryüzü ve bunlardaki kimseler kesinlikle bozulurdu. Hayır, Biz onlara unutulmaz ders olacak zikirlerini getirdik de onlar, zikirlerinden yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Erhan Aktaş Meali:

Eğer Hakk[1] onların hevalarına[2] göre belirlenseydi gökler, yer ve onların içindekiler bozguna uğrardı. Hayır, faydalarına olacak öğütlerde bulunduk. Ne var ki onlar faydalarına olan öğütten yüz çevirenlerdir.

1)Gerçeği kesin olarak bildiren mesaj, hakikat.
2)Tutkularına, beklentilerine, arzularına.

(Müminun 71)

Gültekin Onan Meali:

Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey) bozulmaya uğrardı. Hayır, biz onlara kendi 'şan ve şeref' (zikir)lerini getirmiş bulunuyoruz, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve eğer hak onların tutkularına uysaydı; kesinlikle gökler, yeryüzü ve bunlarda bulunan kimseler bozulup giderdi. Aslında, Biz onların şanını/öğütlerini getirdik; sonra da onlar, kendi şanlarından/öğütlerinden yüz çevirenlerdir.

(Müminun 71)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şayet hak, onların hevalarına/arzularına uysaydı kuşkusuz gökler, yer ve ikisi içindekiler fesada uğrardı. (Hayır, öyle değil!) Bilakis biz, onlara zikirlerini (onlara kendilerini tanıtan ve izzete ulaştıracak Kitab’ı) verdik. (Fakat) onlar zikirlerinden yüz çevirmektelerdir.

(Müminun 71)

Harun Yıldırım Meali:

Eğer hak, onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şan ve şereflerini getirdik; fakat onlar kendi şereflerine sırt çevirdiIer.

(Müminun 71)

Hasan Basri Çantay:

Eğer Hak onların heva (ve heves) lerine tabi' olsaydı göklerde, yerde ve bunların içinde bulunan kimseler muhakkak ki fesada uğrar (nizaamından çıkar) dı. Hayır, biz onlara (ancak) zikir (ve şeref) lerini getirdik. Onlarsa kendilerinin (bu) zikrinden yüz çeviricidirler.

(Müminun 71)

Hayrat Neşriyat Meali:

Eğer hak, onların nefislerinin arzularına uysaydı, elbette gökler, yer ve bunların içinde bulunanlar bozulup giderdi.(1) Hayır! Onlara zikirlerini (içinde şan ve şerefleri olan Kur'ân'ı) getirdik; fakat onlar kendi şereflerinden yüz çevirenlerdir.*

(Müminun 71)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Şayet, 'Gerçek' onların hevalarına bağlı olsaydı, gökler, yer [tüm evren] ve onların içindeki kimseler, mutlaka bozulurdu. Aksine, kendilerine hatırlatmalarını (zikirlerini) getirdik. Artık, onlar hatırlatmalarından (zikirlerinden) vazgeçicidir.

(Müminun 71)

Hüseyin Atay Meali:

Ve eğer gerçek onların heveslerine uysaydı, andolsun gökler, yer ve onlarda bulunanlar bozulup giderdi. Onlara bir hatırlatma getirdik. Hayır! Onlar hatırlamaktan yüz çevirmektedirler.

(Müminun 71)

İbni Kesir Meali:

Şayet hak, onların heveslerine uysaydı; gökler, yer ve onlarda bulunanlar muhakkak bozulup giderdi. Hayır, Biz onlara kendi zikirlerini getirdik. Ama onlar zikirlerinden yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

İlyas Yorulmaz Meali:

Eğer hak (doğrular) onların arzu ettikleri gibi olsaydı, gökler, yeryüzü ve yeryüzünde olanlar fesada uğrardı. Halbuki, onların bildiği bir öğüt onlara geldi, ancak bu öğütten yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve Hakk, onların hevalarına tâbî olsaydı semalar, yeryüzü ve onların içinde olanlar mutlaka fesada uğrardı. Hayır, onlara zikirlerini getirdik. Fakat onlar, zikirlerinden yüz çevirenlerdir.

(Müminun 71)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer doğru onların dürtülerine uymuş olsaydı yerler, gökler, bunların içinde olanlar hepsi besbelli ki karmakarış olurdu. Yok, Biz onlara öğüt kitaplarını getirdik. Onlar ise bu öğüt kitaplarından yüzçevirdiler.

(Müminun 71)

Kadri Çelik Meali:

Eğer hak, onların hevalarına uyacak olsaydı hiç tartışmasız gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey) bozulmaya uğrardı. Hayır, biz onlara zikirlerini (uyarıcı Kur'an'ı) getirmiş bulunmaktayız, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çevirmektedirler.

(Müminun 71)

Mahmut Kısa Meali:

Eğer hak, onların arzu ve heveslerine uysaydı ve varlık kanunları onların emelleri doğrultusunda şekillenmiş olsaydı; bütün gökler, yeryüzü ve içindekiler tamamen yozlaşarak bozulur giderdi! Hayır; hak, bâtılın peşinden gitmez! Bu yüzden Biz onlara, mükemmel bir toplum oluşturabilmek için ihtiyaç duydukları her türlü hikmet, öğüt, uyarı ve ibret derslerini içerisinde barındıran, muhteşem bir kitap gönderdik. Fakat onlar, kendilerineonur, itibar ve yücelik kazandıracak olan bu uyarıcı kitaptan yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nitekim hak, onların heva ve heveslerine uysaydı eğer, tartışmasız gökler ve yer Üzerindeki ve içindeki varlıklar bozulur giderdi. Hayır, Biz onlara getirmişizdir Nice şan ve şereflerini. Fakat onlar kendi yüceliklerinden yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Mehmet Türk Meali:

Eğer hakkın1 (sahibi olan Allah,) onların arzularına uyacak olsaydı gökler, yer ve onlarda bulunanlar kesinlikle alt üst olurdu. Hayır! Biz (aslında) onlara içerisinde (gündemlerini oluşturacak) kitaplarını getirdik. Fakat onlar, kendi kitaplarından yüz çeviriyorlar.2*

(Müminun 71)

Muhammed Celal Şems Meali:

Eğer hak onların isteklerine uysaydı, göklerle yer ve içinde bulunanların (hepsi) mutlaka berbat olurdu. Aslında Biz onlara, kendileri için şeref (vesilesi) olanı getirdik. Ancak onlar, şereflerinden yüz çevirirler.

(Müminun 71)

Muhammed Esed Meali:

Fakat, gerçek onların arzu ve emellerine uyacak olsaydı, şüphesiz gökler ve yer içindekilerle beraber yıkılır giderdi! Oysa, Biz (bu ilahi mesajda) onlara akılda tutmaları gereken her şeyi ulaştırdık; ne var ki, kendilerine bahşedilen bu hatırlatıcı mesajdan (umursamazlıkla) yüz çevirdiler!

(Müminun 71)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Eğer gerçek onların keyiflerine uysaydı, gökler de, yer de, bunların içindekiler de kesinlikle bozulup giderdi. Hayır, biz onlara uyarılarını getirdik. Fakat onlar kendilerine gelen uyarıdan yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Mustafa Çavdar Meali:

Eğer hak onların arzu ve heveslerine uymuş olsaydı, gökler, yer ve içindekiler fesada uğrar, evrende düzen bozulurdu, aslında biz onlara şeref ve itibar kaynağı olan bir kitap getirdik fakat onlar bu Kuran’dan yüz çeviriyorlar.

Bknz: (21/10) - (21/22)

(Müminun 71)

Mustafa Çevik Meali:

68-71 Bu müşrikler, Allah’ın kitabı Kur’an üzerinde aklederek gerçeği anlamaya çalışmıyorlar. Onlara, atalarına gelmemiş olan bir davet mi geldi ki, karşısında şaşırıp kalıyorlar. Hâlbuki onların uzak geçmişteki atalarına da bu davet ulaştırılmıştı. Şimdi bunlara ne oldu da aralarında dürüst ve güvenilir olduğu bilinen insanın peygamberliğine inanmıyor ve onunla gönderdiğimiz ilahi kitaptan yüz çeviriyorlar. Üstelik bir de kalkmış onu, küstahça yalancılık ve delilikle suçluyorlar. Oysa Kur’an onlar için izzet ve şeref kaynağıdır ama kıymetini bilmiyorlar. Peygamber’de deliliğin hiçbir emaresi yoktur. O, gerçeğin ta kendisi olan Kur’an’ı iletmekte ve insanları Allah’ın yaratma amacı olan hayat nizamı ile yaşamaya davet etmektedir. Fakat onların çoğu Kur’an ile davet edildiklerinden hoşlanmıyorlar. Şayet Allah onların istediklerine uyacak olsaydı göklerin ve yerin arasında olanların düzeni bozulup yıkılırdı.

(Müminun 71)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ama eğer hakikat onların keyiflerine tabi olsaydı, gökler, yer ve içindekiler mahvolur giderdi. Aksine, Biz onlara, kendi (insanlık) şeref ve onurlarını hatırlattık, fakat onlar kendi şereflerini hatırlamaktan yüz çevirdiler.

(Müminun 71)

Osman Okur Meali:

Eğer Hak (İlah) onların heveslerine uysaydı, gökler, yer ve onlarda bulunanlar bozulup giderdi. Onlara, kendilerine öğüt veren bir şey getirdik; onlar ise öğütlerinden yüz çevirirler.

(Müminun 71)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Eğer Hak onların hevâlarına uyacak olsa idi elbette gökler ve yer ve onlarda olanlar fesada uğramış olurdu. Hayır... Biz onlara (şereflerine vesile olacak olan) Kur'an'ı getirdik, onlar ise (kendi vesile-i şerefleri) olan Kur'an'dan yüz çevirenlerdir.

(Müminun 71)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer hak onların heveslerine uysaydı, gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır! Biz onlara zikirlerini (şan ve şereflerini) getirdik. Fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Ömer Sevinçgül Meali:

Eğer gerçek onların gelgeç isteklerine uysaydı, gökler, yer, onlarda bulunan varlıklar kesinlikle bozulur giderdi. Hayır! Biz onlara uyarıcı kitaplarını getirdik. Fakat onlar, kitaplarından yüz çeviriyorlar!

(Müminun 71)

Sadık Türkmen Meali:

Eğer hak, onların basit arzularına/hevalarına tabi olsaydı, elbette ki; gökler, yeryüzü ve bunların içinde bulunanlar kesinlikle bozulup giderdi. Aksine Biz onlara öğütlerini getirdik. Fakat onlar, kendi öğütlerinden yüz çevirmekteler.

(Müminun 71)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer gerçek onların keyfi arzularına uysaydı, göklerin, yerin ve gökler ile yerde bulunan canlı cansız tüm varlıkların düzeni ve dengesi bozulurdu. Aslında onlara nam ve şan bağışladık. Fakat onlar kendi nam ve şanlarına sırt dönüyorlar.

(Müminun 71)

Suat Yıldırım Meali:

Fakat gerçek onların keyiflerine tabi olsaydı göklerin de, yerin de, oralarda yaşayanların da düzenleri bozulur, yıkılıp giderlerdi. Halbuki Biz onlara şan ve şeref getiren, öğüt veren kitap verdik ama, ne var ki onlar bu dersten yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Süleyman Ateş Meali:

Eğer hak, onların keyiflerine uysaydı, gökler, yer ve bunların içinde bulunan kimseler bozulur, giderdi. Biz onlara Zikir'lerini getirdik fakat onlar, Zikirlerinden yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Eğer doğru onların arzularına göre şekillenseydi göklerin, yerin ve onlarda olan kimselerin düzeni bozulurdu. Onlar içlerindeki zikri, doğru bilgiyi getirdik. Onlar kendi doğrularından kaçınıyorlar.

(Müminun 71)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Eğer hakikat onların hevasına uysaydı, gökler, yer ve onlarda bulunanlar yıkılıp giderdi. Biz onlara öğüt veriyoruz, ama onlar bu öğütten yüz çeviriyor.

(Müminun 71)

Şaban Piriş Meali:

Eğer hak onların keyfine uysaydı; gökler, yer ve her ikisinin de içindekiler bozulup giderdi. Oysa, biz onlara uyarılarını verdik. Fakat, onlar uyarılarından yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Talat Koçyiğit Meali:

Eğer hak, onların hevâ ve heveslerine tâbi olsaydı, gökler, yer ve içindeki herkes, mutlaka boğulurdu. Oysa biz onlara, şân ve şereflerini ihtiva eden Kur'ân'ı getirdik; fakat onlar, bundan yüz çevirmektedirler.

(Müminun 71)

Tefhimul Kuran Meali:

Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey) bozulmaya uğrardı. Hayır, biz onlara kendi şan ve şeref (zikir)lerini getirmiş bulunmaktayız, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çevirmektedirler.

(Müminun 71)

Ümit Şimşek Meali:

Eğer hak onların heveslerine tâbi olsaydı, gökler, yer ve onlarda olanlar fesada uğrar giderdi. Aslında Biz onlara şereflerini getirdik; onlar ise kendilerine şeref vesilesi olacak şeyden yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Eğer hak onların keyiflerine uysaydı, gökler de yer de bunların içindekiler de kesinlikle fesada uğrardı. Hayır, biz onlara zikirlerini/Kur'anlarını getirdik ama onlar zikirlerinden/Kur'anlarından yüz çeviriyorlar.

(Müminun 71)