77. Mürselat Suresi / 29.ayet

Haydi artık yalan deyip de inanmadığınız şu azaba doğru yürüyün bakalım.

Bknz: (6/26)»(6/28)(18/53)

Mustafa Çavdar Meali

Mürselat 29 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Haydi yürüyün yalanladığınıza doğru.

(Mürselat 29)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey kâfirler! Şimdi dünyada iken) Kendisini yalanladığınıza (cehennem azabına kavuşmak üzere) yola çıkın (ve gerçek olduğunu anlayın).

(Mürselat 29)

Abdullah Parlıyan Meali:

O gün inkârcılara şöyle denilecek: “Haydi o yalanlayıp durduğunuz o azaba gidin.

(Mürselat 29)

Adem Uğur Meali:

(İnkârcılara o gün şöyle denilir:) yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin!

(Mürselat 29)

Ahmet Hulusi Meali:

Haydi, yalanlamakta olduğunuza gidin!

(Mürselat 29)

Ahmet Tekin Meali:

Haydi yalanladığınız yere, cezalandırma merkezine uğrayın.

(Mürselat 29)

Ahmet Varol Meali

Yalanlamakta olduğunuz (azab)a doğru gidin.

(Mürselat 29)

Ali Bulaç Meali:

Kendisini yalanladığınız (azab)a gidin.

(Mürselat 29)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Kıyameti inkâr edenlere o gün şöyle denir): Haydi (dünyada) yalan saydığınız azaba gidin.

(Mürselat 29)

Ali Rıza Sefa Meali:

Haydi, yalanladığınız şeye gidin!

(Mürselat 29)

Ali Ünal Meali:

“Haydi, yürüyün (dünyada iken) hep yalanladığınız o (Ateş’e)!

(Mürselat 29)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(Onlara:) “Yalanladığınız şeyin önüne çıkın!” denilir.

(Mürselat 29)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Yalan sayageldiğiniz şeye doğru gidiniz! Üç boyutlu azaba, ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidiniz. O saray gibi kocaman bir kıvılcım saçar. Her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir.

(Mürselat 29)

Bekir Sadak Meali:

Inkarcilara o gun soyle denir: «Yalanlayip durdugunuz seye gidin.»

(Mürselat 29)

Besim Atalay Meali:

Yalan sandığınız şeye doğru yürüyün !

(Mürselat 29)

Celal Yıldırım Meali:

Yalanlayıp durduğunuz şey'e (azaba) doğru yollanın.

(Mürselat 29)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Kıyameti inkâr edenlere o gün şöyle denir): Haydi yalan saydığınız azaba gidin.

(Mürselat 29)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İnkarcılara o gün şöyle denir: "yalanlayıp durduğunuz şeye gidin;"

(Mürselat 29)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlara şöyle denecek: "Yalanlamakta olduğunuz şeye (cehennem azabına) gidin."

(Mürselat 29)

Diyanet Vakfı Meali:

(İnkârcılara o gün şöyle denilir:) yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin!

(Mürselat 29)

Edip Yüksel Meali:

Haydi yalanlamakta olduğunuz şeye doğru yürüyün.

(Mürselat 29)

Elmalılı Orjinal Meali:

Haydi boşanın o yalan dediğinize

(Mürselat 29)

Elmalılı Yeni Meali:

Haydi boşalıp (gidin) o yalan dediğinize.

(Mürselat 29)

Erhan Aktaş Meali:

Haydi, kendisini yalanlamış olduğunuz şeye gidin bakalım!

(Mürselat 29)

Gültekin Onan Meali:

Kendisini yalanladığınız (azab)a gidin.

(Mürselat 29)

Hakkı Yılmaz Meali:

Kendisini yalanlamakta olduğunuz o şeye doğru gidin!

(Mürselat 29)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Yalanladığınız (cehenneme) doğru gidin.

(Mürselat 29)

Harun Yıldırım Meali:

Haydi kalkıp gidin yalanladığınız şeye!

(Mürselat 29)

Hasan Basri Çantay:

(O kafirlere şöyle denilecek:) "(Haydi) o yalan diyegeldiğiniz şey'e (azaba) gidin".

(Mürselat 29)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ki o gün kâfirlere şöyle denilir:) “Kendisini, yalanlamakta olduğunuz (azâb)a gidin!”

(Mürselat 29)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendisini yalanlamakta olduğunuz [şeye] doğru yola koyulun.

(Mürselat 29)

Hüseyin Atay Meali:

29-31 "Yalanlayıp durduğunuz şeye gidin. Gölge yapmayan ve ateşten de korumayan üç boyutlu gölgeye gidin."

(Mürselat 29)

İbni Kesir Meali:

Varın yalanlayıp durduğunuz şeye gidin.

(Mürselat 29)

İlyas Yorulmaz Meali:

Haydi bakalım! Şu yalanlamış olduğunuz hesap gününe gidin.

(Mürselat 29)

İskender Ali Mihr Meali:

O yalanlamış olduğunuz şeye gidin!

(Mürselat 29)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Haydi, o yalan saydığınıza varın bakalım.

(Mürselat 29)

Kadri Çelik Meali:

Kendisini yalanlamakta olduğunuza (azaba) gidin.

(Mürselat 29)

Mahmut Kısa Meali:

O Gün zâlimlere, “Haydi yürüyün bakalım!” diyeceğiz, “Vaktiyle yalanlamış olduğunuz bu cehennem azâbına!”

(Mürselat 29)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Açıkça denir: "Haydi girin yalanladığınız azap yerine."

(Mürselat 29)

Mehmet Türk Meali:

(Ey kâfirler!) yalanlayıp durduğunuz azaba doğru gidin.

(Mürselat 29)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Onlara diyeceğiz ki:) “Hep yalanlayıp durduğunuza doğru gidin!”

(Mürselat 29)

Muhammed Esed Meali:

Haydi, yalanlayıp durduğunuz şu (kıyamete) doğru gidin bakalım!

(Mürselat 29)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Haydi, yalanlamış olduğunuz azaba doğru yürüyün.

(Mürselat 29)

Mustafa Çavdar Meali:

Haydi artık yalan deyip de inanmadığınız şu azaba doğru yürüyün bakalım.

Bknz: (6/26)»(6/28) - (18/53)

(Mürselat 29)

Mustafa Çevik Meali:

29-30 Dünya hayatlarında Allah’ın davetini kabul etmeyip, Allah’tan başka ilahlar edinerek yaşamış olanlara, Kıyamet günü, “Uyarılmanıza rağmen, yalan saymanızın bedeli olarak yürüyün bakalım şu uzaktan gördüğünüz boğucu, kara dumanları yükselen üçe ayrılmış cehenneme.” denilecek.

(Mürselat 29)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Haydi artık, yalanlayıp durduğunuz (Hesap Günü'ne) doğru ilerleyin bakalım!

(Mürselat 29)

Osman Okur Meali:

İnkarcılara o gün şöyle denir: "Yalanlayıp durduğunuz şeye gidin."

(Mürselat 29)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Kendisini yalanladığınız şeye gidiniz.

(Mürselat 29)

Ömer Öngüt Meali:

Haydi, yalanlamış olduğunuz azaba doğru gidin!

(Mürselat 29)

Ömer Sevinçgül Meali:

Gidin haydi, yalanlayıp durduğunuz o yere!

(Mürselat 29)

Sadık Türkmen Meali:

HAYDİ, yalanlıyor olduğunuz şeye gidin,

(Mürselat 29)

Seyyid Kutub Meali:

Şimdi inkar ettiğiniz yere koşunuz!

(Mürselat 29)

Suat Yıldırım Meali:

Nankörlere ise şöyle denir: "Haydi, durmayın yalan dediğiniz o azaba girin bakalım!"

(Mürselat 29)

Süleyman Ateş Meali:

"Haydi yalanladığınız (azab)a gidin!

(Mürselat 29)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yalan saydığınız yere gidin şimdi!

(Mürselat 29)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(29-33) "Öyleyse, yalanladığınız azaba, üç katlı gölgeye gidin. Hiçbir serinliği olmayan, ateşten korumayan gölgeye... Yanan kütükler gibi, sarı halatlara benzeyen kıvılcımlar saçan alevlerin gölgesine..."

(Mürselat 29)

Şaban Piriş Meali:

Haydi yalanladığınıza yürüyün.

(Mürselat 29)

Talat Koçyiğit Meali:

O yalanlayanlara denir ki: "Dünyada iken yalanlamış olduğunuz şeye, azaba gidin."

(Mürselat 29)

Tefhimul Kuran Meali:

Kendisini yalanlamakta olduğunuz (azab)a gidin.

(Mürselat 29)

Ümit Şimşek Meali:

Haydi, yalanlayıp durduğunuz şeye gidin.

(Mürselat 29)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Haydi, yalanlamakta olduğunuz şeye gidin!

(Mürselat 29)