16. Nahl Suresi / 122.ayet

Biz de ona bu dünyada iyilik ve güzellik vermiştik. Şüphesiz o, ahirette de iyiler arasında yerini alacaktır.

Bknz: (14/35)»(14/41)(26/69)»(26/103)

Mustafa Çavdar Meali

Nahl 122 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve dünyada ona iyilik vermiştik, ahirette de gerçekten, salih kişilerdendi.

(Nahl 122)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve Biz O'na dünyada bir güzellik verdik; şüphesiz O, ahirette de salih kimseler (mertebesindedir).

(Nahl 122)

Abdullah Parlıyan Meali:

Dünyada da ona iyilik vermiştik; ahirette de o, iyilerle beraberdir.

(Nahl 122)

Adem Uğur Meali:

Ona dünyada güzellik verdik. Muhakkak ki o, ahirette de sâlihlerdendir.

(Nahl 122)

Ahmet Hulusi Meali:

Biz Ona dünyada güzellikler verdik... O, sonsuz gelecek yaşamda da salihlerdendir.

(Nahl 122)

Ahmet Tekin Meali:

Biz ona dünyada devlet nimeti, iyilik ve güzellik verdik. O âhirette, ebedî yurtta da kesinlikle dindar, ahlaklı, hayır-hasenat sahibi müslümanlardan, sâlihlerdendir.

(Nahl 122)

Ahmet Varol Meali

Ona dünyada güzellik verdik. Şüphesiz o ahirette de salihlerdendir.

(Nahl 122)

Ali Bulaç Meali:

Ve biz ona dünyada bir güzellik verdik; şüphesiz o, ahirette de salih olanlardandır.

(Nahl 122)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz, dünyada ona güzel bir anılış verdik (her din sahibi onu sever ve iyilikle anar). Muhakkak ki, o ahirette sâlihlerdendir (Allah'ın öz kullarındandır).

(Nahl 122)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve Ona, dünyada güzellik verdik. Kuşkusuz, O, sonsuz yaşamda da kesinlikle erdemli olanlar arasında olacaktır.

(Nahl 122)

Ali Ünal Meali:

Biz, O’na dünyada iyilik (iyi hal, iyi ve güzel geçim, iyi ve temiz bir yaşayış) verdik. Elbette o, Âhiret’te de salihlerden olacaktır.

(Nahl 122)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Biz ona dünyada iyilik ve güzellik verdik, Ahirette de o iyilerdendir.

(Nahl 122)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ona dünyada güzellik verdik. Elbette o, âhirette de iyilerdendir.

(Nahl 122)

Bekir Sadak Meali:

simdi sana, «Dogruya yonelen, puta tapanlardan olmayan Ibrahim'in dinine uy» diye vahyettik.

(Nahl 122)

Besim Atalay Meali:

Dünyada ona iyilik verdik, ahrette de doğrulardandır

(Nahl 122)

Celal Yıldırım Meali:

Ona hem Dünya'da iyilik-güzellik verdik; hem de Âhiret'te O sâlihlerdendir.

(Nahl 122)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Biz ona dünyada iyilik verdik. Şüphesiz o, ahirette de kendini dürüst ve erdemli kimselerin arasında bulacaktır.

(Nahl 122)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Dünyada ona güzellik verdik, ahirette de o mutlaka barışsever iyiler arasında yer alacaktır.

(Nahl 122)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ona dünyada iyilik verdik. Şüphesiz o, ahirette de salihlerdendir.

(Nahl 122)

Diyanet Vakfı Meali:

Ona dünyada güzellik verdik. Muhakkak ki o, ahirette de sâlihlerdendir.

(Nahl 122)

Edip Yüksel Meali:

Ve ona bu dünyada mutluluk verdik, ahirette ise erdemlilerle birlikte olacaktır.

(Nahl 122)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve biz ona hem Dünyada bir hasene verdik, hem de şüphesiz ki o Ahırette elbette salihinden

(Nahl 122)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve Biz ona dünyada bir iyilik verdik. Şüphesiz ki o, ahirette de mutlaka iyiler arasında olacaktır.

(Nahl 122)

Erhan Aktaş Meali:

Ona dünyada iyilikler verdik ve kuşkusuz o, ahirette de salihlerdendir.[1]

1)Seçkinlerdendir.

(Nahl 122)

Gültekin Onan Meali:

Ve biz ona dünyada bir güzellik verdik; şüphesiz o, ahirette de salih olanlardandır.

(Nahl 122)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Biz İbrâhîm'e dünyada iyilik-güzellik verdik. Ve şüphesiz O, âhirette de kesinlikle sâlihlerdendir.

(Nahl 122)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ona dünyada güzellik verdik. Şüphesiz o, ahirette de salihlerdendir.

(Nahl 122)

Harun Yıldırım Meali:

Ve biz ona dünyada bir güzellik verdik. Şüphesiz o, ahirette de elbette salihlerdendir.

(Nahl 122)

Hasan Basri Çantay:

Biz ona dünyada bir güzellik (iyi bir hal ve mevki) vermişdik. Şübhesiz ki o, ahıretde de mutlakaa saalihlerdendir.

(Nahl 122)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ona dünyada da iyilik verdik. Şübhesiz ki o, âhirette de elbette sâlih kimselerdendir.

(Nahl 122)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ona [İbrahim'e] dünyada [ilk hayatta] bir iyilik vermiştik. Gerçekten o, ahirette [son hayatta] düzgün kimselerdendir.

(Nahl 122)

Hüseyin Atay Meali:

Dünyada ona güzel olanı vermiştik. Doğrusu, o, sonunda da yararlılık yapanlardan olacaktır.

(Nahl 122)

İbni Kesir Meali:

Dünyada ona iyilik verdik. Doğrusu o, ahirette de iyilerdendir.

(Nahl 122)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ona dünyada güzellikler verdik ve ahirette de o salihlerden oldu.

(Nahl 122)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve ona dünyada (hakettiği) haseneler (pozitif dereceler) verdik. Muhakkak ki o, ahirette elbette salihlerdendi.

(Nahl 122)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz onu bu dünyada sevdirdik. O öbür dünyada da kesenkes iyiler arasında bulunacaktır.

(Nahl 122)

Kadri Çelik Meali:

Ve biz ona dünyada bir güzellik verdik. Şüphesiz o, ahirette de salihlerdendir.

(Nahl 122)

Mahmut Kısa Meali:

İşte bu yüzden ona, bu dünyadayken iyilikler, güzellikler vermiştik ve elbette âhirette de o, en iyiler arasındadır. Yahudilerin, Hıristiyanların ve hattâ müşriklerin iftiharla sahiplendikleri İbrahim, işte böyle bir inanca sahiptir. Ne var ki, bu dupduru tevhid inancı, —hem de onun izinden gittiğini öne süren insanlar tarafından— zamanla değiştirildi. İşte bu yüzden:

(Nahl 122)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Haliyle ona dünyada iyilik verdik. Ahirette de o, iyilerle beraberdir.

(Nahl 122)

Mehmet Türk Meali:

Ve Biz ona dünyada bir güzellik1 verdik. Şüphesiz o, âhirette de salihlerdendir. *

(Nahl 122)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz ona, (bu) dünyada (da) büyük bir başarı ihsan ettik, ahirette (de) mutlaka salihlerden olacaktır.

(Nahl 122)

Muhammed Esed Meali:

Biz de bunun için o'na bu dünyada iyilik bahşettik; şüphesiz ahirette de o kendini dürüst ve erdemli kimselerin arasında bulacaktır.

(Nahl 122)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz ona dünyada güzellik verdik. Doğrusu şu ki o, ahirette de iyi kullar arasında olacaktır.

(Nahl 122)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz de ona bu dünyada iyilik ve güzellik vermiştik. Şüphesiz o, ahirette de iyiler arasında yerini alacaktır.

Bknz: (14/35)»(14/41) - (26/69)»(26/103)

(Nahl 122)

Mustafa Çevik Meali:

120-122 Ey müşrikler! Kendisiyle övünüp de atamız dediğiniz İbrahim, yalnızca Allah’ı ilah edinmiş, O’nun daveti olan hayat nizamına iman etmiş, onu yaşamak ve yaşatmak uğrunda bütün gücüyle cihat eden, âdeta tek başına bir ümmetti ve asla müşriklerden olmadı. İbrahim, kendisine doğru yolu gösteren ve bunca nimeti bahşeden Rabbine karşı daima şükreder, sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırdı. Biz de İbrahim’e dünyada güzellikler nasip ettik. O, âhirette de Allah’ın seçkin kulları arasında olacaktır.

(Nahl 122)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Biz de bu dünyada ona iyi bir (makam) bahşettik; şu kesin ki o, ahirette de dürüst ve erdemliler arasında yer alacaktır.

(Nahl 122)

Osman Okur Meali:

Ona dünyada güzellik verdik. Muhakkak ki o, ahirette de sâlihlerdendir.

(Nahl 122)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve Biz O'na dünyada bir güzellik verdik ve şüphe yok ki, o ahirette elbette sâlihlerdendir.

(Nahl 122)

Ömer Öngüt Meali:

Dünyada ona iyilik verdik, doğrusu o ahirette de sâlihlerdendir.

(Nahl 122)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ona, dünyada güzellik verdik, ahirette de iyilerin arasında yer alacaktır.

(Nahl 122)

Sadık Türkmen Meali:

Ona dünyada bir iyilik verdik, elbette o, ahirette de iyilerdendir.

(Nahl 122)

Seyyid Kutub Meali:

Biz ona dünyada iyilik verdik, ahirette ise O, kesinlikle iyi kullar arasındadır.

(Nahl 122)

Suat Yıldırım Meali:

Biz ona dünyada iyilik verdik. Elbette o, ahirette de salihlerden olacaktır.

(Nahl 122)

Süleyman Ateş Meali:

Ona dünyada iyilik vermiştik. O, ahirette de iyilerdendir.

(Nahl 122)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ona bu dünyada bir güzellik verdik. O, öbür dünyada da elbette iyilerden olacaktır.

(Nahl 122)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ona dünyada güzellik verdik. Doğrusu o, âhirette de iyi bir kimse olacaktır.

(Nahl 122)

Şaban Piriş Meali:

Dünyada ona iyilik vermiştik. Ahirette de o salihlerdendir.

(Nahl 122)

Talat Koçyiğit Meali:

Dünyada ona iyilik vermiştik, Âhirette de sâlihlerden idi.

(Nahl 122)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve biz ona dünyada bir güzellik verdik; şüphesiz o, ahirette de salih olanlardandır.

(Nahl 122)

Ümit Şimşek Meali:

Ona dünyada da bir güzellik verdik. Âhirette ise, o, hiç kuşkusuz, iyi ve hayırlı kullardandır.

(Nahl 122)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dünyada ona güzellik verdik, ahirette de o mutlaka barışsever iyiler arasında yer alacaktır.

(Nahl 122)