78. Nebe Suresi / 38.ayet

Evet o gün Ruh ve diğer melekler onun huzurunda saf saf dizilirler, gerçekleri söylemek şartıyla Rahman’ın kendisine izin verdiği kişiler konuşabilir.

Bknz: (34/23)

Mustafa Çavdar Meali

Nebe 38 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

O gün, Ruh ve melekler, saf saf dururlar; konuşamazlar, ancak rahmanın izin verdiği konuşur ve gerçek söyler.*

(Nebe 38)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

O gün Ruh ve melekler sıra sıra (huzura) duruvereceklerdir. Rahman’ın izin verdikleri dışında hiç kimse (tek kelime) konuşamaz. (İzin verilenler de ancak) Doğruyu söyleyecektir.

(Nebe 38)

Abdullah Parlıyan Meali:

O gün Rûh ve melekler saf saf dururlar. Rahman'ın izin verdiği kimseden başkası konuşamaz. Onlar da ancak doğru söz söylerler.

(Nebe 38)

Adem Uğur Meali:

Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf olup durduğu gün, Rahmân'ın izin verdiklerinden başkaları konuşmazlar; konuşan da doğruyu söyler.

(Nebe 38)

Ahmet Hulusi Meali:

O süreçte, RUH (insanların tümünde şuur boyutunda açığa çıkan TEK'il Esma hakikati manası) ve melekleri saf saf kıyamdadır. (Fıtratında) Rahman'ın izin verdiği hariç, kimse konuşamaz haldedir! O da doğruyu söyler.

(Nebe 38)

Ahmet Tekin Meali:

Ruhun, büyük meleklerin ve meleklerin saflar halinde tesbih ederek görev yaptıkları gün, onlar konuşamazlar. Yalnızca Rahman olan Allah'ın kendilerine izin verdikleri konuşurlar. Hakkı, hakikati ve doğruyu söylerler.

(Nebe 38)

Ahmet Varol Meali

Ruh'un ve meleklerin sıra sıra duracakları gün; Rahman'ın kendilerine izin verdikleri dışındakiler konuşamazlar. Onlar da doğruyu söylerler.

(Nebe 38)

Ali Bulaç Meali:

Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gün; Rahman'ın kendilerine izin verdikleri dışında olanlar konuşmazlar. (Konuşacak olan da,) Doğruyu söyleyecektir.

(Nebe 38)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O gün Cebrâil ve melekler saf halinde duracaklar. Rahmân'ın, kendisine izin verip de doğruyu söylemiş olandan başkaları bir kelime söyliyemiyecekler...

(Nebe 38)

Ali Rıza Sefa Meali:

O gün, Ruh ve melekler sıralanır; Bağışlayanın izin verdiğinden başkası konuşamaz ve yalnızca doğruyu söyler.[567]

567)Ruh, Ruhu'l Kudüs ve Ruhu'l Emin terimlerinin anlamları konusunda çok değişik yorumlar yapılmış; bu terimler, kimi Kur'an çevirilerinde Cibril olarak yazılmıştır. Cibril isimli melek, yalnızca üç ayette ismi belirtilerek bildirilir. Kimi yorumcular, Ruh terimine Allah'tan Gelen İlham veya Kutsal İlham veya Allah'ın Ruhu anlamlarını vermişler ve Ruh teriminin 58:22 ayetindeki kullanılışını örnek göstermişlerdir. 17:85 ayetinde, "Ruh hakkında insanlara pek az bilgi verildiği" bildirilmiştir.

(Nebe 38)

Ali Ünal Meali:

O gün Ruh ve melekler saf–saf dizilir. Kendisine Rahmân’ın izin verdiği dışında kimse konuşamaz ve konuşacak olan da ancak yerli yerinde söz söyler.

(Nebe 38)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ruhanilerin ve meleklerin saf tuttukları gün, O’nun izin verdiğinden başka hiçbiri konuşamaz. O da doğru söylemek şartıyla…

(Nebe 38)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ruh ve melekler saf saf olup durduğu gün, Rahman'ın izin verdiklerinden başkası konuşamaz, konuşan da doğruyu söyler.

(Nebe 38)

Bekir Sadak Meali:

Cebrail ve meleklerin dizi dizi durduklari gun, Rahman olan Allah'in izni olmadan kimse konusamayacaktir. Konustugu zaman da dogruyu soyleyecektir.

(Nebe 38)

Besim Atalay Meali:

37,38. Göklerin de, yerin de, bu ikisi arasında olanın da, Tanrısıdır esirgeyen, kimsenin gücü yetmez O'nunla konuşabilsin; ruhla, meleklerin sıra sıra dizilip, durdukları bir günde, ancak, Tanrının izni olan bir kimse konuşur; doğru da söyliyecek

(Nebe 38)

Celal Yıldırım Meali:

O gün o (büyük) Ruh (Melek Cebrail) ve melekler ayakta saf hâlinde duracaklar. Rahmân'ın izin verdiklerinin dışında kimseler konuşamıyacak. İzin verilen de ancak doğruyu söyleyecek.

(Nebe 38)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O gün Ruh (Cebrail) ve (diğer) meleklerin saf saf sıralandıkları gündür. Rahman'ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşmayacak ve (izin verilenler, yalnız) doğruyu söyleyecek. *

(Nebe 38)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Cebrail ve meleklerin dizi dizi durdukları gün, Rahman olan Allah'ın izni olmadan kimse konuşamayacaktır. Konuştuğu zaman da doğruyu söyleyecektir.

(Nebe 38)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(36-38) Bunlar kendilerine; Rabbinden, göklerin ve yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbinden, Rahman'dan bir mükafat, yeterli bir ihsan olarak verilmiştir. Onlar, Ruh'un (Cebrail'in) ve meleklerin saf duracakları gün Allah'a hitap edemeyeceklerdir. Sadece Rahman'ın izin vereceği ve doğru söyleyecek olan kimseler konuşabilecektir.

(Nebe 38)

Diyanet Vakfı Meali:

Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf olup durduğu gün, Rahmân'ın izin verdiklerinden başkaları konuşmazlar; konuşan da doğruyu söyler.

(Nebe 38)

Edip Yüksel Meali:

Gün gelecek Ruh ve melekler sıra sıra dururlar. Rahman'ın izin verdikleri hariç hiç kimse konuşamaz. Onlar da doğruyu söylerler.

(Nebe 38)

Elmalılı Orjinal Meali:

O gün ki Kıyama duracak Ruh ve Melaike saf saf. Bir kelime söyliyemezler, o kimseden başka ki o Rahman ona izin vermiş o da savabı söylemiştir

(Nebe 38)

Elmalılı Yeni Meali:

Ruh'un (Cebrail'in) ve meleklerin saf saf kıyama duracakları gün, Rahman'ın izin verdiğinden başka hiç kimse konuşamaz; o da doğruyu konuşacaktır.

(Nebe 38)

Erhan Aktaş Meali:

O gün, o ruh ve o melekler saflar halinde hazır bulunur. Rahman'ın izin verdiklerinden başkası konuşamaz. İzin verilen de doğruyu söyler.

(Nebe 38)

Gültekin Onan Meali:

Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gün, Rahmanın kendilerine izin verdikleri dışında olanlar konuşmazlar. (Konuşacak olan da) Doğruyu söyleyecektir.

(Nebe 38)

Hakkı Yılmaz Meali:

(38-40) İndirilmiş âyetler ve vahiy, tanık olarak saf saf dikildikleri gün, Rahmân'ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz. Ve o izin verilen, doğruyu söyler: “İşte bu, hak gündür. Artık dileyen Rabbine bir sığınak edinir. Şüphesiz Biz sizi yakın bir azap ile uyardık.” O gün, kişi iki gücünün/mal ve çevresinin ne takdim ettiğine bakar/yaptıklarıyla yüz yüze gelir ve kâfir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kişi: “Ah ne olaydı, ben bir toprak olsaydım” der.

(Nebe 38)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ruh (Cibril) ve meleklerin saf hâlinde durdukları gün, Rahmân’ın izin verdiği ve (dünyada) doğru olanı söylemiş olandan başkası konuşmayacak.

(Nebe 38)

Harun Yıldırım Meali:

O gün Ruh ve melekler saflar halinde ayakta duracaklardır. Rahman’ın izin verdiği dışında kimse konuşamaz. O da doğruyu söyleyecektir.

(Nebe 38)

Hasan Basri Çantay:

O gün Ruuh ve melekler saf haalinde ayakda duracakdır. Rahmeti umuuma yaygın olan (Allah) ın, kendilerine izin verdiğinden başkaları (o gün) konuşmazlar. O (nlar) da (ancak) doğruyu söylemiş (ler) dir (söyleyeceklerdir).

(Nebe 38)

Hayrat Neşriyat Meali:

O gün ruh (Cebrâîl) ve melekler saf saf olarak ayakta durur. Rahmân'ın kendisine izin verdiği kimseden başkası konuşamaz; ve (o konuşan da ancak) doğruyu söyler!

(Nebe 38)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(38-40) Ruh(lar'ın) ve Meleklerin saf saf ayağa kalkacağı gün, yani kişinin kendi elinin [gücünün] önden hazırladığı [şeylere] bakıp düşüneceği ve kafirin [gerçeği örtenlerin] "Keşke, bir toprak olsaydım!" diyeceği gün¹ ancak Rahman'ın kendisine izin verdiği ve isabetli [doğru] söylemiş kimse[ler] konuşur. İşte bu, Hak [gerçek] gündür. O halde, kim tercih ettiyse, RAB'bine [giden] bir dönüş yeri edindi. Gerçekten biz, çok yakın bir azaba [karşı] sizi uyardık.

(Nebe 38)

Hüseyin Atay Meali:

Ruhların ve meleklerin dizildikleri gün, Rahmanın bilgisi olmadan onlardan kimse konuşamayacaktır. O da doğruyu söyleyecektir.

(Nebe 38)

İbni Kesir Meali:

O gün; ruh ve melekler, saf halinde duracaklardır. Rahman'ın izin verdiklerinden başkaları konuşamazlar. O da doğruyu söyler.

(Nebe 38)

İlyas Yorulmaz Meali:

O gün Ruh (Cibril) ve melekler, huzurda saflar halinde dururlar. İçlerinden Rahman'ın izin verdiğinden başkası konuşmaz. Konuşanda, yalnızca doğru olanı konuşur.

(Nebe 38)

İskender Ali Mihr Meali:

O gün, ruh (devrin imamının ruhu) ve (arşı tutan) melekler, saf saf hazır bulunurlar. Rahmân’ın kendisine izin verdiği kişiden başka kimse konuşamaz. Ve (izin verilen) sadece sevap söylemiştir.

(Nebe 38)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O gün Cebrail ile melekler ayakta dizilirler. Esirgeyicinin dilediklerinden başkaları Onunla konuşamazlar, o da doğruyu söylemek için.

(Nebe 38)

Kadri Çelik Meali:

Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gün, Rahman'ın kendilerine izin verdikleri dışındakiler konuşmazlar. (Konuşacak olan da,) Doğruyu söyleyecektir.

(Nebe 38)

Mahmut Kısa Meali:

O Gün Kutsal Ruh Cebrail ve diğer bütün melekler, büyük mahkeme için Rabb’inin huzurunda sıra sıra duracaklar. Rahmân’ın izin verdikleri hariç, hiç kimse şefaat için ağzını açamayacak ve konuşma izni verilen kimseler de, sadece doğruyu dile getirecekler.

(Nebe 38)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Naif günde Ruh ve melekler saf saf sıralanır. Edepli konuşur konuşan, konuşacaksa eğer. Başka konuşmaz Rahman'ın izni haricindekiler.

(Nebe 38)

Mehmet Türk Meali:

O gün Cebrâil1 ve melekler, saflar halinde duracaklar ve ancak Rahman olan (Allah)’ın izin verdikleri, Onun uygun gördükleri hakkında (şefâat için) konuşabileceklerdir.*

(Nebe 38)

Muhammed Celal Şems Meali:

O gün, Ruh-ül Kudüs ve melekler sıralar halinde duracaklar. Rahman (olan Allah’ın) izin verdikleri dışında (da, kimse) konuşmayacak. (İzin verilenler ise, ancak) doğruyu söyleyecekler.

(Nebe 38)

Muhammed Esed Meali:

bütün (insan) ruhların(ın) ve bütün meleklerin saf saf sıralandıkları Gün: Rahman'ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşmayacak ve (herkes, yalnız) doğruyu söyleyecek.

(Nebe 38)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

O gün ruh ve melekler dizi dizi olurlar. Bağışlayıcı Tanrının izin verdiklerinden başkası konuşamaz. Konuşmasına izin verilen de yalnızca doğruyu söyler.

(Nebe 38)

Mustafa Çavdar Meali:

Evet o gün Ruh ve diğer melekler onun huzurunda saf saf dizilirler, gerçekleri söylemek şartıyla Rahman’ın kendisine izin verdiği kişiler konuşabilir.

Bknz: (34/23)

(Nebe 38)

Mustafa Çevik Meali:

37-39 Allah göklerin, yerin ve bunların arasında olanların hepsinin Rabbidir. Allah yarattıklarına sayısız nimetler bahşetmiştir. Mü’minlere karşı da çok şefkatli, merhametli ve bağışlayıcıdır. Hesap Günü hiç kimsenin Rabbine karşı söyleyeceği bir sözü, bir bahanesi olmayacak ve O’na karşı hiç kimse konuşacak bir şey de bulamayacağı için sesini çıkaramayacak. O gün Ruh (Cebrail) ve diğer melekler Rablerinin huzurunda saf saf dizilirler Rahman olan Allah’ın izin verdikleri dışında, onların arasından hiç kimse konuşmaz, zaten onlara izin verilse de yalnızca doğruyu söylerler. İşte geleceği kesin olarak önceden bildirilen gün bugündür ve yaşanacak olanlar bunlardır. Bildirilen bu gerçeklerden sonra dileyen Rabbinin daveti hayatı yaşamayı seçer.

(Nebe 38)

Mustafa İslamoğlu Meali:

o gün (insanlığa ait) bütün ruhlar ve melekler saf saf kıyama duracak; kimse ağzını açamayacak; ancak Rahman'ın izin verdikleri müstesna; onlar da sadece doğruyu söyleyecek.

(Nebe 38)

Osman Okur Meali:

Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gün, Rahman'ın kendilerine izin verdikleri dışındakiler konuşamazlar. (Konuşacak olan da,) Doğruyu söyleyecektir.

(Nebe 38)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

O gün ki Rûh ve melekler saf saf ayakta duracaklardır. Kendisine Rahmân'ın izin verdiğinden başkaları konuşamıyacaklar ve (o da) doğruyu söylemiş olur.

(Nebe 38)

Ömer Öngüt Meali:

O gün Ruh (Cebrâil) ve melekler saf saf olup dizilirler. Rahman'ın izin verdiklerinden başka hiç kimse konuşamaz. Konuşan da ancak doğruyu söyler.

(Nebe 38)

Ömer Sevinçgül Meali:

O gün ruh ve melekler dizilirler. Rahmanın kendisine izin verdiği kimseden başkası konuşamaz. Onlar da ancak doğruyu söyleyebilirler.

(Nebe 38)

Sadık Türkmen Meali:

O GÜN, ruh (Cebrail) ve melekler, saf saf kıyama dururlar! Rahmân’ın kendilerine izin verdikleri dışında olanlar, konuşamazlar! O da ancak doğruyu söyler!

(Nebe 38)

Seyyid Kutub Meali:

Cebrail ve meleklerin dizi dizi durdukları gün, Rahman olan Allah'ın izni olmadan kimse konuşamayacaktır. Konuştuğu zaman da doğruyu söyleyecektir.

(Nebe 38)

Suat Yıldırım Meali:

O gün Ruh ve melekler saf saf sıralanır. Rahman'ın izin verdiklerinin dışında, asla konuşmazlar. Konuşan da yerli yerinde söz söyler.

(Nebe 38)

Süleyman Ateş Meali:

O gün Ruh ve melekler, sıra sıra dururlar. Ancak Rahman'ın izin verdiği konuşabilir, o da doğruyu söyler.

(Nebe 38)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ruhların[1] ve meleklerin saflar halinde ayağa kalkacağı gün, Rahman'ın izin verdikleri dışında kimse konuşamaz; konuşan da doğruyu söyler.

1)Buradaki ruh ile kastedilen insanlardır. Aşağıdaki ayetler, Kıyamet günü ayağa kalkacak olanların, insanlar ve melekler olduğunu bildirir: "Bunlar yeniden diriltileceklerini hesaba katmazlar mı? O muazzam günü? Her insanın varlıkların sahibi için ayağa kalkacağı günü" (Mutaffifin 83/4-6) "Hayır; yeryüzü dümdüz edilince, Melekler sıra sıra dizili iken Rabbin gelir. O gün oraya Cehennem getirilir. O gün kişinin aklı başına gelir ama ne fayda!" (Fecr 89/21-23) "Sıralar halinde Rabbine sunulurlar. Onlara şöyle denir: "İşte bize geldiniz; ilkin yarattığımız gibisiniz. Oysa sizin için bir buluşma zamanı belirlemeyeceğimizi sanmıştınız!" (Kehf 18/48)

(Nebe 38)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İnsanların ve meleklerin sıra sıra dizildiği Gün, sonsuz rahmet sahibi Allah'ın izin verdiklerinden başka kimse konuşamaz ve herkes doğruyu söyler.

(Nebe 38)

Şaban Piriş Meali:

Ruh ve meleklerin saf halinde durdukları gün, ancak Rahman'ın kendisine izin verdiği konuşabilir. O da doğruyu söyler.

(Nebe 38)

Talat Koçyiğit Meali:

Cebrail'in ve meleklerin saf saf durdukları gün, Rahmân'ın izin verdiği kimselerden başkası konuşamaz; konusunca da doğru söyler.

(Nebe 38)

Tefhimul Kuran Meali:

Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gün; Rahman'ın kendilerine izin verdikleri dışında olanlar, konuşmazlar. (Konuşacak olan da,) Doğruyu söyleyecektir.

(Nebe 38)

Ümit Şimşek Meali:

O gün Ruh(2) ve melekler saf saf olurlar. Rahmân'ın izin verdiklerinden başkası konuşamaz; konuşan da doğruyu söyler.*

(Nebe 38)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O gün, Ruh ve melekler saf bağlayıp kıyama geçerler. Rahman'ın izin verdiği dışındakiler konuşamazlar. O izin verilen, doğruyu söyler.

(Nebe 38)