27. Neml Suresi / 22.ayet

Çok geçmeden hüthüt çıkageldi ve:
– Ben senin bilmediğin bir şeyler öğrendim ve sana Sebe halkıyla ilgili sağlam haberler getirdim.

Mustafa Çavdar Meali

Neml 22 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Derken hüthüt, çok geçmeden geldi de dedi ki: Senin henüz bilmediğin birşeyi öğrendim ve sana doğru bir haberle Sebe'den geliyorum.

(Neml 22)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Derken uzun zaman geçmeden (Hüdhüd kuşu) geldi ve dedi ki: “Senin (ihata edip) kuşatamadığın (bilip farkına varamadığın) şeyi, ben (öğrenip) kuşattım (kavradım) ve sana Sebe’ (yurdundan ve halkından) kesin bir haber getirdim.”

(Neml 22)

Abdullah Parlıyan Meali:

Fakat Hüdhüd, çok geçmeden çıkageldi ve “Ben, senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe' hakkında doğru bir haber getirdim” dedi.

(Neml 22)

Adem Uğur Meali:

Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.

(Neml 22)

Ahmet Hulusi Meali:

Çok geçmeden (Hüdhüd) geldi ve dedi ki: "Senin bilgin dışındaki bir şeyi gördüm ve sana Saba'dan kesin bir haber ile geldim. "

(Neml 22)

Ahmet Tekin Meali:

Çok geçmeden İbibik geldi. “Ben senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana doğru ve önemli bir haber getirdim.” dedi.

(Neml 22)

Ahmet Varol Meali

(Hüdhüt) çok geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin öğrenemediğin bir şeyi ben öğrendim ve Sebe'den sana kesin doğru bir haber getirdim.

(Neml 22)

Ali Bulaç Meali:

Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben kuşattım ve sana Saba'dan kesin bir haber getirdim."

(Neml 22)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Nihayet bekledi, çok geçmeden Hüdhüd gelip şöyle dedi: “-Ben senin bilmediğin bir şeyi bildim. Sana Sebe'den (Yemendeki bir kabile veya memleketten) çok sağlam ve iyi bir haber getirdim.

(Neml 22)

Ali Rıza Sefa Meali:

Bunun üzerine, çok geçmeden geldi ve şöyle dedi: "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve Sebe hakkında sana doğru bir haber getirdim!"

(Neml 22)

Ali Ünal Meali:

Çok geçmemişti ki, (Hüdhüd çıkageldi ve mazeretini beyanla) “Ben,” dedi, “senin malûmatın dahilinde olmayan önemli bir bilgiye ulaştım ve sana Sebe’den çok mühim ve doğruluğu şüphesiz bir haberle geldim.

(Neml 22)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Çok geçmeden (hüdhüd geldi:) “Senin kuşatmadığın (bilmediğin) bir şeyi bildim ve Sebe’den sana kesin bir haber getirdim” dedi. (Ve şöyle devam etti:)

(Neml 22)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Az sonra Hüdhüd gelip şöyle dedi: "Senin farkedemediğin bir şeyi farkettim ve sana Sebe'den doğru bir haber getirdim!"

(Neml 22)

Bekir Sadak Meali:

(22-26) Cok gecmeden Hudhud gelip Suleyman'a: «Senin bilmedigin bir seyi ogrendim. Sana Sebe'den dogru bir haber getirdim. Ora halkina hukmeden, herseyden kendisine bolca verilen ve buyuk bir tahta sahip olan bir kadin buldum; onun ve milletinin Allah'i birakip gunese secde ettiklerini grdum. Gklerde ve yerde gizli olanlari ortaya koyan, gizlediginiz ve acikladiginiz seyleri bilen Allah'a secde etmemeleri icin seytan, kendilerine, yaptiklarini guzel gstermis, onlari dogru yoldan alikoymustur. Bunun icin, dogru yolu bulamazlar. O cok buyuk arsin sahibi olan Allah'tan baska tanri yoktur» dedi. SÙ

(Neml 22)

Besim Atalay Meali:

Çok geçmeden, o geldi, dedi ki: «Seb'e den senin bilmediğin, çok doğru bir salık getirdim sana

(Neml 22)

Celal Yıldırım Meali:

Derken çok beklemeden Hüd-hüd çıkageldi ve Süleyman'a dedi ki: «Senin (hükümdarlığınla bilip) kapsayamadığın bir şeyi kapsayıp öğrendim ; sana Sebe' (ülkesin)den kesin bir haberle geldim.

(Neml 22)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Hüdhüd) çok geçmeden çıkageldi ve dedi ki: “Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim, sana Sebe'den çok önemli bir haber getirdim.”*

(Neml 22)

Diyanet İşleri Eski Meali:

22,23,24,25,26. Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve milletinin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bunun için, doğru yolu bulamazlar. O çok büyük arşın sahibi olan Allah'tan başka tanrı yoktur" dedi.

(Neml 22)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Derken Hüdhüd çok beklemedi, çıkageldi ve (Süleyman'a) şöyle dedi: "Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sebe'den sana sağlam bir haber getirdim."

(Neml 22)

Diyanet Vakfı Meali:

Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.  *

(Neml 22)

Edip Yüksel Meali:

Çok geçmeden (hüdhüd) geldi ve, 'Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim,' dedi, 'Sana Sebe'den önemli bir haber getirdim.'

(Neml 22)

Elmalılı Orjinal Meali:

Derken bekledi çok geçmeden geldi, ben, dedi: senin ihata etmediğin bir şey ihata eyledim ve sana Sebe'den sağlam bir haber getirdim

(Neml 22)

Elmalılı Yeni Meali:

Derken bekledi, çok geçmeden (Hüdhüd) geldi ve: "Ben senin etraflıca bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe'den sağlam bir haber getirdim." dedi.

(Neml 22)

Erhan Aktaş Meali:

Çok geçmeden Hudhud geldi. Ve: "Senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den kesin doğru olan bir haber getirdim." dedi.

(Neml 22)

Gültekin Onan Meali:

Derken Hüdhüd çok beklemedi, çıkageldi ve (Süleyman'a) şöyle dedi: "Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sebe'den sana sağlam bir haber getirdim."

(Neml 22)

Hakkı Yılmaz Meali:

(22-26) Derken, çok beklemeden Hüdhüd geldi de, “Ben, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru ve önemli bir haber getirdim. Şüphesiz ki, Sebelilere hükümdarlık eden, kendisine her şeyden verilmiş ve çok büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum. Onu ve toplumunu, Allah'ın astlarından güneşe boyun eğip teslimiyet gösterirler/taparlar buldum. Şeytan da göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah'a boyun eğip teslimiyet göstermesinler/kulluk etmesinler diye kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için de onlar kılavuzlanan doğru yolu bulamıyorlar. –Allah, Kendisinden başka ilâh diye bir şey olmayandır, büyük arşın sahibidir–” dedi.

(Neml 22)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Fazla zaman geçmeden (Hüdhüd geldi ve): “Senin bilmediğin bir bilgiye vakıf oldum ve Sebe diyarından sana kesin bir haber getirdim.” dedi.

(Neml 22)

Harun Yıldırım Meali:

Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.

(Neml 22)

Hasan Basri Çantay:

Derken (hüdhüd) çok geçmeden geldi. "Ben, dedi, senin muttan olmadığın (bir Hakıykat) a vaakıf oldum Sebe den sana çok doğru (ve mühim) bir haber getirdim".

(Neml 22)

Hayrat Neşriyat Meali:

Derken çok geçmeden (Hüdhüd, Süleymân'a) gelip dedi ki: “(Ben) senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe' (şehrin)den doğru (ve mühim) bir haber getirdim.”

(Neml 22)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(22-25) Ardından, çok geçmeden [Hüdhüd] "Senin, kendisini [bilgi bakımından]¹ hiç kuşatamadığını ben kuşattım ve Sebe [halkın]dan sana yakin[kesin] bir haber getirdim: Gerçekten ben, onlara [Sebe halkına] yöneticilik yapan bir kadın buldum. Kendisine her şeyden [bir pay] verilmiş ve onun büyük bir Arş'ı[kürsüsü] var. Onu [o kadını] ve halkını, Allah'tan beride, güneşe secde ederlerken buldum. Göklerde ve yerde saklanıp duranı [ortaya] çıkaran, sakladığınızı ve açığa vurduğunuzu bilen Allah'a secde etmesinler diye şeytan, kendilerine kendilerinin eylemlerini süsledi ve onları (o) yoldan şiddetle geri çevirmiş. Artık, yol bulamıyorlar. " dedi.

(Neml 22)

Hüseyin Atay Meali:

Ancak çok geçmemişti ki, dedi: "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe’den kesin bir haber getirdim.

(Neml 22)

İbni Kesir Meali:

Çok geçmeden o geldi ve dedi ki: Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe'den gerçek bir haber getirdim.

(Neml 22)

İlyas Yorulmaz Meali:

Çok geçmeden hüdhüd geldi. Sonra Süleyman'a “Senin ulaşamayacağın bir şeye ulaştım ve sana Sebe topluluğundan kesin doğru bir haber getirdim” dedi.

(Neml 22)

İskender Ali Mihr Meali:

Çok geçmeden geldi. Ve: "Senin ihata edemediğin bir şeyi, ben ihata ettim (öğrendim). Seba’dan sana yakîn (kesin) bir haber getirdim." dedi.

(Neml 22)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Arası çok geçmeden Hüthüt geldi: «Ben senin bilmediğin bir gerçeği öğrendim. Sana Seba'dan dosdoğru bir haber getirdim.

(Neml 22)

Kadri Çelik Meali:

Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: “Senin (bilgi gücünle) kuşatıp öğrenemediğin şeyi, ben kuşatıp öğrendim ve sana Sebe'den kesin bir haber getirdim.”

(Neml 22)

Mahmut Kısa Meali:

Fakat çok geçmeden Hüdhüd ansızınçıkageldi ve “Ey Süleyman!” dedi, “Ben uzak diyarlara gittim. Araştırmalarım sonucunda, senin bile henüz bilmediğin bazı şeyler öğrendim ve Yemen’deki Sebe Krallığı hakkında kesinlikle doğru bir haber getirdim sana.”

(Neml 22)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Eh bunun üstünden çok geçmeden Hüdhüd çıkageldi ve "Ben senin henüz bilmediğin bir Malumat öğrendim. Sana Sebe hakkında çok önemli ve doğru bir haber getirdim" demiştir.

(Neml 22)

Mehmet Türk Meali:

Çok geçmeden (hüdhüd) gelip:“Ben senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’den1 çok önemli bir haber getirdim.”2 dedi.*

(Neml 22)

Muhammed Celal Şems Meali:

Çok geçmeden (Hudhud) geldi (ve) ardından (Süleyman’a) dedi ki: “Senin bilmediğin (bir şey hakkında) bilgi edindim. Sana Sebe (kavminin bölgesinden) kesin bir haber getirdim.”

(Neml 22)

Muhammed Esed Meali:

Fakat hüthüt çok sürmeden çıkageldi ve: "Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe hakkında doğru bir haber getirdim" dedi.

(Neml 22)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Çok geçmeden Hüdhüd çıkageldi ve dedi ki; "Ben senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve Sebe halkından doğru bir haber getirdim."

(Neml 22)

Mustafa Çavdar Meali:

Çok geçmeden hüthüt çıkageldi ve: – Ben senin bilmediğin bir şeyler öğrendim ve sana Sebe halkıyla ilgili sağlam haberler getirdim.(Neml 22)

Mustafa Çevik Meali:

20-26 Bir gün de, Süleyman kuşlarını denetliyordu ki, Hüdhüd’ün aralarında olmadığını gördü ve diğerlerine sordu, “Hüdhüd’ü aranızda göremiyorum, yoksa yine kayıplara mı karıştı? Bu sefer bana geçerli bir mazeret bildirmezse ona ağır bir ceza vereceğim ya da boynunu vuracağım. Derken çok geçmeden Hüdhüd çıkıp geldi ve Süleyman’a, “Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim, sana Sebe Halkı ile ilgili haberler getirdim. Orada bir kadının halkına yöneticilik yaptığını, her türlü yetkiye sahip olduğunu gördüm, üstelik bir de muhteşem tahtı var fakat O’nun halkı Allah’la birlikte Güneş’i ilah edinmiş, ona da tapıyorlar, şeytan da onlara yaptıkları bu işi cazip göstermiş ve yoldan çıkarmış, bu yüzden de doğru yolu bulamayacak hale gelmişler. Hâlbuki göklerde ve yerde gizli, saklı olanı aklımızdan geçirdiklerimizi ve yaptıklarımızın hepsini bilen Allah’tır ve O’ndan başka hükümlerine boyun eğilecek ilah yoktur, onların da böyle inanıp yaşaması gerekmez mi?” dedi.

(Neml 22)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Derken beklemesi çok sürmedi, (Hüdhüd) çıkageldi ve dedi ki: "Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe'den doğru ve kesin bir haber getirdim.

(Neml 22)

Osman Okur Meali:

Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim.

(Neml 22)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Derken (Hüdhüd) çok geçmeden (geldi de) dedi ki: «Ben senin ihata etmediğin bir şeyi ihata ettim ve sana Seb'a'dan muhakkak bir haber ile geldim.»

(Neml 22)

Ömer Öngüt Meali:

Çok geçmeden Hüdhüd geldi ve: “Ben senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana gerçek haber getirdim. ”

(Neml 22)

Ömer Sevinçgül Meali:

Hüdhüd, az sonra geldi, “Ben, senin tarafından bilinmeyen bir bilgi edindim. Sebe ülkesinden kesin bir haber getirdim” dedi.

(Neml 22)

Sadık Türkmen Meali:

AMA çok geçmeden Hüthüt çıkageldi. Dedi ki: “Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sana Sebe’den doğru bir haber getirdim.

(Neml 22)

Seyyid Kutub Meali:

Hüdhüd çok geçmeden çıkagelerek dedi ki: «Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim, sana Saba'dan çok önemli bir haber getirdim.»

(Neml 22)

Suat Yıldırım Meali:

Derken, çok geçmeden Hüdhüd geldi: "Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe'den önemli ve kesin bir haber getirdim."

(Neml 22)

Süleyman Ateş Meali:

Çok geçmeden (hüdhüd) geldi: "Ben, dedi, senin görmediğin bir şey gördüm ve Seba'dan sana gerçek bir haber getirdim.

(Neml 22)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Çok geçmeden Hüdhüd çıkageldi ve dedi ki; "Senin yeterince bilmediğin bir şeyi tam olarak öğrendim. Sana Sebe'den dosdoğru bir haber getirdim.

(Neml 22)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İbibik çok geçmeden geldi ve: "Senin bilmediğin bir şey öğrendim; sana Sebe hakkında doğru bir haber getirdim."

(Neml 22)

Şaban Piriş Meali:

Çok geçmeden hüdhüd geldi ve: -Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe'den gerçek bir haber getirdim, dedi.

(Neml 22)

Talat Koçyiğit Meali:

Çok geçmeden Hüdhüd gelmiş ve demişti ki: "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebâ'dan gerçek bir haber getirdim"

(Neml 22)

Tefhimul Kuran Meali:

Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: «Senin (bilgi gücünle) kuşatıp öğrenemediğin şeyi, ben kuşatıp öğrendim ve sana Saba'dan kesin bir haber getirdim.»

(Neml 22)

Ümit Şimşek Meali:

Çok geçmeden hüdhüd çıkageldi ve dedi ki: “Ben senin bilmediğin birşeyi öğrendim ve Sebe' kavminden gerçek bir haber getirdim.

(Neml 22)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Az sonra Hüdhüd gelip şöyle dedi: "Senin fark edemeyeceğin bir şeyi fark ettim ve sana Saba'dan parlak bir haber getirdim."

(Neml 22)