27. Neml Suresi / 41.ayet

Süleyman: “Onun tahtını kendisinin tanıyamayacağı bir hale getirin, görelim bakalım, onu tanıyabilecek mi, yoksa tanıyamayacak mı?”

Mustafa Çavdar Meali

Neml 41 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Süleyman, tahtının şeklini değiştirin dedi, bakalım tanıyacak mı, tanımıyacak mı?

(Neml 41)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Hz. Süleyman görevlilerine) Dedi ki: “Onun tahtını (biraz) değiştirin de, bakalım doğru olanı bulabilecek mi, yoksa tanımayıp şaşıranlardan mı olacak (bilelim) ?”

(Neml 41)

Abdullah Parlıyan Meali:

Süleyman sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi O'nun tahtını tanınmaz hale getirin bakalım, tahtını tanıyıp bilebilecek mi veya doğru olan İslâm'ı bulabilecek mi, yoksa doğru yolu bulamayan kimselerden mi olacak?”

(Neml 41)

Adem Uğur Meali:

(Süleyman devamla) dedi ki: Onun tahtını bilemeyeceği bir hale getirin; bakalım tanıyacak mı, yoksa tanıyamayanlar arasında mı olacak.

(Neml 41)

Ahmet Hulusi Meali:

(Süleyman) dedi ki: "Tahtını ona zor tanıyacağı bir hale getirin; bakalım doğru yolu bulacak mı yoksa doğru yolu bulamayanlardan mı olacak?"

(Neml 41)

Ahmet Tekin Meali:

Süleyman: “Onun tahtını kendisince tanınmayacak hale getirin. Bakalım hakkı, hakikatı tanımayı başarabileceği yolu bulabilecek mi? Yoksa o da hakka, hakikate ulaşabileceği yolu tercih edemeyenlerden mi olacak?” dedi.

(Neml 41)

Ahmet Varol Meali

Dedi ki: "Onun için tahtını tanınmaz hale getirin. Bakalım tanıyabilecek mi yoksa tanıyamayanlardan mı olacak."

(Neml 41)

Ali Bulaç Meali:

Dedi ki: "Onun tahtını değişikliğe uğratın, bir bakalım doğru olanı bulabilecek mi, yoksa bulmayanlardan mı olacak?

(Neml 41)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Süleyman dedi ki: “- Onun (Belkıs'ın) tahtını tanınmaz hale getirin; bakalım, tanıyacak mı, yoksa tanımıyanlardan mı olacak?”

(Neml 41)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Tahtının biçimini değiştirin!" dedi; "Bakalım tanıyacak mı, tanımayacak mı?"

(Neml 41)

Ali Ünal Meali:

Sonra buyurdu: “Şimdi, Kraliçe’nin tahtını tanıyamayacağı hale getirin, bakalım gerçeği görüp hidayete erecek mi, yoksa hidayete eremeyenlerden olmaya devam mı edecek.”

(Neml 41)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve devamla: “Onun için tahtını değiştirin, bakalım yol bulacak mı yoksa bulamayanlardan mı olacak?” dedi.

(Neml 41)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Süleyman devamla dedi ki: "Onun tahtını tanınmaz hale getiriniz, bakalım tanıyabilecek mi, yoksa tanıyamayacak mı?"

(Neml 41)

Bekir Sadak Meali:

Suleyman «Tahtini onun tanimiyacagi hale getirin, bakalim taniyabilecek mi yoksa tanimayacak mi?» dedi.

(Neml 41)

Besim Atalay Meali:

Süleyman dedi ki: «Belkıs'ın tahtını belirsizleyin, bakalım ki, tanır mı? Ya tanımaz mı?»

(Neml 41)

Celal Yıldırım Meali:

Süleyman, «tahtını ona tanıyamıyacağı hale sokun da bakalım onu tanıyabilecek mi, yoksa tanımayanlardan mı olacak?» dedi.

(Neml 41)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Süleyman, yanındakilere dönerek:) “Tahtı kraliçenin tanımayacağı şekilde değiştirin! Bakalım onu tanıyabilecek mi, yoksa tanımayacak mı?” dedi.

(Neml 41)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Süleyman "Onun tahtını tanınmaz hale getirin, bakalım tanıyabilecek mi yoksa tanıyamayacak mı?" (yola gelecek mi, yoksa yola gelmeyenlerden mi olacak?) dedi.

(Neml 41)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Süleyman, "Tahtını tanınmaz hale getirin. Bakalım tanıyacak mı, yoksa tanımayacaklardan mı olacak?" dedi.

(Neml 41)

Diyanet Vakfı Meali:

(Süleyman devamla) dedi ki: Onun tahtını bilemeyeceği bir hale getirin; bakalım tanıyacak mı, yoksa tanıyamayanlar arasında mı olacak.

(Neml 41)

Edip Yüksel Meali:

'Tahtının biçimini değiştirin, bakalım doğruyu bulabilecek mi, yoksa doğruyu bulamıyanlardan mı olacak?'

(Neml 41)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ona, dedi: tahtını başkalaştırın bakalım hakıkati tanıyacak mı? Yoksa tanımazlardan mı olacak?

(Neml 41)

Elmalılı Yeni Meali:

(Süleyman) dedi ki: "Tahtını tanınmaz duruma sokun, bakalım tanıyacak mı, tanımazlardan mı olacak?"

(Neml 41)

Erhan Aktaş Meali:

Süleyman: "Onun tahtının şeklini değiştirin. Bakalım tahtını tanıyacak mı yoksa tanımayacak mı?" dedi.

(Neml 41)

Gültekin Onan Meali:

Dedi ki: "Onun tahtını değişikliğe uğratın / şeklini değiştirin / tanınmaz hale getirin (nekkiru), bir bakalım doğru olanı bulabilecek mi, yoksa bulmayanlardan mı olacak?"

(Neml 41)

Hakkı Yılmaz Meali:

Süleymân dedi ki: “Onun için tahtını belirsizleştirin [ona sıradan bir kişi muamelesi yapın], bakalım o, kılavuzlanan yolu bulanlardan mı yoksa kılavuzlanan doğru yolu bulmayanlardan mı olacak [Müslümanlığında samimi mi değil mi görelim]!”

(Neml 41)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Süleyman) dedi ki: “Onun tahtını değiştirin. Bakalım anlayacak mı, anlamayanlardan mı olacak?”

(Neml 41)

Harun Yıldırım Meali:

(Süleyman devamla) dedi ki: Onun tahtını bilemeyeceği bir hale getirin; bakalım tanıyacak mı, yoksa tanıyamayanlar arasında mı olacak.

(Neml 41)

Hasan Basri Çantay:

(Süleyman) dedi ki: "Onun tahtını bilinmez şekle getirin. Bakalım (tanımıya) muvaffak olacak mı, yoksa muvaffak olamayacaklardan mı bulunacak"?

(Neml 41)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ve devamla) dedi ki: “Onun tahtını, kendisine tanınmaz bir hâle getirin; bakalım(tanımaya) muvaffak olacak mı, yoksa doğruyu farkedemeyenlerden mi olacak?”

(Neml 41)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Süleyman] "Onun için, onun Arş'ını[kürsüsünü] tanınmaz hale getirin, bakalım: [kraliçe] yol bulacak mı? Yoksa yol bulamayan kimselerden mi olacak?" dedi.

(Neml 41)

Hüseyin Atay Meali:

41-42 "Tahtını onun tanımayacağı hale getirin, bakalım doğruyu bulabilecek mi, yoksa doğruyu bulamayacaklardan mı olacak?" dedi. Kraliçe geldiğinde, "Senin tahtın böyle miydi?" denildi. O da, "Sanki odur, daha önce bize bilgi verilmişti ve içtenlikle doğruya bağlanmıştık" dedi.

(Neml 41)

İbni Kesir Meali:

Dedi ki: Onun tahtını değişikliğe uğratın, bir bakalım hidayeti bulabilecek mi, yoksa bulamayanlardan mı olacak?

(Neml 41)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Tahtını değiştirin. Bakalım tahtını tanıyabilecek mi yoksa tanıyamayacak mı?” dedi.

(Neml 41)

İskender Ali Mihr Meali:

(Süleyman A.S): "Onun tahtının şeklini değiştirin. Bakalım hidayete erecek mi, yoksa hidayete ermeyenlerden mi olacak?" dedi.

(Neml 41)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Dedi: «Onun tahtını değiştirin, bakalım tanıyabilecek mi, tanıyamıyacak mı?

(Neml 41)

Kadri Çelik Meali:

Dedi ki: “Onun tahtını değişikliğe uğratın, bir bakalım (kendi tahtı olduğunu) bulabilecek mi, yoksa bulamayanlardan mı olacak?”

(Neml 41)

Mahmut Kısa Meali:

Süleyman, saltanat ve zenginliğin gelip geçici olduğunu, bunların ancak imtihan amacıyla insana verildiğini, bu gibi dünyevi nimetlerin parlaklığına aldanıp da ahireti unutmamak gerektiğini, hiç bitmeyecek gerçek saltanatın, zenginliğin Allah katında olduğunu Belkıs’a —etkileyici bir üslûpla— anlatmak istiyordu. Bunun için, adamlarına, “Onun tahtını, üzerinde bir değişiklik yaparak tanınmaz hale getirin!” dedi, “Bakalım onun nasıl bir anda el değiştirdiğini ve eski şaşaasını, güzelliğini kaybederek perişan hale geldiğini gördükten sonra, dünyevî zenginliklerin gelip geçici olduğunu anlayıp doğru yolu bulabilecek mi, yoksa tahtı tâcı uğrunda imanı reddederek doğru yolu bulamayan kimselerden mi olacak?”

(Neml 41)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Lakin onun tahtını tanınmayacak hale getir bakalım. Kendi tahtını tanıyacak mıdır?

(Neml 41)

Mehmet Türk Meali:

(Ve devamla): “Onun tahtını bilemeyeceği bir hale getirin. Bakalım tanıyacak mı, yoksa tanıyamayacak mı?” dedi.

(Neml 41)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Süleyman) dedi ki: “Bu (kraliçenin) tahtını alelâde hale getirin. (Hz. Süleyman (a.s.) kraliçenin tahtına benzeyen bir taht yapın ki övündüğü tahtın alelâde bir durumda olduğu ortaya çıksın, demişti.) Bakalım doğru yolu bulabilecek mi, yoksa doğru yol bulamayanlardan mı olacak?”

(Neml 41)

Muhammed Esed Meali:

(Ve) sözlerine şöyle devam etti: "(Şimdi) onun tahtını tanınmaz hale sokun; bakalım, kendi başına doğru yolu bulacak mı, yoksa doğru yolu bulamayan kimselerden mi olacak."

(Neml 41)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Süleyman sonra şöyle dedi; "Onun tahtını tanınmaz hale getirin, bakalım tanıyabilecek mi, yoksa tanımayacak mı?"

(Neml 41)

Mustafa Çavdar Meali:

Süleyman: “Onun tahtını kendisinin tanıyamayacağı bir hale getirin, görelim bakalım, onu tanıyabilecek mi, yoksa tanıyamayacak mı?”(Neml 41)

Mustafa Çevik Meali:

Süleyman bunların ardından da sözlerine şöyle devam etti. “Bu taht üzerinde birtakım değişiklikler yapın bakalım, kendisinin ki ile bunun arasındaki farklılıkları görüp anlayabilecek mi, yoksa anlamayacak mı?”

(Neml 41)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Sözünü şöyle sürdürdü: "Onun tahtını kendisinin tanıyamacağı bir hale getirin de, görelim bakalım doğru yolu bulacak mı? Yoksa doğru yolu bulamayan kimselerden mi olacak?"

(Neml 41)

Osman Okur Meali:

Süleyman "Tahtını onun tanıyamayacağı hale getirin, bakalım tanıyabilecek mi yoksa tanımayacak mı?" dedi.

(Neml 41)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dedi ki: «Ona tahtını tağyîr edin, bakalım onu tanımaya muvaffak olacak mı, yoksa muvaffak olamayacaklardan mı olacak?»

(Neml 41)

Ömer Öngüt Meali:

(Süleyman) dedi ki: “Onun tahtını tanınmaz hâle getirin. Bakalım tanıyabilecek mi, yoksa tanımayacak mı?”

(Neml 41)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonra yanındakilere emretti, “Şimdi ‘bazı işlemler yaparak’ onun tahtını tanınmaz hâle getirin. Bakalım ‘melike’ tahtı tanıyıp ‘mucizeyi görüp’ doğru yolu bulacak mı, yoksa doğru yolu bulamayanlardan mı olacak, görelim” dedi.

(Neml 41)

Sadık Türkmen Meali:

(Süleyman) dedi ki: “Tahtını onun için tanınmaz hale getirin, bakalım tanıyabilecek mi? Yoksa tanıyamayan kimselerden mi olacak?”

(Neml 41)

Seyyid Kutub Meali:

Sonra yanındakilere dönerek «Tahtı kraliçenin tanımayacağı şekilde değiştirin! bakalım onu tanıyabilecek mi, yoksa tanımayacak mı?» dedi.

(Neml 41)

Suat Yıldırım Meali:

Devamla dedi ki: "Şimdi Kraliçenin tahtının şeklini değiştirin! Bakalım onu tanıyacak mı, tanımayacak mı?"

(Neml 41)

Süleyman Ateş Meali:

(Ve) dedi ki: "Onun tahtını tanınmaz hale getirin, bakalım tanıyabilecek mi, yoksa tanımayacak mı?"

(Neml 41)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Dedi ki: "Arşını onun için farklılaştırın, bakalım tanıyacak mı yoksa tanımayacak mı?"

(Neml 41)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Süleyman: "Koltuğunu tanınmaz duruma getirin. Bakalım onu tanıyabilecek mi?" dedi.

(Neml 41)

Şaban Piriş Meali:

- Tahtın şeklini değiştirin bakalım, onu tanıyabilecek mi; yoksa tanıyamayanlardan mı olacak? dedi.

(Neml 41)

Talat Koçyiğit Meali:

Süleyman, askerlerine de "Tahtının şeklini değiştirin; bakalım onu tanıyabilecek mi, yoksa tanımayanlardan biri mi olacak."

(Neml 41)

Tefhimul Kuran Meali:

Dedi ki: «Onun tahtını değişikliğe uğratın, bir bakalım doğru olanı bulabilecek mi, yoksa bulmayanlardan mı olacak?»

(Neml 41)

Ümit Şimşek Meali:

Süleyman “Tahtını onun tanıyamayacağı bir hale getirin,” dedi. “Bakalım doğruyu bulabilecek mi, bulamayacak mı?”

(Neml 41)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Emir verdi: "Onun tahtını başkalaştırın, bakalım tanıyacak mı, tanıyamayanların arasına mı girecek?"

(Neml 41)