27. Neml Suresi / 91.ayet

De ki:
– Ben yalnızca, dokunulmaz kıldığı şu beldenin Rabbi olan Allah’a kulluk etmekle emrolundum, zira her şey O’na aittir ve ben O’na kayıtsız şartsız Müslüman olanlardan olmakla emrolundum.

Bknz: (14/2)(53/31)

Mustafa Çavdar Meali

Neml 91 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bana, ancak orasını emin bir harem olarak halkeden bu şehrin Rabbine ibadet etmem emredildi ve onundur her şey ve Müslümanlardan olmam emredildi bana.

(Neml 91)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(De ki:) "Ben ancak bu beldenin (kutsal kılınan Mekke’nin ve tüm medeniyet merkezlerinin) Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Her şey O'nundur. Ve (ben her konuda ve her konumda mutlaka) Müslümanlardan (taraf) olmakla emrolundum." (Hiçbir konuda kendi kafamdan ve nefsü hevâmdan hareket etmedim.)

(Neml 91)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey Muhammed! De ki: Ben yalnızca, kutlu kıldığı bu Mekke şehrinin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ve O'nundur herşey ve bana müslümanlardan olmam emredildi.

(Neml 91)

Adem Uğur Meali:

(De ki:) Ben ancak, bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine -ki O burayı dokunulmaz kılmıştır- kulluk etmekle emrolundum. Her şey de zaten O'na aittir. Bana müslümanlardan olmam " emredildi.

(Neml 91)

Ahmet Hulusi Meali:

"Ben yalnızca şu beldenin Rabbine kulluk yapmakla emrolundum... Ki O (beldenin Rabbi) onu saygıdeğer kılmıştır ve her şey O'nun içindir! Ben teslim olmuşlardan (olduğumun farkındalığını yaşamakla) hükmolundum!"

(Neml 91)

Ahmet Tekin Meali:

“Ben ancak, burayı kutsal ve güvenli kılan, bu beldenin, Mekke'nin Rabbini ilâh tanımakla, candan müslüman olarak O'na bağlanmakla, saygıyla O'na kulluk ve ibadet etmekle emrolundum. Her şey O'nundur. Bana, İslâm'ı yaşayan müslümanlardan olmam emrolundu.”

(Neml 91)

Ahmet Varol Meali

(De ki): "Ben ancak bu beldenin Rabbine kulluk etmekle emrolundum ki O burayı saygıdeğer (haram belde) kılmıştır ve her şey O'nundur. Ve ben Müslümanlardan olmakla emrolundum.

(Neml 91)

Ali Bulaç Meali:

(De ki:) "Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Her şey O'nundur. Ve müslümanlardan olmakla emrolundum."

(Neml 91)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm) de ki: “- Ben ancak bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine ibadet etmemle emrolundum; öyle bir şehir ki, Allah onu, hürmet edilmesi gereken emîn bir koru yapmıştır. Her şey O'nundur. Ben İslâmda sebat gösterenlerden olmamla emr edildim.

(Neml 91)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Yalnızca, Bu Yörenin Efendisine hizmet etmem, bana buyruk verildi. O, burasını saygıdeğer yapmıştır. Her şey, O'nun malıdır. Ve teslim olmam, bana buyruk verildi!"

(Neml 91)

Ali Ünal Meali:

De ki: “Bana ancak, bu beldenin onu muhterem ve mukaddes kılan ve her şey Kendisi’ne ait bulunan Rabbine ibadet etmem emredildi ve bana her bakımdan O’na teslim olmuş (Müslümanlardan) olmam emredildi;

(Neml 91)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(De ki:) “Ben, saygın kıldığı bu şehrin sahibi ve her şey O’nun elinde olan Allah’a kulluk etmekle emrolundum. Ve Müslümanlardan olmakla da emrolundum.

(Neml 91)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- De ki: "Ben, yalnızca her şeyin sahibi olan bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmak ve Kur'an okumakla emrolundum." Kim doğru yolu bulmuşsa, yalnız kendisi için bulmuş olur; kim sapıtırsa, ona de ki: "Ben, sadece uyaranlardan biriyim."

(Neml 91)

Bekir Sadak Meali:

(91-92) De ki: «Ben, yalniz her seyin sahibi olan ve bu kutlu kilinmis sehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Muslumanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum.» Kim dogru yolu bulmussa, yalniz kendisi icin bulmus olur, kim sapitmissa kendine etmis olur. De ki: «Ben sadece, uyaranlardan biriyim.»

(Neml 91)

Besim Atalay Meali:

Ben ancak, bu kentin Tanrısına tapmakla emrolundum, bunu kutsal kılmıştır, her şey O'nundur, Müslümanlardan olmakla

(Neml 91)

Celal Yıldırım Meali:

Ben ancak hürmete lâyık gördüğü bu şehrin (Mekke'nin) Rabbına ibâdetle emrolundum. Her şey O'na aittir ve ben Müslümanlardan olmakla, Kur'ân okumakla da emrolundum. Artık kim doğru yolu bulup seçerse, o ancak kendi lehine bulmuş olur; kim de sapıtırsa, de ki: Ben ancak (kötü ve tehlikeli sonucu haber veren) uyarıcılardanım.

(Neml 91)

Cemal Külünkoğlu Meali:

91,92. (Ey Muhammed, de ki:) “Bana sırf bu şehrin Rabbine kulluk etmem emredildi. O bu şehri dokunulmaz kıldı. Her şey O'nundur. Yine bana, Müslümanlardan olmam ve Kur'an'ı okumam emredildi.” Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa, de ki: “Ben sadece uyarmakla yükümlü elçilerden biriyim.”

(Neml 91)

Diyanet İşleri Eski Meali:

91,92. De ki: "Ben, yalnız her şeyin sahibi olan ve bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum." Kim doğru yolu bulmuşsa, yalnız kendisi için bulmuş olur, kim sapıtmışsa kendine etmiş olur. De ki: "Ben sadece, uyaranlardan biriyim."

(Neml 91)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(91-92) De ki: "Bana ancak, bu beldenin (Mekke'nin); onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi. Yine bana, müslümanlardan olmam ve Kur'an'ı okumam emredildi." Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa, de ki: "Ben ancak uyarıcılardanım."

(Neml 91)

Diyanet Vakfı Meali:

91, 92. (De ki:) Ben ancak, bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine -ki O burayı dokunulmaz kılmıştır- kulluk etmekle emrolundum. Her şey de zaten O'na aittir. Bana müslümanlardan olmam ve Kur'an okumam emredildi. Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece uyarıcılardanım.

(Neml 91)

Edip Yüksel Meali:

Ben, sadece bu şehrin Rabbine kulluk etmekle emredildim. O burayı kutsal kılmıştır ve her şey O'nundur. Ben müslümanlardan olmakla emredildim.

(Neml 91)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ben sade emrolundum ki şu beldenin şanına hurmet veren, her şey de kendisinin olan rabbına ıbadet edeyim, hem emrolundum ki halis müsliminden olayım

(Neml 91)

Elmalılı Yeni Meali:

Ben, yalnızca bu beldenin, onu saygın kılan ve herşey de kendilerinin olan Rabbine ibadet etmekle emrolundum. Ve yine halis müslümanlardan olmamla emrolundum.

(Neml 91)

Erhan Aktaş Meali:

Ben, sadece bu beldeye saygınlık veren Rabb'e kul olmakla emrolundum! Her şey O'nundur. Ve ben teslim olanlardan olmakla emrolundum!

(Neml 91)

Gültekin Onan Meali:

(De ki:) "Bana, ancak bu şehrin rabbine kulluk etmem buyruldu ki O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Her şey O'nundur. Ve müslümanlardan olmam buyruldu."

(Neml 91)

Hakkı Yılmaz Meali:

(91-93) Sen, “Ben ancak her şeyin sahibi olan ve burayı dokunulmaz kılan Mekke'nin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Ve ben Müslüman olmamla ve Kur’ân'ı okuyup izlememle emrolundum. Artık kim kılavuzlanan doğru yola düşerse, yalnız kendisi için kılavuzlanan doğru yola düşmüş olur; kim de saparsa hemen ‘Ben sadece uyarıcılardanım.’ Ve, bütün övgüler Allah'a mahsustur. O, âyetlerini/ alâmetlerini/ göstergelerini size gösterecek de siz onları tanıyacaksınız” de. –Ve Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.–

(Neml 91)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(De ki:) “Ben ancak bu beldeyi haram/kutsal kılan ve her şeyin kendisine ait olduğu (Mekke’nin) Rabbine ibadet etmekle emrolundum. Ve Müslimlerden/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen kullardan olmakla emrolundum.”

(Neml 91)

Harun Yıldırım Meali:

(De ki:) Ben ancak, bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine ki O burayı dokunulmaz kılmıştır kulluk etmekle emrolundum. Her şey de zaten O'na aittir. Bana müslümanlardan olmam " emredildi.

(Neml 91)

Hasan Basri Çantay:

(De ki:) "Ben ancak bu şehrin Rabbine — ki O, bunu hürmetli kılmışdır — ibadet etmemle emr olundum. Her şey Onundur. Ben müslümanlardan olmamla emr olundum".

(Neml 91)

Hayrat Neşriyat Meali:

91,92. (Ey Resûlüm! De ki:) “(Ben) ancak, (Allah'ın) haram (ve emîn) kıldığı bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine kulluk etmekle emrolundum; herşey ise O'nundur. Ve (ben)Müslümanlardan olmakla, hem (size) Kur'ân okumakla emrolundum.” O hâlde kim hidâyete gelirse, artık ancak kendisi için hidâyete gelmiş olur. Kim de dalâlete düşerse, o takdirde (onlara) de ki: “Ben ancak (Allah'ın azâbını haber vermekle) korkutucu olanlardanım.”

(Neml 91)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(91-92) "Ben, sadece 'burayı [bu beldeyi] kutsal kılan, her şey kendisine ait olan, bu beldenin RAB'bine' kulluk etmekle emir olundum. Bir de, Müslümanlardan [Allah'a teslim olanlardan] olmakla ve kur'an'ı okuyup teşvik etmekle-uygulamakla emir olundum." [de]¹ Artık, kim yol bulduysa, sadece kendi benliği için yol buluyor. Kim yolu kaybettiyse artık "Ben sadece uyarıcılardanım." de.

(Neml 91)

Hüseyin Atay Meali:

91-92 Ben yalnız, her şeyin sahibi olanın kutlu kıldığı bu şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Doğruya içtenlikle boyun eğenlerden olmakla ve Kur'an okumakla emrolundum. Kim doğru yolu bulmuşsa, yalnız kendisi için bulmuş olur; kim sapıtmışsa, ona de ki: "Ben sadece uyaranlardan biriyim."

(Neml 91)

İbni Kesir Meali:

Ben; ancak bu şehrin Rabbına kulluk etmekle emrolundum. O, burayı harem kılmıştır ve her şey O'nundur. Ben, müslümanlardan olmakla emrolundum.

(Neml 91)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Ben yalnızca çevresi birtakım yasaklarla güven içinde olan bu beldenin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Her şeyin sahibi O dur. Aynı zamanda müslümanlar dan olmakla.”

(Neml 91)

İskender Ali Mihr Meali:

Ben sadece "Rabbe (Allah’a) kul olmak" ile emrolundum. Bu belde ki, O (Allah), onu hürmete lâyık kıldı. Ve herşey O’nundur (Allah’ındır). Ve ben "teslim olanlardan olmakla" emrolundum.

(Neml 91)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bana buyrulan, bu kentin çalabına tapmamdır. Bu kenti kutlu kılan Odur, her varlık da Onundur. Yine bana buyrulan, kendimi Allah'a vermemdir.

(Neml 91)

Kadri Çelik Meali:

“Ben ancak hürmetli kıldığı bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum. Her şey O'nundur. Ben Müslümanlardan olmakla emrolundum.”

(Neml 91)

Mahmut Kısa Meali:

O hâlde, ey şanlı Elçi! İçinde yaşadığın Mekke halkından başlamak üzere, tüm insanlığı hak dine çağırarak de ki: “Ben, Allah’tan başka taptığınız bütün ilâhları reddederek, ancak ve sadece, bu şehrin Rabb’ine kulluk etmekle emrolundum! Unutmayın ki, Arabistan’ın dört bir yanında kargaşa ve anarşi hüküm sürerken, bu şehri saygıdeğer kılan ve sizi huzur ve güven içinde yaşatan O’dur. Ve bu nimeti, kendisine kulluk eden bütün milletlere bahşedecektir. Çünkü göklerde ve yerde ne varsa, her şeyin yaratıcısı ve gerçek sahibi de, ancak O’dur! Bunun için bana, Allah’a yürekten boyun eğen kimselerden olmam emredildi!”

(Neml 91)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Neticede, de ki: "Ben bu beldenin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Burayı kılmıştır En saygılı yer. Her şey O'nundur. Benim emrolunduğum şey ise Allah'a teslim olmaktır.

(Neml 91)

Mehmet Türk Meali:

91,92. (Ey Muhammed! Onlara): “Ben ancak güvenli kıldığı bu şehrin (Mekke’nin) ve her şeyin Rabbi (olan Allah’a) kulluk etmekle emrolundum ve ben Müslümanlardan olmakla ve Kur’an’ı okumakla da emrolundum.” de. Artık kim hak yola gelirse ancak kendi lehine hak yola gelir ve kim de sapıtırsa ona: “Ben sadece uyarıcılardan birisiyim” de.

(Neml 91)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bana, ancak bu (Mekke) şehrinin Rabbi olan ve onu saygın kılan (Yüce Allah’a) ibadet etmem buyruldu. Her şey O’na aittir. Bana itaat edenlerden olmam (da) emredildi.

(Neml 91)

Muhammed Esed Meali:

(Ey Muhammed, de ki:) "Ben, yalnızca, kutlu kıldığı bu şehrin ve var olan her şeyin Rabbine kulluk etmekle emrolundum; yani, O'na yürekten boyun eğen kimselerden olmakla emrolundum;

(Neml 91)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

De ki; "Ben, sadece bu Mekke kentinin rabbine kulluk etmekle emredildim. O burayı kutsal kılmıştır ve her şey onundur. Bana Hakk'a teslim olanlardan olmam emredildi."

(Neml 91)

Mustafa Çavdar Meali:

De ki: – Ben yalnızca, dokunulmaz kıldığı şu beldenin Rabbi olan Allah’a kulluk etmekle emrolundum, zira her şey O’na aittir ve ben O’na kayıtsız şartsız Müslüman olanlardan olmakla emrolundum.

Bknz: (14/2) - (53/31)

(Neml 91)

Mustafa Çevik Meali:

91-93 Ey Peygamber! Sen şirk ve küfründe inatla direnenlere de ki: “Ben yalnızca Allah’ın mübarek kıldığı bu şehrin ve her şeyin Rabbi olan Allah’a kulluk etmekle emrolundum; zira O, her şeyin sahibidir. O’nun daveti hayat nizamına uymaktan daha doğru ne olabilir. Ben Kur’an’ı insanlara okuyup ulaştırmakla görevlendirildim. Bundan sonra kim Kur’an ile davet edildiği hayatı yaşamaya yönelirse doğru yolu bulmuş olur, kim de sırtını döner ve reddederse O’na da de ki: “Ben sadece bir uyarıcıyım.” Onlara şunu da söyle: “Övülüp, şükredilmeye layık olan bizleri yaratıp, bunca nimetlerle donatan ve doğru yolu gösteren Allah’tır, O vaat ettiği her şeyi zamanı gelince size gösterecek, siz de onları görünce gerçeği anlayacaksınız. Rabbiniz yaptıklarınızdan asla habersiz değildir.”

(Neml 91)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Ey Peygamber! De ki): "Ben yalnızca O'nun mübarek kıldığı şu şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum: zira her bir şey O'na aittir. Yine ben O'na gönülden teslim olanlardan biri olmakla emrolundum!

(Neml 91)

Osman Okur Meali:

(91-92) (Resülüm) De ki: "Ben, yalnız her şeyin sahibi olan ve bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum." Kim doğru yolu bulmuşsa, yalnız kendisi için bulmuş olur, kim sapıtmışsa kendine etmiş olur. De ki: "Ben sadece, uyaranlardan biriyim."

(Neml 91)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

(De ki:) «Ben muhakkak emrolundum ki bu beldenin Rabbine ibadet edeyim ki, buna bir hürmet vermiştir ve her şey O'nun içindir ve emrolundum ki, müslümanlardan olayım.»

(Neml 91)

Ömer Öngüt Meali:

(Resulüm! De ki:) “Ben bizzat kendisinin haram kıldığı bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum. Her şey O'na âittir ve ben müslümanlardan olmakla emrolundum. ”

(Neml 91)

Ömer Sevinçgül Meali:

‘Ey Muhammed, de ki:’ “Bana, kutlu kılınan bu şehrin Rabbine kulluk etmem emredildi. O, her şeyin sahibidir. Bana, müslüman olmam emredildi.

(Neml 91)

Sadık Türkmen Meali:

(EY MUHAMMED, de ki): “Ben ancak, bu şehrin (Mekke’nin) Rabbine kulluk etmekle emrolundum. O, burayı (Kâbe’yi/Mekke’yi) özel konumlu yer kılmıştır. Herşey O’nundur. Ben teslim olanlardan olmakla emrolundum.

(Neml 91)

Seyyid Kutub Meali:

Ey Muhammed de ki; «Bana sırf bu şehrin Rabb'ine kulluk etmem emredildi. O bu şehri dokunulmaz kıldı. Her şey O'nundur. Bana O'nun buyruğuna boyun eğenlerin ilki olmam emredildi.

(Neml 91)

Suat Yıldırım Meali:

(91-92) De ki: Bana bu beldeyi muhterem ve mukaddes kılan ve her şey Kendisine ait olan Allah'a, yalnız O'na ibadet etmem emredildi. Keza bana Allah'a teslim olanların ilki olmam ve Kur'an okumam da emredildi. Artık kim doğru yolu bulursa sırf kendisi için bulmuş olur. Kim de yoldan saparsa de ki: "Ben sadece uyarmakla görevli elçilerden biriyim."

(Neml 91)

Süleyman Ateş Meali:

(De ki): "Ben sadece bu kentin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. O, burayı saygıdeğer kıldı ve her şey O'nundur. Ve bana müslümanlardan olmam emredildi."

(Neml 91)

Süleymaniye Vakfı Meali:

De ki; "ben bu şehrin Sahibine kulluk etme emri aldım. Burayı harem bölgesi yapan odur; her şey onundur. Bana, müslümanlardan olmam emredilmiştir."

(Neml 91)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(91-92) De ki: "Bana ancak, her şeyin ve kutlu kıldığı bu şehrin Rabbi olan Allah'a kulluk etmem, O'na teslim olmam ve bu Kur'an'ı okuyup duyurmam emredildi." Kim doğru yola gelirse, kendi iyiliğinedir. Kim de doğru yoldan saparsa de ki: "Ben ancak bir uyanayım."

(Neml 91)

Şaban Piriş Meali:

(De ki:) -Ben ancak, hürmetli kılınan bu şehrin Rabbi'ne kulluk etmekle emrolundum. Her şey O'nundur. Müslümanlardan olmakla emrolundum.

(Neml 91)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed! De ki:) "Ben, bizzat kendisinin haram kıldığı bu şehrin Rabbına ibadet etmekle emrolundum. Her şey O'na aittir. Ve ben, müslümanlardan olmakla emrolundum".

(Neml 91)

Tefhimul Kuran Meali:

(De ki:) «Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Her şey O'nundur. Ve müslümanlardan olmakla emrolundum.»

(Neml 91)

Ümit Şimşek Meali:

Ben ancak bu beldenin(14) Rabbine kulluk etmekle emrolundum ki, O bu beldeyi hürmetli kılmıştır. Herşey Onundur; ben de Ona teslim olmakla emrolundum.*

(Neml 91)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ben sadece, bu beldenin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Orayı saygıya layık kılmıştır O. Her şey O'nundur. Ben, müslümanlardan/Allah'a teslim olanlardan olmakla emrolundum."

(Neml 91)