4. Nisa Suresi / 154.ayet

Biz vaktiyle verdikleri misakı/sözü yerine getirmeleri için dağı onların tepesine yükseltmiştik ve onlara: “Şehrin kapısından, secde ederek ve alçak gönüllü olarak girin” dedik. Onlara “Cumartesi günü yasağını çiğnemeyin” diyerek onlardan kesin bir misak/söz almıştık.

Bknz: (2/63)(7/163)

Mustafa Çavdar Meali

Nisa 154 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ettikleri ahdi yerine getirsinler diye Tur dağını, oldukları yerin üstünde yüceltmiş ve onlara, şehrin kapısından secde ederek girin demiştik ve cumartesi günü demiştik, haddi aşmayın ve onlardan pek kuvvetli bir söz almıştık.

(Nisa 154)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Tevbe edip) Kesin söz vermeleri yüzünden (ve ahitlerinden dönmemeleri için) Tûr'u üstlerine yükselttik ve onlara: "Bu kapıdan (saygıyla baş eğerek) secde ederek girin" dedik ve onlara: "Cumartesi’nde haddi aşmayın" diye tembihledik. Ve onlardan kesin bir söz de almıştık.

(Nisa 154)

Abdullah Parlıyan Meali:

Söz vermeleri sebebiyle Tûr Dağını üzerlerine yükseltmiş, onlara kapıdan secde ederek girin, cumartesi günü yasağını aşmayın, diye uyarmış ve kendilerinden de sağlam bir söz almıştık.

(Nisa 154)

Adem Uğur Meali:

Söz vermeleri (ni takviye) için Tûr'u başlarına diktik de onlara, "Baş eğerek kapıdan girin" dedik, "Cumartesi günü sınırı aşmayın" dedik. Kendilerinden sağlam söz aldık.

(Nisa 154)

Ahmet Hulusi Meali:

Verdikleri söze bağlanmaları için Tur'u üzerlerine kaldırmıştık da onlara "Secde ederek o kapıdan girin" demiştik. Hem de "Cumartesi günü hürmetini ihlal etmeyin" dedik de, onlardan kesin ahd aldık.

(Nisa 154)

Ahmet Tekin Meali:

Kesin sözlerini, taahhütlerini aldığımız sırada Tûr'u üstlerine kaldırdık. Onlara: “Kapılardan, şehrin giriş noktalarından saygıyla, birlikte secde ederek girin" dedik. Onlara: “Cumartesi yasağını çiğnemeyin" dedik. Onlardan ağır, sorumluluklar gerektiren bir taahhüt almıştık.*

(Nisa 154)

Ahmet Varol Meali

Kesin söz vermeleri için Tur dağını üzerlerine yükselttik ve: "Secde ederek kapıdan girin" dedik. Onlara yine: "Cumartesi günleri sınırı aşmayın" dedik ve kendilerinden sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Ali Bulaç Meali:

Kesin söz vermeleri dolayısıyla Tur'u üstlerine yükselttik ve onlara: "Bu kapıdan secde ederek girin" dedik ve onlara: "Cumartesinde haddi aşmayın" da dedik. Ve onlardan kesin bir söz aldık.

(Nisa 154)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Verdikleri sözü kuvvetlendirmek ve ona bağlanmak için, Tur dağını üstlerine kaldırdık da kendilerine: “- O şehrin kapısından secdeye kapanarak girin”, dedik. Hem: “- cumartesi günü av yaparak hududu geçmeyin” (diye) söyledik. Böylece kendilerinden (bu hususta) ağır bir misak (te'minât) aldık.

(Nisa 154)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ayrıca, verdikleri kesin söz nedeniyle, dağı, onların üzerine yükseltmiştik. "Kapıdan secde ederek girin!" demiştik; "Cumartesi yasağını çiğnemeyin!" demiştik. Üstelik onlardan kesin söz almıştık.

(Nisa 154)

Ali Ünal Meali:

(Bu kadar da değil: Tevrat’a kuvvetle tutunmaları konusunda ) vermiş oldukları sözü sağlama almak için Tur’u (yerinden söküp) üzerlerine kaldırdık (ve düşüverecek gibi başları üzerinde öylece tuttuk. Ayrıca, çölde dolaşıp dururlarken kendilerini yönlendirdiğimiz beldenin) kapısından “Âdeta secde halinde, mütevazı ve emirlerimize boyun eğmiş olarak girin!” buyurduk. Yine, kendilerine “Sebt Günü’nün hürmetine riayetle, o günle ilgili yasağı çiğnemeyin!” diye emrettik ve (bu hususta ve Allah’tan başkasına ibadet etmeyecekleri, birbirlerinin kanını akıtmayacakları gibi daha pek çok hususta) kendilerinden çok sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlardan söz almak için Tur dağını onların üstünde yükselttik. “(Şehir) kapısına secde ederek girin” dedik. “Cumartesi yasağında sınırları aşmayın” dedik. Ve onlardan ağır bir söz aldık.

(Nisa 154)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sina Dağı'nı, verdikleri sözün delili olarak üzerlerine yükseltmiştik. Onlara "Kapıdan tevazu içinde giriniz" demiş ve "Sebt kanununu/Cumartesi yasağını ihlal etmeyiniz" diye uyarmıştık ve kendilerinden sağlam bir söz almıştık.

(Nisa 154)

Bekir Sadak Meali:

(153-154) Kitap ehli, senin kendilerine gokten bir kitap indirmeni isterler. Musa'dan bundan daha buyugunu istemislerdi ve «Bize Alah'i apacik goster» demislerdi. Zulumlerinden oturu onlari yildirim carpmisti. Belgeler kendilerine geldikten sonra da, buzagiyi tanri olarak benimsediler, fakat bunlari affettik ve Musa'ya apacik bir huccet verdik, soz vermelerine karsilik Tur dagini uzerlerine kaldirdik ve onlara: «Kapidan secde ederek girin» dedik, «Cumartesileri asiri gitmeyin» dedik, onlardan saglam bir soz aldik.

(Nisa 154)

Besim Atalay Meali:

Mîsakları dolayısiyle, Tûr dağını üstlerine yükselttik, «Kapıdan girerken de secde edin !» dedik onlara, «Cumartesi günü aşırılık etmeyin!» diye de söylemiştik, onlardan en koyu bir de mîsak almıştık

(Nisa 154)

Celal Yıldırım Meali:

Söz vermeleri sebebiyle (ve ona bağlı kalmaları için) üzerlerine Tûr'u yükseltip kaldırdık ve: «Bu kapıdan secde ederek girin!» dedik. Cumartesi gününde de (ilâhî yasağı) aşmayın diye emrettik ve (bu hususta) onlardan sağlam ve sıkı bir söz aldık.

(Nisa 154)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ve Tur (Sina) Dağını verdikleri sözün delili olarak (tehdit için) tepelerine kaldırmıştık. Onlara: “(O Kudüs şehrinin) kapısından baş eğerek (hürmet içinde tevazu ile) girin ve Cumartesi yasağını ihlal etmeyin!” demiştik ve kendilerinden sağlam bir taahhüt almıştık. *

(Nisa 154)

Diyanet İşleri Eski Meali:

153,154. Kitap ehli, senin kendilerine gökten bir kitap indirmeni isterler. Musa'dan bundan daha büyüğünü istemişlerdi ve "Bize Allah'ı apaçık göster" demişlerdi. Zulümlerinden ötürü onları yıldırım çarpmıştı. Belgeler kendilerine geldikten sonra da, buzağıyı tanrı olarak benimsediler, fakat bunları affettik ve Musa'ya apaçık bir hüccet verdik, söz vermelerine karşılık Tur dağını üzerlerine kaldırdık ve onlara: "Kapıdan secde ederek girin" dedik, "Cumartesileri aşırı gitmeyin" dedik, onlardan sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Verdikleri sağlam söz(ü yerine getirmemeleri) sebebiyle "Tur"u üzerlerine kaldırdık ve onlara, "Tevazu ile kapıdan girin" dedik. Yine onlara, "Cumartesi (yasakları) konusunda haddi aşmayın" dedik ve onlardan sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Diyanet Vakfı Meali:

Söz vermeleri (ni takviye) için Tûr'u başlarına diktik de onlara, «Baş eğerek kapıdan girin» dedik, «Cumartesi günü sınırı aşmayın» dedik. Kendilerinden sağlam söz aldık.  *

(Nisa 154)

Edip Yüksel Meali:

Kendilerinden söz alırken Sina Dağını üzerlerine kaldırdık. Onlara, 'Kapıdan alçak gönüllü olarak girin,' dedik. Onlara, 'Cumartesi yasağını çiğnemeyin,' dedik; onlardan sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve misaka bağlanmaları için Turu üstlerine kaldırdık da "girin secdelere kapanarak o kapıya" dedik onlara, hem "sebt günü tecavüz etmeyin" dedik de onlara kendilerinden ağır bir misak aldık

(Nisa 154)

Elmalılı Yeni Meali:

söz vermeleri için Tur'u üstlerine kaldırdık ve onlara: "Secdelere kapanarak o kapıya girin!" dedik. "Cumartesiye saygısızlık etmeyin!" diye kendilerini uyardık ve onlardan sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Erhan Aktaş Meali:

Kesin söz vermelerinden dolayı Tur'u üzerlerine yükseltmiştik. Onlara, "Kapıdan secde ederek[1] girin." dedik. Yine onlara, "Cumartesinde haddi aşmayın." dedik. Biz, onlardan kesin söz aldık.

1)Saygı göstererek.

(Nisa 154)

Gültekin Onan Meali:

Kesin söz vermeleri dolayısıyla Tur'u üstlerine yükselttik ve onlara: "Bu kapıdan seçde ederek girin" dedik ve onlara: "Cumartesinde haddi aşmayın" da dedik. Ve onlardan kesin bir söz aldık.

(Nisa 154)

Hakkı Yılmaz Meali:

(154-158) Ve söz vermeleri ile birlikte üstlerini/ en değerlilerini/Mûsâ'yı Tûr'a yükselttik. Ve onlara: “O kapıdan boyun eğip teslimiyet göstererek girin” dedik. Yine onlara: “Tefekkür/kulluk gününde sınırları aşmayın” dedik. Sonra da onların kendi sözlerini bozmaları, Allah'ın âyetlerine inanmamaları, peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve: “Kalplerimiz örtülüdür/ sünnetsizdir” demeleri –aksine Allah, küfretmeleri; Kendisinin ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmeleri nedeniyle kalplerine damga vurmuştur. Onların azı dışında, inanmazlar– ve Allah'ın ilâhlığına ve rabliğine inanmamaları ve Meryem'in aleyhinde büyük bühtanlar söylemeleri; “Biz, Allah'ın Rasûlü Meryem oğlu Mesih Îsâ'yı gerçekten öldürdük” demeleri nedeniyle onlardan sağlam bir söz aldık. Oysa O'nu öldürmediler ve O'nu asmadılar. Ama onlar için, Îsâ, benzetildi. Gerçekten O'nun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir yetersiz bilgi içindedirler. Onların zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. O’nu kesin olarak öldürmediler. Aksine Allah O'nu, Kendine yükseltti/ derecesini artırdı. Ve Allah, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır.

(Nisa 154)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Tur Dağı’nı (Allah’a vermiş oldukları) sözleri sebebiyle tepelerine yükselttik. Onlara: “Kapıdan secde ederek girin.” dedik. Onlara: “Cumartesi (Avlanma) Yasağını çiğnemeyin.” dedik. Ve onlardan sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Harun Yıldırım Meali:

Kesin söz vermiş oldukları için Tur’u onların üzerine kaldırmıştık. Onlara: “O kapıdan secde ederek girin!” dedik. Ayrıca onlara: “Cumartesi gününde taşkınlık etmeyin!” diyerek onlardan kuvvetli, sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Hasan Basri Çantay:

(Ahd-ü) misaka bağlanmaları için "Tuur" u üstlerine kaldırmış, onlara: "O (şehrin) kapı (sından) hepiniz secdeye kapanır halde girin" demiş, cumartesi günü hakkında da "(Av yaparak haddi) aşmayın" (diye) söylemiş, kendilerinden (bu hususlarda) ağır te'minat almışdık.

(Nisa 154)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve sağlam söz vermeleri için Tûr'u üzerlerine kaldırdık da onlara: “(Şehrin)kapı(sın)dan secde eden kimseler olarak (hürmetle başınızı eğerek) girin!” dedik ve kendilerine: “Cumartesi günü (balık avlayarak) haddi aşmayın!” buyurduk ve onlardan pek sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Pekiştirilmiş anlaşmaları sebebiyle Tur'u üzerlerine kaldırdık, kendilerine "Kapıya-bölüme secde halinde [boyun eğerek] girin." dedik ve kendilerine "Cumartesi [işi bırakma] konusunda haddi aşmayın" dedik. Onlardan oldukça sağlam bir pekiştirilmiş anlaşma aldık.

(Nisa 154)

Hüseyin Atay Meali:

Kesin söz vermelerinden dolayı, Dağ’ı üzerlerine yükselttik ve onlara "Kapıdan boyun eğerek girin" dedik; Onlara "Cumartesileri de çiğnemeyin" dedik ve onlardan kesin bir söz aldık.

(Nisa 154)

İbni Kesir Meali:

Söz vermelerine karşılık Tur dağını üzerlerine kaldırdık. Ve onlara; Şehrin kapısından secde ederek girin, dedik. Cumartesileri aşırı gitmeyin, dedik. Onlardan ağır bir te'minat aldık.

(Nisa 154)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onları, Allah'la yaptıkları ahitleşmeden dolayı, toplum olarak ayağa kaldırdık (esaretten kurtardık) Onlara “Rabbinize secde ederek (şu yere) girin” dedik. Sonra cumartesi günü yasaklarına uyacaklarına dair kuvvetli bir söz aldık.

(Nisa 154)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve misaklarından dolayı Tur'u (Tur dağını) onların üstüne yükselttik (kaldırdık). Ve onlara: "Bu kapıdan secde ederek girin." dedik. Ve onlara: "Cumartesi gününde hudutları aşmayın." dedik ve, onlardan “çok kuvvetli misak (kesin söz)” aldık.

(Nisa 154)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Andlarını tutsunlar diye Sina dağını üzerlerine yükselttik. Onlara: «Bu kapıdan secde ederek girin» dedik. Yine onlara: «Cumartesi gününe karşı saygısızlık göstermeyin» demiştik. Onlardan sağlam söz de almıştık.

(Nisa 154)

Kadri Çelik Meali:

(Muhalefet ettikleri) Sözleşmelerine karşılık Tur dağını üzerlerine yükselttik de onlara, “Kapıdan secde ederek girin” dedik ve “Cumartesi günü aşırı gitmeyin” uyarısında bulunduk da onlardan (bu hususta) sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Mahmut Kısa Meali:

Yine bir zamanlar kendilerinden söz almak üzere, antlaşmayı bozdukları takdirde doğabilecek vahim sonuçları belleklerinde hep canlı tutmaları için Sînâ dağını tepelerine yıkılacakmış gibi kaldırmıştık. Fakat yine de sözlerinde durmadılar. Yine bir defasında onlara, “Şu ele geçirdiğiniz şehrin kapısından kibir ve çalımla değil, secde ederek, yani ilâhî hükümlere boyun eğerek, alçakgönüllü ve saygılı bir şekilde girin!” demiştik. Fakat emrimizi alaya aldılar. Ve yine onlardan, “Cumartesi günü çalışmama yasağını çiğnemeyin!” diyerek kesin bir söz almıştık. Fakat bunu da hiçe saydılar.

(Nisa 154)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nasıl ki, kesin söz verdiler diye Biz de Tur'u üstlerine yükselttik. Onlara: İşte kapıdan secde ederek girin dedik." ve sonrasında yine aynen onlara: Sakın cumartesi günü haddi aşmayın diye uyardık ve kesin söz aldık.

(Nisa 154)

Mehmet Türk Meali:

Ve (Bize) söz vermeleri için dağı1 (bir gölgelik gibi) onların üzerlerine kaldırmıştık2 bir de onlara: “o kapıdan secde ederek girin”3 dedik. Yine onlara: “cumartesi yasağını4 çiğnemeyin” dedik ve onlardan kesin bir söz aldık.*

(Nisa 154)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onların verdikleri kesin sözler sebebiyle, Tûr’u üzerlerine yükselttik ve onlara, “Bu kapıdan tam itaatle girin. Sebt hakkında aşırılık göstermeyin,” diye sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Muhammed Esed Meali:

ve Sina Dağını verdikleri sözün delili olarak üzerlerinde yükseltmiştik. Onlara "kapıdan tevazu içinde girin" demiş ve "Sebt Kanununu ihlal etmeyin!" diye uyarmıştık ve kendilerinden sağlam bir taahhüt almıştık.

(Nisa 154)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Kendilerinden söz alırken Tur Dağını üzerlerine dikmiştik. Onlara; "Kapıdan eğilerek girin ve cumartesi yasağını çiğnemeyin," demiştik ve onlardan sağlam bir söz almıştık.

(Nisa 154)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz vaktiyle verdikleri misakı/sözü yerine getirmeleri için dağı onların tepesine yükseltmiştik ve onlara: “Şehrin kapısından, secde ederek ve alçak gönüllü olarak girin” dedik. Onlara “Cumartesi günü yasağını çiğnemeyin” diyerek onlardan kesin bir misak/söz almıştık.

Bknz: (2/63) - (7/163)

(Nisa 154)

Mustafa Çevik Meali:

153-159 Ey Peygamber! Kitap Ehli olanlar, sana gökten bir kitabın indiriliyor olduğunu görmek istediklerini söylüyorlar. Onlar Musa’dan daha büyük bir mucize olmak üzere, kendilerine Allah’ı göstermesini istemişlerdi. Bu densizlikleri, küstahlıkları sebebiyle de şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı. Ayrıca da onlar, onca ilahi ikaz, mucize ve Allah’tan apaçık âyetler gelmesine rağmen, bir de tutup altından yapılan buzağı heykelini kutsallaştırıp ilah edinmişlerdi. Sonra bu şirklerinden tevbe edip doğruya yönelince Biz de onları bağışladık ve Musa’yı Allah’ın davetine çağıran bir kitapla destekleyip güçlendirdik. Tevbelerinin ardından Allah’tan başka ilah edinmeyeceklerine, O’nun daveti hayat nizamına iman edip uyacaklarına dair verdikleri sözlere şahit olarak Tur dağını üzerlerine yükselttik. Vaktiyle onlara “Yakınınızdaki şu şehre, halkına tevazu göstererek, saygılı bir biçimde girin ve cumartesi günü av yasağını da aklınızdan çıkarmayın, ona uymayı ihmal etmeyin” demiştik. Onlar da uyarılara uyacaklarına dair söz de vermişlerdi, ama buna rağmen sözlerinde durmadılar. Bir süre sonra da Allah’ın âyetlerinden yüz çevirip, şirk ve küfre dönmekle birlikte, peygamberlerini öldürdüler. Onların izinden giden takipçileri, şimdi sana diyorlar ki: “Bizim kalplerimiz, senin söylediklerini kabule kapalıdır, davetinle ilgilenmiyoruz, sen git onu başkalarına anlat, bizimle uğraşma!” İşte bu nankörce tutumları yüzünden kalpleri köreldi, artık onlar iman etmezler. Bu, Kitap Ehli olduklarını iddia edenler, Meryem’e de korkunç bir iftira atmışlardı, ayrıca “Biz Meryemoğlu İsa Mesih’i de öldürdük.” demişlerdi. Oysa onlar İsa’yı ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler, öyle zannettiler. Aslında İsa’yı çarmıha gerdiklerini söyleyenlerin de çarmıha gerdiklerinin İsa olup olmadığı konusunda kafaları karışıktı, o konuda zanna uydular. Kesin olan şu ki İsa’yı onlar öldürmediler. Allah İsa’yı onların bilemediği bir ölümle öldürüp, yüksek bir makama kavuşturdu. Allah’ın gücü her şeye yeter, O’nun hükmünün önüne kimse geçemez. İsa’nın peygamberliğine inanmayıp, davetine karşı çıkıp, çarmıha gererek öldürdüklerini söylemelerine rağmen, çarmıha gerdiklerinin İsa olup olmadığından emin olmayanların hepsi, son nefeslerini vermeden önce öldürdüklerinin İsa olmadığı gerçeğine kesin olarak inanmıştır. İsa Kıyamet Günü onların yapmak istedikleri hakkında onlar aleyhine şahitlik yapacaktır.

(Nisa 154)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ve Yüce Dağı söz vermeleri için üzerlerine yükseltmiştik. Kendilerine "Kapıdan (şükür) secdeleriyle girin!" demiş ve "Seb'i ihlal etmeyin!" uyarısında bulunmuştuk; üstelik kendilerinden sağlam bir taahhüt de almıştık.

(Nisa 154)

Osman Okur Meali:

Söz vermelerini (takviye) için Tûr'u başlarına diktik de onlara, «Baş eğerek kapıdan girin» dedik, «Cumartesi günü sınırı aşmayın» dedik. Kendilerinden sağlam söz aldık.

(Nisa 154)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve ahidlerine riayet etmeleri için üstlerine Tûr'u kaldırdık ve onlara, «Secde eder olduğunuz halde o kapıdan girin,» dedik ve onlara «Cumartesi günü haddi tecavüz etmeyin,» dedik ve onlardan ağır bir ahid aldık.

(Nisa 154)

Ömer Öngüt Meali:

Söz vermeleri sebebiyle Tur dağını üzerlerine kaldırmış ve kendilerine: “Kapıdan secde ederek girin. ” demiştik. “Cumartesi gününde aşırı gitmeyin!” diyerek, kendilerinden ağır bir söz almıştık.

(Nisa 154)

Ömer Sevinçgül Meali:

Kesin bir söz vermeleri için Tûr dağını üzerlerine kaldırdık. “Şu kapıdan secde ederek girin!” dedik. “Sizin için kutsal olan cumartesi günü sınırı aşmayın!” diyerek onlardan kesin bir söz aldık.

(Nisa 154)

Sadık Türkmen Meali:

Verdikleri sağlam söz(ü yerine getirmemeleri) sebebiyle, Tur’u üzerlerine kaldırdık ve onlara; “Tevazu ile kapıdan girin” dedik. Yine onlara; “Cumartesi (yasakları) konusunda haddi aşmayın” dedik ve onlardan sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Seyyid Kutub Meali:

Kesin söz vermeleri üzerine, başları üzerinde asılı duran kayayı yukarı çektik. Kendilerine, o kasabanın kapısından secde ederek içeri giriniz ve 'Cumartesi yasağını çiğnemeyiniz' dedik, bu konularda onlardan sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Suat Yıldırım Meali:

Verdikleri sözde durmalarını pekiştirmek için, dağı üzerlerine kaldırdık da onlara: "Secdelere kapanarak o kapıdan girin!" dedik. Bir de onlara: "Cumartesi günü av yaparak, ilahi yasağı aşmayın" deyip bu hususta kendilerinden ağır teminat aldık.

(Nisa 154)

Süleyman Ateş Meali:

Söz vermeleri için Tur'u üzerlerine kaldırdık ve onlara: "Secde ederek kapıdan girin!" dedik. Ve onlara: "Cumartesi(yasakları)nı çiğnemeyin!" dedik. Ve onlardan sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlardan söz almak için Tur dağını üzerlerine kaldırmıştık. Bir de onlara: "O kapıdan secde ederek girin" demiştik. Onlara "Cumartesi günleri aşırı gitmeyin" demiştik, onlardan bu konularda sağlam söz almıştık.

(Nisa 154)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(153-154) Ehli, kendilerine gökten vahiy indirmeni istiyor. Musa'dan bundan daha büyüğünü istemiş ve: "Allah'ı bize açıkça göster" demişlerdi de zulümlerinden dolayı onları yıldırım çarpmıştı. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra buzağı heykeline tapmaya başlamışlardı. O günahlarını da bağışladık ve Musa'ya apaçık bir delil verdik. Söz verdiklerinden dolayı Sina Dağı'nın eteklerinde: "Kapıdan boyun eğerek girin. Cumartesi yasağını çiğnemeyin" dedik ve onlardan sağlam bir söz aldık.

(Nisa 154)

Şaban Piriş Meali:

Söz vermeleri sebebiyle dağı onların tepesine kaldırdık. Onlara: - Kapıdan secde ederek girin dedik. Onlara, Cumartesi günü yasağını çiğnemeyin! diyerek onlardan kesin bir söz aldık.

(Nisa 154)

Talat Koçyiğit Meali:

Söz vermeleri sebebiyle (ve verdikleri sözde durmalarını sağlamak için) Tûr'u üzerlerine kaldırmıştık; onlara: "Kapıdan secde ederek girin", keza yine onlara: "Cumartesi günü avlanarak haddi aşmayın" demiş, bu hususlarda kendilerinden bir de sağlam söz almıştık.

(Nisa 154)

Tefhimul Kuran Meali:

Kesin söz vermeleri dolayısıyla Tur'u üstlerine yükselttik ve onlara: «Bu kapıdan secde ederek girin» dedik ve onlara: «Cumartesinde haddi aşmayın» da dedik. Ve onlardan kesin bir söz aldık.

(Nisa 154)

Ümit Şimşek Meali:

Bir de, ahitlerini pekiştirmek için, üzerlerine Tur Dağını yükseltmiş, onlara “Kapıdan secde ederek girin” demiş, ayrıca “Cumartesi yasağını çiğnemeyin” diye onlardan kuvvetli bir ahit almıştık.

(Nisa 154)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kesin söz vermeleri için Tur'u üzerlerine kaldırdık ve onlara: "Kapıdan secde ederek girin." dedik. Onlara şunu da söyledik: "Cumartesi gününde azgınlık yapmayın." Onlardan sapasağlam bir söz almıştık.

(Nisa 154)