4. Nisa Suresi / 156.ayet

Bir de, küfürde ısrarları ve Meryem’e büyük bir iftira atmaları sebebiyle onları lanetlemiştik.

Bknz: (19/27)

Mustafa Çavdar Meali

Nisa 156 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve inkar etmeleri, Meryem hakkında söz söylemeleri, ona pek büyük bir iftirada bulunmaları.

(Nisa 156)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Kalplerinin mühürlenmesinin bir sebebi de) Onların küfür ve nankörlükleridir ve Meryem'in aleyhinde büyük bühtanlar atıp (asılsız iftiraları) söylemeleridir.

(Nisa 156)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve gerçekleri örtbas ettikleri, Meryem'e korkunç bir iftira attıkları için.

(Nisa 156)

Adem Uğur Meali:

Bir de inkâr etmelerinden ve Meryem'in üzerine büyük bir iftira atmalarından;

(Nisa 156)

Ahmet Hulusi Meali:

Hakikati inkar etmeleri ve Meryem'e çok büyük iftira atmaları yüzünden!

(Nisa 156)

Ahmet Tekin Meali:

Onların kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek, örtbas ederek inkârları, küfürleri, nankörlükleri ve Meryem'e büyük bir iftirada bulunmaları sebebiyle Allah kalplerini mühürlemiştir.

(Nisa 156)

Ahmet Varol Meali

Bu, bir de küfre sapmaları ve Meryem'e büyük bir iftirada bulunmaları yüzündendir.

(Nisa 156)

Ali Bulaç Meali:

(Bir de) İnkara sapmaları ve Meryem'in aleyhinde büyük bühtanlar söylemeleri,

(Nisa 156)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bir de o Yahudî'lerin İsa'yı inkâr etmeleri ve Meryem'e zina isnâdı ile büyük bir iftirada bulunup aleyhine sözleri,

(Nisa 156)

Ali Rıza Sefa Meali:

Nankörlük ettikleri ve Meryem'e büyük bir karalama yaptıkları için.

(Nisa 156)

Ali Ünal Meali:

Yine, küfürde ısrarla devamları ve Meryem aleyhinde dehşetli bir iftira atmaları yüzünden.

(Nisa 156)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kâfirliklerinden ve Meryem’e büyük bir iftira atmalarından,

(Nisa 156)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Bir de, inkar etmeleri ve Meryem'e büyük bir iftira atmaları ve"Allah'ınpeygamberi Meryem oğlu İsa'yı öldürdük" demeleri yüzünden onları lanetledik. Halbuki onu ne öldürdüler ne de astılar; fakat sadece onlara öyle olmuş gibi göründü. Onun hakkında ihtilafa düşenler, bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler.

(Nisa 156)

Bekir Sadak Meali:

(156-158) Bu, bir de inkarlarindan Meryem'e buyuk bir iftirada bulunmalarindan ve: «Meryem oglu Isa Mesih'i, Allah'in elcisi oldurduk» demelerinden oturudur. Oysa onu oldurmediler ve asmadilar, fakat onlara oyle gorundu. Ayriliga dustukleri seyde dogrusu suphededirler, bu husustaki bilgileri ancak saniya uymaktan ibarettir, kesin olarak onu oldurmediler, bilakis Allah onu kendi katina yukseltti. Allah Guclu'dur, Hakim'dir.

(Nisa 156)

Besim Atalay Meali:

Kâfirlik etmeleri, Meryem'e de en büyük bir iftira yapmaları

(Nisa 156)

Celal Yıldırım Meali:

(156-157-158) (Yahudiler, İsâ Peygamberi) inkârları, Meryem'e zina (gibi) büyük bir iftirada bulunmaları ve Allah'ın Peygamberi Meryem oğlu isa'yı gerçekten öldürdük, demeleri (sebebiyle Allah onları lanetleyip kalblerini mühürledi). Oysa onlar İsa'yı öldüremediler ve asamadılar; (öldürülen başkası idi). kendilerine (İsâ gibi) benzetildi. İsâ' nın öldürülmesi hakkında ihtilâfa düşenler elbette bu hususta şüphe içindedirler ; onların bu konuda zanna uymaktan başka bir, bilgileri yoktur. İsa'yı kesinlikle öldüremediler; bilâkis Allah onu kendi katına yükseltti. Allah yegâne üstündür, hikmet sahibidir.

(Nisa 156)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Kalplerinin mühürlenmesinin bir sebebi de İsa'yı) inkâr etmeleri ve Meryem'e büyük bir iftirada bulunmalarıdır.

(Nisa 156)

Diyanet İşleri Eski Meali:

156,157,158. Bu, bir de inkarlarından, Meryem'e büyük bir iftirada bulunmalarından ve: "Meryem oğlu İsa Mesih'i, Allah'ın elçisini öldürdük" demelerinden ötürüdür. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar, fakat onlara öyle göründü. Ayrılığa düştükleri şeyde doğrusu şüphededirler, bu husustaki bilgileri ancak sanıya uymaktan ibarettir, kesin olarak onu öldürmediler, bilakis Allah onu kendi katına yükseltti. Allah Güçlü'dür, Hakim'dir.

(Nisa 156)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(156-157) Bir de inkarlarından ve Meryem'e büyük bir iftira atmalarından ve "Biz Allah'ın peygamberi Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" demelerinden dolayı kalplerini mühürledik. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Fakat onlara öyle gibi gösterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, bu konuda kesin bir şüphe içindedirler. O hususta hiçbir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesin olarak öldürmediler.

(Nisa 156)

Diyanet Vakfı Meali:

Bir de inkâr etmelerinden ve Meryem'in üzerine büyük bir iftira atmalarından;

(Nisa 156)

Edip Yüksel Meali:

İnkarlarından ve Meryem hakkında büyük bir yalan uydurmalarından ötürü...

(Nisa 156)

Elmalılı Orjinal Meali:

Yine küfürleri ve Meryeme karşi azim bir bühtan söylemeleri

(Nisa 156)

Elmalılı Yeni Meali:

Yine inkarları ve Meryem'e büyük bir iftirada bulunmaları

(Nisa 156)

Erhan Aktaş Meali:

Gerçeği yalanlayarak nankörlük etmeleri ve Meryem'e büyük bir iftira atmaları;

(Nisa 156)

Gültekin Onan Meali:

(Bir de) küfretmeleri ve Meryem'in aleyhinde büyük bühtanlar söylemeleri,

(Nisa 156)

Hakkı Yılmaz Meali:

(154-158) Ve söz vermeleri ile birlikte üstlerini/ en değerlilerini/Mûsâ'yı Tûr'a yükselttik. Ve onlara: “O kapıdan boyun eğip teslimiyet göstererek girin” dedik. Yine onlara: “Tefekkür/kulluk gününde sınırları aşmayın” dedik. Sonra da onların kendi sözlerini bozmaları, Allah'ın âyetlerine inanmamaları, peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve: “Kalplerimiz örtülüdür/ sünnetsizdir” demeleri –aksine Allah, küfretmeleri; Kendisinin ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmeleri nedeniyle kalplerine damga vurmuştur. Onların azı dışında, inanmazlar– ve Allah'ın ilâhlığına ve rabliğine inanmamaları ve Meryem'in aleyhinde büyük bühtanlar söylemeleri; “Biz, Allah'ın Rasûlü Meryem oğlu Mesih Îsâ'yı gerçekten öldürdük” demeleri nedeniyle onlardan sağlam bir söz aldık. Oysa O'nu öldürmediler ve O'nu asmadılar. Ama onlar için, Îsâ, benzetildi. Gerçekten O'nun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir yetersiz bilgi içindedirler. Onların zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. O’nu kesin olarak öldürmediler. Aksine Allah O'nu, Kendine yükseltti/ derecesini artırdı. Ve Allah, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır.

(Nisa 156)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Küfürleri ve Meryem hakkındaki büyük iftiraları nedeniyle (de onları cezalandırdık).

(Nisa 156)

Harun Yıldırım Meali:

Ayrıca onların küfürleri ve Meryem’in aleyhinde çok büyük iftira atmaları sebebiyledir.

(Nisa 156)

Hasan Basri Çantay:

Bir de onların (İsayı) inkar ile kafir olmaları, Meryemin aleyhhinde büyük iftira atıb söylemeleri.

(Nisa 156)

Hayrat Neşriyat Meali:

156,157. Bir de inkâr etmeleri ve (babasız çocuk doğurması üzerine) Meryem'e karşı büyük bir iftirâ söylemeleri ve: “Doğrusu biz, Allah'ın elçisi Meryemoğlu Îsâ Mesîh'i öldürdük” demeleri sebebiyle (onlara lâ'net ettik). Hâlbuki onu ne öldürdüler, ne de onu astılar; fakat (öldürdükleri kişi) kendilerine, ona (Îsâ'ya) benzer gösterildi.

(Nisa 156)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(155-161) Ardından, pekiştirilmiş anlaşmalarını bozmaları, Allah'ın ayetlerinin [hak olduğu gerçeğini] örtmeleri, Nebi'leri haksızca öldürmeleri, "Kalplerimiz bir kılıftır." demeleri -ki aksine! küfürleri [gerçeği örtmeleri] sebebiyle onların [kalplerinin] üzerini damgaladı. Artık, pek az inanıyorlar.-, gerçeği örtmeleri, Meryem'e karşı çok büyük bir iftira olarak sözleri, "Kesinlikle biz, Allah'ın elçisi (!)¹ Meryem'in oğlu Mesih İsa'yı öldürdük!" demeleri sebebiyle - ki onu öldürmediler ve onu asmadılar; fakat o [öldürdükleri] kendileri için [İsa'ya] benzetildi.² Gerçek şu ki, bu konuda ayrılığa düşmüş olanlar, ondan yana kesinlikle bir şüphenin içindedir. Bu konuda, kendileri için hiçbir bilgi yoktur. Onlar ancak zanna bağlı oldular. Onu, yakinen öldürmediler. Aksine! Allah onu kendisine kaldırdı. Alla [en başından beri] daima üstündü, hakimdi/hikmetliydi. Ölümünden önce ona (İsa'ya) kitap halkından [kim varsa] mutlaka ama mutlaka inanır.³ Kıyamet gününde o onlara karşı bir devamlı şahit olur.- ardından yahudiliği seçmiş olanlardan bir zulüm ve onların, Allah'ın yolundan pek çok [kişiyi] şiddetle geri çevirmeleri, o kendilerine yasaklanmış olduğu halde faizi almaları ve insanların mallarını batıl ile [haksızca] yemeleri sebebiyle kendilerine helal edilmiş temiz [şeyleri] onlara haram ettik.

(Nisa 156)

Hüseyin Atay Meali:

(156-158) Bu ayrıca inkârlarından, Meryem'e büyük iftira atmalarından ve "Doğrusu biz Allah'ın elçisi Meryemoğlu İsa Mesihi öldürdük" demelerinden ötürüdür. Oysa, onu öldürmediler ve çarmıha germediler, ancak kendileri öyle sandılar. Doğrusu, anlaşmazlığa düştükleri şeyde şüphededirler. Bu hususta sanıya uymaktan başka kesin bir bilgileri yoktur. Onu kesinkes bilemediler. Tam tersine, Allah onu kendisine doğru yükseltti. Allah güçlüdür, bilgedir.

(Nisa 156)

İbni Kesir Meali:

Küfür etmeleri ve Meryem'e büyük iftirada bulunmalarından.

(Nisa 156)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve Meryem'e büyük bir iftira atmalarından dolayı (azap ettik).

(Nisa 156)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onların inkârları ve Hz. Meryem’e olan sözleri “çok büyük iftira”dır.

(Nisa 156)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Allah'ı tanımazlıklarından, Meryem için söyledikleri koskoca yalandan dolayı,

(Nisa 156)

Kadri Çelik Meali:

Ve (bir de) küfre sapmalarından, Meryem'e büyük bir iftirada bulunmalarından ötürü (onlara çeşitli belalar verdik).

(Nisa 156)

Mahmut Kısa Meali:

Evet, hakîkati bile bile inkâr ettikleri ve Meryem gibi iffet timsali bir mümineye, ağza alınmayacak çirkin bir iftira attıkları için,

(Nisa 156)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Açıkça küfre sapmaları, Meryem aleyhinde iftirada bulunmaları sebebiyledir.

(Nisa 156)

Mehmet Türk Meali:

(Onları) Meryem’e büyük bir iftira atarak kâfir olmalarından dolayı da (lânetledik.)1*

(Nisa 156)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bir de kâfirliklerinden ve Meryem’e büyük bir iftirada bulunmalarından dolayı, (onlara ceza verdik.)

(Nisa 156)

Muhammed Esed Meali:

ve hakikati inkar ettikleri ve Meryeme korkunç bir iftira attıkları için

(Nisa 156)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yine bu, inkarları ve Meryem'e büyük bir iftira atmaları yüzündendir.

(Nisa 156)

Mustafa Çavdar Meali:

Bir de, küfürde ısrarları ve Meryem’e büyük bir iftira atmaları sebebiyle onları lanetlemiştik.

Bknz: (19/27)

(Nisa 156)

Mustafa Çevik Meali:

153-159 Ey Peygamber! Kitap Ehli olanlar, sana gökten bir kitabın indiriliyor olduğunu görmek istediklerini söylüyorlar. Onlar Musa’dan daha büyük bir mucize olmak üzere, kendilerine Allah’ı göstermesini istemişlerdi. Bu densizlikleri, küstahlıkları sebebiyle de şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı. Ayrıca da onlar, onca ilahi ikaz, mucize ve Allah’tan apaçık âyetler gelmesine rağmen, bir de tutup altından yapılan buzağı heykelini kutsallaştırıp ilah edinmişlerdi. Sonra bu şirklerinden tevbe edip doğruya yönelince Biz de onları bağışladık ve Musa’yı Allah’ın davetine çağıran bir kitapla destekleyip güçlendirdik. Tevbelerinin ardından Allah’tan başka ilah edinmeyeceklerine, O’nun daveti hayat nizamına iman edip uyacaklarına dair verdikleri sözlere şahit olarak Tur dağını üzerlerine yükselttik. Vaktiyle onlara “Yakınınızdaki şu şehre, halkına tevazu göstererek, saygılı bir biçimde girin ve cumartesi günü av yasağını da aklınızdan çıkarmayın, ona uymayı ihmal etmeyin” demiştik. Onlar da uyarılara uyacaklarına dair söz de vermişlerdi, ama buna rağmen sözlerinde durmadılar. Bir süre sonra da Allah’ın âyetlerinden yüz çevirip, şirk ve küfre dönmekle birlikte, peygamberlerini öldürdüler. Onların izinden giden takipçileri, şimdi sana diyorlar ki: “Bizim kalplerimiz, senin söylediklerini kabule kapalıdır, davetinle ilgilenmiyoruz, sen git onu başkalarına anlat, bizimle uğraşma!” İşte bu nankörce tutumları yüzünden kalpleri köreldi, artık onlar iman etmezler. Bu, Kitap Ehli olduklarını iddia edenler, Meryem’e de korkunç bir iftira atmışlardı, ayrıca “Biz Meryemoğlu İsa Mesih’i de öldürdük.” demişlerdi. Oysa onlar İsa’yı ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler, öyle zannettiler. Aslında İsa’yı çarmıha gerdiklerini söyleyenlerin de çarmıha gerdiklerinin İsa olup olmadığı konusunda kafaları karışıktı, o konuda zanna uydular. Kesin olan şu ki İsa’yı onlar öldürmediler. Allah İsa’yı onların bilemediği bir ölümle öldürüp, yüksek bir makama kavuşturdu. Allah’ın gücü her şeye yeter, O’nun hükmünün önüne kimse geçemez. İsa’nın peygamberliğine inanmayıp, davetine karşı çıkıp, çarmıha gererek öldürdüklerini söylemelerine rağmen, çarmıha gerdiklerinin İsa olup olmadığından emin olmayanların hepsi, son nefeslerini vermeden önce öldürdüklerinin İsa olmadığı gerçeğine kesin olarak inanmıştır. İsa Kıyamet Günü onların yapmak istedikleri hakkında onlar aleyhine şahitlik yapacaktır.

(Nisa 156)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bir de inkarları, Meryem'e korkunç bir iftira atmaları

(Nisa 156)

Osman Okur Meali:

Bir de inkâr etmelerinden ve Meryem'in üzerine büyük bir iftira atmalarından;

(Nisa 156)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve küfürleri sebebiyle ve Meryem hakkında pek büyük bir iftirada bulunmaları sebebiyle (lânete uğramışlardır).

(Nisa 156)

Ömer Öngüt Meali:

Bir de inkâr etmelerinden, Meryem'in üzerine büyük bir iftira atmalarından.

(Nisa 156)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bir de, inkârları sebebiyle Meryem’e büyük bir iftira atmaları,

(Nisa 156)

Sadık Türkmen Meali:

Yine küfürleri ve Meryem’e karşı büyük bir iftira atmaları

(Nisa 156)

Seyyid Kutub Meali:

Kafirliklerinden dolayı ve Meryem'e büyük iftira atmalarından dolayı.

(Nisa 156)

Suat Yıldırım Meali:

(155-158) İşte sözleşmelerini bozmaları, Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri, peygamberleri haksız yere öldürmeleri ve "kalplerimiz perdelidir" demeleri -ki kalpleri perdeli yaratılmış olmayıp, Allah inkarcılıkları sebebiyle kalplerini mühürledi de artık onlar pek az inanırlar- yine inkarları ve Meryem aleyhinde müthiş bir iftira atmaları ve "Biz Allah'ın resulü(!) Meryem oğlu Mesih İsa'yı katlettik!" demeleri yüzünden, onların başlarına belalar vererek cezalandırdık, kalplerini mühürledik. Oysa onlar İsa'yı öldüremediler, asamadılar da; öldürülen başkası idi, lakin kendilerine ona benzer gösterildi. İsa hakkında ihtilafa düşenler de bu hususta şüphe içindedirler. Bu konuda kesin bilgileri yoktur, zanna tabi olmaktan başka bir şeye dayanmazlar. Onu kesinlikle öldüremediler. Doğrusu Allah onu kendi katına yükseltti. Allah aziz ve hakimdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

(Nisa 156)

Süleyman Ateş Meali:

Küfürlerinden ve Meryem'e büyük bir iftira atmalarından;

(Nisa 156)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bunun bir sebebi de ayetleri görmezlikten gelmeleri ve Meryem'e büyük bir iftirada bulunmalarıdır.

(Nisa 156)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(156-158) Bunun nedeni, hakikati inkar etmeleri, Meryem'e büyük bir iftirada bulunmaları ve: "Allah'ın elçisi Meryem oğlu İsa Mesih'i biz öldürdük" demeleridir. Oysa onu onlar öldürmedi ve asmadı, fakat onlara öyle olmuş gibi geldi. O konuda ayrılığa düşenler de görüşlerinden emin değillerdi, çünkü o konuda gerçek bir bilgileri yoktu. Kesin olarak onu öldürmediler. Allah onu Kendi katına yükseltti. Çünkü Allah, kudret ve hikmet sahibidir.

(Nisa 156)

Şaban Piriş Meali:

Bu, küfürleri ve Meryem'e büyük bir iftirada bulunmaları sebebiyledir.

(Nisa 156)

Talat Koçyiğit Meali:

(Kalblerinin mühürlenmesinin diğer bir sebebi de, İsa’yı) inkar etmeleri ve Meryem’e büyük bir iftirada bulunmalarıdır.

(Nisa 156)

Tefhimul Kuran Meali:

(Bir de) Küfre sapmaları ve Meryem'in aleyhinde büyük bühtanlar söylemeleri.

(Nisa 156)

Ümit Şimşek Meali:

Ve inkârları ve Meryem'e pek büyük bir iftira atmaları yüzündendir.

(Nisa 156)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Küfürleri yüzünden, Meryem aleyhinde büyük bir yalan söylemeleri yüzünden...

(Nisa 156)