30. Rum Suresi / 29.ayet

Buna rağmen yanlışta ısrar eden zalimler körü körüne arzu ve tutkularına uymaktadırlar oysa Allah’ın sapıklığını onayladığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Böylelerine yardım edecek kimse de yoktur.

Bknz: (10/108)(25/43)(45/23)(47/14)

Mustafa Çavdar Meali

Rum 29 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Hayır, o zulmedenler, bilgisizce kendi havalarına uydular; Allah'ın saptırdığı kişiyi kim doğru yola sevkedebilir? Ve onlara bir yardımcı da yoktur.

(Rum 29)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Hayır, (asıl) zalimler; hiçbir bilgiye dayanmaksızın kendi hevâ (istek ve tutku) larına uymuş (ve Allah’ın sözlerini kendi heveslerine uydurmuş olan) lardır. (Bunlar Kur’an’ı değil, kendi kuruntularını esas almışlardır. Oysa bir bilgi ve belgeye dayanarak ilmi tartışma yapanların hataları bağışlanır.) Allah'ın saptırdığını kim hidayete ulaştıracaktır? Onların hiçbir yardımcıları bulunmayacaktır.

(Rum 29)

Abdullah Parlıyan Meali:

Yaratılış gayesi dışında yaşamak isteyenler, hiçbir kesin bilgileri olmaksızın kendi arzu ve hevesleri peşinde giderler. Allah'ın bu şekilde saptırdıklarını, kim doğru yola iletebilir ve bu işte kim onlara yardım edebilir.

(Rum 29)

Adem Uğur Meali:

Gel gör ki haksızlık edenler, bilgisizce kötü arzularına uydular. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola eriştirebilir? Onlar için herhangi bir yardımcı yoktur.

(Rum 29)

Ahmet Hulusi Meali:

Hayır, zulmedenler bilgisizce kendi boş istek ve hayallerine tabi oldular... Allah'ın saptırdığına hidayet edecek kimdir? Onlar için yardımcı da yoktur!

(Rum 29)

Ahmet Tekin Meali:

Gel gör ki, inkâr ile isyan ile kendilerine zulmedenler, baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyenler, haksızlık edenler, şirke girenler şahsî arzu ve ihtiraslarına uydular. Allah'ın, hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti tercihlerine özgürlük tanıdığı akıllı ve sorumlu varlıkları kim doğru yola sevk edebilir? Onlara yardım eden de bulunmaz.

(Rum 29)

Ahmet Varol Meali

Hayır, zulmedenler bilgisizce arzularına uydular. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola iletebilir? Onların yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

Ali Bulaç Meali:

Hayır, zulmedenler, hiç bir bilgiye dayanmaksızın kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır. Allah'ın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiç bir yardımcıları yoktur.

(Rum 29)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Doğrusu (şirke varmakla nefislerine) zulmedenler, cahil oldukları halde hevalarına uydular. Artık Allah'ın saptırdığı kimseyi, kim hidayete (Allah'ın dinine) erdirebilir? O kâfirler için (Allah'ın azabını engelliyecek) yardımcılardan da (hiç kimse) bulunmaz.

(Rum 29)

Ali Rıza Sefa Meali:

Hayır! Haksızlık yapanlar, bilgisizce kendi isteklerine uydular. Allah'ın saptırdığını, doğru yola, artık kim eriştirebilir? Onların yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

Ali Ünal Meali:

Hayır hayır, (Allah’a şirk koşmakla) o en büyük zulmü işleyenler, gerçek bir bilgiye değil, sadece heva ve heveslerine tâbi olmaktadırlar. Bu sebeple de Allah’ın saptırdığını artık kim doğru yola getirebilir? (Allah karşısında onları kurtaracak) yardımcıları da bulunmaz ki!

(Rum 29)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(Hayır, bunlar akıl etmiyorlar.) Belki o zalimler, hiçbir ilmî veriye dayanmadan heva ve heveslerine uyarlar. Artık Allah’ın saptırdığını kim doğru yola getirebilir? Ve onlara yardımcılar da olmayacaktır.

(Rum 29)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ne var ki şirk koşanlar/zalimler, bir hakikat bilgisine dayanmadan kendi arzu ve heveslerinin peşine giderler. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola ulaştırabilir? Onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır.

(Rum 29)

Bekir Sadak Meali:

Hayir; zulmedenler, koru korune kendi heveslerine uymuslardir. Allah'in saptirdigi kimseleri kim dogru yola eristirebilir? Onlarin yardimcilari da yoktur.

(Rum 29)

Besim Atalay Meali:

Hayır, zalim olan uluslar —bilmeksizin— uydular kendi havalarına, Allahın saptırdığın doğru yola kim iletir? Yoktur yardımcıları

(Rum 29)

Celal Yıldırım Meali:

Ne var ki zulmedenler, bilgisizce kendi heveslerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola iletebilir? Bu durumda onlara yardımcılar da yoktur.

(Rum 29)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Fakat (inkâr ederek nefsine) zulmedenler hiçbir bilgiye dayanmaksızın kendi heveslerine uymuşlardır. (İnatları yüzünden) Allah'ın sapıklıkta bıraktığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onların (Allah'ın azabından koruyacak) yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Hayır; zulmedenler, körü körüne kendi heveslerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığı kimseleri kim doğru yola eriştirebilir? Onların yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Fakat, zulmedenler bilgisizce nefislerinin arzularına uydular. Allah'ın (bu şekilde) saptırdığı kimseleri kim doğru yola iletir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur.

(Rum 29)

Diyanet Vakfı Meali:

Gel gör ki haksızlık edenler, bilgisizce kötü arzularına uydular. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola eriştirebilir? Onlar için herhangi bir yardımcı yoktur.

(Rum 29)

Edip Yüksel Meali:

Aslında, zalimler bilgisizce kendi kafalarına uydular. ALLAH'ın saptırdığını kim doğruya iletebilir? Onlara hiç kimse yardım etmez.

(Rum 29)

Elmalılı Orjinal Meali:

Fakat zulmedenler hiç bir ılimsiz hevalarına uydular, artık Allahın şaşırddığını kim yola getirebilir? onlara yardımcılardan eser de yoktur

(Rum 29)

Elmalılı Yeni Meali:

Fakat zulmedenler bilgisizce heveslerine uydular. Artık Allah'ın şaşırttığını kim yola getirebilir? Onlara yardımcılardan eser de yoktur!

(Rum 29)

Erhan Aktaş Meali:

Hayır, zalimler körü körüne hevalarına[1] uydular. Bundan sonra[2] Allah'ın şaşırttığını kim doğru yola iletebilir? Ve onların yardımcıları da yoktur.

1)Tutku ve kuruntularına.
2)Tutku ve kuruntularına uyarak kendisine haksızlık eden ve böyle yaptığı için Allah'ın şaşırttığı kimsenin bu sapkınlığı, kendi tercihinin sonucudur.

(Rum 29)

Gültekin Onan Meali:

Hayır, zulmedenler, hiç bir bilgiye dayanmaksızın kendi hevalarına uymuşlardır. Tanrı'nın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiç bir yardımcıları yoktur.

(Rum 29)

Hakkı Yılmaz Meali:

Tam tersi, şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapmış kimseler, bilgisizce boş-iğreti arzularına uydular. Peki, Allah'ın şaşırttığını kim yola getirebilir? Onlar için yardımcılardan da yoktur.

(Rum 29)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Hayır, öyle değil!) Zulmedenler, hiçbir bilgiye dayanmaksızın hevalarına/arzularına tabi oluyorlar. Allah’ın saptırdığını kim hidayet edebilir? Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

Harun Yıldırım Meali:

Gel gör ki haksızlık edenler, bilgisizce kötü arzularına uydular. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola eriştirebilir? Onlar için herhangi bir yardımcı yoktur.

(Rum 29)

Hasan Basri Çantay:

Hayır, o zulmedenler bilgisizce kendi nevalarına tabi' oldu (lar). Artık Allahın sapdırdığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onlar için yardımcılardan (hiçbir şey) yokdur.

(Rum 29)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hayır! Zulmedenler (nefsânî) arzularına bilgisizce uydu(lar). Artık Allah'ın, (kendi isyânı yüzünden) dalâlete attığını kim hidâyete erdirebilir. Onlar için hiçbir yardımcı da yoktur.

(Rum 29)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Hayır! Zulüm etmiş olanlar bilgisizce kendi keyiflerine uydular. Artık, Allah'ın yolu kaybettirdiği kimseye kim yol gösterir? Onlar için, yardımcılardan [kimse] yoktur.

(Rum 29)

Hüseyin Atay Meali:

Hayır! Haksızlık edenler, bilmeden kendi heveslerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığı kimseleri kim yola getirebilir? Onların yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

İbni Kesir Meali:

Hayır, o zulmedenler; bilgisizce kendi heveslerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onların yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kendi kendilerine zulmedenler, bilgisizce nefislerinin arzularına uydular. Allah'ın sapıklıkta bıraktığını kim doğru yola iletebilir ki? Onlar için yardım eden de yoktur.

(Rum 29)

İskender Ali Mihr Meali:

Hayır, zalimler ilim sahibi olmaksızın heveslerine tâbî oldular. Bundan sonra Allah’ın dalâlette bıraktığını kim hidayete erdirebilir? Ve onların yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Besbelli ki kıyıcılık eden o kimseler bilgisizce kendi dürtülerine uydular. Allah'ın yoldan çıkardığını kim bir daha yola getirebilir? Bu gibilerin yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

Kadri Çelik Meali:

Hayır, zulmetmekte olanlar, hiç bir bilgiye dayanmaksızın kendi hevalarına uymuşlardır. Allah'ın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiç bir yardımcıları yoktur.

(Rum 29)

Mahmut Kısa Meali:

Fakat zâlimler, ayetlerimizi düşünüp ibret alacakları yerde, hiçbir doğru ve geçerli bilgiye dayanmaksızın, arzu ve heveslerinin peşine takılıp gittiler. Bu yüzden, doğru yola iletilmeyi hak edemediler. Evet, Allah’ın böyle yoldan çıkardığı kimseleri kim doğru yola iletebilir ve Allah onları yardımsız bırakmışsa, onlara kim yardım edebilir?

(Rum 29)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Maalesef zulmedenler hiç bir bilgiye dayanmadan kendi heva ve heveslerine uymuşlardır. Rab olan Allah'ın saptırdığını kim hidayete erdirebilir. Onların hiçbir yardımcıları yoktur.

(Rum 29)

Mehmet Türk Meali:

Bilakis zâlimler, (hak bir) bilgiye dayanmadan sadece kendi (boş) arzularına uyuyorlar.1 Allah’ın şaşırttığını kim hak yola ulaştırabilir? (Bu hususta) onların yardımcıları da yoktur.*

(Rum 29)

Muhammed Celal Şems Meali:

Aslında zulmedenler, (hiç) bilgileri olmaksızın heveslerinin peşine düştüler. Artık Allah’ın sapık olduğuna hükmettiği kimseyi, kim doğru yola iletebilir? Bunların hiç yardımcıları (da) olmayacak.

(Rum 29)

Muhammed Esed Meali:

Ne var ki, zulüm işlemeye şartlanmış olanlar bir (hakikat) bilgisine dayanmadan kendi arzu ve heveslerinin peşinde giderler. Allah'ın (bu şekilde) saptırdıklarını kim doğru yola sevk edebilir ve (bu işde) kim onlara yardım edebilir?

(Rum 29)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ne var ki, haksızlık edenler bilgisizce kötü arzularına uymuşlardır. Allah'ın sapkınlıkta bıraktığı kimseye, kim yol gösterir? Onlar için hiçbir yardımcı yoktur.

(Rum 29)

Mustafa Çavdar Meali:

Buna rağmen yanlışta ısrar eden zalimler körü körüne arzu ve tutkularına uymaktadırlar oysa Allah’ın sapıklığını onayladığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Böylelerine yardım edecek kimse de yoktur.

Bknz: (10/108) - (25/43) - (45/23) - (47/14)

(Rum 29)

Mustafa Çevik Meali:

28-29 Allah’ın kendi hayatınızdan verdiği şu misal üzerinde bir düşünün! Siz hiç yanınızda, emrinizde çalışan kimseleri, size nasip ettiğimiz mülkünüze ortak edip de, onları kendinize eşit tutup, sahip olduklarınızın yönetimine ortak ederek söz sahibi yapar mısınız? Hayır, buna razı olmaz, böyle bir şeye izin vermezsiniz. İşte sizlerin de, sizlerle birlikte yarattıklarının da gerçek sahibi olan Allah, sahibi olduklarının yönetimine hiç kimseyi ortak etmez, yarattıklarını yönetmek, nizamlarını kurup yasalarını yapma hakkı yalnızca O’na aittir. Aklını kullananlar gerçeği bilsinler diye âyetlerimizi böylece açıklıyoruz. Gerçek bu iken, bir kısım nankörler kendi arzu ve çıkarları için Allah’ın daveti olan hayat nizamının içinden bir kısmını çıkararak ya da kendilerinden eklemeler yaparak Allah’a ortak koşup müşrik ve kâfir olmayı seçerler.

(Rum 29)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Hayır, (kendilerine) zulmeden kimseler bilgisiz ve bilinçsizce kendi arzu ve tutkularının peşine takılırlar. Artık Allah'ın (bu şekilde) saptırdıklarını kim doğru yola yöneltebilir ki? Üstelik onlar, herhangi bir yardıma mazhar da olamazlar.

(Rum 29)

Osman Okur Meali:

Hayır; zulmedenler, körü körüne kendi heveslerine uymuşlardır. Allah'ın (kendi inançlarından ötürü) sapık saydığı kimseleri kim doğru yola eriştirebilir? Onların yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Fakat zulmedenler, bilmeksizin kendi hevâlarına tâbi oldular. Artık Allah'ın dalâlete düşürdüğünü kim hidâyete erdirebilir? Ve onlar için yardım edeceklerden (kimse de) yoktur.

(Rum 29)

Ömer Öngüt Meali:

Hayır! O zulmedenler körü körüne heveslerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığı kimseleri kim doğru yola eriştirebilir? Onların yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

Ömer Sevinçgül Meali:

Hayır! O zalimler körü körüne kendi heveslerine uydular. Allah’ın saptırdıklarını kim doğru yola eriştirebilir! Onlara yardımcı olacak kimse de yoktur!

(Rum 29)

Sadık Türkmen Meali:

Hayır, zulmedenler bilgisizce kendi tutkularına uydular! Allah’ın (düzelmek istemediği için) sapıklığında bıraktığını, kim doğru yola iletebilir? Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

Seyyid Kutub Meali:

Hayır o zulmedenler körü körüne kendi heveslerine uymuşlardır. Allah’ın saptırdığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onların yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

Suat Yıldırım Meali:

Fakat zalimler bir bilgiye dayanmaksızın, körü körüne heva ve heveslerine tabi oldular. Allah'ın şaşırttığını artık kim doğru yola getirebilir? Bu işte onlar hiç bir yardımcı bulamazlar.

(Rum 29)

Süleyman Ateş Meali:

Hayır, zulmedenler, bilgisizce keyiflerine uydular. Allah'ın şaşırttığını (Allah'ın gönderdiği hidayete uymadığı için düştüğü sapıklığında terk ettiği kimseyi) kim yola getirebilir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur.

(Rum 29)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yanlış yapanlar, aslında bilgisizce kendi heveslerine uyarlar. Allah'ın sapık saydığını kim doğru yolda sayabilir? Onlara yardım edecek kimse de olmaz.

(Rum 29)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Hayır! Zalimler körü körüne hevalarına uyarlar. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola iletebilir? Onlara yardım eden bile olmaz.

(Rum 29)

Şaban Piriş Meali:

Hayır, O zalimler bilgisizce kendi arzularına uymuşlardır. Allah'ın sapıklıkta bıraktığı kimseye, kim yol gösterir? Onların hiç bir yardımcısı yoktur.

(Rum 29)

Talat Koçyiğit Meali:

Fakat (küfürleriyle) zulmedenler, bilgisizce kendi heveslerine uymuşlardır. Zaten Allah'ın saptırdığına kim hidayet eder? Onların, herhangi bir yardımcıları da yoktur.

(Rum 29)

Tefhimul Kuran Meali:

Hayır, zulmetmekte olanlar, hiç bir bilgiye dayanmaksızın kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır. Allah'ın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiç bir yardımcıları yoktur.

(Rum 29)

Ümit Şimşek Meali:

Zulmedenler, hiçbir bilgiye dayanmaksızın, heveslerinin peşine düştüler. Allah'ın saptırdığını kim yola getirebilir? Onların hiçbir yardımcısı da olmaz.

(Rum 29)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Zulme sapanlarsa ilimsiz bir biçimde keyiflerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığına kim yol gösterecek? Böylelerinin yardımcıları yoktur.

(Rum 29)