37. Saffat Suresi / 29.ayet

Diğerleri de;
– Hayır, asıl siz bile bile inanmadınız…

Bknz: (7/35)»(7/40)(14/21)»(14/22)

Mustafa Çavdar Meali

Saffat 29 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Hayır derler öbürleri, siz inanmamıştınız.

(Saffat 29)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Diğerleri de:) "Hayır" derler. "Zaten sizler (aslında) mü'min kimseler değildiniz." (Gerçekten ve samimiyetle iman etmemiştiniz.)

(Saffat 29)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ötekiler de: “Zaten siz, inanan kimseler değildiniz.

(Saffat 29)

Adem Uğur Meali:

(Ötekiler de:) "Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz".

(Saffat 29)

Ahmet Hulusi Meali:

(Onlar da) dediler ki: "Hayır, siz iman etmediniz (bildirilenlere)!"

(Saffat 29)

Ahmet Tekin Meali:

Güç ve iktidar sahipleri de: “Aksine, siz zaten inanmamıştınız.” diyorlar.

(Saffat 29)

Ahmet Varol Meali

(Ötekiler de) derler ki: "Hayır siz zaten mü'minler değildiniz.

(Saffat 29)

Ali Bulaç Meali:

(Diğerleri de:) "Hayır" derler. "Zaten sizler mü'min kimseler değildiniz."

(Saffat 29)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Öncüler de yardakçılarına cevap verib şöyle) diyecekler: “- Hayır, doğrusu siz Allah'a iman etmemiştiniz.

(Saffat 29)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Hayır!" diyecekler; "Aslında, inanmıyordunuz!"

(Saffat 29)

Ali Ünal Meali:

Diğerleri, “Hayır, ne münasebet! Asıl siz iman etme gibi bir niyet taşımıyordunuz.

(Saffat 29)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(Diğerleri:) “Zaten siz inanmadınız.”

(Saffat 29)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Uyulanlar da şöyle diyecekler: "Siz zaten inanmıyordunuz."

(Saffat 29)

Bekir Sadak Meali:

Onlar da soyle derler: «Hayir; siz inanmis kimseler degildiniz.»

(Saffat 29)

Besim Atalay Meali:

Öbürleri derler ki: «Hayır, siz inanmış değildiniz

(Saffat 29)

Celal Yıldırım Meali:

(Diğerleri), yok, sizler aslında inanmamıştınız.

(Saffat 29)

Cemal Külünkoğlu Meali:

29,30. (Diğerleri de onlara) şöyle derler: “Hayır, siz zaten inanan kimseler değildiniz. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Siz kendiniz azgın bir toplumdunuz.”

(Saffat 29)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlar da şöyle derler: "Hayır; siz inanmış kimseler değildiniz."

(Saffat 29)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Diğerleri de onlara şöyle derler: "Hayır, siz zaten mü'min kimseler değildiniz."

(Saffat 29)

Diyanet Vakfı Meali:

29, 30. (Ötekiler de:) «Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yok. Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz.»

(Saffat 29)

Edip Yüksel Meali:

Derler ki, 'Aslında siz inanmış kimseler değildiniz.'

(Saffat 29)

Elmalılı Orjinal Meali:

Yok, diyorlardır: siz inanmamıştınız

(Saffat 29)

Elmalılı Yeni Meali:

(Bunlar da): "Hayır, siz inanmamıştınız,

(Saffat 29)

Erhan Aktaş Meali:

"Hayır, siz zaten inanan kimseler değildiniz." derler.

(Saffat 29)

Gültekin Onan Meali:

(Diğerleri de:) "Hayır" derler. "Zaten sizler inançlılar / inançlı olmuşlar değildiniz."

(Saffat 29)

Hakkı Yılmaz Meali:

(29-32) Diğerleri derler ki: “Tam tersine, siz mü’minler olmamıştınız. Bizim size karşı bir gücümüz de yoktu. Tam tersi siz azmış bir toplumdunuz. Onun için üzerimize Rabbimizin Söz'ü hak oldu. Şüphesiz biz tadıcılarız. Sonra biz, sizi kışkırttık. Çünkü biz kışkırtıcılar idik.”

(Saffat 29)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Liderler) dediler ki: “(Hayır, öyle değil!) Bilakis, siz iman etmiş değildiniz.”

(Saffat 29)

Harun Yıldırım Meali:

"Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz".

(Saffat 29)

Hasan Basri Çantay:

(Metbu'ları da:) "Hayır, siz (esasen) iman ediciler değildiniz", derler,

(Saffat 29)

Hayrat Neşriyat Meali:

(O reisler ise) derler ki: “Bil'akis, (siz zâten) mü'min kimseler olmamıştınız.”

(Saffat 29)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(29-32) (Diğerleri) "Aksine! Siz, (zaten) hiç inançlı olacak değildiniz. Size karşı bize ait hiçbir yetki yoktu. Hayır! Siz, saldırgan bir millettiniz. Artık, RAB'bimizin sözü bize karşı hak oldu [kesinleşti] Gerçekten biz, tadacağız. Bu halde¹ Sizi[n inancınızı/yaşamınızı] bozduk, gerçekten biz, bozuktuk." dediler.

(Saffat 29)

Hüseyin Atay Meali:

"Hayır! Doğrusu siz inanmış kimseler değildiniz.

(Saffat 29)

İbni Kesir Meali:

Onlar da derler ki: Hayır, siz zaten iman edenler olmamıştınız.

(Saffat 29)

İlyas Yorulmaz Meali:

Diğerleri “Evet, çünkü siz inanmışlardan değildiniz.”

(Saffat 29)

İskender Ali Mihr Meali:

"Hayır, siz mü’min olmamıştınız (Allah’a ulaşmayı dilememiştiniz)." dediler (derler).

(Saffat 29)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Derler: «Yok, siz oldu bitti inanan kimseler değildiniz.

(Saffat 29)

Kadri Çelik Meali:

(Diğerleri de:) “Hayır” derler. “Zaten sizler müminler değildiniz.”

(Saffat 29)

Mahmut Kısa Meali:

Buna karşılık liderleri, “Hayır!” diye karşılık verecekler, “Siz zatenAllah’ın ayetlerine hiçbir zaman inanmamıştınız ki!”

(Saffat 29)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(29-30) "Fakat zaten inanmıyordunuz" dedi. Zorlayacak gücümüz de yoktu. Azgın kavimsinizdir.

(Saffat 29)

Mehmet Türk Meali:

29,30,31,32. (Diğerleri de:) “Hayır! (Aslında) siz zâten Müslüman bile değildiniz. (Sonra) bizim sizin üzerinizde hâkimiyet kurma gücümüz de yoktu. Hatta siz, azgın bir toplum idiniz. Sonunda (hepimiz) Rabbimizin azabını hak ettik ve bu azabı mutlaka tadacağız. Biz, sizi azdırdık, çünkü biz de azgın kimselerdik.” derler. 1*

(Saffat 29)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Cevaben) diyecekler ki: “Hayır, (sandığınız gibi) değil. Siz iman edenler değildiniz.”

(Saffat 29)

Muhammed Esed Meali:

Ötekiler, "Hayır" diyecekler, "aslında siz kendiniz imandan zerre kadar nasip almamıştınız!

(Saffat 29)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Diğerleri de; "Siz zaten inanmamıştınız ki," diye yanıt verirler.

(Saffat 29)

Mustafa Çavdar Meali:

Diğerleri de; – Hayır, asıl siz bile bile inanmadınız...

Bknz: (7/35)»(7/40) - (14/21)»(14/22)

(Saffat 29)

Mustafa Çevik Meali:

22-35 O Gün onlara şöyle seslenilecek, “İşte yalanlayıp inanmadığınız, öyle şey mi olur? dediğiniz ve Allah’ın davetine uyanlarla, uymayanların birbirlerinden ayırt edileceği gün.” bu gündür. Allah O Gün görevli meleklere, “Toplayın bütün inkârcıları! Müşrikleri ve onlar tarafından ilah kabul edilenleri! Hepsine birden cehennemin yolunu gösterin, cehennemin kapısına geldiklerinde orada durdurun çünkü orada onlara sorulacak: “Şimdi söyleyin bakalım neden dünyada olduğu gibi burada da birbirinize yardım etmiyorsunuz?” Artık gerçek karşısında başlarını eğip teslim olmaktan başka yapacakları hiçbir şey de kalmamıştır. Ancak buraya gelmemize, sizler sebep oldunuz diye birbirlerini suçlayacaklar ve peşlerinden gittikleri önderlerine, “Siz hep doğrudan yana olduğunuzu söyleyerek bize yaklaşıp aldattınız.” diyecekler. Önderleri de onlara, “Hayır, aslında siz de peygamber ve kitaplarla, Allah adına yapılan davete inanmak istemediniz, bizim bu konuda sizin üzerinizde zorlayıcı bir gücümüz yoktu. Sizler zaten azgın, nankör, kibre kapılmış, gerçeği inkâra hazır kimselerdiniz. Artık şimdi kalkıp da birbirimizi suçlamamızın kimseye bir faydası yok, Rabbimizin azap hükmü sizin için de, bizim için de kesinleşti, hep birlikte hak ettiğimiz azabı çekeceğiz. Evet, sizi de isyana, azgınlığa teşvik ettik çünkü biz de azmış kimselerdik.” diyecekler ve o gün hepsi birlikte azapta ortak olacaklar. Davet edildikleri Allah merkezli hayat nizamından yüz çevirip, müşrik ve kâfir olmayı tercih edenleri işte böyle cezalandırırız.

(Saffat 29)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Diğerleri) "Asla" diyecekler, "Siz zaten hiç inanmamıştınız!

(Saffat 29)

Osman Okur Meali:

(29-30) (Diğerleri de onlara) şöyle derler: “Hayır, siz zaten inanan kimseler değildiniz. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Siz kendiniz azgın bir toplumdunuz.”

(Saffat 29)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Metbû bulunanlar da derler ki: «Hayır. Siz mü'min kimse olmuş değildiniz.»

(Saffat 29)

Ömer Öngüt Meali:

Dediler ki: "Hayır! Zaten siz inanan kimseler değildiniz. "

(Saffat 29)

Ömer Sevinçgül Meali:

‘Onlar da’ “Hayır!” derler, “İnanmayan sizdiniz!

(Saffat 29)

Sadık Türkmen Meali:

Diğerleri de şöyle derler: “Aksine siz, inanan kişiler değildiniz.

(Saffat 29)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar da şöyle derler: «Hayır; siz inanmış kimseler değildiniz.»

(Saffat 29)

Suat Yıldırım Meali:

(29-32) "Hayır, bilakis! derler öbürleri, siz zaten iman eden kimseler değildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir güruh idiniz!" "Ne dersek boş! Artık Rabbimizin azap hükmü hakkımızda kesinleşti. Biz hak ettiğimiz cezayı mutlaka tadacağız. Evet, sizi biz kışkırttık, çünkü biz de azmış durumdaydık."

(Saffat 29)

Süleyman Ateş Meali:

(Ötekiler de): "Hayır, dediler, zaten siz kendiniz inanan insanlar değildiniz."

(Saffat 29)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlar da şöyle cevap verirler: "Hayır, siz inanan kimseler değildiniz.

(Saffat 29)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(29-32) Uyulanlar ise: "Siz zaten iman etme niyetinde değildiniz. Çünkü bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu, siz iyice azmıştınız. Artık Rabbimizin azabını hak ettik. Şimdi o azabı tadacağız. Sizi azdırdığımız doğruysa, bu bizim de azdığımızı gösterir" derler.

(Saffat 29)

Şaban Piriş Meali:

Diğerleri de derler ki; -Hayır, siz inanan kimseler değildiniz.

(Saffat 29)

Talat Koçyiğit Meali:

Diğerleri de şöyle derler: "Hayır, aksine; siz, mü'min kimseler değildiniz".

(Saffat 29)

Tefhimul Kuran Meali:

(Diğerleri de:) «Hayır» derler. «Zaten sizler mü'min olanlar değildiniz.»

(Saffat 29)

Ümit Şimşek Meali:

Diğerleri de “Siz zaten inanmamıştınız ki,” diye cevap verirler.

(Saffat 29)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ötekiler dediler: "Hayır, siz zaten inanmıyordunuz?"

(Saffat 29)