34. Sebe Suresi / 28.ayet

Biz seni ancak bütün insanlık için bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat onların çoğu bunu bile bilmiyorlar.

Bknz: (22/49)(48/8)

Mustafa Çavdar Meali

Sebe 28 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve biz, seni bütün insanlara, ancak müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik ve fakat insanların çoğu bilmez.

(Sebe 28)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz Seni bütün insanlığa (dünyada hürriyet ve adalet şartlarını; ahirette ise cennet ve ebedi saadet yollarını gösterici) ve müjdeleyici, inzar (ve irşad) edici (küfür ve kötülüklerden ve onların acı neticelerinden ikaz ve ıslah edici) olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu (bu gerçekleri) bilmeyen (cahil ve gafil takımıdır.)

(Sebe 28)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey Muhammed! Biz seni bütün insanlığa, ancak bir müjdeci ve uyarıcı olman için gönderdik. Fakat insanların çoğu, bu gerçeği anlamazlar.

(Sebe 28)

Adem Uğur Meali:

Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

(Sebe 28)

Ahmet Hulusi Meali:

Seni, tüm insanlar için müjdeci ve uyarıcı olarak irsal ettik... Ne var ki insanların çoğunluğu anlamazlar (bunun ne demek olduğunu)!

(Sebe 28)

Ahmet Tekin Meali:

Biz seni bütün insanların haklarının korunması, iyiliği için, ancak rahmetimizi, merhametimizi, ihsanımızı, sevgimizi müjdeleyici, sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcı olarak özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.*

(Sebe 28)

Ahmet Varol Meali

Biz seni ancak bütün insanlara bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

Ali Bulaç Meali:

Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.

(Sebe 28)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm), biz, seni ancak bütün insanlara cenneti müjdeleyici, azabı haber verici olarak peygamber gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler (bunu tasdik etmezler).

(Sebe 28)

Ali Rıza Sefa Meali:

Seni, yalnızca muştulayıcı ve uyarıcı olarak tüm insanlara gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmez.

(Sebe 28)

Ali Ünal Meali:

(Ey Rasûlüm!) Biz seni bütün insanlara, onları yanlış yollardan alıkoyman için (iman edip salih işler yapanları af, rahmet ve mükâfatımızla) müjdeleyici ve (her türlü dalâlet yollarına karşı ve bu dalâlet yollarında gidenleri ise) uyarıcı olarak gönderdik. Ama insanların çoğu bunu bilmemekte (ve risaletinin onlar için ne büyük bir nimet olduğunu idrak edememektedir).

(Sebe 28)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve Biz seni, ancak bütün insanlar için müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz, seni bütün insanlara sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

(Sebe 28)

Bekir Sadak Meali:

Biz seni butun insanlara ancak mujdeci ve uyarici olarak gondermisizdir; fakat insanlarin cogu bilmez.

(Sebe 28)

Besim Atalay Meali:

Biz ancak seni bütün insanlara hem müjdeci, hem de kocundurucu olarak göndermişizdir, insanların pek çoğuysa bilmezler!

(Sebe 28)

Celal Yıldırım Meali:

(Ey Peygamber!) Biz seni bütün insanlara ancak (rahmetin) müjdecisi, (azâbın) uyarıcısı olarak gönderdik. Ama insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Resulüm!) Biz seni bütün insanlığa rahmetimizin müjdeleyicisi, azabımızın uyarıcısı olarak gönderdik. Ama insanların çoğu bilmezler. *

(Sebe 28)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndermişizdir; fakat insanların çoğu bilmez.

(Sebe 28)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz, seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

(Sebe 28)

Edip Yüksel Meali:

Biz seni tüm halka bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak halkın çoğu bilmez.

(Sebe 28)

Elmalılı Orjinal Meali:

Seni de başka değil, ancak bütün insanlara şamil bir risaletle rahmetimizin müjdecisi, azabımızın habercisi gönderdik ve lakin insanların ekserisi bilmezler

(Sebe 28)

Elmalılı Yeni Meali:

Seni de ancak bütün insanları içeren bir elçilikle rahmetimizin müjdecisi, azabımızın habercisi olarak gönderdik, başka değil! Fakat insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

Erhan Aktaş Meali:

Biz, seni bütün insanlığa yalnızca müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ne var ki insanların çoğu bu gerçeği anlamıyorlar.

(Sebe 28)

Gültekin Onan Meali:

Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.

(Sebe 28)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Biz, seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik, velâkin insanların çoğu bilmiyorlar.

(Sebe 28)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Biz seni, ancak bütün insanlığa müjdeci ve uyarıcı olarak yolladık. Fakat insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

Harun Yıldırım Meali:

Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

(Sebe 28)

Hasan Basri Çantay:

(Habibim) seni (rahmetimizin) müjdeci (si, azabımızın) haberci (si ve) bütün insanların peygamberi olmakdan başka (bir sıfatla) göndermedik. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.

(Sebe 28)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey Resûlüm!) (Biz) seni ancak bütün insanlara bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Seni, ancak insanlar için bir [günahlardan] önleyen¹, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmiyor.

(Sebe 28)

Hüseyin Atay Meali:

Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmez.

(Sebe 28)

İbni Kesir Meali:

Biz, seni; ancak bütün insanlara müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ne var ki insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz seni, insanların hepsine yalnızca, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ama insanların çoğu bunu bilmiyor.

(Sebe 28)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve Biz, seni (kâinattaki) insanların hepsi için müjdeleyici ve nezir (uyarıcı) olmandan başka bir şey için göndermedik. Fakat insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici, uyarıcı olarak gönderdik. Ancak, insanların pek çoğu bunu bilmezler

(Sebe 28)

Kadri Çelik Meali:

Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıp korkutucu olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Muhammed! Biz seni, sadece belli bir çağa ve belli bir topluma, belli bir bölgeye bir Peygamber olarak değil, kıyâmete kadar gelecek bütün insanlığı rahmetimizle müjdelemen ve azâbımızla uyarman için gönderdik; ne var ki, insanların çoğu bunu bilmezler.

(Sebe 28)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Ey Habibim!) Seni bütün insanlığa rahmetimizin müjdecisi, azabımızın uyarıcısı kılmışızdır. Bu böyle olmakla beraber insanların bir çoğu ne rahmetimizi, ne de azabımızı iyi bilmezler.

(Sebe 28)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Biz seni, ancak bütün insanlara (rahmetimizin) müjdecisi, (azabımızın) habercisi olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar.1*

(Sebe 28)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz seni ancak bütün insanlara müjde veren ve uyaran olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu, (bu gerçeği) bilmezler.

(Sebe 28)

Muhammed Esed Meali:

(Ey Muhammed, sana gelince,) Biz seni insanlığa ancak bir müjdeci ve uyarıcı olman için gönderdik; fakat insanların çoğu (bunu) anlamazlar,

(Sebe 28)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz seni bütün insanlara bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyor.

(Sebe 28)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz seni ancak bütün insanlık için bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat onların çoğu bunu bile bilmiyorlar.

Bknz: (22/49) - (48/8)

(Sebe 28)

Mustafa Çevik Meali:

28-30 Ey Peygamber! Biz seni bütün insanlığa, onları şirkten, küfürden koruyup kurtarmak ve yaratılış sebepleri olan Allah merkezli bir hayatı yaşamaya davet etmek ve O’na yönelenleri müjdelemek için gönderdik. Fakat ne yazık ki insanların çoğu uyarılara kulak vermiyor, üstelik seninle ve uyarıldıkları azapla alay ederek şöyle diyorlar: “Şayet söylediklerin doğru ise, şu bizi tehdit ettiğin azap ne zaman başımıza gelecekmiş onu da söyle bakalım.” Sen onlara de ki: “Vaktini yalnızca Rabbimin belirlediği ve bildiği O Gün gelecek ve herkes hesabı ile mutlaka karşılaşacak. Onun zamanını siz ne bir an öne alabilir ne de erteleyebilirsiniz.”

(Sebe 28)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Ey Nebi!) Biz seni ancak, bütün insanlık için bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; ama insanların çoğu bunun farkına dahi varmamış olacaklar

(Sebe 28)

Osman Okur Meali:

(Ey nebi!) Biz seni bütün insanlara ancak (rahmetin) müjdecisi, (azâbın) uyarıcısı olarak gönderdik. Ama insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve seni, ancak bütün insanlar için bir müjdeleyici ve bir korkutucu olarak gönderdik. Fakat insanların pek çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! Biz seni ancak bütün insanlara müjdeci ve uyarıcı olarak göndermişizdir. Ne var ki insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

Ömer Sevinçgül Meali:

Seni, bütün insanlara bir müjdeci, bir uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmez!

(Sebe 28)

Sadık Türkmen Meali:

BİZ SENİ bütün insanlar için ancak bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Ama, insanların birçoğu bilmek için araştırma yapmıyor.

(Sebe 28)

Seyyid Kutub Meali:

Ey Muhammed, biz seni bütün insanlara müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyorlar.

(Sebe 28)

Suat Yıldırım Meali:

Ey Resulüm! Biz seni bütün insanlığa rahmetimizin müjdecisi, azabımızın uyarıcısı olarak gönderdik, lakin insanların ekserisi bunu bilmezler.

(Sebe 28)

Süleyman Ateş Meali:

Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.

(Sebe 28)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Biz seni bütün insanlara, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik ama çoğu insan bunu böyle bilmez.

(Sebe 28)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Seni bütün insanlara müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik, ama çoğu bunu anlamaz.

(Sebe 28)

Şaban Piriş Meali:

Biz seni bütün insanlara, ancak bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat, onların çoğu bilmiyor.

(Sebe 28)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) Biz seni, ancak bütün insanlara müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat onların çoğu bilmiyor.

(Sebe 28)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıcı, korkutucu olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.

(Sebe 28)

Ümit Şimşek Meali:

Biz seni bütün insanlara bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmiyor.

(Sebe 28)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Biz seni, bütün insanlara bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik, başka değil! Ama insanların çokları bilmiyorlar.

(Sebe 28)