34. Sebe Suresi / 30.ayet

Sen onlara de ki:
– Size verilen her vaadin bir saati vardır. Siz onu ne bir an geciktirebilir ne de bir an öne alabilirsiniz.

Bknz: (16/61)(78/17)

Mustafa Çavdar Meali

Sebe 30 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

De ki: Size vaadedilen gün, öylesine bir gündür ki zamanından bir an bile geriye kalmayacağı gibi ileriye de atılmaz.

(Sebe 30)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

De ki: "Sizin için belirlenmiş bir gün vardır ki, ondan ne bir an ertelenebilirsiniz, ne de (bir an) öne alınabilirsiniz (ama her gelecek yakındır) .”

(Sebe 30)

Abdullah Parlıyan Meali:

De ki: Sizin için belli bir gün tayin edilmiştir. Ondan ne bir an geri kalabilirsiniz, ne de onu geçebilirsiniz.

(Sebe 30)

Adem Uğur Meali:

De ki: Size öyle bir gün vâdedilmiştir ki, ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz.

(Sebe 30)

Ahmet Hulusi Meali:

De ki: "Sizin için tespit edilmiş bir süreç vardır ki, onu ne erteleyebilirsiniz ne de öne alabilirsiniz. "

(Sebe 30)

Ahmet Tekin Meali:

“Size öyle bir gün va'dedilmiştir ki, ne bir an erteleyebilirsiniz, ne de öne alabilirsiniz.” de.*

(Sebe 30)

Ahmet Varol Meali

De ki: "Sizin için belirlenmiş bir gün vardır ki ondan ne bir saat geri bırakılırsınız ne de öne alınırsınız."

(Sebe 30)

Ali Bulaç Meali:

De ki: "Sizin için belirlenmiş bir gün vardır ki, ondan ne bir an ertelenebilirsiniz, ne de (bir an) öne alınabilirsiniz."

(Sebe 30)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Rasûlüm, onlara) de ki: “- Size vaad olunan öyle bir gündür ki, ondan bir an geri de kalamazsınız, ileri de geçemezsiniz.”

(Sebe 30)

Ali Rıza Sefa Meali:

De ki: "Sizin için, belirlenmiş bir gün vardır. Ne bir saat geri kalabilirsiniz ne de ileri geçebilirsiniz!"

(Sebe 30)

Ali Ünal Meali:

De: “Sizin için tayin edilmiş öyle bir gün var ki, ne o günden bir an öte geçebilir (bir an daha fazla dünyada kalabilirsiniz), ne de o günü bir an öne alabilirsiniz.”

(Sebe 30)

Bahaeddin Sağlam Meali:

De ki: “Size bir gün tayin edilmiştir. Ondan bir an bile ne gecikirsiniz ne de ileri geçebilirsiniz.”

(Sebe 30)

Bayraktar Bayraklı Meali:

De ki: "Sizin için belirlenmiş bir gün vardır. Onu ne bir saat geciktirebilirsiniz, ne de öne alabilirsiniz.

(Sebe 30)

Bekir Sadak Meali:

De ki: «Size, bir gun tayin edilmistir. Ondan bir saat ne geri kalabilirsiniz ne de one gecebilirsiniz.» *

(Sebe 30)

Besim Atalay Meali:

Diyesin ki: «Size söz verilmiş olan günde ne bir saat geri kalırsınız, ne bir saat ileri geçersiniz»

(Sebe 30)

Celal Yıldırım Meali:

De ki: Size belirlenen bir gün vardır ki ondan ne bir an geri kalabilirsiniz, ne de bir an ileri geçebilirsiniz.

(Sebe 30)

Cemal Külünkoğlu Meali:

De ki: “Sizin için belirlenen bir gün vardır ki, ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz.”

(Sebe 30)

Diyanet İşleri Eski Meali:

De ki: "Size, bir gün tayin edilmiştir. Ondan bir saat ne geri kalabilirsiniz ne de öne geçebilirsiniz."*

(Sebe 30)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

De ki: "Sizin için belirlenen bir gün vardır ki, ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz."

(Sebe 30)

Diyanet Vakfı Meali:

De ki: Size öyle bir gün vâdedilmiştir ki, ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz.

(Sebe 30)

Edip Yüksel Meali:

De ki, 'Size bir saat gecikmeyecek, bir saat de erken gelmeyecek belirlenmiş bir gününüz vardır.'

(Sebe 30)

Elmalılı Orjinal Meali:

De ki: size bir gün miadı ki ondan bir saat geri de kalamazsınız, ileri de geçemezsiniz

(Sebe 30)

Elmalılı Yeni Meali:

De ki: "Size va'd edilen bir gündür ki; ondan bir saat geri de kalamazsınız, ileri de geçemezsiniz."

(Sebe 30)

Erhan Aktaş Meali:

De ki: "Size yapılan uyarının bir zamanı vardır. Ondan, bir saat bile geri de kalmazsınız ileri de geçemezsiniz."

(Sebe 30)

Gültekin Onan Meali:

De ki: "Sizin için belirlenmiş bir gün vardır ki, ondan ne bir an ertelenebilirsiniz, ne de (bir an) öne alınabilirsiniz."

(Sebe 30)

Hakkı Yılmaz Meali:

De ki: “Size günün belirlenmiş bir zamanı vardır ki ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz.”

(Sebe 30)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

De ki: “Sizin için bir buluşma günü vardır. Ondan ne bir saat geri kalır ne de ileri geçersiniz.”

(Sebe 30)

Harun Yıldırım Meali:

De ki: Size öyle bir gün vâdedilmiştir ki, ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de ileri geçebilirsiniz.

(Sebe 30)

Hasan Basri Çantay:

De ki: "Size va'd olunan, öyle bir gündür ki siz ondan bir saat geri de kalamazsınız, (onun) berisine de geçemezsiniz".

(Sebe 30)

Hayrat Neşriyat Meali:

De ki: “Sizin için va'd edilen öyle bir gün vardır ki, ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de öne geçebilirsiniz.”(3)*

(Sebe 30)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Size, kendisini bir saat ertelemeyi ve öne almayı isteyemeceğiniz bir günün söz verilmiş zamanı vardır" de.

(Sebe 30)

Hüseyin Atay Meali:

De ki: "Size bir gün tayin edilmiştir. Ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de öne geçebilirsiniz."

(Sebe 30)

İbni Kesir Meali:

De ki: Sizin için bir günün miadı vardır. Ondan bir an ne geri kalabilirsiniz, ne de öne geçebilirsiniz.

(Sebe 30)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlara deki “Sizin için o günün vakti, ne bir saat ertelenir, nede bir saat öne alınır.”

(Sebe 30)

İskender Ali Mihr Meali:

De ki: "Sizin için (belirlenen) günün zamanından, bir saat (dahi) tehir ve takdim edemezsiniz (geciktiremezsiniz veya öne alamazsınız)."

(Sebe 30)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

De ki: «Size söz verilen gün öyle bir gündür ki siz ondan ne bir kıpma geri kalabilirsiniz, ne de bir kıpma ileri geçebilirsiniz.»

(Sebe 30)

Kadri Çelik Meali:

De ki: “Sizin için vaat edilmiş bir gün vardır ki, siz ondan ne bir an geri kalır, ne de (bir an) öne geçebilirsiniz.”

(Sebe 30)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Peygamber ve onun izinden yürüyen İslâm dâvetçisi! Onlara de ki: “Bunun vaktini bilemem, fakat şundan emîn olun ki, Allah’ın değişmez yasalarına göre sizin için bir gün tayin edilmiştir ve bu gün gelinceye kadar imtihân sürecektir. O gün gelip çatınca da, onu ne bir an geciktirebilirsiniz, ne de bir an öne alabilirsiniz!”

(Sebe 30)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Sizin için tayin edilmiş bir gün vardır. Ondan ne bir an geciktirilir, ne de bir an öne alınır."

(Sebe 30)

Mehmet Türk Meali:

(Onlara): “Size öyle bir gün belirlenmiştir ki, siz ondan bir saat geri de kalamazsınız, ileriye de geçemezsiniz.” de.

(Sebe 30)

Muhammed Celal Şems Meali:

De ki: “Sizin için (tek) bir güne (kadar) zaman vardır. Ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne (de) bir saat ileri geçebilirsiniz. ”

(Sebe 30)

Muhammed Esed Meali:

De ki: "Sizin için belli bir gün tayin edilmiştir, ondan tek bir an ne geri kalabilirsiniz, ne de onu geçebilirsiniz".

(Sebe 30)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

De ki; "Sizin için belirlenmiş bir vakit var ki, onun ne bir saat önüne geçebilir, ne de gerisinde kalabilirsiniz."

(Sebe 30)

Mustafa Çavdar Meali:

Sen onlara de ki: – Size verilen her vaadin bir saati vardır. Siz onu ne bir an geciktirebilir ne de bir an öne alabilirsiniz.

Bknz: (16/61) - (78/17)

(Sebe 30)

Mustafa Çevik Meali:

28-30 Ey Peygamber! Biz seni bütün insanlığa, onları şirkten, küfürden koruyup kurtarmak ve yaratılış sebepleri olan Allah merkezli bir hayatı yaşamaya davet etmek ve O’na yönelenleri müjdelemek için gönderdik. Fakat ne yazık ki insanların çoğu uyarılara kulak vermiyor, üstelik seninle ve uyarıldıkları azapla alay ederek şöyle diyorlar: “Şayet söylediklerin doğru ise, şu bizi tehdit ettiğin azap ne zaman başımıza gelecekmiş onu da söyle bakalım.” Sen onlara de ki: “Vaktini yalnızca Rabbimin belirlediği ve bildiği O Gün gelecek ve herkes hesabı ile mutlaka karşılaşacak. Onun zamanını siz ne bir an öne alabilir ne de erteleyebilirsiniz.”

(Sebe 30)

Mustafa İslamoğlu Meali:

De ki: "Sizin için bir gün tesbit edilmiştir: (o gün geldiğinde) ne onu bir an erteleyebilir, ne de atlatabilirsiniz".

(Sebe 30)

Osman Okur Meali:

De ki: “Size yapılan uyarının bir zamanı vardır. Ondan, bir saat bile geri de kalmazsınız ileri de geçemezsiniz.”

(Sebe 30)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

De ki: «Sizin için bir mev'ud gün vardır ki, ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz ve ne de ileri geçebilirsiniz.»

(Sebe 30)

Ömer Öngüt Meali:

De ki: "Size vaad olunan bir gün vardır ki, siz ondan ne bir saat geri kalırsınız, ne de ileri geçebilirsiniz. "

(Sebe 30)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Sizin için bir süre belirlenmiştir. Ondan ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de öne geçebilirsiniz” de.

(Sebe 30)

Sadık Türkmen Meali:

De ki: “Sizin için bir gün olur ki; siz ondan, ne bir saat geri kalabilirsiniz, ne de ileri alınabilirsiniz.”

(Sebe 30)

Seyyid Kutub Meali:

Onlara de ki; «Sizin belirlenmiş bir gününüz vardır, ne bir an ertelenir ve ne de önceye alınır.»

(Sebe 30)

Suat Yıldırım Meali:

(29-30) Bir de: "Eğer doğru söylüyorsanız vad ettiğiniz kıyamet ne zaman gerçekleşecek?" derler. De ki: "Sizinle öyle bir buluşma günümüz var ki ondan ne bir saat ileri geçebilirsiniz, ne de bir saat geri kalabilirsiniz.!"

(Sebe 30)

Süleyman Ateş Meali:

De ki: "Sizin için belirtilmiş bir gün vardır. Ondan ne bir sa'at geri kalırsınız, ne de ileri geçebilirsiniz."

(Sebe 30)

Süleymaniye Vakfı Meali:

De ki: "Size söz verilen bir gün var. Onun ne bir saat ertelenmesini ne de öne alınmasını isteyebilirsiniz."

(Sebe 30)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

De ki: "Sizin için belli bir süre tayin edilmiştir. Onu ne öne alabilir, ne de geciktirebilirsiniz."

(Sebe 30)

Şaban Piriş Meali:

De ki: -Size verilen sözün bir günü vardır. Ondan bir saat geri de bırakılmazsınız, zamanı öne de alamazsınız.

(Sebe 30)

Talat Koçyiğit Meali:

De ki: "sizin için va'dolunan bir gün vardır. Ne ondan bir saat geri kalırsınız, ne de öne geçersiniz".

(Sebe 30)

Tefhimul Kuran Meali:

De ki: «Sizin için belirlenmiş bir gün vardır ki, siz ondan ne bir an ertelenebilirsiniz, ne de (bir an) öne alınabilirsiniz.»

(Sebe 30)

Ümit Şimşek Meali:

De ki: Sizin için belirlenmiş bir vakit var ki, onun ne bir saat önüne geçebilir, ne de gerisinde kalabilirsiniz.

(Sebe 30)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Size bir gün vaat edilmiştir; ondan ne bir saat geri kalabirsiniz ne de ileri geçebilirsiniz."

(Sebe 30)