32. Secde Suresi / 21.ayet
Secde 21 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Biz, belki dönerler diye pek büyük azaptan önce de onlara yakın bir azabı tattıracağız mutlaka.
(Secde 21)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Andolsun Biz onlara belki (inkârcılıktan) dönerler diye, o büyük (uhrevi) azaptan önce, yakın (dünyevi) azaptan da tattıracağız. (Onlara karşı mü’minlere zafer verip zalimlerin saltanatını yıkacağız.)
(Secde 21)Abdullah Parlıyan Meali:
Biz, belki dönerler diye pek büyük bir azap olan, kıyamet azabından önce, onlara daha yakın olan, dünya felaketleri ve yenilgisini tattıracağız.
(Secde 21)Adem Uğur Meali:
En büyük azaptan önce, onlara mutlaka en yakın azaptan tattıracağız; olur ki (imana) dönerler.
(Secde 21)Ahmet Hulusi Meali:
Belki dönerler diye onlara, en büyük (sonsuz) azaptan önce en yakın (dünyalarından) bir azaptan mutlaka tattıracağız.
(Secde 21)Ahmet Tekin Meali:
En büyük azaptan, cehennem azâbından önce, onlara korku, esâret, zillet, açlık, hastalık, deprem, âfet gibi en yakın felâketlerden, kabir azabından tattıracağız. Olur ki, şirkten ve isyandan vazgeçip imana dönerler.
(Secde 21)Ahmet Varol Meali
Andolsun ki onlara en büyük azaptan önce yakın azaptan tattıracağız. Umulur ki dönerler.
(Secde 21)Ali Bulaç Meali:
Andolsun, biz onlara belki (inkarcılıktan) dönerler diye o büyük (uhrevi) azabdan önce, yakın (dünyevi) azabtan da taddıracağız.
(Secde 21)Ali Fikri Yavuz Meali:
Şu da muhakkak ki, o kâfirlere, o en büyük azabdan (cehennem azabından) önce, yakın azabdan (dünyadaki esaret, ölüm, açlık gibi felâketlerden) taddıracağız. Olur ki, (küfürlerinden) dönerler, tevbe ederler.
(Secde 21)Ali Rıza Sefa Meali:
Büyük cezadan önce, yakın cezayı kesinlikle tattıracağız; belki dönerler diye.
(Secde 21)Ali Ünal Meali:
Gittikleri yoldan dönerler mi diye, onlara bu büyük azaptan önce (dünyada) ondan daha hafif azap türlerinden mutlaka tattıracağız.
(Secde 21)Bahaeddin Sağlam Meali:
Andolsun! O büyük azaptan başka da yakın bir azabı onlara tattıracağız. Belki dönerler diye…
(Secde 21)Bayraktar Bayraklı Meali:
Andolsun ki, biz onlara o büyük azaptan önce pek yakın/dünya azabı da tattıracağız. Belki dönerler!
(Secde 21)Bekir Sadak Meali:
Belki yollarindan donerler diye and olsun onlara buyuk azabdan once dunya azabindan tattiririz.
(Secde 21)Besim Atalay Meali:
Büyük azaptan önce, yakın olan azabı da onlara tattırırız, ola ki onlar döne
(Secde 21)Celal Yıldırım Meali:
And olsun ki biz onlara —belki dönerler diye— o en büyük azâbdan önce yakın azabı mutlaka tattıracağız.
(Secde 21)Cemal Külünkoğlu Meali:
Belki dönüp yola gelirler diye onlara (ahiretteki) büyük azaptan önce mutlaka daha yakın azabı da (dünyada açlık, musibet, esaret gibi) tattıracağız.
(Secde 21)Diyanet İşleri Eski Meali:
Belki yollarından dönerler diye and olsun onlara büyük azabdan önce dünya azabından tattırırız.
(Secde 21)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Andolsun, dönsünler diye biz onlara (ahiretteki) en büyük azaptan önce (dünyadaki) yakın azabı elbette tattıracağız.
(Secde 21)Diyanet Vakfı Meali:
En büyük azaptan önce, onlara mutlaka en yakın azaptan tattıracağız; olur ki (imana) dönerler. *
(Secde 21)Edip Yüksel Meali:
Belki (ibret alıp) dönerler diye büyük azaptan önce biz onlara yakın (dünya) azabı tattırırız.
(Secde 21)Elmalılı Orjinal Meali:
Şu da muhakkak ki onlara o en büyük azabdan beride o yakın azabdan da tattıracağız, gerek ki rücu' edeler
(Secde 21)Elmalılı Yeni Meali:
Şu da bir gerçek ki, onlara en büyük azaptan önce o yakın azaptan (dünya azabından) da tattıracağız, belki dönerler.
(Secde 21)Erhan Aktaş Meali:
Onlara, büyük azaptan[1] önce, daha yakın[2] olan azaptan tattıracağız. Belki dönerler.[3]
1)Ahiret.
2)Dünya.
3)Belki akıllarını başlarına alırlar, gerçeği kavrarlar.
Gültekin Onan Meali:
Andolsun, biz onlara belki (inkarcılıktan) dönerler diye o büyük (uhrevi) azabdan önce, yakın (dünyevi) azabtan da tattıracağız.
(Secde 21)Hakkı Yılmaz Meali:
(20,21) Ve yoldan çıkanlara gelince, onların varacağı yer de Ateş'tir. Her çıkmak istediklerinde oraya yeniden çevrilecekler ve onlara, “Yalanlayıp durduğunuz Ateş'in azabını tadın” denilecektir. Hiç kuşkusuz, dönerler diye onlara, büyük cezanın biraz hafifinden, en yakın cezadan da tattıracağız.
(Secde 21)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Andolsun ki (İslam’a) dönmeleri için, onlara büyük (ahiret) azabından önce, yakın olan (dünya) azabını tattıracağız.
(Secde 21)Harun Yıldırım Meali:
En büyük azaptan önce, onlara mutlaka en yakın azaptan tattıracağız; olur ki (imana) dönerler.
(Secde 21)Hasan Basri Çantay:
Biz, o en büyük azabdan önce de onlara mutlakaa yakın azabdan tatdıracağız. Taki ric'et etsinler.
(Secde 21)Hayrat Neşriyat Meali:
(Âhiretteki) en büyük azabdan ayrı olarak, daha yakın azabdan (dünya azâbından)da onlara mutlaka tattıracağız; tâ ki (isyankâr hâllerinden) dönsünler.
(Secde 21)Hubeyb Öndeş Meali: /
Onlara en büyük azabın berisinde, daha yakın bir azaptan mutlaka ama mutlaka tattırıracağız. Geri dönmeleri beklenir.
(Secde 21)Hüseyin Atay Meali:
Belki dönerler diye, andolsun, onlara en büyük azaptan önce, azabın en hafifini tattırırız.
(Secde 21)İbni Kesir Meali:
Belki dönerler diye andolsun ki onlara büyük azabdan önce de mutlaka yakın azabdan tattıracağız.
(Secde 21)İlyas Yorulmaz Meali:
O büyük azaptan başka, onları daha çok aşağılayacak azabı tattıracağız. Belki dönerler.
(Secde 21)İskender Ali Mihr Meali:
Ve Biz, mutlaka büyük azaptan önce, daha yakın olan azaptan onlara elbette tattıracağız. Umulur ki, böylece onlar (Allah’a ulaşmayı dileyerek, Allah’a) dönerler.
(Secde 21)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Biz onlara öbür dünyadaki büyük azaptan önce bu dünyadaki en küçük azabı tattıracağız, geri dönsünler diye.
(Secde 21)Kadri Çelik Meali:
Şüphesiz biz onlara, belki dönerler diye o büyük (uhrevi) azaptan önce, yakın (dünyevi) azaptan da tattırırız.
(Secde 21)Mahmut Kısa Meali:
Bu büyük azaptan ayrı olarak, pişman olup doğru yola dönmeleri için, onlara daha dünyadayken belâ ve musibetler vererek, küçük azaptan da bir nebze tattıracağız. Bütün bunlara rağmen;
(Secde 21)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Elbette dönerler ümidiyle, büyük azaptan önce, dünyada peşin, tattıracağımız azap vardır.
(Secde 21)Mehmet Türk Meali:
Belki yola gelirler diye onlara, o büyük (âhiret) azabından önce, yakın (dünya) azabından1 da mutlaka tattıracağız.*
(Secde 21)Muhammed Celal Şems Meali:
Ancak (tevbe edip yaptıklarından vazgeçsinler ve hidayete) geri dönsünler diye, büyük azap gelmeden önce Biz onlara, (bu dünyada da) daha küçük azabı tattıracağız.
(Secde 21)Muhammed Esed Meali:
Fakat o şiddetli azab(a onları mahkum etme)den önce belki (pişman olup) yollarını düzeltirler diye hemen yanı başlarındaki azabı tattıracağız.
(Secde 21)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Belki dönüp yola gelirler diye onlara büyük azaptan önce kesinlikle daha yakın bir azabı da tattıracağız.
(Secde 21)Mustafa Çavdar Meali:
Oysa biz onlara belki dönerler diye ahiretteki büyük azaptan önce dünyada kısmen daha aşağı azap yaşatıyoruz.Bknz: (13/33)»(13/34) - (43/46)»(43/51)
(Secde 21)Mustafa Çevik Meali:
Biz insanları akıllarını kullanıp, düşünüp de doğru olana yönelsinler diye âhiretteki o büyük cehennem azabından önce, dünyada küçük çaplı sıkıntılar ve sarsıntılarla uyarırız.
(Secde 21)Mustafa İslamoğlu Meali:
Ama onlara, daha büyük mahrumiyeti tattırmadan önce daha yakın (dünya) mahrumiyetini kısmet elbette tattıracağız; umulur ki (yol yakınken) dönerler.
(Secde 21)Osman Okur Meali:
Belki yollarından dönerler diye andolsun onlara büyük azaptan önce dünya azabından tattırırız.
(Secde 21)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve elbette onlara o en büyük azaptan önce o yakın azaptan tattıracağız. Umulur ki, onlar ric'at ediverirler.
(Secde 21)Ömer Öngüt Meali:
Andolsun ki biz onlara, en büyük azaptan öncede mutlaka yakın azaptan tattıracağız. Umulur ki dönerler.
(Secde 21)Ömer Sevinçgül Meali:
Onlara, belki dönerler diye, ‘ahiretteki’ büyük azaptan önce mutlaka ‘dünyadaki’ yakın azaptan da tattırırız.
(Secde 21)Sadık Türkmen Meali:
O büyük azabın dışında onlara, en yakın (dünyadaki belâ/müsîbet gibi) azaptan da tattıracağız, belki dönerler diye!
(Secde 21)Seyyid Kutub Meali:
Belki dönüp yola gelirler diye onlara büyük azapdan önce mutlaka daha yakın azabı da tattıracağız.
(Secde 21)Suat Yıldırım Meali:
O kafirlerin dönüş yapmaları ümidiyle, onlara en büyük azaptan önce, dünyada açlık, musibet, esaret, ölüm gibi peşin bir azap tattıracağız.
(Secde 21)Süleyman Ateş Meali:
Belki dön(üp yola gel)irler diye, mutlaka onlara o büyük azabdan ayrı olarak, daha yakın azabı da taddıracağız.
(Secde 21)Süleymaniye Vakfı Meali:
Belki vazgeçerler diye büyük azaptan önce onlara kesinlikle küçük azaptan[1] da tattıracağız.
1)küçük azap :
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Onlara, belki vazgeçerler diye, ahiret azabından önce dünyada da azap tattıracağız.
(Secde 21)Şaban Piriş Meali:
Belki dönerler diye onlara büyük azaptan önce daha yakın bir azap tattıracağız.
(Secde 21)Talat Koçyiğit Meali:
Belki günâhlarından dönerler diye, onlara büyük azabı değil, fakat hafif dünya azabından mutlaka taddıracağız.
(Secde 21)Tefhimul Kuran Meali:
Andolsun, biz onlara belki (küfürden İslam'a) dönerler diye o büyük (uhrevi) azabtan önce, yakın (dünyevi) azabtan da taddıracağız.
(Secde 21)Ümit Şimşek Meali:
Belki vazgeçerler diye, Biz onlara en büyük azaptan önce, dünyada da bazı azapları tattıracağız.
(Secde 21)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Belki dönerler diye, onlara o büyük azaptan ayrı olarak, o küçük azaptan da mutlaka tattıracağız.
(Secde 21)