32. Secde Suresi / 3.ayet

Hal böyleyken hala “Bu Kuran’ı uydurdu” diyorlar öyle mi? Yok, gerçek şu ki bu Kuran, senden önce de kendilerine uyarıcı geldiği halde uyanmamış bir halkı uyarasın diye bizzat Rabbin tarafından gönderilmiş bir haktır. Umulur ki onlar bu ilahi uyarıyı anlayarak doğru yola gelirler.

Bknz: (2/23)(11/13)

Mustafa Çavdar Meali

Secde 3 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Yoksa, bunu o mu uyduruyor diyorlar? Hayır, o, gerçektir Rabbinden, senden önce, kendilerine bir korkutucu gelmemiş olan topluluğu, doğru yolu bulsunlar diye korkutman için indirilmiştir.

(Secde 3)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Yoksa onlar: “Bunu (Peygamber kendisi) uydurdu” mu diyorlar? Hayır, O Rabbinden olan bir Hakk’tır. Senden önce kendilerine (izah ve irşad edici) bir uyarıcı gelmemiş bir topluluğu uyarman için (Kur’an indirilmiş bulunmaktadır) . Umulur ki hidayet bulurlar (diye onlara okunmaktadır).

(Secde 3)

Abdullah Parlıyan Meali:

Yoksa O'nu, Muhammed kendinden mi uydurdu? diyorlar. Hayır O, Rabbinden gelen bir gerçektir, senden önce kendilerine bir korkutucu gelmemiş olan topluluğu, doğru yolu bulsunlar diye, korkutman için indirilmiştir.

(Secde 3)

Adem Uğur Meali:

Onu Peygamber kendisi uydurdu diyorlar öyle mi? Hayır! O, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı (peygamber) gelmemiş bir kavmi uyarman için -doğru yolu bulalar diye- Rabbinden gönderilen hak (kitap)tır.

(Secde 3)

Ahmet Hulusi Meali:

Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar! Asla! O, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş toplumu uyarman için Rabbinden (olan) Hak'tır... Umulur ki (değerlendirip) hakikate ererler.

(Secde 3)

Ahmet Tekin Meali:

Yoksa onu: “Muhammed uydurdu” mu, diyorlar. Hayır! O, senden önce kendilerine sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan birçok uyarıcılar gelmiş toplumları senin de uyarman için, Rabbin tarafından gönderilen gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak bir kitaptır. Ola ki, onların doğru yolu tercih etmelerine vesile olur.

(Secde 3)

Ahmet Varol Meali

Yoksa: "Onu kendisi uydurdu" mu diyorlar? Hayır o, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için Rabbinden (gelen) haktır. Umulur ki doğru yola ererler.

(Secde 3)

Ali Bulaç Meali:

Yoksa onlar: "Bunu uydurdu" mu diyorlar? Hayır; o, Rabbinden olan bir haktır; senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş bir kavmi uyarman için (onu sana indirdik). Umulur ki hidayet bulurlar.

(Secde 3)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Yoksa (kâfirler Hz. Peygamber s.a.s. için) onu uydurdu mu diyorlar? Hayır, O Kur'an hakdır, Rabbindendir (Cebrâil onu sana indirmiştir. Onu sana indirdik ki), Kendilerine senden önce bir korkutucu peygamber gelmemiş olan bir kavmi (azab ile) korkutasın. Olur ki, onlar hidayeti kabul ederler.

(Secde 3)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yoksa "Onu uydurdu!" mu diyorlar? Hayır! O, senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir toplumu uyarman için, Efendinden gerçektir; belki doğru yola erişirler diye.

(Secde 3)

Ali Ünal Meali:

Böyleyken, (ey Rasûlüm, o müşrikler senin için) “O’nu kendisi uyduruyor mu?” diyorlar?! Bilakis o, gerçeğin ta kendisidir. Senden önce kendilerine herhangi bir uyarıcı gelmemiş bulunan bir halkı doğru yolu bulsunlar diye uyarman için sana Rabbin tarafından (gönderilmektedir).

(Secde 3)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Yoksa “Onu uydurdu” mu diyorlar? Hayır! O, Rabbin katından gelen bir gerçektir. Senden önce, kendilerine hiçbir uyarıcı gelmeyen bir toplumu, doğru yola gelsinler diye uyarman için inmiştir.

(Secde 3)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yoksa "onu Muhammed uydurdu" mu diyorlar? Hayır, o, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir toplumu uyarman için Rabbin tarafından gelen bir haktır/kitaptır. Umulur ki doğru yolu bulurlar.

(Secde 3)

Bekir Sadak Meali:

«Onu peygamberin kendisi uydurdu» diyorlar, oyle mi? Hayir; O, senden once peygamber gonderilmemis olan bir milleti uyarman icin sana Rabbinden gelen bir gercektir. Belki artik dogru yolu bulurlar.

(Secde 3)

Besim Atalay Meali:

«Onu yalan mı attı?» diyorlar, hayır, o senden önce kendilerine, hiçbir kocunduran gelmemiş olan, bir ulusu kocundurmakçin, Tanrının katından gelen bir haktır, ola ki doğru yolu bulurlar

(Secde 3)

Celal Yıldırım Meali:

Yoksa O'nu (Peygamber) uydurdu mu diyorlar?! Hayır, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmeyen bir milleti uyarman için O, Rabbından (indirilen) hakkın (gerçeğin ve doğru yolun) kendisidir. Ola ki doğru yolu bulurlar.

(Secde 3)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Yoksa: “Onu (Muhammed) uydurdu” mu diyorlar? Hayır; o, Rabbinden olan bir haktır; senden önce kendilerine (uzun bir zaman) uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için (onu sana indirdik). Umulur ki doğru yolu bulurlar.

(Secde 3)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Onu peygamberin kendisi uydurdu" diyorlar, öyle mi? Hayır; O, senden önce peygamber gönderilmemiş olan bir milleti uyarman için sana Rabbinden gelen bir gerçektir. Belki artık doğru yolu bulurlar.

(Secde 3)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yoksa "Onu Muhammed uydurdu" mu diyorlar? Hayır o, kendilerine senden önce hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için, doğru yolu bulsunlar diye Rabbin tarafından indirilmiş gerçektir.

(Secde 3)

Diyanet Vakfı Meali:

«Onu Peygamber kendisi uydurdu» diyorlar öyle mi? Hayır! O, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı (peygamber) gelmemiş bir kavmi uyarman için -doğru yolu bulalar diye- Rabbinden gönderilen hak (Kitap) tır.

(Secde 3)

Edip Yüksel Meali:

'Onu uydurdu' mu diyorlar? Halbuki bu, senden önce kendilerine bir uyarıcı ulaşmamış bir toplumu, belki yola gelirler diye uyarman için Rabbinden gelen bir gerçektir.

(Secde 3)

Elmalılı Orjinal Meali:

Yoksa onu uydurdu mu diyorlar? Hayır, haktır o, rabbındandır, kendilerine senden önce kocundurucu Peygamber gelmemiş olan bir kavmi kocundurasın diye gerek ki hidayeti kabul edeler

(Secde 3)

Elmalılı Yeni Meali:

Yoksa: "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayır, o, senden önce kendilerine bir gocundurucu (uyarıcı) peygamber gelmemiş olan bir kavmi gocundurasın (uyarasın) diye, Rabbin tarafından gelen bir gerçektir, gerek ki hidayeti kabul ederler.

(Secde 3)

Erhan Aktaş Meali:

Yoksa, "Onu kendisi uydurdu" mu diyorlar? Bilakis! O, Rabb'inden bir gerçektir. Senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan halkı uyarman içindir. Umulur ki böylece onlar, doğru yolu seçerler.

(Secde 3)

Gültekin Onan Meali:

Yoksa onlar: "Bunu uydurdu" mu diyorlar? Hayır; o, rabbinden olan bir haktır; senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş bir kavmi uyarman için (onu sana indirdik). Umulur ki hidayet bulurlar.

(Secde 3)

Hakkı Yılmaz Meali:

Yoksa onlar, “Onu kendisi uydurdu” mu diyorlar. Tam tersi Kur’ân, kılavuzlandıkları doğru yola ulaşırlar diye, senden evvel kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan toplumu uyarasın diye Rabbinden gelen gerçektir.

(Secde 3)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Yoksa: “Onu uydurdu.” mu diyorlar? (Hayır, öyle değil!) Bilakis, senden önce hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir toplumu uyarman için, o (Kur’ân), Rabbinden gelen bir haktır. Umulur ki hidayet bulurlar.

(Secde 3)

Harun Yıldırım Meali:

"Onu Peygamber kendisi uydurdu" diyorlar öyle mi? Hayır! O, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı (peygamber) gelmemiş bir kavmi uyarman için doğru yolu bulalar diye Rabbinden gönderilen haktır.

(Secde 3)

Hasan Basri Çantay:

Yoksa o, bunu kendiliğinden mi uydurdu diyorlar? Hayır, o Rabbinden (gelen bir) hakdır. (Biz onu) senden evvel kendilerine inzar edici hiçbir (peygamber) gelmemiş olan bir kavme, (tutdukları yolun) korkunç aakıbetlerini haber vermen için (indirdik). Olur ki onlar hidayeti kabul ederler.

(Secde 3)

Hayrat Neşriyat Meali:

Yoksa: “Onu (Muhammed kendisi) uydurdu” mu diyorlar? Hayır! O, senden önce kendilerine hiçbir korkutucu gelmemiş olan bir kavmi (Allah'ın azâbı ile) korkutman için, Rabbinden (sana indirilen) haktır. Tâ ki onlar hidâyete ersinler.

(Secde 3)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Yoksa "Onu uydurdu!" mu diyorlar? Aksine! O, kendilerine senden önce hiçbir uyarıcı gelmemiş bir milleti uyarman için, RAB'binden (olan) 'gerçeğin' ta kendisidir. Yol bulmaları beklenir.

(Secde 3)

Hüseyin Atay Meali:

Yoksa, "Onu uydurdu" mu? diyorlar. Hayır! O, senden önce bir uyarıcı gönderilmemiş olan bir ulusu uyarman için sana Eğiteninden gelen bir gerçektir. Belki doğru yolu bulurlar.

(Secde 3)

İbni Kesir Meali:

Yoksa; O, bunu kendiliğinden uydurdu mu diyorlar; Hayır, o haktır, Rabbındandır. Ve senden evvel kendilerine uyarıcı gelmemiş olan bir kavme korkunç akıbetlerini haber vermen içindir. Belki hidayeti bulurlar.

(Secde 3)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yoksa kitabı, o mu uydurdu? Diyorlar. Hayır! O kitap, önceden kendilerine bir uyarıcının gelmediği bir topluluğu uyarman için gelmiş, Rabbinden indirilmiş bir gerçektir.

(Secde 3)

İskender Ali Mihr Meali:

Yoksa "O’nu uydurdu" mu diyorlar? Hayır! O, Rabbinden bir haktır. Senden önce kendilerine nezir (peygamber) gelmemiş olan kavmi uyarman içindir. Umulur ki böylece onlar, hidayete ererler.

(Secde 3)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

«Yoksa o bunu kendiliğinden mi uydurdu» diyorlar? Yok, o çalabının bildirdiği doğru sözdür, ondan önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir ulusu uyarmak için, doğru yolu tutsunlar diye.

(Secde 3)

Kadri Çelik Meali:

Yoksa onlar, “Bunu uydurdu” mu diyorlar? Hayır, o, Rabbinden olan bir haktır ve senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi belki hidayet bulurlar diye uyarıp korkutman için (onu sana indirdik).

(Secde 3)

Mahmut Kısa Meali:

Yoksa inkâr edenler, “Onu Muhammed kendisi uydurdu!” mu diyorlar? Hayır, asla! Tam tersine bu Kur’an, kendilerine senden öncebir uyarıcı gelmemiş olan bir toplumu doğru yola gelsinler diye uyarman içinsana Rabb’in tarafından gönderilen hakîkatin ta kendisidir. Onlar samîmî olsalardı, Kur’an’ı okur okumaz onun insan ürünü bir kitap olamayacağını, doğrudan Allah’tan geldiğini kalplerinin ta derinliklerinde hissedeceklerdi. Fakat hâlâ körü körüne itiraz ediyorlarsa, onların samîmiyetlerinden söz edilebilir mi?

(Secde 3)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Eh bir de, yoksa onlar "Bunu uydurdu mu" diyorlar? Hayır; o Rabbinden olan bir haktır. Ciddiyetle, senden önce uyarıcı gelmemiş kavmi uyarman içindir. Umulur ki hidayet bulurlar.

(Secde 3)

Mehmet Türk Meali:

Yoksa o (kâfirler): “Bunu (Muhammed) uydurdu” mu diyorlar? Hâlbuki o (Kitap) belki hak yolu bulurlar diye, senden önce kendilerine uyarıcı gönderilen1 bir toplumu,2 (tekrar) uyarman için Rabbin tarafından (indirilen) gerçek (Kitap)tır.*

(Secde 3)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, “Bunu (Hz. Muhammed) kendi uydurdu,” diyorlar, öyle mi? Hayır, (sandıkları gibi) değil. Aslında o, senden önce kendilerine hiç uyarıcı gelmemiş bir kavmi uyarasın ve onlar (da) hidayeti bulsunlar diye, Rabbin tarafından (indirilmiş olan) haktır.

(Secde 3)

Muhammed Esed Meali:

Ama onlar, (o hakkı inkar edenler,) "Onu (Muhammed) uydurdu!" diyorlar. Asla! O, Rabbinden gelen bir hakikat olup senden önce hiçbir uyarıcı ile karşılaşmamış olan (bu) halkı doğru yola gelsinler diye uyarabilmen içindir.

(Secde 3)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yoksa; "Onu kendisi uydurdu," mu diyorlar? Doğrusu, o, rabbinden gelen gerçeğin ta kendisidir ki, senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir toplumu uyarman için gönderilmiştir. Umulur ki, böylece doğru yolu bulurlar.

(Secde 3)

Mustafa Çavdar Meali:

Hal böyleyken hala “Bu Kuran’ı uydurdu” diyorlar öyle mi? Yok, gerçek şu ki bu Kuran, senden önce de kendilerine uyarıcı geldiği halde uyanmamış bir halkı uyarasın diye bizzat Rabbin tarafından gönderilmiş bir haktır. Umulur ki onlar bu ilahi uyarıyı anlayarak doğru yola gelirler.

Bknz: (2/23) - (11/13)

(Secde 3)

Mustafa Çevik Meali:

1-3 Elif. Lâm. Mim. Hiç şüphesiz dilinizin harflerinden oluşan âyetlerle vahyedilen bu Kur’an, âlemlerin Rabbi olan Allah tarafından indirilmiştir. Bu gerçeğe rağmen müşrik olarak yaşamakta inatla direnenler, Kur’an ile davet edildikleri hayat tarzını kabul etmedikleri için, “Onu Muhammed kendisi uydurup, Allah’a isnat ediyor.” diyorlar. Hayır, asla onların dediği gibi değil. O, Rabbinizden size yaratılış amacınızı ve ona uygun nasıl yaşamanız gerektiğini bildirmek için gönderilmiştir. Ey Peygamber! Senden önce uzunca bir süre kendilerine peygamber gönderilmemiş olan toplumu Kur’an ile bu gerçeğe çağır.

(Secde 3)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yine de onlar "Onu o uydurdu" diyorlar. Hayır! O Senin Rabbinden gelen bir hakikattir; senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir toplumu belki doğru yola gelirler diye uyarman içindir.

(Secde 3)

Osman Okur Meali:

Yoksa onu: (Muhammed) uydurdu mu, diyorlar. Hayır! O, senden önce kendilerine (sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan birçok) uyarıcılar gelmiş kavmi, doğru yola gelirler umuduyla uyarman için Rabbin tarafından (sana indirilen) gerçektir.

(Secde 3)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Yoksa, «O'nu uydurdu,» mu diyorlar? Hayır. O, Hak'tır, Rabbindendir. Bir kavmi korkutasın ki, senden evvel kendilerine korkutur bir zât gelmiş değildir. Gerektir ki, onlar ihtida ediversinler.

(Secde 3)

Ömer Öngüt Meali:

Yoksa: “Onu peygamber kendisi uydurdu. ” mu diyorlar? Hayır! O, senden önce peygamber gönderilmemiş bir kavmi uyarman için sana Rabbinden gelen bir gerçektir. Umulur ki doğru yolu bulurlar.

(Secde 3)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yoksa, “Onu uydurdu!” mu diyorlar! Hayır! Kur’an, senden önce kendilerine uyarıcı gelmeyen bir toplumu, doğru yola erişsinler diye uyarman için sana Rabbinden gelen gerçektir.

(Secde 3)

Sadık Türkmen Meali:

Yoksa, “onu uydurdu” mu diyorlar? Bilakis o, Rabbinden gelen haktır/gerçektir, senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş olan, bir kavmi uyarman için! Umulur ki, hidayeti/doğru yolu bulurlar/kabul ederler!

(Secde 3)

Seyyid Kutub Meali:

Yoksa «onu peygamber uydurdu mu» diyorlar? Hayır, O senden önce bir peygamber gönderilmemiş olan kavmi uyarması için sana Rabb'inden gelen bir gerçektir. Umulur ki, doğru yolu bulurlar.

(Secde 3)

Suat Yıldırım Meali:

Yoksa: "Onu uydurdu" mu diyorlar? Bilakis, o gerçeğin ta kendisidir. Senden önce kendilerini uyaran hiçbir peygamber gelmemiş olan bir toplumu, doğru yolu bulmaları ümidiyle uyarman için Rabb'in tarafından gönderilmiştir.

(Secde 3)

Süleyman Ateş Meali:

Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayır, o senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi, doğru yola gelirler umuduyla uyarman için Rabbin tarafından (sana indirilen) gerçektir.

(Secde 3)

Süleymaniye Vakfı Meali:

(Senin için) "Onu o uydurdu" diyorlar, öyle mi? Hayır; onun, Rabbin tarafından indirildiği bir gerçektir. Senden önce uyarıcı gelmemiş olan bir topluluğu uyarman için indirilmiştir. Belki yola gelirler.

(Secde 3)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Buna rağmen, "Onu kendisi uydurmuştur" diyorlar. Hayır! O, senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir toplumu, doğru yola gelsinler diye uyarman için Rabbinin katından gelen hakikattir.

(Secde 3)

Şaban Piriş Meali:

Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayır, O, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir toplumu, belki doğru yola gelirler diye uyarman için Rabbi'nden gelen gerçektir

(Secde 3)

Talat Koçyiğit Meali:

Yoksa "onu, (Muhammed) uydurdu" mu diyorlar? Hayır (Ey Peygamber!) O, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için Rabbından gelen haktır. Belki onlarda doğru yolu bulurlar.

(Secde 3)

Tefhimul Kuran Meali:

Yoksa onlar: «Bunu uydurdu» mu diyorlar? Hayır, o, Rabbinden olan bir haktır; senden önce kendilerine bir uyarıcı, korkutucu gelmemiş olan bir kavmi uyarıp korkutman için (onu sana indirdik). Umulur ki hidayet bulurlar.

(Secde 3)

Ümit Şimşek Meali:

Yoksa “Onu kendisi uydurmuş” mu diyorlar? Doğrusu, bu Rabbinden gelen hakkın tâ kendisidir ki, senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir kavmi uyarman için gönderilmiştir—umulur ki, böylece doğru yolu bulurlar.

(Secde 3)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayır, haktır o; senin Rabbindendir; senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmemiş bir toplumu uyarman içindir. Umulur ki, doğruya ve güzele kılavuzlanırlar.

(Secde 3)