26. Şuara Suresi / 146.ayet

Siz, buralarda hep böyle güven içinde bırakılacağınızı mı sandınız?

Bknz: (11/61)»(11/68)

Mustafa Çavdar Meali

Şuara 146 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Burada emin bir halde bırakılacak mısınız?

(Şuara 146)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Bu inkâr ve isyanınızla beraber) "Siz burada güvenlik (ve esenlik) içinde bırakılacağınızı mı (sanıyorsunuz?) "

(Şuara 146)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu bulunduğunuz hal üzere, hep böyle güvenlik içinde bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?

(Şuara 146)

Adem Uğur Meali:

Siz burada, güven içinde bırakılacak mısınız (sanırsınız)?

(Şuara 146)

Ahmet Hulusi Meali:

"(Ne yaparsanız yapın) hep böyle güvende olacağınızı mı sanıyorsunuz?"

(Şuara 146)

Ahmet Tekin Meali:

“Siz burada ölüme ve cezaya maruz kalmadan güven içinde mi bırakılacaksınız?”

(Şuara 146)

Ahmet Varol Meali

Siz burada güven içinde mi bırakılacaksınız?

(Şuara 146)

Ali Bulaç Meali:

"Siz burada güvenlik içinde mi bırakılacaksınız?"

(Şuara 146)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Siz, buradaki nimetler içerisinde emîn olarak bırakılacak mısınız?

(Şuara 146)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Burada güven içinde bırakılacak mısınız?"

(Şuara 146)

Ali Ünal Meali:

“Siz, burada konfor ve güven içinde kendi halinize bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?

(Şuara 146)

Bahaeddin Sağlam Meali:

146, 147, 148. Siz burada, bağlar ve bostanlar, ekinler, meyveleri ermiş hurmalıklar arasında güven içinde bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?

(Şuara 146)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Burada güven içinde bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?"

(Şuara 146)

Bekir Sadak Meali:

(142-152) Kardesleri Salih onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Ben buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Burada bahcelerde, pinar baslarinda, ekinler, salkimlari sarkmis hurmaliklar arasinda guven icinde birakilir misiniz? Daglarda ustalikla evler oyar misiniz? Artik Allah'tan sakinin, bana itaat edin. Yeryuzunu islah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin» dedi.

(Şuara 146)

Besim Atalay Meali:

Siz burada emniyet içinde

(Şuara 146)

Celal Yıldırım Meali:

(146-147-148) Şu bulunduğunuz yerde ; bağlar ve bahçelerde ; pınarlar başında, ekinler içinde, gönül çekici salkım hurmalıklarda güven içinde kendi halinize bırakılacak mısınız?

(Şuara 146)

Cemal Külünkoğlu Meali:

146,147,148. “Siz burada, bahçelerin, pınarların içinde, ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında güven içinde kendi halinize bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?

(Şuara 146)

Diyanet İşleri Eski Meali:

142,143,144,145,146,147,148,149,150,151,152. Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi.

(Şuara 146)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(146-148) "Siz buradaki bahçelerde, pınar başlarında, ekinlerde, meyveleri olgunlaşmış hurmalıklarda güven içinde bırakılacak mısınız?"

(Şuara 146)

Diyanet Vakfı Meali:

146, 147, 148. Siz burada, bahçelerin, pınarların içinde; ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında güven içinde bırakılacak mısınız (sanırsınız)?

(Şuara 146)

Edip Yüksel Meali:

'Şurada güvenlik içinde mi bırakılacaksınız?'

(Şuara 146)

Elmalılı Orjinal Meali:

Siz burada emn-ü eman ile bırakılacak mısınız?

(Şuara 146)

Elmalılı Yeni Meali:

Siz burada güven içinde bırakılacak mısınız:

(Şuara 146)

Erhan Aktaş Meali:

"Siz burada; bulunduğunuz yerde hep güven içinde bırakılacak mısınız?"

(Şuara 146)

Gültekin Onan Meali:

"Siz burada güvenlik (aminiyne) içinde mi bırakılacaksınız?"

(Şuara 146)

Hakkı Yılmaz Meali:

(142-152) Hani kardeşleri Sâlih, onlara demişti ki: “Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ben sizden hiçbir ücret istemiyorum da. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi üzerinedir. Siz burada; bahçelerde, pınarlarda ve ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında güven içinde bırakılacak mısınız? Ve siz, dağlardan ustaca evler yontuyorsunuz. Artık Allah'ın koruması altına girin ve benim dediklerimi yapın. Ve yeryüzünde bozgunculuk yapıp ıslah etmeyen o aşırı giden kimselerin emrine uymayın.”

(Şuara 146)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Siz burada güven içerisinde (kendi hâlinize) terk edileceğinizi mi sanıyorsunuz?”

(Şuara 146)

Harun Yıldırım Meali:

Siz burada, güven içinde bırakılacak mısınız?

(Şuara 146)

Hasan Basri Çantay:

"Siz burada (ki nimetlerin içinde) emin emin bırakılacak mısınız"?

(Şuara 146)

Hayrat Neşriyat Meali:

146,147,148. “(Siz) burada (her belâdan) emîn kimseler olarak bahçeler, pınarlar, ekinler ve tomurcukları olgunlaşan hurmalıklar içinde bırakılacak mısınız (sandınız)?”

(Şuara 146)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(146-148) "Burada emin [güvende] olarak bırakılacak mısınız? Cennetlerde [bahçelerde], gözlerde [pınarlarda], ekinlerde ve tomurcuğu yumuşak hurmalarda..."

(Şuara 146)

Hüseyin Atay Meali:

142-152 Hani, kardeşleri Salih onlara: "Saygılı olmaz mısınız? Doğrusu, ben size güvenilir bir elçiyim; artık Allah'a saygılı olun ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, benim ücretim, ancak âlemlerin eğitenine aittir. Dağlarda ustaca neşeli olarak evler yontarken, bahçelerde, pınar başlarında, ekinler ve salkımları sarkmış hurmalıklar arasında, tam bu esnada güven içinde bırakılır mısınız? Artık Allah'a saygılı olun ve bana itaat edin. Yeryüzünü düzeltmeyen, bozgunculuk yapan savurganların emirlerine itaat etmeyin" dedi.

(Şuara 146)

İbni Kesir Meali:

Burada emniyet içinde bırakılır mısınız?

(Şuara 146)

İlyas Yorulmaz Meali:

“”Siz şimdi burada güven içinde”

(Şuara 146)

İskender Ali Mihr Meali:

Siz, burada bulunduğunuz yerde emin olarak bırakılacak mısınız?

(Şuara 146)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sizi bütün bu varlıkların içinde kendi başınıza bırakırlar mı sanıyorsunuz:

(Şuara 146)

Kadri Çelik Meali:

“Siz burada güvenlik içinde mi bırakılacaksınız?”

(Şuara 146)

Mahmut Kısa Meali:

“Şu imtihân diyarında sonsuza dek hep böyle huzur ve güven içinde yaşayacağınızı mı zannediyorsunuz?”

(Şuara 146)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(146-147) -Rahat güvende mi olacaksınız buralarda? Bahçelerde, pınarların başlarında sizler?

(Şuara 146)

Mehmet Türk Meali:

(Ve devamla): “(Sanki) siz, bu (bulunduğunuz) yerde güven içerisinde bırakılacak mısınız?”

(Şuara 146)

Muhammed Celal Şems Meali:

(146-148) “Siz buradaki (nimetlerin, yani) bahçeler, pınarlar, (güzel) ekinler, (meyvelerinin ağırlığından) salkımları aşağı sarkmış hurma ağaçları arasında, güven içinde mi bırakılacaksınız?”

(Şuara 146)

Muhammed Esed Meali:

Bu bulunduğunuz hal üzere hep böyle güvenlik içinde bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?

(Şuara 146)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Siz burada, güven içinde kendi halinize bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?"

(Şuara 146)

Mustafa Çavdar Meali:

Siz, buralarda hep böyle güven içinde bırakılacağınızı mı sandınız?

Bknz: (11/61)»(11/68)

(Şuara 146)

Mustafa Çevik Meali:

144-152 Salih sonra da sözlerine şöyle devam etti: “Allah’ın yaratıp lütfettiği bağlar, bahçeler, pınarlar, salkım salkım hurmalıklar, ekinler arasında ve dağlarda kayaları yontarak yaptığınız malikânelerinizde şımarıklık içinde yaşayıp da, Allah’ın nankörlüğünüzün cezasını vermeyeceğini mi sanıyorsunuz? Ey kavmim! Bir an önce bu nankörlük, şımarıklık ve azgınlıktan vazgeçip, Allah’a karşı sorumlu davranmak üzere beni izleyin. Allah’ın davetine sırtını dönüp, başkaldıran önderlerinizin peşinden gitmeyin. Böyleleri yeryüzünde fesat çıkarmaktan başka bir şey yapmazlar.”

(Şuara 146)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"İçinde bulunduğunuz şu konumda böylece bırakılacağınıza dair güvenceniz mi var?

(Şuara 146)

Osman Okur Meali:

(142-152) Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi.

(Şuara 146)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Siz burada emin kimseler olarak bırakılacak mısınız?»

(Şuara 146)

Ömer Öngüt Meali:

“Siz burada böyle güven içinde bırakılacak mısınız?”

(Şuara 146)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Siz burada güven içinde bırakılacak mısınız!

(Şuara 146)

Sadık Türkmen Meali:

Burada güven içinde bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?

(Şuara 146)

Seyyid Kutub Meali:

Siz bu dünyada hep güven içinde yaşatılacağınızı mı sanıyorsunuz?

(Şuara 146)

Suat Yıldırım Meali:

Siz burada, konfor ve güven içinde kendi rahatınıza bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?

(Şuara 146)

Süleyman Ateş Meali:

"Siz burada güven içinde bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?"

(Şuara 146)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Burada güven içinde bırakılacağınızı mı zannediyorsunuz?

(Şuara 146)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(146-149) "Yoksa bu bahçelerde, pınar başlarında, ekinler ve lezzetli hurmalar arasında güven içinde sürekli yaşayabileceğinizi; kayalık dağları ustaca yontup evler yapabileceğinizi mi sanıyorsunuz."

(Şuara 146)

Şaban Piriş Meali:

Siz, burada güven içinde mi bırakılacaksınız?

(Şuara 146)

Talat Koçyiğit Meali:

"Siz burada güven içinde mi bırakılacaksınız."

(Şuara 146)

Tefhimul Kuran Meali:

«Siz burada güvenlik içinde mi bırakılacaksınız?»

(Şuara 146)

Ümit Şimşek Meali:

“Burada, güven içinde kendi halinize bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz—

(Şuara 146)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Siz burada güven içinde bırakılacak mısınız?"

(Şuara 146)