26. Şuara Suresi / 148.ayet

Ekinlerin ve salkım saçak olgunlaşmış hurmalıklar içinde.

Bknz: (26/147)

Mustafa Çavdar Meali

Şuara 148 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ekinler içinde, tomurcukları nazik, yumuşak hurmalıklar yanında.

(Şuara 148)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Ekinler ve yumuşak tomurcuklu göz alıcı hurmalıklar arasında?"

(Şuara 148)

Abdullah Parlıyan Meali:

bu ekinler, bu zarif görünüşlü ince sürgünlü hurmalıklar arasında…

(Şuara 148)

Adem Uğur Meali:

Ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında?

(Şuara 148)

Ahmet Hulusi Meali:

"Ekinler ve tomurcuklarıyla hurma ağaçları!"

(Şuara 148)

Ahmet Tekin Meali:

“Ekinlerin, sebze bahçelerinin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında mı bırakılacaksınız?”

(Şuara 148)

Ahmet Varol Meali

Ekinlerin ve yumuşak tomurcuklu, hoş hurma ağaçlarının arasında.

(Şuara 148)

Ali Bulaç Meali:

"Ekinler ve yumuşak tomurcuklu göz alıcı hurmalıklar arasında?"

(Şuara 148)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ekinlerin ve meyvası yumuşak, hoş hurma ağaçlarının içinde...

(Şuara 148)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Ekinler ve olgun meyveli hurmalıklar içinde!"

(Şuara 148)

Ali Ünal Meali:

“Ekinler, bostanlar, dalları kırılacak derecede yüklü salkımları sarkan hurmalıklar içinde.

(Şuara 148)

Bahaeddin Sağlam Meali:

146, 147, 148. Siz burada, bağlar ve bostanlar, ekinler, meyveleri ermiş hurmalıklar arasında güven içinde bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?

(Şuara 148)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Ekinler, salkımlı hurma ağaçları arasında."

(Şuara 148)

Bekir Sadak Meali:

(142-152) Kardesleri Salih onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Ben buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Burada bahcelerde, pinar baslarinda, ekinler, salkimlari sarkmis hurmaliklar arasinda guven icinde birakilir misiniz? Daglarda ustalikla evler oyar misiniz? Artik Allah'tan sakinin, bana itaat edin. Yeryuzunu islah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin» dedi.

(Şuara 148)

Besim Atalay Meali:

Birbirine çiçekleri karışan hurmalıklarla, ekinlerde

(Şuara 148)

Celal Yıldırım Meali:

(146-147-148) Şu bulunduğunuz yerde ; bağlar ve bahçelerde ; pınarlar başında, ekinler içinde, gönül çekici salkım hurmalıklarda güven içinde kendi halinize bırakılacak mısınız?

(Şuara 148)

Cemal Külünkoğlu Meali:

146,147,148. “Siz burada, bahçelerin, pınarların içinde, ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında güven içinde kendi halinize bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?

(Şuara 148)

Diyanet İşleri Eski Meali:

142,143,144,145,146,147,148,149,150,151,152. Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi.

(Şuara 148)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(146-148) "Siz buradaki bahçelerde, pınar başlarında, ekinlerde, meyveleri olgunlaşmış hurmalıklarda güven içinde bırakılacak mısınız?"

(Şuara 148)

Diyanet Vakfı Meali:

146, 147, 148. Siz burada, bahçelerin, pınarların içinde; ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında güven içinde bırakılacak mısınız (sanırsınız)?

(Şuara 148)

Edip Yüksel Meali:

'Ekinler ve olgun meyveli hurmalıklar içindesiniz.'

(Şuara 148)

Elmalılı Orjinal Meali:

Latıf tal'ı sarkmış hurmalar, ekinler içinde

(Şuara 148)

Elmalılı Yeni Meali:

salkımları sarkmış hurmalar, ekinler içinde?

(Şuara 148)

Erhan Aktaş Meali:

"Ekinliklerde ve salkımlı hurmalıklarda."

(Şuara 148)

Gültekin Onan Meali:

"Ekinler ve yumuşak tomurcuklu göz alıcı hurmalıklar arasında?"

(Şuara 148)

Hakkı Yılmaz Meali:

(142-152) Hani kardeşleri Sâlih, onlara demişti ki: “Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ben sizden hiçbir ücret istemiyorum da. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi üzerinedir. Siz burada; bahçelerde, pınarlarda ve ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında güven içinde bırakılacak mısınız? Ve siz, dağlardan ustaca evler yontuyorsunuz. Artık Allah'ın koruması altına girin ve benim dediklerimi yapın. Ve yeryüzünde bozgunculuk yapıp ıslah etmeyen o aşırı giden kimselerin emrine uymayın.”

(Şuara 148)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Ekinler ve meyveleri olgunlaşmış hurmalıklar arasında.”

(Şuara 148)

Harun Yıldırım Meali:

"Ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında?"

(Şuara 148)

Hasan Basri Çantay:

"Ekinlerin ve tomurcukları nazik, yumuşak hurma ağaçlarının içinde".

(Şuara 148)

Hayrat Neşriyat Meali:

146,147,148. “(Siz) burada (her belâdan) emîn kimseler olarak bahçeler, pınarlar, ekinler ve tomurcukları olgunlaşan hurmalıklar içinde bırakılacak mısınız (sandınız)?”

(Şuara 148)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(146-148) "Burada emin [güvende] olarak bırakılacak mısınız? Cennetlerde [bahçelerde], gözlerde [pınarlarda], ekinlerde ve tomurcuğu yumuşak hurmalarda..."

(Şuara 148)

Hüseyin Atay Meali:

142-152 Hani, kardeşleri Salih onlara: "Saygılı olmaz mısınız? Doğrusu, ben size güvenilir bir elçiyim; artık Allah'a saygılı olun ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, benim ücretim, ancak âlemlerin eğitenine aittir. Dağlarda ustaca neşeli olarak evler yontarken, bahçelerde, pınar başlarında, ekinler ve salkımları sarkmış hurmalıklar arasında, tam bu esnada güven içinde bırakılır mısınız? Artık Allah'a saygılı olun ve bana itaat edin. Yeryüzünü düzeltmeyen, bozgunculuk yapan savurganların emirlerine itaat etmeyin" dedi.

(Şuara 148)

İbni Kesir Meali:

Ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında.

(Şuara 148)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Tahıllar ve salkım salkım nefis hurmalar içinde bırakılacak mısınız?”

(Şuara 148)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve ekinler, çiçekleri açılmış hurmalıklar…

(Şuara 148)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

ekinler, dolgun tomurcuklu hurmaların arasında,

(Şuara 148)

Kadri Çelik Meali:

“Ekinler ve yumuşak tomurcuklu hurmalıklar arasında (öyle mi)?”

(Şuara 148)

Mahmut Kısa Meali:

“Boy boy filiz veren ekinler ve taptaze, yumuşacık salkımlar yetiştiren hurmalıklar içinde.”

(Şuara 148)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Atılmış büyümüş ekinler, Salkımları sarkmış hurmalıklar arasında bulunurken sizler

(Şuara 148)

Mehmet Türk Meali:

“Ekinlerin ve salkımları olgunlaşmış hurmalıkların arasında?”

(Şuara 148)

Muhammed Celal Şems Meali:

(146-148) “Siz buradaki (nimetlerin, yani) bahçeler, pınarlar, (güzel) ekinler, (meyvelerinin ağırlığından) salkımları aşağı sarkmış hurma ağaçları arasında, güven içinde mi bırakılacaksınız?”

(Şuara 148)

Muhammed Esed Meali:

bu ekinler, bu zarif görünüşlü ince sürgünlü hurmalıklar arasında...

(Şuara 148)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Ekinlerin ve salkımları sarkmış hurmalıkların arasında."

(Şuara 148)

Mustafa Çavdar Meali:

Ekinlerin ve salkım saçak olgunlaşmış hurmalıklar içinde.

Bknz: (26/147)

(Şuara 148)

Mustafa Çevik Meali:

144-152 Salih sonra da sözlerine şöyle devam etti: “Allah’ın yaratıp lütfettiği bağlar, bahçeler, pınarlar, salkım salkım hurmalıklar, ekinler arasında ve dağlarda kayaları yontarak yaptığınız malikânelerinizde şımarıklık içinde yaşayıp da, Allah’ın nankörlüğünüzün cezasını vermeyeceğini mi sanıyorsunuz? Ey kavmim! Bir an önce bu nankörlük, şımarıklık ve azgınlıktan vazgeçip, Allah’a karşı sorumlu davranmak üzere beni izleyin. Allah’ın davetine sırtını dönüp, başkaldıran önderlerinizin peşinden gitmeyin. Böyleleri yeryüzünde fesat çıkarmaktan başka bir şey yapmazlar.”

(Şuara 148)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ekinler ve iç geçirtecek kadar zarif, olgun ve dolgun hurma salkımlarının sarktığı hurmalıklarda...

(Şuara 148)

Osman Okur Meali:

(142-152) Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi.

(Şuara 148)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Ve ekinlerin ve tomurcukla- rı latif hurma ağaçlarının içinde?»

(Şuara 148)

Ömer Öngüt Meali:

“Ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında. ”

(Şuara 148)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Ekinler, salkımları sarkan hurmalıklar arasında.

(Şuara 148)

Sadık Türkmen Meali:

ekinler arasında ve yumuşak tomurcuklu hurmalıkların ortasında?

(Şuara 148)

Seyyid Kutub Meali:

Ekinler ve olgun tomurcuklar hurmalar arasında

(Şuara 148)

Suat Yıldırım Meali:

(147-148) Bağlarda, bahçelerde, pınarların başında, ekinler, bostanlar, dalları kırılacak derecede yüklü salkımları sarkan hurmalıklar içinde devamlı kalacağınızı mı sanıyorsunuz?

(Şuara 148)

Süleyman Ateş Meali:

"Ekinler ve yumuşak tomurcuklu güzel hurmalıklar arasında?"

(Şuara 148)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ekinler ve sık tomurcuklu hurmalar arasında yaşamaya,

(Şuara 148)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(146-149) "Yoksa bu bahçelerde, pınar başlarında, ekinler ve lezzetli hurmalar arasında güven içinde sürekli yaşayabileceğinizi; kayalık dağları ustaca yontup evler yapabileceğinizi mi sanıyorsunuz."

(Şuara 148)

Şaban Piriş Meali:

Ekinler ve yumuşak tomurcuklu hurmalıklar içinde...

(Şuara 148)

Talat Koçyiğit Meali:

"Ekinler ve tomurcukları yumuşak hurmalıklar arasında."

(Şuara 148)

Tefhimul Kuran Meali:

«Ekinler ve yumuşak tomurcuklu can alıcı hurmalıklar arasında?»

(Şuara 148)

Ümit Şimşek Meali:

“Ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında?

(Şuara 148)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar içinde."

(Şuara 148)