Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
Bknz: (22/44)
Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
Bknz: (22/44)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
"Artık Allah'tan korkup (küfür, zulüm ve kötülükten) sakının ve bana itaat edin."
(Şuara 179)Öyleyse artık yolunuzu, Allah'ın kitabıyla bulun ve bana itaat edin.
(Şuara 179)"O halde Allah'tan (kesinlikle yaptıklarınızın sonucunu yaşatacağı için) korunun ve bana itaat edin. "
(Şuara 179)“Allah'a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun, bana itaat edin, benim sünnetimi uygulayın.”
(Şuara 179)Artık, Allah'a yönelik sorumluluk bilinci taşıyın ve bana boyun eğin!"
(Şuara 179)“O halde artık Allah’tan korkun, O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
(Şuara 179)Artık, Allah’ın yasalarını çiğnemekten sakının ve bana itaat edin.
(Şuara 179)(177-183) suayb onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim. Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Ben buna karsi sizden bir ucret istemiyorum, benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Olcuyu tam yapin, eksiltenlerden olmayin. Dogru terazi ile tartin. insanlarin hakkini azaltmayin. Yeryuzunde bozgunculuk yaparak karisiklik cikarmayin.
(Şuara 179)178,179. “Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Artık, Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!”
(Şuara 179)177,178,179,180,181,182,183,184. Şuayb onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Ölçüyü tam yapın, eksiltenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların hakkını azaltmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. Sizi ve daha önceki nesilleri yaratandan korkun" dedi.
(Şuara 179)(177-184) Hani Şu‘ayb onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmeyecek misiniz? Şüphesiz ki, ben sizin için güvenilir bir elçiyim. Bu nedenle Allah'ın koruması altına girin ve benim dediklerimi yapın. Buna karşılık ben sizden herhangi bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbi üzerinedir. Ölçeği tam ölçün ve hak yiyenlerden olmayın. Ve doğru terazi ile tartın. Halkın eşyalarını değerinden düşürmeyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. Ve, sizi ve sizden önceki nesilleri oluşturan o Zat'ın koruması altına girin.”
(Şuara 179)“(O hâlde) Allah’tan korkup sakının ve bana itaat edin.”
(Şuara 179)"O halde, Allah'a(karşı gelmekten) sakının ve bana gönülden itaat edin"
(Şuara 179)177-183 Hani, Şuayb onlara demişti: "Saygılı olmaz mısınız? Doğrusu, ben size güvenilir bir elçiyim. Artık Allah’a saygılı olun ve bana İtaat edin. Ben buna karşı sizden bir ödül istemiyorum, ödülüm ancak âlemlerin eğitenine aittir. Ölçüyü tam yapın, eksiltenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların hakkını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.
(Şuara 179)Öyleyse Allah’a karşı takva sahibi olun (Allah’a ulaşmayı dileyin). Ve bana itaat edin (bana tâbî olun).
(Şuara 179)“Öyleyse, Allah’tan gelen ilkeler doğrultusunda hayatınıza yön vererek, kötü davranışlardan sakının ve Allah’a kulluk konusunda beni model kabul edipbenim izimden yürüyün!”
(Şuara 179)"Şansınız yok artık Allah'tan korkup sakın ve bana hakkıyla itaat edin."
(Şuara 179)“Onun için, Allah’ın takvasını benimseyin ve bana itaat edin.”
(Şuara 179)öyleyse artık Allah'tan yana bilinç ve duyarlık gösterin ve bana itaat edin!
(Şuara 179)176-184 Vaktiyle Eyke Halkı da kendilerine gönderilen Şuayb’ın peygamberliğini kabul etmeyip, davetine inanmadı. Şuayb da onlara, “Sizi yüce bir amaç için yaratan Allah’a karşı sorumluluklarınızın olduğunu hiç merak etmez misiniz? İşte ben sorumluluklarınızı size bildirmek için Allah’ın görevlendirdiği bir elçiyim, Allah’a karşı gelmekten sakınabilmeniz için bana inanıp, güvenin ve uyun. Ben sizleri yaratılışınızın amacına uygun olan hayat nizamı ve ahlakı ile yaşamaya davet ederken, sizden bir karşılık da beklemiyorum. Benim karşılığımı takdir edecek olan âlemlerin Rabbi olan Allah’tır. Allah’ın davet ettiği ahlak ile ahlaklanın; ölçüyü, tartıyı tam tutun; eksik ölçerek insanların haklarını gasbetmeyin. Tarttığınız teraziler doğru tartsın, insanları hak ettikleri şeylerden mahrum bırakmayın, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıp, yozlaşmaya ve ahlaki çürümüşlüğe sebep olmayın. Allah’ın koyduğu sınırları çiğnemeyin. Sizleri de, sizden öncekileri de yaratan Allah’tan başka gerçek Rabbiniz ve ilahınızın olmadığını unutmayın ve O’na karşı sorumluluklarınızın bilincinde olun.” dedi.
(Şuara 179)(177-183) Şuayb onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum, benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Ölçüyü tam yapın, eksiltenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların hakkını azaltmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.
(Şuara 179)(177-180) Şuayb onlara şöyle dedi: "Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız? Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Öyleyse Allah'a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Bu hizmetten ötürü sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretimi verecek olan, ancak Rabbülalemin'dir."
(Şuara 179)