26. Şuara Suresi / 2.ayet
Şuara 2 ayeti için diğer mealler.
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Ahmet Tekin Meali:
Bunlar, Allah, insan, kâinat ilişkilerini ve ilâhî düzeni açıklayan apaçık mükemmel kutsal kitabın, Kur'ân'ın âyetleridir.
(Şuara 2)Ali Ünal Meali:
(Sûre’ye dahil olarak gelecek bütün) bu sözler, gerçeği açıklayan ve Hak’tan geldiği apaçık ortada olan Kitab’ın âyetleridir.
(Şuara 2)Cemal Külünkoğlu Meali:
Bunlar, kendi içinde apaçık ve tutarlı olan ve gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan ilahi kelamın ayetleridir.
(Şuara 2)Erhan Aktaş Meali:
Bunlar[1] gerçeği apaçık ortaya koyan Kitap'ın ayetleridir.[2]
1)Ta. Sin. Mim.
2)Göstergeleridir.
Hubeyb Öndeş Meali: /
(1-2) Ta, Sin, Mim. İşte bu, apaçık kitabın ayetleri'dir [mucizeleri'dir].
(Şuara 2)Mahmut Kısa Meali:
Dinle bak, ey insan! Rabb’inden sana bir mesaj geldi: Bunlar, insanlığa mutluluk ve kurtuluş yollarını gösteren apaçık ve apaydınlık Kitabın ayetleridir.
(Şuara 2)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
(2-3) Şunlar apaçık Kitap'ın ayetleridir. Onlar iman etmiyorlar diye kendini helak ediyorsun
(Şuara 2)Muhammed Esed Meali:
Bunlar, kendi içinde apaçık ve tutarlı olan ve gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan ilahi kelamın mesajlarıdır.
(Şuara 2)Mustafa Çavdar Meali:
İşte bunlar, hakikati açıklayan kitabın ayetleri. (Şuara 2)Mustafa Çevik Meali:
1-6 Ta. Sin. Mim. Bunlar sizin dilinizi oluşturan seslerin harfleridir. Kur’an ile sizlere konuşup, anlaştığınız, yazıştığınız dilinizin seslerinden oluşan sözlerle gerçekler açıkça bildirilmektedir. Ey Peygamber! Onlar iman etmiyorlar diye, sen üzüntüden neredeyse kendini helak edeceksin. Şayet biz dileseydik, onlara gökten öyle müthiş bir mucize indirirdik ki hemen hepsi o zaman boyun eğip, teslim olurlardı. Hakikati inkâra kendilerini şartlandırmış olanlara ne zaman Rahman’ın katından uyarıcı bir peygamber ve kitap gelse, hemen onu inkâr ederler. Nitekim Kur’an’ı da yalanlayıp, alaya alıp yüz çevirmekteler. Alay edip yüz çevirdikleri davetin, gerçeğin ta kendisi olduğu onlara yakında gösterilecek.
(Şuara 2)