26. Şuara Suresi / 201.ayet

Acıklı azabı görünceye kadar bu Kuran’a inanmadılar.

Bknz: (23/99)

Mustafa Çavdar Meali

Şuara 201 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Fakat elemli azabı görmedikçe inanmazlar ona.

(Şuara 201)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onlar, o pek acı azabı görünceye kadar Ona (Kur’an ahkâmına) inanmayacaktır.

(Şuara 201)

Abdullah Parlıyan Meali:

Fakat yine de can yakıcı azabı görünceye kadar, O'na inanmazlar.

(Şuara 201)

Adem Uğur Meali:

Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.

(Şuara 201)

Ahmet Hulusi Meali:

Feci azabı görünceye kadar Ona iman etmezler.

(Şuara 201)

Ahmet Tekin Meali:

Can yakıp inleten müthiş azâbı görmedikçe onlar Kur'ân'a iman etmeyecekler.

(Şuara 201)

Ahmet Varol Meali

Acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.

(Şuara 201)

Ali Bulaç Meali:

Onlar, o pek acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O acıklı azabı görecekleri ana kadar, bu Kur'ân'a iman etmezler.

(Şuara 201)

Ali Rıza Sefa Meali:

Acı bir cezayı görünceye dek, Ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Ali Ünal Meali:

(Onun Kelâmımız olduğunu gösteren apaçık ve reddedilemez delillere rağmen,) can yakıcı azapla karşı karşıya gelinceye kadar ona inanmayacaklardır.

(Şuara 201)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlara elem verici azap gelmeden, ona inanmayacaklardır.

(Şuara 201)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Onu, günahkarların kalplerine böyle soktuk. Bu yüzden, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.

(Şuara 201)

Bekir Sadak Meali:

(200-202) Suclularin kalblerine Kuran'i boylece sokariz da, can yakici azabi gormedikce ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.

(Şuara 201)

Besim Atalay Meali:

Görmedikçe ağrıtıcı azabı, onlar inan etmezler

(Şuara 201)

Celal Yıldırım Meali:

(200-201) İşte biz onu (=inkâr ve sapıklığı) böylece suçlu günahkârların kalblerine aktarıp soktuk da elem verici azabı görmedikçe mümkün değil ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Cemal Külünkoğlu Meali:

200,201. Biz onu (kendi dilleriyle anlatarak Kur'an'ın), o günahkârların kalplerine girmesini sağladık. Ama onlar yine de, o can yakıcı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.

(Şuara 201)

Diyanet İşleri Eski Meali:

200,201,202. Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.

(Şuara 201)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(201-203) Onlar, farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek olan elem dolu azabı görüp de, "Bize mühlet verilmez mi?" demedikçe, ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Diyanet Vakfı Meali:

200, 201. Onu günahkârların kalplerine böyle soktuk. Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.  *

(Şuara 201)

Edip Yüksel Meali:

Acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Elmalılı Orjinal Meali:

İyman etmezler ana ta o elim azabı görecekleri deme kadar

(Şuara 201)

Elmalılı Yeni Meali:

Onlar acı azabı görecekleri zamana kadar ona iman etmezler

(Şuara 201)

Erhan Aktaş Meali:

Acıklı azabı görmedikçe ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Gültekin Onan Meali:

Onlar, o pek acı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Hakkı Yılmaz Meali:

(200-201) Böylece onu günahkârların kalplerine soktuk. Onlar acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.

(Şuara 201)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Can yakıcı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Harun Yıldırım Meali:

Onun için, acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.

(Şuara 201)

Hasan Basri Çantay:

o pek çetin azabı görecekleri (ana) kadar onlar (kaabil değil) bu (Kur'ana) inanmazlar.

(Şuara 201)

Hayrat Neşriyat Meali:

Elemli bir azâbı görmedikçe ona îmân etmezler.

(Şuara 201)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Can yakıcı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Hüseyin Atay Meali:

200-202 Onu suçluların kalplerine böylece sokarız, ancak, yine can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara farkında değillerken ansızın geliverecektir.

(Şuara 201)

İbni Kesir Meali:

Elim azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

(Şuara 201)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar acıklı azabı görünceye kadar, o kitaba inanmazlar.

(Şuara 201)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlar elîm azabı görmedikçe O’na îmân etmezler (mü’min olmazlar, Allah’a ulaşmayı dilemezlerdi).

(Şuara 201)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Artık onlar o acıklı azabı tatmadıkça ona inanmıyacaklardır.

(Şuara 201)

Kadri Çelik Meali:

Onlar, o pek acıklı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar Kur’an’ın manasını anlar, kusursuz ifâdelerinin güzelliğini tanırlar. Önceki kitaplarda bahsi geçen bu mesajın, bildirdiği mûcizevî haberler ve ortaya koyduğu mükemmel inanç sitemi açısından bir benzerinin yapılamayacağını da bilirler. Fakat dünyaya aşırı bağlılıkları ve gözlerini kör eden kibir, inat, haset gibi saplantıları yüzünden ona iman etmezler; ta, cehennemde onları bekleyen o can yakıcıazâbı bizzat gözleriyle görünceye dek...

(Şuara 201)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(200-201) Suçluların kalplerine işte böyle soktuk. Ama elim azabı görünceye kadar inanmazlar

(Şuara 201)

Mehmet Türk Meali:

(Fakat) onlar, acıklı azabı görünceye kadar ona (açıkça) îman etmezler.

(Şuara 201)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, acı azabı görünceye kadar buna inanmazlar.

(Şuara 201)

Muhammed Esed Meali:

o can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmayacaklardır.

(Şuara 201)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Öyle ki, acıklı azabı görünceye değin ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Mustafa Çavdar Meali:

Acıklı azabı görünceye kadar bu Kuran’a inanmadılar.

Bknz: (23/99)

(Şuara 201)

Mustafa Çevik Meali:

200-204 Bizim davetimizi kabul etmemekte inatla direnenlerin kalplerinde âyetlerimizin yankı bulması mümkün değildir. Onlar o can yakıcı azapla karşılaşıncaya kadar, Kur’an’a inanmazlar. Sonunda o can yakıcı azap onları ansızın yakalayacak, o zaman da, “Keşke şimdi bize birazcık zaman tanınsa, bir fırsat daha verilse de, davet edildiğimiz hayat nizamına sarılsak.” diyecekler. Hâlbuki onlar peygamberlerine: “Bize bahsettiğin o azap ne zaman gelecek.” demiyorlar mıydı?

(Şuara 201)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Can yakıcı bir azabı görünceye kadar bu (vahye) iman etmeyecekler;

(Şuara 201)

Osman Okur Meali:

O can yakıcı azabı görmedikçe ona (Elçiye) inanmayacaklardır.

(Şuara 201)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

O pek acılı azabı görünceye değin ona (Kur'an'a) imân etmezler.

(Şuara 201)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar o acıklı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnkâr edenler o acılı azabı görene kadar ‘bu böyle sürer gider’.

(Şuara 201)

Sadık Türkmen Meali:

Acı azabı görmedikçe ona inanmıyorlar.

(Şuara 201)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar acıklı azabı görmedikçe ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Suat Yıldırım Meali:

(200-201) İşte aynen bunun gibi, Biz o yalanlamayı suçlu kafirlerin kalplerine öyle bir soktuk ki, o can yakıcı azaba girmedikçe ona iman etmezler.

(Şuara 201)

Süleyman Ateş Meali:

Acı azabı görünceye kadar da ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bunlar ona inanmıyorlar, sonunda acıklı bir azabı göreceklerdir.

(Şuara 201)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bu yüzden onlar, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Şaban Piriş Meali:

Acı azabı görünceye kadar yine de ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Talat Koçyiğit Meali:

Öyle ki, acı azabı görmedikçe, onlar Kur'ân'a yine de îman etmezler.

(Şuara 201)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlar, o pek acıklı azabı görünceye kadar ona inanmazlar.

(Şuara 201)

Ümit Şimşek Meali:

Öyle ki, acı azabı görmedikçe iman etmezler.

(Şuara 201)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Acıklı azabı görünceye değin ona inanmazlar.

(Şuara 201)