Ama o azap, onlara hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelir.
Bknz: (43/66)
Ama o azap, onlara hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelir.
Bknz: (43/66)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Artık o (azap), kendileri şuurunda (farkında) olmadan onlara apansız gelip (kıskıvrak yakalayacaktır).
(Şuara 202)O azab ki, sonunda onların hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelip çatacaktır.
(Şuara 202)İşte bu (azap) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir.
(Şuara 202)(Ölüm azabı) onlara, düşünmedikleri bir anda, ansızın gelir! (Ölüm, en büyük azaptır; çünkü kişi ölümü tadarak hakikatini bizzat müşahede eder ve hakikatinin hakkını veremediğini kavrar; artık bunun gereğini yerine getirme imkanı kalmadığını idrak ederek çok büyük bir pişmanlığın azabı içine düşer. A. H. )
(Şuara 202)İşte o azap da, onlara, ansızın, farkında olmadıkları bir sırada gelecek.
(Şuara 202)İşte, bu azab, hiç farkında değillerken, ansızın kendilerine gelecektir.
(Şuara 202)Ama o azap, onlar onu hiç beklemezken ve farkına da varamadan ansızın başlarında patlayıverir.
(Şuara 202)(200-202) Suclularin kalblerine Kuran'i boylece sokariz da, can yakici azabi gormedikce ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.
(Şuara 202)Bu azâb, farkına varmadıkları bir halde ansızın kendilerine gelir de,
(Şuara 202)202,203. İşte, hiç farkında olmadıkları bir sırada, o azap ansızın kendilerine gelecek ve: “Bize bir süre verilir mi?” diyecekler.
(Şuara 202)200,201,202. Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.
(Şuara 202)(201-203) Onlar, farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek olan elem dolu azabı görüp de, "Bize mühlet verilmez mi?" demedikçe, ona inanmazlar.
(Şuara 202)İşte bu (azap) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir.
(Şuara 202)o azap kendilerine ansızın hiç farkında olmadıkları bir anda gelecektir,
(Şuara 202)İşte bu[1] onlara, onlar farkında olmadan, ansızın gelecektir.
1)Azap.
Artık o (azab), kendileri şuurunda olmadan onlara apansız gelecektir.
(Şuara 202)Onlar farkında olmadan (azap) onlara ansızın geliverir.
(Şuara 202)İşte bu onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir.
(Şuara 202)İşte bu (azab) onlara, kendileri de farkında olmayarak, ansızın gelecekdir.
(Şuara 202)200-202 Onu suçluların kalplerine böylece sokarız, ancak, yine can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara farkında değillerken ansızın geliverecektir.
(Şuara 202)Haberleri olmadığı bir anda, o acıklı azap onlara ansızın gelinceye kadar inanmazlar.
(Şuara 202)Böylece o (azap), onlara ansızın gelir ve onlar farkında olmazlar.
(Şuara 202)Bu azap onlara hiç beklemedikleri bir sırada birdenbire gelecektir,
(Şuara 202)Artık o (azap), kendileri farkında olmadan onlara ansızın gelecektir.
(Şuara 202)O azap, onlara ansızın, hiç beklemedikleri bir anda gelip çatacaktır.
(Şuara 202)Umursamadıkları, hiç de şuurunda olmadıkları zaman ansızın bu azap gelecektir.
(Şuara 202)Hâlbuki bu (azap) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverir.
(Şuara 202)Sonunda (o azap,) hiç farkında değillerken kendilerine ansızın gelecek.
(Şuara 202)O azap ki, sonunda, onların hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelip çatacaktır;
(Şuara 202)O azap onlara birdenbire gelecek, farkında bile olmayacaklar.
(Şuara 202)Bknz: (43/66)
(Şuara 202)200-204 Bizim davetimizi kabul etmemekte inatla direnenlerin kalplerinde âyetlerimizin yankı bulması mümkün değildir. Onlar o can yakıcı azapla karşılaşıncaya kadar, Kur’an’a inanmazlar. Sonunda o can yakıcı azap onları ansızın yakalayacak, o zaman da, “Keşke şimdi bize birazcık zaman tanınsa, bir fırsat daha verilse de, davet edildiğimiz hayat nizamına sarılsak.” diyecekler. Hâlbuki onlar peygamberlerine: “Bize bahsettiğin o azap ne zaman gelecek.” demiyorlar mıydı?
(Şuara 202)nihayet bu azap kendileri farkında değilken ansızın onları bulacaktır.
(Şuara 202)İşte bu (azap) onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir.
(Şuara 202)Artık (o azap) onlara hiç farkedemez bir haldeler iken ansızın geliverir.
(Şuara 202)O azap, kendilerine farkına varamadıkları bir anda apansız geliverir.
(Şuara 202)O azapla hiç farkında olmadıkları bir sırada, ansızın yüzyüze gelirler.
(Şuara 202)İşte bu azap, kendilerine ansızın gelir ki, onlar hiç farkında olmazlar.
(Şuara 202)Bu azap onlara hiç fark edemedikleri bir sırada, ansızın gelecektir,
(Şuara 202)O azap onları, hiç ummadıkları bir sırada ansızın yakalayacaktır.
(Şuara 202)Artık o (azab), kendileri şuurunda olmadan onlara apansız gelecektir.
(Şuara 202)