İşte o zaman onlar: Bize birazcık mühlet verilmeyecek mi? derler.
Bknz: (42/44)
İşte o zaman onlar: Bize birazcık mühlet verilmeyecek mi? derler.
Bknz: (42/44)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
(Bunun üzerine : “Acaba) Bize bir süre tanınır (tevbekâr olup hayırlı işler yapmamıza fırsat sağlanır) mı?" (diyerek yalvarmaya başlayacaklardır).
(Şuara 203)Azabı birden karşılarında bulunca, derler ki: İnanmamız için bize, imkan tanınır mı acaba?
(Şuara 203)O zaman: Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba? diyeceklerdir.
(Şuara 203)O zaman: “Bize iman etmemiz için mühlet verilir mi, acaba?” diyecekler.*
(Şuara 203)İşte o zaman, “Bize birazcık olsun süre verilip de kendimizi düzeltmemize imkân tanınamaz mı?” diye inlerler.
(Şuara 203)202,203. İşte, hiç farkında olmadıkları bir sırada, o azap ansızın kendilerine gelecek ve: “Bize bir süre verilir mi?” diyecekler.
(Şuara 203)(201-203) Onlar, farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek olan elem dolu azabı görüp de, "Bize mühlet verilmez mi?" demedikçe, ona inanmazlar.
(Şuara 203)O zaman: Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba? diyeceklerdir.
(Şuara 203)Bunun üzerine (onlar): “Biz (acabâ îmân etmemiz için) mühlet verilen kimseler(olur) muyuz?” derler.
(Şuara 203)“O zaman biz, bekletilenler (mühlet verilenler) olur muyuz?” dediler.
(Şuara 203)İşte o zaman, “Eyvah!” diyecekler, “Acaba iman etmemiz için bize bir fırsat daha verilmez mi?” Fakat onlara, asla ikinci bir fırsat verilmeyecek!
(Şuara 203)(203-204) Azap gelince:"Bize süre tanınır mı" derler. Hala azabımızı çabuklaştırmak mı isterler?
(Şuara 203)O zaman onlar:“(İman etmemiz için) bize bir süre tanınır mı (acaba)?” derler.
(Şuara 203)Ardından onlar, “Biz mühlet verilenler olacak mıyız?” diyecekler.
(Şuara 203)ve o zaman onlar: "Acaba geri bırakılamaz mıyız?" diye feryad edecekler.
(Şuara 203)İşte o zaman; "Acaba bize biraz daha süre tanınır mı?" derler.
(Şuara 203)Bknz: (42/44)
(Şuara 203)200-204 Bizim davetimizi kabul etmemekte inatla direnenlerin kalplerinde âyetlerimizin yankı bulması mümkün değildir. Onlar o can yakıcı azapla karşılaşıncaya kadar, Kur’an’a inanmazlar. Sonunda o can yakıcı azap onları ansızın yakalayacak, o zaman da, “Keşke şimdi bize birazcık zaman tanınsa, bir fırsat daha verilse de, davet edildiğimiz hayat nizamına sarılsak.” diyecekler. Hâlbuki onlar peygamberlerine: “Bize bahsettiğin o azap ne zaman gelecek.” demiyorlar mıydı?
(Şuara 203)Bunun üzerine onlar "Bize (ilave) bir süre daha tanınamaz mı?" diyecekler.
(Şuara 203)İşte o zaman: "Acaba, bize, azıcık olsun, bir mühlet verilir mi" derler.
(Şuara 203)(Birden onu karşılarında bulunca) "Acaba bize süre verilir mi?" derler.
(Şuara 203)O zaman: "Bize bir firsat daha verilemez mi?" derler.
(Şuara 203)Gelince de, onlar, "(îman etmemiz için) acaba bize mühlet verilir mi?" derler.
(Şuara 203)