26. Şuara Suresi / 227.ayet

Ancak iman eden, iyi ve güzel işler yapan, Allah’ı sürekli gündeminde tutan ve zulme uğradıktan sonra kendilerini savunanlar hariç. Sonunda o zalimler nasıl bir devrim ile devrileceklerini yakında anlayacaklar.

Bknz: (4/173)(67/29)(78/1)»(78/4)

Mustafa Çavdar Meali

Şuara 227 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar ve Allah'ı çok ananlar ve zulme uğradıktan sonra yardıma mazhar olanlar müstesna. Ve zulmedenler, yakında bileceklerdir halleri neye varacak ve nereye varıp gidecekler.*

(Şuara 227)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ancak iman eden, (ibadet ve istikametle) salih ameller işleyen ve Allah'ı çokça zikreden ve kendilerine (ve dinlerine) zulüm (ve hakaret) edildikten sonra, (rakiplerine karşı İslami bir gayretle) üstün gelme (ve onları zelil ve aciz düşürmek üzere) yardımlaşıp savunmaya girişen (mü'min şairler ve yazarlar) müstesnadır. (Haksızlığı ve ahlâksızlığı yaymaya çalışan zorbalar, din istismarcısı ve yozlaştırıcısı iktidarlar ve onları alkışlayan riyakâr ve ucuz kahraman şair ve yazar takımı bütün) Zalimler ise nasıl bir inkılâba uğrayıp hangi dönüşümle devrileceklerini yakında bileceklerdir.

(Şuara 227)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ancak iman edip, dürüst ve faydalı davranışlar ortaya koyan, Allah'ı çokça anan, haksızlığa uğratıldıktan sonra, kendilerini savunanlar böyle değildir. Yaratılış gayesi dışında hareket edenler, yakında nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini bileceklerdir.

(Şuara 227)

Adem Uğur Meali:

Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.

(Şuara 227)

Ahmet Hulusi Meali:

Ancak (hakikate) iman edenler ve imanın gereğini uygulayanlar, Allah'ı çok zikredenler ve zulme uğradıktan sonra zafere ulaşanlar müstesna... (Nefslerine) zulmedenler, yakında hangi dönüşüme uğrayacaklarını kavrayacaklar (ama iş işten geçmiş olacak)!

(Şuara 227)

Ahmet Tekin Meali:

Ancak iman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen, Allah'ı çok çok zikreden, Allah'a çokça ibadet eden, Allah'ın dinini, şeriatını çokça anlatan, zulme, haksızlığa uğradıktan sonra kendilerini savunan şairler müstesna. Haksızlık edenler, zulmedenler, İslâm'ın yükselişinin, müslümanların ilerlemesinin önünü kesme planları yapanlar ve uygulayanlar, günah, isyan ve inkâr bataklığında bocalayanlar nasıl devrileceklerini, hangi âkibete uğrayacaklarını yakında öğrenecekler.*

(Şuara 227)

Ahmet Varol Meali

Ancak iman edip salih ameller işleyen, Allah'ı çokça anan ve haksızlığa uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar müstesna. Zulmedenler hangi dönüş yerine döneceklerini yakında bilecekler. [8]*

(Şuara 227)

Ali Bulaç Meali:

Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah'ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (veya öçlerini alanlar) başka. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.

(Şuara 227)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ancak iman edib salih amel işliyenler, Allah'ı çok ananlar, kendilerine zulmedildikten sonra (Peygambere hiciv yapan kâfirleri reddederek) öclerini alanlar müstesnadır. O zulmedenler, yakında hangi dönüş yerine döneceklerini bilecelerdir.

(Şuara 227)

Ali Rıza Sefa Meali:

İnanmış olarak erdemli edimler yapanlar, Allah'ı çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıktan sonra kendisini savunanlar böyle değildir. Haksızlık yapanlar, nasıl bir devrimle devrileceklerini yakında öğrenecekler.[305]

305)"Kendilerini savunanlar" olarak yazdığımız söylem, kimi Kur'an çevirilerinde, "Öçlerini alanlar" veya "Haklarını alanlar" veya "Başarıya ulaşanlar" veya "Yardım edilenler" biçiminde çevrilmiştir.

(Şuara 227)

Ali Ünal Meali:

Ancak iman edip, imanları istikametinde sağlam, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapanlar, Allah’ı çok anan ve O’na çok ibadette bulunanlar ve herhangi bir zulme maruz kaldıklarında haklarını savunanlar, bundan müstesnadır. Zulme saplanıp gitmişler ise, nasıl her şeyi değiştirecek bir inkılâp ile sarsılıp devrileceklerini yakında bileceklerdir.

(Şuara 227)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İman edip salih ameller işleyen, Allah’ı çokça zikreden, zulmedildikten sonra düşmanına karşı (şiir ile) mukabele etmek isteyenler hariç. Ve onlara zulmedenler, nasıl bir inkılâp ile devrileceklerini bileceklerdir (göreceklerdir.)

(Şuara 227)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğradıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Zulmedenler hangi devrimle devrileceklerini bileceklerdir.

(Şuara 227)

Bekir Sadak Meali:

Ancak inanip yararli is isleyenler, Allah'i cok cok ananlar ve haksizliga ugratildiklarinda haklarini alanlar bunun disindadir. Haksizlik eden kimseler nasil bir yikilisla yikilacaklarini anlayacaklardir. *

(Şuara 227)

Besim Atalay Meali:

Ancak inanarak, yararlı iş görenler, Allahı çok ananlar, zulme karşı koyanlar, bunlardan ayrıdırlar, hangi bir döneyde döndüklerini, zulmedenler görecekler

(Şuara 227)

Celal Yıldırım Meali:

Ancak imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar, Allah'ı çokça ananlar ve zulme uğradıktan sonra kendilerini savunup (gerektiğinde) karşı koyanlar müstesna.. O zulmedenler, yakında nasıl bir inkılâba uğrayacaklarını, nerede dönüp kalacaklarını bileceklerdir.

(Şuara 227)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Yalnız iman edip erdemli davranışlar ortaya koyanlar, Allah'ı çokça ananlar ve zulme uğradıklarında zalimlere karşı koyanlar böyle değildirler. Zalimler ne acı bir akıbetle yüz yüze geleceklerini yakında anlayacaklardır.

(Şuara 227)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ancak inanıp yararlı iş işleyenler, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında haklarını alanlar bunun dışındadır. Haksızlık eden kimseler nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını anlayacaklardır.*

(Şuara 227)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ancak iman edip salih amel işleyen, Allah'ı çok anan ve haksızlığa uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar başka. Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını göreceklerdir.

(Şuara 227)

Diyanet Vakfı Meali:

Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.*

(Şuara 227)

Edip Yüksel Meali:

Ancak inananlar, erdemli davrananlar, ALLAH'ı çok ananlar ve haksızlığa karşı mücadele edenler hariç. Zalimler, nasıl bir devrim ile devrileceklerini bileceklerdir.

(Şuara 227)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ancak iyman edip iyi ameller işliyenler ve Allahı çok zikredenler ve kendilerine zulmedildikten sonra öclerini alanlar müstesna, yarın bilecek o zulmedenler hangi ınkılaba münkalib olacaklar

(Şuara 227)

Elmalılı Yeni Meali:

Ancak iman edip iyi ameller işleyenler, Allah'ı çokça zikredenler ve kendilerine haksızlık edildikten sonra öçlerini alanlar müstesna. O haksızlık edenler hangi inkılaba münkalib olacaklarını (hangi akibete yuvarlanacaklarını) yarın bilecekler.

(Şuara 227)

Erhan Aktaş Meali:

Ancak inananlar, salihatı yapanlar, her zaman Allah'ın öğüdünü dinleyenler ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar[1] hariç. Zulmedenler, nasıl bir alt üst oluşla, alt üst[2] olacaklarını yakında bileceklerdir.

1)Şairler.
2)Nasıl bir devrimle devrileceklerini.

(Şuara 227)

Gültekin Onan Meali:

Ancak inananlar, salih amellerde bulunanlar ve Tanrı'yı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (veya öçlerini alanlar) başka. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir devrilişle devrileceklerini / çevrilişle çevrileceklerini (münkalebin yenkalibun) pek yakında bileceklerdir.

(Şuara 227)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ancak iman edenler ve düzeltmeye yönelik işler yapanlar, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar müstesna. Haksızlık edenler, hangi dönüşüme döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.

(Şuara 227)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

İman eden, salih amel işleyen, Allah’ı çokça zikreden, zulme uğradıktan sonra öçlerini alan (şairler) müstesna. Zulmedenler çok yakında nasıl bir inkılapla devrileceklerini bilecekler.

(Şuara 227)

Harun Yıldırım Meali:

Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Haksızlık edenler, hangi dönüşe döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.

(Şuara 227)

Hasan Basri Çantay:

Ancak iman edib de iyi iyi amel (ve hareket) de bulunanlar, Allahı çok zikredenler ve zulme uğratıldıklarından sonra öçlerini alanlar böyle değildir. O zulmedenler yakında hangi inkılab ile sarsılacaklarını bileceklerdir.

(Şuara 227)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler, Allah'ı çok zikredenler ve kendilerine zulmedildikten sonra (şiirleriyle) intikamlarını alan (mü'min şâir)ler müstesnâ!Zulmedenler ise, nasıl bir inkılab yerine (dünyadaki hâllerinin zıddına) döneceklerini yakında bilecek(ler)dir.

(Şuara 227)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ancak, inanmış, düzgün-iyi eylemlerde bulunmuş, Allah'ı çokça Zikir etmiş, zulme uğramalarının ardından yardım istemiş olan [şairler] müstesna. Zulüm etmiş olanlar hangi döndürülüşe döndürüleceklerini bilecekler.

(Şuara 227)

Hüseyin Atay Meali:

Bunların dışındakiler; inananlar ve yararlı işler işleyenler ve Allah’ı çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıktan sonra üstün gelenlerdir. Ve haksızlık edenlerin, nasıl bir devrimle devrileceklerini bileceklerdir.

(Şuara 227)

İbni Kesir Meali:

Ancak iman etmiş, salih amel işlemiş, Allah'ı çokça zikretmiş ve zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar müstesnadır. Zulmedenler göreceklerdir nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını.

(Şuara 227)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ancak iman edip, Rablerinin emrettiği doğru işleri yapanlar, Allah'ı çokça ananlar ve haksızlığa uğradıktan sonra kendilerini savunanlar (yapamayacağı şeyleri söylemezler.) Artık haksızlık yapanlar nasıl bir değişikliğe uğrayacaklarını öğrenecekler.

(Şuara 227)

İskender Ali Mihr Meali:

Âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefs tezkiyesi) yapanlar ve Allah’ı çok zikredenler ve kendine zulüm yapıldıktan sonra (Allah tarafından) yardım edilenler hariç zulmedenler, yakında hangi dönüş yerine (cehenneme) döneceklerini (ulaştırılacaklarını) bilecekler.

(Şuara 227)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ancak inananlar, iyilik edenler, Allah'ı sık sık ananlar, kıyıcılığa uğrayınca öc alanlar böyle değildirler. Kıyıcılık edenler de yakında göreceklerdir.

(Şuara 227)

Kadri Çelik Meali:

Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah'ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar müstesna. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını anlayacaklardır.

(Şuara 227)

Mahmut Kısa Meali:

Ancak Allah’a ve âhiret gününe yürekten iman eden, bu imanın gereği olarak güzel ve yararlı davranışlar ortaya koyan, Allah’ın ayetlerini sürekli gündemde tutarak O’nu sıkça anan ve herhangi bir sözlü veya fiilî saldırıya maruz kalıp zulme uğrayınca, düşmana aynen karşılık veren; onları hicvederek ve gerekirse karşı saldırı düzenleyerek kendilerini savunanlar başka. İşte bunlar, Rablerinin hoşnutluğunu kazanacak ve er geç başarıya ulaşacaklardır. O hâlde, ey Müslüman! Sakın ümidini kaybetme, asla yılgınlığa düşme, sana müjdeler olsun: Zâlimler, ne müthiş bir akıbete yuvarlanacaklarını, nasıl bir devrilişle yıkılıp gideceklerini yakında görecekler!

(Şuara 227)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rıza-i ilahiye iman edip iyi işler yapanlar, Allah'ı çok ananlar, zulme uğrar, uğratılır Ardından kendini savunanlar böyle değildir. Zulmedenler baş aşağı halini bileceklerdir.

(Şuara 227)

Mehmet Türk Meali:

Ancak (Allah’ın istediği gibi) îman edip, (inandığı) iyi işleri yaşayanlar, Allah’ı çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar bunu dışındadır.1 Zâlimler nasıl bir devrime uğrayıp devrileceklerini pek yakında bilecekler!2 *

(Şuara 227)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ancak inanıp (da yerli yerinde) iyi işler yapan, Allah’ı çok anan ve zulme uğradıktan sonra (caiz bir şekilde) öç alanlar bundan müstesnadır. Zulmedenler (ise,) nereye dönüp gideceklerini pek yakında bilecekler.

(Şuara 227)

Muhammed Esed Meali:

Ama inanan, dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan, Allah'ı sıkça anan, (sadece) haksızlığa uğratıldıkdan sonra kendilerini savunan ve haksızlık yapanların, hangi devrimle devrileceklerini er geç görecekleri (konusunda Allah'ın vaadine güvenen şairler) bu hükmün dışındadır!

(Şuara 227)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ancak inanan, güzel işler yapan, Allah'ı çokça anan ve zulme uğradıktan sonra kendilerine yardım edilenler bunun dışındadır. Zulmedenler ise, nasıl bir devrimle devrilip gideceklerini yakında göreceklerdir.

(Şuara 227)

Mustafa Çavdar Meali:

Ancak iman eden, iyi ve güzel işler yapan, Allah’ı sürekli gündeminde tutan ve zulme uğradıktan sonra kendilerini savunanlar hariç. Sonunda o zalimler nasıl bir devrim ile devrileceklerini yakında anlayacaklar.

Bknz: (4/173) - (67/29) - (78/1)»(78/4)

(Şuara 227)

Mustafa Çevik Meali:

224-227 Şairlere gelince, onlar da hem kendilerini hem de başkalarını aldatmaya yatkındırlar, çoğu zaman yapmadıklarını söyler, boş hayaller peşinden koşarlar. Onlara da bilgisiz, bilinçsiz ve cahiller uyarlar. Ancak yaratılış sebeplerine uygun yaşamak uğrunda bütün güç ve imkânlarıyla gayret gösteren, Allah’ı sürekli hatırda tutan, zulme uğradığında hakkı savunanlar başka. Suçlu ve günahkârlıkta inatla direnen zalimler, büyük bir yıkımla nasıl alt üst edileceklerini yakında görecekler.

(Şuara 227)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ne var ki, iman eden ve salih amel işleyen, Allah'ı sürekli hatırda (ve hatırlı) tutan, zulme uğradıktan sonra haklarını savunanlar onlara dahil değildirler. Nihayet zulme gömülenler, nasıl bir devrimle devrileceklerini günü gelince öğrenecekler.

(Şuara 227)

Osman Okur Meali:

Ne var ki, iman eden ve salih amel işleyen, Allah'ı sürekli hatırda tutan, zulme uğradıktan sonra haklarını savunanlar onlara dahil değildirler. Nihayet zulme gömülenler, nasıl bir devrimle devrileceklerini günü gelince öğrenecekler.

(Şuara 227)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ancak imân edenler ve sâlih sâlih amellerde bulunanlar ve Allah'ı çokca zikredenler ve zulme uğradıklarından sonra öçlerini alanlar müstesna. Ve o kimseler ki, zulmettiler, nasıl bir inkılab mahalline yuvarlanıp gideceklerini yakın da bileceklerdir.

(Şuara 227)

Ömer Öngüt Meali:

Ancak iman edip sâlih ameller işleyenler, Allah'ı çok çok zikredenler ve zulme uğratıldıktan sonra kendilerini müdafaa edenler müstesnâdır. Zulmedenler nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını, hangi deliğe tıkılacaklarını yakında bileceklerdir.

(Şuara 227)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ancak, inanan, güzel davranan, Allah’ı çokça anan, kendilerine haksızlık yapıldıktan sonra haklarını savunan ‘şairler, yazarlar’ başka! Zalimler, hangi devrimle devrileceklerini yakında bilecekler!

(Şuara 227)

Sadık Türkmen Meali:

Ancak iman edip faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlar, Allah’ı çokça ananlar ve zulme uğradıklarında (birbirleriyle) yardımlaşarak, üstün gelmeye çalışanlar, böyle (yapmayacakları şeyleri söyleyenler gibi) değildir! Zulmeden kimseler yakında, nasıl bir inkilab/değişim ile devrileceklerini/değişeceklerini göreceklerdir

(Şuara 227)

Seyyid Kutub Meali:

Yalnız iman edip iyi ameller işleyenler, sık sık Allah'ı ananlar ve zulme uğradıklarında zalimlere karşı koyanlar böyle değildirler. Zalimler ne acı bir akıbetle yüzyüze geleceklerini yakında anlayacaklardır.

(Şuara 227)

Suat Yıldırım Meali:

Ancak iman edip, güzel ve makbul işler yapanlar, Allah'ı çok zikredip ananlar ve zulme maruz kaldıktan sonra haklarını savunanlar müstesna. Zalimler de nasıl bir inkılab ile devrileceklerini, yakında öğrenirler.

(Şuara 227)

Süleyman Ateş Meali:

Ancak inananlar, iyi işler yapanlar, Allah'ı çok ananlar ve kendilerine zulmedildikten sonra (rakiplerine) üstün gelmeğe çalışanlar böyle değildir. Zulmedenler, yakında nasıl bir devrime uğrayıp devrileceklerini bileceklerdir!

(Şuara 227)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ancak inanıp güvenen ve iyi işler yapanlar, Allah'ı sıklıkla ananlar, haksızlığa uğrayınca misliyle (dengiyle) öç alanlar, böyle değildirler. Haksızlık edenler de yakında nereye varacaklarını göreceklerdir.

(Şuara 227)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ancak, iman edip salih amel işleyen, Allah'ı çok anan ve haksızlığa uğradıklarında kendilerini savunanlar bunun dışındadır. Zalimler, er geç nasıl devrileceklerini görecekler.

(Şuara 227)

Şaban Piriş Meali:

İman eden, doğruları yapan ve çokça Allah'a zikreden, zulme uğradıkları zaman kendilerini savunanlar hariç. Zalimler, nasıl bir inkılapla devrileceklerini yakında öğrenecekler!

(Şuara 227)

Talat Koçyiğit Meali:

Ancak îman edenler, iyi iş yapanlar, Allah'ı çok zikredenler ve zulme uğradıktan sonra üstün gelenler, bunların dışındadır. O zulmedenler, nereye döneceklerini çok yakından öğreneceklerdir.

(Şuara 227)

Tefhimul Kuran Meali:

Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah'ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (veya öçlerini alanlar) başka. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.

(Şuara 227)

Ümit Şimşek Meali:

Ancak iman eden, güzel işler yapan, Allah'ı çokça anan ve zulme uğradıktan sonra kendisini savunan kimse müstesnadır.(11) Zulmedenler ise, nasıl bir inkılâpla devrilip gideceklerini yakında görecekler.*

(Şuara 227)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, Allah'ı çok ananlar ve zulme uğratıldıktan sonra başarıya ulaşanlar böyle değillerdir. Zulmedenler, hangi devrime uğrayıp başaşağı döneceklerini yakında bilecekler.

(Şuara 227)