26. Şuara Suresi / 67.ayet

Elbet bunda alınacak bir ders mutlaka vardır, fakat insanların çoğu yine de iman etmediler.

Bknz: (7/103)»(7/145)

Mustafa Çavdar Meali

Şuara 67 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz.

(Şuara 67)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Şüphesiz bunda (bu olayda) bir ayet (büyük ibret) vardır. Ama onların çoğu iman eder olmamıştı.

(Şuara 67)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu olayda şüphesiz bütün insanlar için, bir ders ve ibret vardır. Ama insanların pek çoğu yine de inanmazlar.

(Şuara 67)

Adem Uğur Meali:

Şüphesiz bunda bir ibret vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir.

(Şuara 67)

Ahmet Hulusi Meali:

Muhakkak ki bu olayda bir mucize - ders var! Onların çoğunluğu ise buna iman etmiş değillerdir.

(Şuara 67)

Ahmet Tekin Meali:

Bunlarda Allah'ın kudretine, ilmine, hikmet sahibi olduğuna işaretler, insanlar için ibretler vardır. Fakat onların çoğu iman edecek değildir.

(Şuara 67)

Ahmet Varol Meali

Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmemişti.

(Şuara 67)

Ali Bulaç Meali:

Şüphesiz, bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu iman etmiş değildirler.

(Şuara 67)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Elbette bunda bir ibret var, böyle iken (geri kalanlardan) çoğu imana gelmedi.

(Şuara 67)

Ali Rıza Sefa Meali:

Aslında, işte bunda, kesinlikle bir gösterge vardır. Oysa onların çoğu inanmaz.

(Şuara 67)

Ali Ünal Meali:

Bütün bu (olup bitenlerde) hiç kuşkusuz çok önemli bir ibret vardır. (Ey Rasûlüm, kavminden çoğu iman etmiyor diye üzülme.) Gerçe şu ki, (gördükleri onca mucizeye rağmen, bu kıssada sözü edilen Firavun halkının da, Musa’nın kavminin de) çoğu mü’min değildi.

(Şuara 67)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Şüphesiz bunda önemli bir delil vardır. Fakat çokları inanmadılar.

(Şuara 67)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Şüphesiz bunda bir ders vardır, ama çokları inanmamaktadır.

(Şuara 67)

Bekir Sadak Meali:

Bunda suphesiz ders vardir, ama cogu inanmamistir.

(Şuara 67)

Besim Atalay Meali:

Sonra suya batırdık öbürlerini!

(Şuara 67)

Celal Yıldırım Meali:

Şüphesiz ki bu olayda öğüt ve ibret vardır; (ne varki kalanların) çoğu imân etmiş değillerdir.

(Şuara 67)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Kuşku yok ki, bu olayda alınması gereken bir ders vardır. (Buna rağmen) yine de insanların çoğu iman etmediler.

(Şuara 67)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bunda şüphesiz ders vardır, ama çoğu inanmamıştır.

(Şuara 67)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bunda şüphesiz bir ibret vardır. Ama pek çokları iman etmiş değillerdi.

(Şuara 67)

Diyanet Vakfı Meali:

Şüphesiz bunda bir ibret vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir.  *

(Şuara 67)

Edip Yüksel Meali:

Elbette bunda bir ders vardır; ama çokları inanmazlar.

(Şuara 67)

Elmalılı Orjinal Meali:

Şübhesiz bunda mutlak bir ayet var, öyle iken ekserisi mü'min olmadı

(Şuara 67)

Elmalılı Yeni Meali:

Şüphesiz bunda gerçekten bir ibret vardır; fakat çokları inanmadı.

(Şuara 67)

Erhan Aktaş Meali:

Kuşkusuz bunda bir ayet[1] vardır. Buna rağmen onların çokları inanmamaktadır.

1)İbret, mucize.

(Şuara 67)

Gültekin Onan Meali:

Şüphesiz bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu inançlı olmamıştır.

(Şuara 67)

Hakkı Yılmaz Meali:

Şüphesiz bunda kesinlikle bir alâmet/gösterge vardır. Ama çokları iman etmiş değillerdi.

(Şuara 67)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki bunda, (Allah’ın dostlarına yardım edip düşmanları helak edeceğine dair) ayet vardır. Onların çoğu mümin değildir.

(Şuara 67)

Harun Yıldırım Meali:

Şüphesiz bunda bir ibret vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir.

(Şuara 67)

Hasan Basri Çantay:

Bunda elbette bir ibret vardı. (Fakat) onların çoğu iman etmiş değillerdi.

(Şuara 67)

Hayrat Neşriyat Meali:

Şübhesiz ki bunda, elbette bir ibret vardır. Fakat onların çoğu îmân etmiş kimseler değildir.

(Şuara 67)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçekten, bunda mutlaka bir ayet [delil] vardır. Onların çoğunluğu inançlı değildi.

(Şuara 67)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu bunda, bir belge vardır, ancak çoğu inanmamaktadır.

(Şuara 67)

İbni Kesir Meali:

Şüphesiz ki bunda, bir ayet vardır. Ama onların çoğu inananlar değildi.

(Şuara 67)

İlyas Yorulmaz Meali:

Elbette bu olayda alınacak bir ders var ama, onların pek çoğu inanmış değiller.

(Şuara 67)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki bunda gerçekten âyet (ibret) vardır. (Fakat) onların çoğu mü’min olmadılar.

(Şuara 67)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İşte bu olayda kesin bir belge vardır. Ancak, onların pek çoğu inanmış kimseler değildirler.

(Şuara 67)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu iman etmiş değillerdir.

(Şuara 67)

Mahmut Kısa Meali:

Hiç kuşkusuz bu anlatılanlarda, ilâhî adâleti gözler önüne seren apaçık bir delil, bir işâret vardır, fakat insanların çoğu, yine de inanmamakta diretiyor.

(Şuara 67)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(66-67) Umumen sonra ötekileri suda boğduk. Şüphesiz bunda ibret var. Ama çoğu inanmaz.

(Şuara 67)

Mehmet Türk Meali:

Şüphesiz bunda, (insanlar için) bir ibret vardır; ama onların çoğu (hâlâ) inanmadılar.

(Şuara 67)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz bunda büyük bir (ibret) belirtisi vardır. Ancak onların çoğu mümin değildir.

(Şuara 67)

Muhammed Esed Meali:

Bu (kıssada), şüphesiz, (bütün insanlar için) bir ders vardır; velev ki onlardan çoğu inanmasa da.

(Şuara 67)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Elbette bunda bir ibret vardır; ama çokları inanmazlar.

(Şuara 67)

Mustafa Çavdar Meali:

Elbet bunda alınacak bir ders mutlaka vardır, fakat insanların çoğu yine de iman etmediler.

Bknz: (7/103)»(7/145)

(Şuara 67)

Mustafa Çevik Meali:

67-68 Elbette Musa’nın bu kıssasından alınacak ibretlik dersler vardır, fakat insanların çoğu yine de ders çıkarmamakta direniyorlar. Gerçek şu ki, Rabbinin gücü, ilmi sınırsızdır ve O mü’minlere karşı çok şefkatli merhametlidir.

(Şuara 67)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Elbet bu (Musa kıssası)nda da alınacak bir ders mutlaka vardır; fakat insanların çoğu yine de inanmayacaklardır.

(Şuara 67)

Osman Okur Meali:

Bunda şüphesiz ders vardır, ama çoğu inanmamıştır.

(Şuara 67)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şüphe yok ki, bunda elbette bir ibret vardır. Halbuki, onların ekserisi imân etmiş kimseler olmalı.

(Şuara 67)

Ömer Öngüt Meali:

Şüphesiz ki bunda âyet (kudretimize bir nişane) vardır. Yine de onların çoğu iman etmezler.

(Şuara 67)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu inanmazlar!

(Şuara 67)

Sadık Türkmen Meali:

Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Ama onların birçoğu yine de inanmıyor.

(Şuara 67)

Seyyid Kutub Meali:

Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Fakat insanların çoğu buna inanmadı.

(Şuara 67)

Suat Yıldırım Meali:

Elbette bunda alınacak ibret vardır, fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler.

(Şuara 67)

Süleyman Ateş Meali:

Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama çokları inanmazlar.

(Şuara 67)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İşte bu olayda kesin bir belge vardır. Ama onların çoğu inanacak değillerdi.

(Şuara 67)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Doğrusu bunda, herkesin alacağı dersler vardır. Ama çoğu buna inanmıyor.

(Şuara 67)

Şaban Piriş Meali:

Şüphesiz bunda bir "ayet/işaret" vardır. Yine de onların çoğu iman etmezler.

(Şuara 67)

Talat Koçyiğit Meali:

İşte bunda mutlaka bir ibret vardır; fakat onların çoğu, yine de inanmış değildi.

(Şuara 67)

Tefhimul Kuran Meali:

Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu iman etmiş değildirler.

(Şuara 67)

Ümit Şimşek Meali:

İşte bunda bir âyet vardır. Fakat onların çoğu yine iman etmez.

(Şuara 67)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bunda elbette bir ibret vardır ama onların çoğu inanmış kimseler değildi.

(Şuara 67)