Ve kalk borusu sur çaldığı zaman onların aralarında ne bir akrabalık bağı kalır ne de birbirlerini arayıp sorabilirler.
O gün kimin iyilikleri ağır basarsa, işte bunlar kurtuluşa erecek olanlar.
Kimin de iyilikleri hafif gelirse işte onlar da kendilerini hüsrana uğratan ve Cehennemde kalacak olanlardır.
Cehennem ateşi onların yüzlerini yakıp kavrulmuş bir halde dişleri sırıtıp kalacaktır.
Allah onlara “Ayetlerim size okunurken yalana sarılan siz değil miydiniz?”
Onlar da: – Rabbimiz. Bizim azgınlığımız galip geldi ve bu yüzden kendimize yanlış yapmış olduk.
Rabbimiz, bizi buradan çıkar. Eğer yine eski halimize dönersek, işte o zaman biz gerçekten cezayı hak etmiş zalimler oluruz, derler.
Allah: – Kesin sesinizi artık bana tek kelime bile söylemeyin!
Vaktiyle kullarımdan bir grup: – Rabbimiz, biz yürekten iman ettik, bizi bağışla ve bize merhamet et zira sen merhametlilerin en merhametlisisin! Diye dua ederlerdi.
Siz ise onlarla alay ediyordunuz. Öyle ki bu alaycı tavrınız sizi zikrimi/Kuran’ı unutturmuştu ve siz onlara gülüp geçiyordunuz.
İşte bugün ben de onları sabırlarından dolayı ödüllendirdim. Gerçek başarıyı yakalayanlar işte bunlardır.
Allah cehennemliklere: – Dünya da kaç yıl kaldınız? Diye soracak.
Diyecekler ki: – Bir gün ya da daha az, istersen saymayı bilenlere sor.
Allah: – Evet, dünyada çok az yaşadınız keşke bunu zamanında bilseydiniz.
Şimdi bizim sizi boş ve anlamsız yere yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?
Kendisinden başka ilah olmayan, hükümranlığın gerçek sahibi yüce arşın Rabbi olan Allah çok yücedir.
Kim Allah ile beraber, hakkında hiç bir delil bulunmayan başka bir ilaha dua ile yalvarırsa, Rabbinin huzurunda onun hesabını mutlaka verecektir, zira gerçeklerden yüz çevirenler asla iflah olmazlar.
Artık sen de de ki: – Rabbim bağışla ve merhamet et çünkü sen merhametlilerin en merhametlisisin!