20. Taha Suresi / 110.ayet
Taha 110 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Önlerinde ne varsa onu da bilir, artlarında ne varsa onu da ve onların bilgisi, bunu ihata edemez.
(Taha 110)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
O (Allah, kullarının) önlerindekini (şimdiye kadar işlediklerini) de, arkalarındakini (bundan sonra yapıp edeceklerini) de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatmaktan (acizdir).
(Taha 110)Abdullah Parlıyan Meali:
Çünkü O Allah, tüm insanların olmuş olacak, gelmiş gelecek her yaptıklarını bilir. Ama onlar Allah'ı bilgileriyle kavrayamazlar.
(Taha 110)Adem Uğur Meali:
O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz:
(Taha 110)Ahmet Hulusi Meali:
Onların önlerindekini de, arkalarındakini de (geçmiş ve geleceklerini) bilir... O'nun ilmini ihata edemezler.
(Taha 110)Ahmet Tekin Meali:
Allah onların âşikare, saklı gizli yaptıklarını da, gelecekte yapacaklarını da bilir. Onların hiçbirinin ilmi, onu anlamaya, kavramaya yetmez.*
(Taha 110)Ahmet Varol Meali
O, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlarsa O'nu bilgi bakımından kuşatamazlar.
(Taha 110)Ali Bulaç Meali:
O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatamazlar.
(Taha 110)Ali Fikri Yavuz Meali:
Allah, onların geleceklerini de, geçmişlerini de bilir. Kulların ilmi ise asla bunu kavrayamaz.
(Taha 110)Ali Rıza Sefa Meali:
Onların yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. Oysa onlar, O'nu, bilgiyle kavrayamazlar.
(Taha 110)Ali Ünal Meali:
Allah, bütün kullarını gelecekte ve o Yargı Günü’nde neyin beklediğini ve onların dünyadaki bütün halleri, ne yapıp ne söyledikleri dahil bütün geçmişlerini bilir, (bilir de, bazılarına bazıları hakkında şefaat etme yetkisi verir;) o (kul)lar ise, (bunu bilmedikleri gibi,) bilme kapasiteleriyle Allah’ı da asla kavrayamazlar.
(Taha 110)Bahaeddin Sağlam Meali:
Allah, onların geleceklerini ve geçmişlerini bildiği halde, onlar bilgileriyle O’nu kuşatamıyorlar. (Ne O’nun zatını kavrayabiliyor ne de O’nun bilgisini kuşatabiliyorlar.)
(Taha 110)Bayraktar Bayraklı Meali:
"O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onlar, bilgi olarak Allah'ı kuşatamazlar."
(Taha 110)Bekir Sadak Meali:
Allah onlarin gecmislerini de, geleceklerini de bilir. Onlarin hicbirinin ilmi ise O'nu kusatamaz.
(Taha 110)Besim Atalay Meali:
Allah bilir önlerinde, sonlarında olanı, bilgi yönünden onlar onu kavrayamazlar !
(Taha 110)Celal Yıldırım Meali:
Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir; onların ilmi ise, O'nu kuşatamaz, kavrayamaz.
(Taha 110)Cemal Külünkoğlu Meali:
(Allah) onların önlerindeki (gelecekleri)ni ve arkalarındaki (geçmişleri)ni bilir. Onların bilgisi ise O'nu(n bilgisini) asla kavrayamaz.
(Taha 110)Diyanet İşleri Eski Meali:
Allah onların geçmişlerini de, geleceklerini de bilir. Onların hiçbirinin ilmi ise O'nu kuşatamaz.
(Taha 110)Diyanet İşleri Yeni Meali:
O, önlerindekini ve arkalarındakini (dünyadaki ve ahiretteki durumlarını) bilir. Onların bilgisi ise Rahman'ı kuşatamaz.
(Taha 110)Diyanet Vakfı Meali:
O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz. *
(Taha 110)Edip Yüksel Meali:
Hiç kimse O'nu bilgice kavrayamazken, O onların geçmişini de geleceğini de bilir.
(Taha 110)Elmalılı Orjinal Meali:
O onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir, onlar ise onu ılmen ihata edemezler
(Taha 110)Elmalılı Yeni Meali:
O, onların geleceklerini de bilir geçmişlerini de. Fakat onların bilgisi O'nu kapsayamaz.
(Taha 110)Erhan Aktaş Meali:
Onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir.[1] Ama onlar, O'nu bilgice kavrayamazlar.[2]
1)Onların geleceğini de geçmişini de bilir.
2)Allah'ın bilgisinin sınırsızlığını.
Gültekin Onan Meali:
O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatamazlar.
(Taha 110)Hakkı Yılmaz Meali:
Allah, yardım görmeyenlerin önlerindeki ve arkalarındaki şeyleri bilir. Onlar ise O'nu bilgice kuşatamazlar.
(Taha 110)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Onların önünde olanı da ardında olanı da bilir. Onlar, ilim yönünden O’nu kuşatamazlar.
(Taha 110)Harun Yıldırım Meali:
O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz:
(Taha 110)Hasan Basri Çantay:
O, onların önlerindekileri de, arkalarındakilerini de bilir. Onların ilmi ise asla bunu kavrayamaz.
(Taha 110)Hayrat Neşriyat Meali:
“(O) onların önlerindekini ve arkalarındakini (geçmişlerini ve geleceklerini) bilir; ve (onlar) bunu ilmen kuşatamazlar.”
(Taha 110)Hubeyb Öndeş Meali: /
[Rahman], Onların önlerindekilerini ve arkalarındakilerini biliyor. Onlar ise, onu bilgi bakımından kuşatamazlar.
(Taha 110)Hüseyin Atay Meali:
Allah onların geçmişlerini de geleceklerini de bilir. Onların hiçbirinin ilmi ise Onu kuşatamaz.
(Taha 110)İbni Kesir Meali:
O, onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onların hiç birinin ilmi asla bunu kavrayamaz.
(Taha 110)İlyas Yorulmaz Meali:
Çünkü, onların yapıp önlerine koyduklarını ve yapmaları gerekenlerin hangilerini yapmadıklarını yalnızca Rahman bilir. Ama hiçbir kimse, o Rahman hakkında bilgi sahibi olamaz.
(Taha 110)İskender Ali Mihr Meali:
(Allah), onların önündeki(leri) ve arkasındaki(leri) (onların geçmişini ve geleceğini) bilir ve onu, ilim ile ihata edemezler (bilemezler).
(Taha 110)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
O onların yaptıklarını da, yapacaklarını da bilir. Onlar ise bunu bilgileriyle kavrıyamazlar.
(Taha 110)Kadri Çelik Meali:
O, önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp ihata edemezler.
(Taha 110)Mahmut Kısa Meali:
Çünkü Allah, insanların geçmişte ve gelecekte, gördükleri ve göremedikleri, bildikleri ve bilmedikleri, açıkladıkları ve gizledikleri, kısacası önlerindeki ve arkalarındaki her şeyi tam olarak bilmektedir; oysa onların ilmi, O’nu asla kuşatamaz.
(Taha 110)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Arkalarındakini de önlerindekini de bilir. Onlar ilim cihetiyle onu kavrayamazlar.
(Taha 110)Mehmet Türk Meali:
O (Allah), onların yaptıklarını da yapacaklarını da bilir. Fakat onların bilgisi Onu asla kapsayamaz.
(Taha 110)Muhammed Celal Şems Meali:
O, onların önünde ve ardında ne varsa, hepsini bilir. O’nu ilimleriyle kuşatamazlar.
(Taha 110)Muhammed Esed Meali:
(Çünkü) O, insanların gözleri önünde olanı da, onlardan saklı tutulanı da bütünüyle bilmektedir, ama onlar O'nu bilgice asla kuşatamazlar.
(Taha 110)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Tanrı, onların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Kulların bilgisi ise bunu asla kavrayamaz.
(Taha 110)Mustafa Çavdar Meali:
Zira Allah, onların yaptıklarını da yapacaklarını da bilir. Fakat onların ilmi bunu kavrayamaz.Bknz: (2/255) - (11/6) - (12/39) - (13/33) - (22/76)
(Taha 110)Mustafa Çevik Meali:
110-111 Allah insanların sakladıklarını, açıktan yaptıklarını, önlerinde, arkalarında ne bıraktılarsa hepsini bilir ve herkese hak ettiği karşılığı verir. Hesap Günü ezeli ve ebedî olan, ilmi ile her şeyi yaratıp, nizamını kuran, varlığı hiçbir şeye bağlı olmayan Allah karşısında herkes saygı ile eğilip, yaptıklarının karşılığını endişe içinde bekleyecek, sonunda Allah’ın davetinden yüz çevirip suçlu ve günahkâr olarak dünya hayatlarını tamamlamış olanlar hüsrana uğrayacaklar.
(Taha 110)Mustafa İslamoğlu Meali:
O onların bildiklerini de, bilmediklerini de biliyor; fakat insan bilgi (kapasitesinin sınırlılığı) sebebiyle bunu asla kavrayamaz.
(Taha 110)Osman Okur Meali:
O, elleri arasındakini (o an elleriyle yaptıklarını) da, arkalarındakini de (geçmişte yaptıklarını da) bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatamazlar.
(Taha 110)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Onların ilerisinde olanı da, gerilerinde olanı da bilir. Onlar ise O'nu ilmen ihata edemezler.
(Taha 110)Ömer Öngüt Meali:
Allah onların geçmişlerini de geleceklerini de bilir. Kulların ilmi ise bunu kavrayamaz.
(Taha 110)Ömer Sevinçgül Meali:
Allah, insanların gözleri önünde olanları da, onlardan gizlenenleri de bilir. Fakat onların ilmi onu kuşatamaz.
(Taha 110)Sadık Türkmen Meali:
O (Allah) onların, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. Onlar ise ilimce onu kavrayıp kuşatamazlar.
(Taha 110)Suat Yıldırım Meali:
O, onların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Kulların ilmi ise bunu asla kavrayamaz.
(Taha 110)Süleyman Ateş Meali:
O, onların önlerindekini ve arkalarındakini (geçmişlerini ve geleceklerini) bilir; onlar ise bilgice O'nu kavrayamazlar.
(Taha 110)Süleymaniye Vakfı Meali:
Yaptıklarını da geriye bıraktıklarını da O bilir. Ama onlar (şefaat edecekler) bunları bilemezler.
(Taha 110)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Çünkü Allah onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. Ama onlar O'nu idrak edemezler.
(Taha 110)Şaban Piriş Meali:
Allah, önlerindekini de; arkalarındakini de bilir. Onların ilmi bunu kavrayamaz.
(Taha 110)Talat Koçyiğit Meali:
Onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir: fakat onlar, bilgileriyle Onu kuşatamazlar.
(Taha 110)Tefhimul Kuran Meali:
O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatmazlar.
(Taha 110)Ümit Şimşek Meali:
Allah onların geçmişini de bilir, geleceğini de. Onların bilgisi ise Allah'ı kuşatamaz.
(Taha 110)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Onların önden gönderdiklerini de arkada bıraktıklarını da bilir, ama onlar O'nu ilimle kuşatamazlar.
(Taha 110)