20. Taha Suresi / 72.ayet

Sihirbazlar:
– Biz seni, bize gösterilen bunca delile ve bizi yaratan Allah’a asla tercih etmeyeceğiz. Hakkımızda istediğin hükmü ver senin hükmün ancak bu dünyada geçer, dediler.

Bknz: (7/104)»(7/145)

Mustafa Çavdar Meali

Taha 72 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Şu bize gösterilen apaçık mucizelere karşı artık yaradanımıza tercih edemeyiz seni dediler, elinden geleni yap, zaten ancak şu dünya yaşayışında hükmünü yürütebilirsin.

(Taha 72)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Sihirbazlar ise ona:) “Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratan (Rabbimize karşı) seni asla ‘tercih edip-seçmeyiz’. Ne şekilde hükmünü yürütebileceksen, haydi durma, hükmünü yerine getir; zaten sen, sadece bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin” deyip (imanlarında sağlam durmuşlardı.)

(Taha 72)

Abdullah Parlıyan Meali:

İman eden sihirbazlar Firavun'a dediler ki: “Şu bize gösterilen apaçık mucizelere karşı, artık yaratanımıza tercih edemeyiz seni, elinden geleni yap, zaten senin hükmün sadece şu dünya hayatında geçer.

(Taha 72)

Adem Uğur Meali:

Dediler ki: "Seni, bize gelen açık açık mucizelere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Öyle ise yapacağını yap! Sen, ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin."

(Taha 72)

Ahmet Hulusi Meali:

Dediler ki: "Bize gelen apaçık mucizelerden sonra, bizi yaratan üstüne seni asla tercih etmeyeceğiz... Ne hükmedeceksen hükmet! Sen sadece şu dünya hayatına hükmedersin. "

(Taha 72)

Ahmet Tekin Meali:

Sihirbazlar: “Bize gelen bu açık mûcizelere ve bizi yoktan var edene, yaratana seni asla tercih etmeyiz. Ne ceza vereceksen ver. Sen ancak bu dünya hayatında ceza verebilirsin.” dediler.

(Taha 72)

Ahmet Varol Meali

(Büyücüler) dediler ki: "Bize gelen açık delillere ve bizi yaratana seni tercih etmeyeceğiz. Sen ne hüküm veriyorsan ver. Sen ancak bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin.

(Taha 72)

Ali Bulaç Meali:

Dediler ki: "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla 'tercih edip seçmeyiz." Neyde hükmünü yürütebileceksen, durmaksızın hükmünü yürüt; sen, yalnızca bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin."

(Taha 72)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sihirbazlar dediler ki: “- Bize gelen bu açık mucizelere ve bizi yaratana karşı, asla seni tercih edemeyiz. Artık neye hükmün geçiyorsa, hükmünü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm geçirirsin.

(Taha 72)

Ali Rıza Sefa Meali:

Dediler ki: "Bize gelen açık kanıtları gördükten sonra, seni asla üstün tutmayız. Çünkü bizi, O yaratmıştır. Artık, nasıl bir yargı vereceksen ver. Sen, ancak dünya yaşamında yargı verirsin!"

(Taha 72)

Ali Ünal Meali:

“Mümkün değil;” dedi sihirbazlar, “önümüzde cereyan eden bunca açık delile ve bizi belli hususiyetlerle Yaratan’a seni asla tercih edemeyiz. Hakkımızda hangi hükmü verirsen ver. Senin hükmün ancak bu dünyada geçer.

(Taha 72)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar: “Seni, bize gelen açık delillere ve bizi şekillendirip yaratan Rabbimize tercih etmeyeceğiz. Sen yapacağını yap. Sen ancak dünya hayatını bitirebilirsin.

(Taha 72)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Büyücüler, "Seni, bize gelen delillere ve bizi yaratana asla tercih etmeyeceğiz. Yapacağını yap! Senin hükmün ancak bu dünya hayatında geçerlidir. Bizşüphesiz, kendi hatalarımızı ve bize zorla yaptırdığın büyüyü bağışlaması için Rabbimize iman ettik. En üstün ve kalıcı olan Allah'tır" dediler.

(Taha 72)

Bekir Sadak Meali:

(72-73) iman eden sihirbazlar: «Seni, gelen apacik mucizelere ve bizi yaratana ustun tutmayacagiz. Ne hukum vereceksen ver. Sen, ancak bu dunya hayatina hukmedebilirsin. Dogrusu biz, yanilmalarimizi ve bize zorla yaptirdigin sihri bagislamasi icin Rabbimize iman ettik. Allah'in verecegi mukafat daha iyi ve daha devamlidir» dediler.

(Taha 72)

Besim Atalay Meali:

Dediler ki: «Bize gelen belgelere, seni hiç üstün tutmayız, bizi yaratanın aşkına, ne istersen onu yap, senin hükmün ancak bu dünyadadır

(Taha 72)

Celal Yıldırım Meali:

İmân eden sihirbazlar ona dediler ki: «Seni, bize gelen bunca acık belge ve mu'cizelere ve bizi yoktan var kılıp meydana getirene elbette tercîh etmeyeceğiz. Artık neye hükmedeceksen hükmet. Senin ancak Dünya hayatına hükmün geçer.

(Taha 72)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Sihirbazlar:) “Biz seni, bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin.”

(Taha 72)

Diyanet İşleri Eski Meali:

72,73. İman eden sihirbazlar: "Seni, gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm vereceksen ver. Sen, ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin. Doğrusu biz, yanılmalarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah'ın vereceği mükafat daha iyi ve daha devamlıdır" dediler.

(Taha 72)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sihirbazlar şöyle dediler: "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin."

(Taha 72)

Diyanet Vakfı Meali:

Dediler ki: «Seni, bize gelen açık açık mucizelere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Öyle ise yapacağını yap! Sen, ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin.»

(Taha 72)

Edip Yüksel Meali:

Dediler ki: 'Bize gelen apaçık kanıtları ve bizi Yaratan'ı bırakıp seni seçmeyiz. Nasıl yargı vereceksen ver. Yargın bu dünya hayatıyla sınırlıdır!'

(Taha 72)

Elmalılı Orjinal Meali:

İhtimali yok dediler: bize gelen bu açık mu'cizelere ve bizi yaratana karşı seni tercih edemeyiz, artık neye hukmün geçer, ne yapabilirsen yap, senin olsa olsa bu Dünya hayata hukmün geçer

(Taha 72)

Elmalılı Yeni Meali:

Onlar: "İhtimali yok, bize gelen bu açık mucizelere ve bizi yaratana karşı seni tercih edemeyiz. Artık ne yapacaksan yap; senin hükmün olsa olsa bu dünya hayatında geçerli olur.

(Taha 72)

Erhan Aktaş Meali:

"Bizim açımızdan, ortaya konan bu kanıtlayıcı bilgiden sonra, yaradılışımızın esaslarını belirleyen yaratıcıya karşı seni asla tercih etmeyiz. İstediğin şeyi yap. Senin hükmün ancak bu dünya hayatında geçer." dediler.

(Taha 72)

Gültekin Onan Meali:

Dediler ki: "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana (fetarena) seni asla 'tercih edip seçmeyiz'." Neyde hükmünü yürütebileceksen, durmaksızın hükmünü yürüt; sen, yalnızca bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin.

(Taha 72)

Hakkı Yılmaz Meali:

(72-73) Etkili bilginler: “Bize gelen bu açık kanıtlar ve bizi yoktan yaratana karşı asla seni üstün tutmayız. Ne hüküm vereceksen hadi ver! Sen, ancak bu iğreti dünya hayatına hükmedersin. Şüphesiz biz, hatalarımıza ve bizi etkili bilgiden zorladığın şeye karşı, bizi bağışlasın diye Rabbimize iman ettik. Ve Allah daha hayırlı ve daha kalıcıdır” dediler.

(Taha 72)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Demişlerdi ki: “Seni, bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratan (Allah’a) tercih etmeyeceğiz. Ne hüküm vereceksen ver! Sen, ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin.”

(Taha 72)

Harun Yıldırım Meali:

Dediler ki: "Seni, bize gelen açık açık mucizelere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Öyle ise yapacağını yap! Sen, ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin."

(Taha 72)

Hasan Basri Çantay:

(Sihirbazlar) dediler: "Seni bize gelen (şu) apaçık mucizelere, (hakıykatde ise) bizi yaratana kat'iyyen tercih edemeyiz. Artık neye haakim isen hükmünü ver. Sen hükmünü ancak bu dünya hayaatında geçirebilirsin".

(Taha 72)

Hayrat Neşriyat Meali:

(O sihirbazlar ise) dediler ki: “Seni, bize gelen apaçık mu'cizelere ve bizi yaratana aslâ tercîh etmeyiz; artık ne hüküm vereceksen ver! (Sen) ancak bu dünya hayâtında hükmedersin!”

(Taha 72)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(72-73) [Sihirbazlar] "Açık kanıtlardan bize gelenlere ve bizi ilk yaratana¹ karşı asla seni tercih etmeyeceğiz! Hadi hüküm edici olduğuna hükmet! Sen sadece bu dünya [ilk] hayatına hüküm edersin! Gerçekten biz, bizim için hatalarımızı ve bizi kendisine [RAB'bimize] karşı zorladığın sihirden dolayı bağışlaması için RAB'bimize inandık. Allah daha iyidir (hayırlıdır) ve daha kalıcıdır." dediler.

(Taha 72)

Hüseyin Atay Meali:

72-73 Dediler ki: "Doğrusu seni, bize gelen apaçık belgelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm vereceksen ver. Sen, ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin. Doğrusu biz, yanılmalarımızı ve bize zorla yaptırdığın büyüyü bağışlaması için Rabbimize inandık. Allah en iyidir ve en kalıcıdır."

(Taha 72)

İbni Kesir Meali:

Dediler ki: Seni, bize gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm vereceksen ver. Sen ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin.

(Taha 72)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sihirbazlar “Bize gelen açık ayetler ve bizi yaratana karşı, asla seni tercih etmeyeceğiz. Sen bizim için ne hüküm verirsen ver. Sen ancak bu dünyada hüküm verebilirsin.”

(Taha 72)

İskender Ali Mihr Meali:

“Bize gelen mucizeler karşısında asla seni tercih etmeyiz (üstün tutmayız). Çünkü bizi, O yarattı. Bu durumda sen, yapacağını yap. Fakat sen, ancak bu dünya hayatında yaparsın.” dediler.

(Taha 72)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Dediler: «Biz seni bize gelen apaçık belgelere, bizi yaradana hiç değişmiyeceğiz. Elinden geleni yap. Çünkü senin sözün ancak bu dünyada geçer.

(Taha 72)

Kadri Çelik Meali:

Dediler ki: “Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih edip seçmeyiz. Ne hüküm vereceksen ver. Sen ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin.”

(Taha 72)

Mahmut Kısa Meali:

Bu tehditler karşısında sihirbazlar, “Biz seni ve tehditlerini, bize gelen apaçık delillere ve bizi Yaratana tercih etmeyiz!” dediler, “Hem senden korkmuyoruz; haydi, hakkımızda verdiğin hükmü uygula fakat unutma ki, senin hükmün yalnızca şu kısacık dünya hayatında geçer.”

(Taha 72)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Apaçık mucizelerle bize gelen ve bizi yaratana asla seni tercih etmeyiz" dediler. Hükmünü yürüteceksen yürüt. Zaten senin hükmün, bu dünya hayatı ile sınırlıdır.

(Taha 72)

Mehmet Türk Meali:

(Büyücüler): “Seni, bize gelen apaçık mûcizelere ve bizi yaratana asla tercih etmeyeceğiz. (Bizim hakkımızda) ne hüküm vereceksen ver. Sen ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin.” dediler.

(Taha 72)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar dediler ki: “(Allah tarafından) bize gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratan (Allah’a,) seni asla tercih etmeyiz. Onun için, ne yaparsan yap! Sen, ancak bu dünya hayatı hakkında hüküm verebilirsin.”

(Taha 72)

Muhammed Esed Meali:

Berikiler: "Bize gelen hakkın apaçık belirtilerini ve bizi yaratan varlığı bırakıp asla seni tercih edecek değiliz! Artık (hakkımızda) nasıl bir yargıda bulunacaksan bulun: sen ancak bu dünya hayatında (geçerli) yargılarda bulunabilirsin!

(Taha 72)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Büyücüler şöyle yanıt verdiler; "Biz, seni, bize gelen açık kanıtlara ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Yapacağını yap, sen ancak bu dünya yaşamında istediğini yapabilirsin."

(Taha 72)

Mustafa Çavdar Meali:

Sihirbazlar: – Biz seni, bize gösterilen bunca delile ve bizi yaratan Allah’a asla tercih etmeyeceğiz. Hakkımızda istediğin hükmü ver senin hükmün ancak bu dünyada geçer, dediler.

Bknz: (7/104)»(7/145)

(Taha 72)

Mustafa Çevik Meali:

72-73 Sihirbazlar da dönüp Firavun’a şöyle dediler: “Musa’dan duyup gördüğümüz apaçık gerçekler ortada dururken, senin Rabliğini kabul edecek değiliz. Elinden geleni ardına koyma, ama bizi asla Rabbimizin davetine iman etmekten vazgeçiremezsin, senin hükmün ancak kısacık olan şu dünya hayatında, senin peşinden gidenlere geçebilir. Biz yaratılış sebebimiz olan, bizi şerefli, onurlu ve özgür kılacak Rabbimizin davet ettiği hayat nizamına yöneldik, umut ediyoruz ki Rabbimiz, sihirbazlık yaparak göz boyama işlerimizden dolayı bizi bağışlar. Hayırlı ve devamlı olan Rabbimizin katında olandır.” dediler.

(Taha 72)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onlar şöyle cevap verdiler: "Senin tehditlerine kapılıp da asla bize gelen hakikatın apaçık delillerine ve bizi yaratana sırt dönmeyeceğiz; ne karar verirsen ver, umurumuzda değil; nasıl olsa senin kararın sadece bu (fani) dünya hayatında geçerlidir!

(Taha 72)

Osman Okur Meali:

(Sihirbazlar:) “Biz seni, bize gelen apaçık delillere ve bizi yoktan var edene asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin.”

(Taha 72)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dediler ki: «Elbette seni bize gelen âyetlere ve bizi yoktan var etmiş olana tercih edemeyiz. Artık sen, ne ile hükmedeceksen hükmet. Sen ancak bu dünya hayatında hükmedersin.»

(Taha 72)

Ömer Öngüt Meali:

Dediler ki: “Biz seni, bize gelen apaçık delillere (mucizelere) ve bizi yaratana tercih edip üstün tutmayacağız. Yapacağını yap, ne hüküm vereceksen ver. Sen ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin. ”

(Taha 72)

Ömer Sevinçgül Meali:

Büyücüler, “Seni” dediler, “ne bize gösterilen apaçık mucizelere, ne de bizi yaratana üstün tutmayız. Ver ne hüküm vereceksen! Sen ancak dünya hayatına hükmedebilirsin!

(Taha 72)

Sadık Türkmen Meali:

Dediler ki: “Seni asla bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana tercih etmeyeceğiz. Yapacağını yap/elinden geleni ardına koyma! Sen yalnızca bu dünya hayatında istediğini yapabilirsin!

(Taha 72)

Seyyid Kutub Meali:

Büyücüler dediler ki; «Biz seni, bize gelen açık delillere ve yaratıcımıza tercih edemeyiz. Vereceğin hükmü ver. Senin hükmün ancak dünya hayatında geçerli olabilir.

(Taha 72)

Suat Yıldırım Meali:

"Mümkün değil" dediler, "bize gelen bunca delillere ve bizi Yaratana karşı seni tercih edemeyiz. İstediğin hükmü ver. Senin hükmün nihayet, bu dünyada geçer."

(Taha 72)

Süleyman Ateş Meali:

Dediler ki: "Biz, seni, bize gelen açık delillere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Yapacağını yap, sen ancak bu dünya hayatında istediğini yapabilirsin."

(Taha 72)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Dediler ki "Biz seni, ne bize gelen bu apaçık belgelere (mucizelere) ne de bizi yaratana tercih ederiz. Ne yapacaksan yap. Sen yapacağını sadece bu dünya hayatında yaparsın.

(Taha 72)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(72-73) Sihirbazlar: "Bize gösterilen delilleri ve bizi yaratanı bırakıp senin ardından gitmeyeceğiz. Elinden geleni ardına koyma, senin hükmün ancak dünyada geçer. Biz artık Rabbimize iman ediyoruz. Umarız, günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri bağışlar. Allah'ın vereceği karşılık daha iyi ve süreklidir" dediler.

(Taha 72)

Şaban Piriş Meali:

-Seni, bize gelen apaçık mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm verirsen ver, sen ancak bu dünya hayatında hüküm verebilirsin, dediler.

(Taha 72)

Talat Koçyiğit Meali:

Onlar da demişlerdi ki: "Yine de seni, bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana üstün tutmayacağız. Ne hüküm verirsen ver; ancak bu dünya hayatında hüküm verebilirsin."

(Taha 72)

Tefhimul Kuran Meali:

Dediler ki: «Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla 'tercih edip seçmeyiz'. Neyde hükmünü yürütebileceksen, durmaksızın hükmünü yürüt; sen, yalnızca bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin.»

(Taha 72)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar “Bize gelen delillere ve bizi yoktan Yaratana seni üstün tutacak değiliz,” dediler. “Yapacağını yap. Senin sözün ancak bu dünya hayatında geçer.

(Taha 72)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dediler: "Biz seni, bize gelen açık seçik kanıtlara ve bizi yaratmış olana asla tercih etmeyeceğiz. Verdiğin hükmü uygula. Senin hükmün olsa olsa bu dünya hayatında geçer."

(Taha 72)