Umulur ki sizi boşarsa Rabbi ona, sizin yerinize sizden de hayırlı Müslüman, inanmış itaatli, tövbekar, ibadette bulunan, ömrünü itaatle geçiren dul ve kız eşler verir.
(Tahrim 5)
Ey peygamber eşleri! Eğer O sizi boşarsa, belki de Rabbi O'na sizin yerinize sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, oruç tutan veya O'nun rızasını aramak için yola koyulan daha önce evlenmiş veya bakire kadınlar verir.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha iyi kendini Allah'a veren, inanan, sebatla itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bâkire eşler verebilir.
(Tahrim 5)
Eğer sizi boşarsa, Rabbinin O'na, sizin yerinize sizden daha hayırlı, teslim olan, iman eden, itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, dünyalığa karşı oruçlu olan, dul ve bakire eşleri vermesi umulur.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa, Rabbi, sizin yerinize ona, sizden daha hayırlı, müslüman, mü'min, Allah'a gönülden boyun eğen, sorumluluklarını yerine getiren, saygılı, O'na karşılık vermeyen, tevbelerini, itaate yönelişlerini eksik etmeyen, Allah'ı ilâh tanımada, candan müslüman olarak Allah'a bağlanmada, saygıyla Allah'a kulluk ve ibadette, şeriatını uygulamada kusur işlemeyen, oruç tutan, mescitlere devam eden, cihad için, tebliğ için yollara düşen dul hanımlar, sekizinci olarak da bakire kızlar verir.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa belki Rabbi ona sizin yerinize sizden daha hayırlı, Müslüman, mü'min, gönülden boyun eğen, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan (veya hicret eden), dul ve bekâr kadınlar verir.
(Tahrim 5)
Belki onun Rabbi, -eğer o sizi boşayacak olursa- ona yerinize sizlerden daha hayırlı müslüman, mü'min, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir.
(Tahrim 5)
Olur ki O'nun Rabbi, -eğer Peygamber sizi boşarsa- yerinize sizden daha hayırlı zevceler verir O'na... Öyle ki, müslüman kadınlar, mümin kadınlar, devamlı ibadet eden kadınlar, günahlarından tevbe eden kadınlar, Allah için ibadet eden kadınlar, oruç tutan kadınlar, dullar ve bakireler...
(Tahrim 5)
Sizi boşarsa, Efendisi, Ona, sizden daha iyi olan; teslim olmuş, inanan, içtenlikle boyun eğen, pişmanlık göstererek yönelen, Allah'a hizmet eden, sezgileri yüksek, dul veya el değmemiş eşler verir.[520]
520)"Sezgileri yüksek" olarak yazdığımız "Saihatin" sözcüğü, kimi Kur'an çevirilerinde, "Oruç tutan" veya "Yol tutan" veya "Yola koyulan" veya "Yolculuk edebilen" veya "Çalışkan" biçiminde çevrilmiştir.
(Tahrim 5)
Eğer O sizi boşayacak olursa, bakarsınız Rabbisi ona sizden daha hayırlı, Allah’a tam teslim olmuş, kâmil iman sahibi, Allah’a gönülden itaatkâr, daima tevbekâr, ibadete düşkün, farz ve nafile çok oruç tutan dul veya bakire başka eşler nasip eder.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa, pek yakında Allah, sizin yerinize sizden daha iyi, Müslüman, inanmış, itaatkâr, tevbe eden, ibadet eden, Allah’a göç eden dul ve bakire kadınları ona verir.
(Tahrim 5)
"Peygamber sizi boşayacak olursa, belki de, Rabbi ona sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan, gönülden itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verir."
(Tahrim 5)
Ey Peygamber'in esleri! Eger o sizi bosarsa, Rabbi ona; sizden daha iyi olan, kendini Allah'a veren, inanan, boyun egen, tevbe eden, kulluk eden, oruc tutan, dul ve bakire esler verebilir.
(Tahrim 5)
Eğer sizi boşarsa, Allah sizin yerinize — Müslüman, inanlı fakat dik başlı değil, tövbe kılan, Allaha tapan, oruç tutan, dul olsun, ergen olsun sizden iyi kadınlar verir
(Tahrim 5)
Eğer O sizi boşayacak olursa, umulur ki, Rabbi O'na sizin yerinize sizden daha hayırlı hakka teslimiyet gösteren, inanan, Allah'a itaat edip ümit bağlayan, tevbe eden, ibâdete devam gösteren, oruç tutan dul ve bakire kadınları verir.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha iyi, kendini Allah'a veren, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan dul ve bakire eşler nasip edebilir.*
(Tahrim 5)
Ey Peygamber'in eşleri! Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona; sizden daha iyi olan, kendini Allah'a veren, inanan, boyun eğen, tevbe eden, kulluk eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona, sizden daha hayırlı, müslüman, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha iyi, kendini Allah'a veren, inanan, sebatla itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bâkire eşler verebilir.
(Tahrim 5)
Sizi boşarsa, Rabbi ona, belki sizin yerinize sizden daha iyi, (Tanrı'ya) teslim olan, inanan, adayan, yönelen, kulluk eden, aktif, dul ve genç eşler verir
(Tahrim 5)
Gerek ki rabbi, şayed o sizi boşarsa, yerinize ona sizlerden daha hayırlı zevceler verir öyleki müslimeler, mü'mineler, kaniteler, taibeler, abideler, saimeler, seyyibeler ve bakireler.
(Tahrim 5)
Şayet o sizi boşarsa belki de Rabbi sizin yerinize ona, sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan, içtenlikle itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa, Rabb'inin ona sizden daha hayırlı olan; Allah'a teslim olan, inanan, saygıda kusur etmeyen, tövbe eden, kulluk eden, ahlakını koruyan dul ve bakire eşler vermesi umulur.
(Tahrim 5)
Belki onun rabbi, -eğer o sizi boşayacak olursa- ona yerinize sizlerden daha hayırlı müslüman, inançlı, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verir.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa, Rabbinin, kendisine sizden daha hayırlı, müslime, mü’mine, sürekli saygı duyan, tevbe eden, oruç tutan/seyahat eden dul ve bakire eşler vermesi umulur.
(Tahrim 5)
Şayet sizi boşayacak olursa Rabbinin ona, sizin yerinize, sizden daha hayırlı, Allah’a teslim olmuş, iman etmiş, gönülden ve sürekli itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan dul ve bakire eşler ihsan etmesi umulur.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa, Rabbinin ona yerinize Allah’a teslim olan, iman eden, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, seyahat eden dullar ve bakireler olmak üzere sizden daha hayırlı eşler vermesi umulur.
(Tahrim 5)
Eğer o, sizi boşarsa yerinize — Allaha itaatle teslim olan, Allahın birliğini tasdıyk eden, namaz kılan (taatte sebat gösteren), Günahlardan tevbe ile vaz geçen, ibadet eyleyen, oruç tutan kadınlar, dullar ve kız oğlan kızlar olmak üzere — Rabbinin ona sizden hayırlılarını vermesi me'müldür.
(Tahrim 5)
(Ey peygamber zevceleri!) Eğer (o) sizi boşarsa, olur ki Rabbi ona sizin yerinize, sizden daha hayırlı, Müslüman, mü'mine, itâatkâr, tevbe eden, ibâdet eden, oruç tutan, dul ve bâkire zevceler verir.
(Tahrim 5)
Eğer, sizden boşanırsa, [Allah'ın] sizden daha hayırlı olan müslüman [teslim olan], inançlı, [Allah'a] itaatkar,¹ tevbe eden, [Allah'a] kul olan, seyahat eden/kendini tutan², dul kadınları bir de bekar kadınları onun için [sizin yerinize] değiştirmesi umulur.³
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona, sizden daha iyi olan, doğruya içtenlikle boyun büken, inanan, boyun eğen, tövbe eden, tapınan, eslek, dul ve bakire eşler verebilir.
(Tahrim 5)
Şayet o, sizi boşarsa; Rabbı ona sizden daha hayırlı, kendini Allah'a veren, inanan, boyun eğen, tevbe eden, kulluk eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir.
(Tahrim 5)
Eğer Allah'ın elçisi sizi boşarsa, Allah'ın ona sizden daha hayırlı, teslim olmuş (müslüman), inanmış, Allah'a boyun eğen, hatalarından vazgeçen (tövbe eden), Allah'a ereği gibi kulluk eden, seyahat eden, dul ve bekar kadınlar verir.
(Tahrim 5)
Eğer (o) sizi boşarsa, onun Rabbinin, onun için sizin yerinize, sizden daha hayırlı olan müslüman (Allah’a teslim olmuş) kadınlar, mü’min kadınlar, kanitin olan kadınlar, tövbe eden kadınlar, kul olan kadınlar, oruç tutan kadınlar, dul ve bakire olan kadınlardan zevceler (eşler) ile değiştirmesi umulur.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşayacak olursa olabilir ki Allah sizin yerinize sizden daha iyi olan eşler koyar. Bunlar kendini Allah'a veren, inanan, boyun eğen, tövbe eden, tapan, oruç tutan dullar, kızlardır.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona sizden daha hayırlı, Müslüman, mümin, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verir.
(Tahrim 5)
Eğer Peygamber sizi boşarsa, Rabb’i ona sizin yerinize, sizden daha hayırlı eşler nasip edecektir: Allah’a yürekten boyun eğen, O’na içtenlikleiman eden, kendisini Allah’a adamış, dâimâ Allah’a yönelen, O’na hakkıyla kulluk ve ibâdet eden, anlam ve hikmetini özümseyerek namaz kılan ve oruç tutan dul kadınlar ve genç kızlar bahşedecektir. Çünkü Peygamberin —tüm ümmete örnek olması gereken— ailesindeki huzursuzluk, bütün ümmetin huzursuzluğu demektir. O hâlde:
(Tahrim 5)
Eğer o (Peygamber,) sizi boşasaydı, Rabbi ona sizlerden daha hayırlı, Müslüman, gönülden inanan, itaat eden, tevbe eden, ibâdetini tam yapan, (hayır için) her işe koşan, gerek dul, gerekse bakire eşler verebilirdi.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa, Rabbinin kendisine sizden daha hayırlı, Müslüman, iman sahibi, itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire hanımlar getirmesi (de) pek muhtemeldir.
(Tahrim 5)
(Ey Peygamber eşleri!) Eğer o siz(den biriniz)i boşasaydı, Allah yerinize o'na sizden daha iyi eşler verebilirdi. Allah'a teslim olan, gerçekten inanan, O'nun iradesine gönülden itaat eden, (günah işledikleri zaman) tevbe ederek (O'na) yönelen, (yalnız O'na) kulluk eden ve (O'nun rızasını aramak için) yola koyulan, daha önce evlenmiş veya bakire kadınlar.
(Tahrim 5)
Ey Tanrı elçisinin eşleri, eğer o sizi boşarsa, rabbi ona; sizden daha iyi olan, kendini Allah'a veren, inanan, boyun eğen, tövbe eden, kulluk eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.
(Tahrim 5)
Eğer Nebi sizi boşayacak olursa bilin ki Rabbi ona sizden daha hayırlı, Müslüman, ona yürekten inanıp güvenen mümin, onun hükmüne boyun eğen, tövbe etmesini bilen ibadetlerine düşkün olan, Allah yolunda hicreti göze alan dul veya bakire başka eşler nasip edebilir.
Bknz: (2/221)
(Tahrim 5)
3-5 Hani Peygamber eşlerinden birine, aralarında kalması gereken özel, ailevi bir şey söylemişti de, o eş de aralarında kalması gereken bu konunun bir kısmını bir diğerine duyurmuştu. Bunun üzerine Allah bu durumu Peygamber’e bildirdi. Eşi de ona “Bunu sana kim bildirdi” deyince, Peygamber “Her şeyden haberdar olan ve her şeyi bilen Allah bildirdi” dedi. Ey Peygamber! Sen onlara de ki: “İkiniz de tevbe ederek Allah’a yönelip bağışlanma dileyin, çünkü ikinizin de kalbi Peygamber’e karşı yanlışa meyledip kaydı. Şayet bu yanlış tutumunuzdan tevbe edip de vazgeçmez, birbirinizi desteklerseniz, unutmayın ki Allah, Peygamberinin yardımcısı ve dostudur. Cebrail’le birlikte diğer melekler, erdemli ve faziletli tüm mü’minler de Peygamber’in dostları ve yardımcılarıdır. Şayet Peygamber sizi boşayacak olursa, şunu iyi bilin ki onun Rabbi ona sizden daha hayırlı, Allah’a yürekten bağlı ve hükümlerine teslim olan, günah işledikleri zaman tevbe edip, Allah’a yönelen, ibadetlerine çok düşkün, Allah yolunda her türlü fedakârlığa hazır dul ya da bakire eşler nasip eder.
(Tahrim 5)
Farz edin ki o sizi boşadı; bu takdirde O'nun Rabbi yerinizi sizden çok daha iyi eşlerle doldurabilir: Allah'a tam teslim olan, O'na tam güvenip inanan, O'nun iradesini gerçekleştirmek için el pençe divan duran, hatada ısrar etmeyen, yalnız O'na kulluk eden, hayır yolunda koşan, dul ya da bakire eşler...
(Tahrim 5)
(Ey nebinin eşleri yaptıklarınızdan dolayı)! Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona; sizden daha iyi olan, müslüman, mümin, boyun eğen, tevbe eden, kulluk eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.
(Tahrim 5)
Şayet o sizi boşarsa, umulur ki onun Rabbi, onun için size bedel olarak sizden hayırlı zevceler verir ki, onlar müslimeler, mü'mineler, taatlere müdavemet edenler, tevbekâr olanlar, ibadetlerde bulunanlar, oruç tutanlar, dullar ve bâkire olanlar bulunurlar.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona sizden daha iyi, kendini Allah'a veren, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bâkire eşler verir.
(Tahrim 5)
O sizi boşarsa, Rabbi ona sizden daha hayırlı olan, inanan, teslim olan, uyumlu davranan, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verebilir.
(Tahrim 5)
EĞER o sizi boşarsa; Rabbi ona sizden daha hayırlı, müslüman, mümin, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul veya bakire eşler almasına izin verebilir.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha iyi, kendini Allah'a veren, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, Allah'ın uçsuz bucaksız mülkünün yaratılışını düşünen, dul ve bakire eşler verir.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşayacak olursa Rabbi ona, sizden daha hayırlı, Allah'a teslimiyet gösteren, mümin, gönülden itaat eden, tövbe eden, ibadete düşkün, oruca düşkün dul veya bakireler olarak başka eşler nasib edebilir.
(Tahrim 5)
O sizi boşarsa belki de Rabbi ona, sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan, gönülden ita'at eden, tevbe eden, ibadet eden seyahat eden dul ve bakire eşler verir.
(Tahrim 5)
Eğer sizi boşarsa bakarsınız ki Allah yerinize daha iyi eşler verir. Onlar, Allah'a teslim olan, inanıp güvenen, boyun eğen, ona yönelen, ibadetlerini yapan ve oruç tutan dullardan ve bakirelerden olabilir.
(Tahrim 5)
Eğer o sizi boşarsa, Rabbiniz ona sizden daha iyi, Allah'a teslim olan, inanan, O'nun iradesine gönülden boyun eğen, tövbe eden, sadece O'na kulluk eden, O'nun yolunu izleyen, dul veya bakire eşler verebilir.
(Tahrim 5)
Eğer sizi boşayacak olursa, Allah onun için, sizden daha hayırlı müslüman, mümin, itaatkar, tevbekar, ibadet eden, oruç tutan dul ve bekar kadınlar verebilir.
(Tahrim 5)
Eğer Peygamber sizi boşayacak olursa Allah, mümkündür ki ona, sizin yerinize, sizden daha hayırlı, Müslüman, mü'min, itaatkâr tövbekar, ibadet eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir.
(Tahrim 5)
Belki onun Rabbi, -eğer o sizi boşayacak olursa- ona sizin yerinize sizlerden daha hayırlı Müslüman, Mü'min, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verir.
(Tahrim 5)
O sizi boşayacak olursa, bakarsınız, sizin yerinize Rabbi ona sizden daha hayırlı olan, Allah'a teslim olmuş, iman etmiş, itaatkâr, tevbe eden, ibadet eden ve orucunu tutan dul ve bakire eşler nasip eder.
(Tahrim 5)
O sizi boşarsa, kim bilir belki de Rabbi ona sizin yerinize sizden daha hayırlı eşler nasip eder: Allah'a teslim olan, iman sahibi, gönülden bağlı, tövbe etmesini seven, ibadete düşkün, yolculuk edebilen dullar ve bakireler.
(Tahrim 5)