9. Tevbe Suresi / 101.ayet

Çevrenizdeki Araplardan inanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlü münafıklar var, bir de şehir halkından münafıklıkta ileri gidenler var ki onları siz bilmezsiniz biz biliriz. Biz onlara bu dünyada azap üstüne azap yaşatacağız ve ahirette de korkunç bir azaba uğrayacaklar.

Bknz: (2/8)»(2/20)(3/167)»(3/168)(4/142)»(4/146)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 101 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Çevrenizdeki yerlerdeki bedevilerden münafıklar olduğu gibi Medinelilerden de münafıklığa cüret edenler, münafıklık edip duranlar var; sen onları bilmezsin, biz biliriz. Onları iki kere azaplandıracağız da sonra pek büyük bir azaba uğratılacaklar.

(Tevbe 101)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Her asırda) Çevrenizdeki bedevilerden münafık olanlar bulunacaktır ve Medine halkından (şehir ve kasabalarda medeni hayat yaşayanlardan) da nifakı alışkanlığa çevirmiş olanlar da vardır. (Belki) Sen onları (niyetleri ve mahiyetleriyle tam) bilemezsin, (ama) Biz onları (her haliyle) biliriz. Biz onları (hem İslam’ın zaferini görüp üzülmekle, hem de hıyanetleri açığa çıkıp gözden düşürülmekle, dünyada) iki kere azaplandıracağız, sonra onlar (ahirette asıl) büyük bir azaba döndürülüp (cehenneme atılacaklardır.)

(Tevbe 101)

Abdullah Parlıyan Meali:

Çevrenizdeki bedevîlerden ve Medîne halkından, iki yüzlülüğe iyice alışmış insanlar vardır. Sen onları her zaman tanımıyorsun, ama biz onları biliyoruz. Onlara bu dünyada rüsvaylık, ölüm, pişmanlık gibi sıkıntılarla iki defa azap edeceğiz. Sonra da onlar, ahiretin büyük azabına terkedileceklerdir.

(Tevbe 101)

Adem Uğur Meali:

Çevrenizdeki bedevî Araplardan ve Medine halkından birtakım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet kazanmışlardır. Sen onları bilmezsin, biz biliriz onları. Onlara iki kez azap edeceğiz, sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir.

(Tevbe 101)

Ahmet Hulusi Meali:

Hem Bedevilerden etrafınızda münafıklar var, hem de Medine halkından ikiyüzlülükte ısrarlı hünerli kimseler var... Sen onları bilmezsin; Biz biliriz... Biz onlara iki kere azap yaşatacağız... Sonra da en büyük azaba döndürülürler!

(Tevbe 101)

Ahmet Tekin Meali:

Çevrenizdeki Bedevî Araplar arasında müslüman görünerek İslâm'a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münâfıklar var. Medine halkından münâfıklıkta ısrar edenler de var. Sen onları bilmezsin. Biz onları biliriz. Onları iki kere cezalandıracağız. Sonra büyük bir cezaya daha dûçar olacaklar.*

(Tevbe 101)

Ahmet Varol Meali

Çevrenizde bulunan bedevilerden ve Medinelilerden nifakta direnen münafıklar vardır. Sen onları bilmezsin. Onları biz biliriz. Onlara iki kere azap edeceğiz. Sonra büyük bir azaba atılacaklar.

(Tevbe 101)

Ali Bulaç Meali:

Çevrenizdeki bedevilerden münafık olanlar vardır ve Medine halkından da nifakı alışkanlığa çevirmiş olanlar vardır. Sen onları bilmezsin, biz onları biliriz. Biz onları iki kere azablandıracağız, sonra onlar büyük bir azaba döndürülecekler.

(Tevbe 101)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Çevrenizdeki Bedevî'lerden ve Medîne halkından bir takım münafıklar vardır ki, onlar, nifak yapmaya alışmışlardır. Sen, onları bilmezsin, onları biz biliriz. Biz, onları iki defa (dünyada ve kabirde) azablandıracağız. Sonra da kıyamette, büyük bir azaba (ateşe) atılırlar.

(Tevbe 101)

Ali Rıza Sefa Meali:

Çevrenizdeki Araplar arasında ikiyüzlüler vardır; kent halkı arasında da ikiyüzlülüğe iyice alışmış olanlar vardır. Sen, onları bilmezsin, ama Biz, biliyoruz. Onlara, iki kat ceza vereceğiz. Sonra, büyük bir cezaya döndürüleceklerdir.

(Tevbe 101)

Ali Ünal Meali:

Çevrenizdeki göçebe çöl halkı içinde münafıklar vardır; Medine ahalisi içinde de, hem de nifakta uzmanlaşmış öyle münafıklar var ki, (ey Rasûlüm, Biz sana bildirmezsek) sen onları bilemezsin. Onların tamamını ve ne türde münafık olduklarını ancak Biz biliriz. Onları (hem dünyada hem kabirde olmak üzere) çifte cezaya çarptıracağız; sonra da müthiş bir azaba itileceklerdir.

(Tevbe 101)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Çevrenizdeki bedevi Araplardan münafıklar vardır. Medine ahalisinden de münafıklığa alışanlar vardır. Sen onları bilmezsin, yalnızca Biz biliriz. Biz onlara iki kat azap vereceğiz, sonra büyük bir azaba vardırılacaklardır.

(Tevbe 101)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Çevrenizdeki bedevi Araplar ile Medine halkından birtakım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet kazanmışlardır. Sen onları bilmezsin, onları biz biliriz. Onlara iki defa azap edeceğiz;sonra da büyük azaba götürülürler.

(Tevbe 101)

Bekir Sadak Meali:

Cevrenizdeki bedeviler icinde ikiyuzluler ve Medine'liler icinde de ikiyuzlulukte direnenler vardir. Onlari siz degil, ancak Biz biliriz. Kendilerine iki defa azabedecegiz; onlar sonra da buyuk bir azaba ugratilirlar.

(Tevbe 101)

Besim Atalay Meali:

Yörenizde, çöl Araplarından kaypaklar vardır, Medineli olanlardan, münafıklıkta ayak direyenler var, siz onları bilmezsiniz, biz biliriz onları, iki kez onlara azap edeceğiz biz, sonra, daha büyük azaba uğratılırlar

(Tevbe 101)

Celal Yıldırım Meali:

Çevrenizdeki Bedevîler'den bir kısmı münafıktırlar. Medineliler' den de bir kısmı münafıklıkta inatla ısrar etmekteler, siz onları bilmezsiniz, biz biliriz. Onları iki defa azaba uğratacağız. Sonra da büyük bir azaba döndürüleceklerdir.

(Tevbe 101)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Gerek çevrenizdeki bedeviler içinde ve gerekse Medine halkı arasında ikiyüzlülükte uzmanlaşmış münafıklar vardır. Sen onları bilmezsin, ancak biz biliriz. Onları (hem dünyada hem de kabir aleminde olmak üzere) iki kez azaba çarptıracağız, sonra da (ahirette) büyük azaba uğratılacaklardır.

(Tevbe 101)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Çevrenizdeki Bedeviler içinde ikiyüzlüler ve Medine'liler içinde de ikiyüzlülükte direnenler vardır. Onları siz değil, ancak Biz biliriz. Kendilerine iki defa azabedeceğiz; onlar sonra da büyük bir azaba uğratılırlar.

(Tevbe 101)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Çevrenizdeki bedevilerden birtakım münafıklar vardır. Medine halkından da münafıklıkta direnenler var ki sen onları bilmezsin. Biz onları biliriz. Onlara iki defa azap edeceğiz. Sonra da büyük bir azaba itileceklerdir.

(Tevbe 101)

Diyanet Vakfı Meali:

Çevrenizdeki bedevî Araplardan ve Medine halkından birtakım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet kazanmışlardır. Sen onları bilmezsin, biz biliriz onları. Onlara iki kez azap edeceğiz, sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir.  *

(Tevbe 101)

Edip Yüksel Meali:

Gerek çevrenizden ve gerekse şehir halkından olan Araplardan bazıları ikiyüzlüdür. İkiyüzlülükte küstahlaşmışlardır. Sen onları bilmezsin, biz onları biliyoruz. Onları iki kat azapla cezalandıracağız ve sonra da büyük bir azaba uğratılacaklardır.

(Tevbe 101)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hem etrafınızdaki a'rabilerden münafıklar var, hem de medine ahalisinden münafıklığa idman edenler, sen onları bilemezsin, onları biz biliriz, biz onları iki kerre tazib edeceğiz, sonra da büyük bir azaba itilecekler

(Tevbe 101)

Elmalılı Yeni Meali:

Hem çevrenizdeki bedevilerden münafıklar var, hem de Medine halkından münafıklığa çalışanlar var. Sen onları bilmezsin, Biz biliriz. Biz, onları iki kere azaba uğratacağız. Sonra da büyük bir azaba itilecekler.

(Tevbe 101)

Erhan Aktaş Meali:

Çevrenizdeki bedevi Araplardan münafık olanlar vardır. Ve Medine halkından da nifakta ileri gidenler vardır. Sen onları bilemezsin. Biz onları biliriz. Onlara iki defa[1] azap edeceğiz. Sonra onlar, daha büyük azaba uğratılacaklardır.

1)Türlü türlü. Azap üstüne azap.

(Tevbe 101)

Gültekin Onan Meali:

Çevrenizdeki bedevilerden münafık olanlar vardır ve Medine ehlinden da nifakı alışkanlığa çevirmiş (??) olanlar vardır. Sen onları bilmezsin, biz onları biliriz. Biz onları iki kere azablandıracağız, sonra onlar büyük bir azaba döndürülecekler.

(Tevbe 101)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve yanınızda bedevi Araplardan münâfıklar var. Medîne halkından da münâfıklığa iyice alışmış olanlar var. Onları sen bilmezsin. Biz biliriz onları. İki kez azap edeceğiz onlara, sonra da çok büyük bir azaba döndürüleceklerdir.

(Tevbe 101)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Çevrenizdeki bedevilerden münafık olanlar vardır. Medine ahalisinden de nifakta diretenler vardır. Sen onları bilmezsin, biz biliriz. Onlara iki defa azap edeceğiz. Sonra da azabın en büyüğü (olan ahiret azabına) döndürülecekler.

(Tevbe 101)

Harun Yıldırım Meali:

Çevrenizdeki bedevilerden münafık olanlar vardır ve Medine halkından da nifakı alışkanlığa çevirmiş olanlar vardır. Sen onları bilmezsin. Onları biz biliriz. Biz onları iki kere azaba uğratacağız. Sonra da büyük bir azaba döndürüleceklerdir.

(Tevbe 101)

Hasan Basri Çantay:

Çevrenizdeki bedevilerden ve Medine ahalisinden bir takım münafıklar vardır ki onlar nifak üzerinde idman yapmışlardır! Sen bunları bilmezsin. Onları biz biliriz. Biz onları iki kerre azaba uğratacağız. Sonra da daha büyük bir azaba döndürüleceklerdir onlar.

(Tevbe 101)

Hayrat Neşriyat Meali:

Çevrenizdeki bedevîlerden münâfık olanlar da vardır. Medîne halkından da(bazıları) vardır ki, nifakta mahâret kazanmışlardır, (sen ise) onları bilmezsin! Onları biz biliriz. Onlara yakında iki def'a (dünyada ve kabirde) azâb edeceğiz; sonra da (âhirette)büyük bir azâba döndürüleceklerdir.

(Tevbe 101)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Çevrenizdeki Araplardan ve şehir (medine) halkından münafık [ikiyüzlü] kimseler vardır. Nifak [ikiyüzlülük] üzerine ustalaştılar. Sen onları bilmiyorsun, biz onları biliyoruz. Onlara iki¹ defa azap edeceğiz, sonra çok büyük bir azaba döndürülecekler.

(Tevbe 101)

Hüseyin Atay Meali:

Çevrenizdeki bedeviler içinde ikiyüzlüler ve Medineliler içinde de ikiyüzlülükte direnenler vardır. Sen onları bilmezsin. Biz onları biliriz. Onları iki defa azaba uğratacağız. Sonra da büyük azaba götürülürler.

(Tevbe 101)

İbni Kesir Meali:

Çevrenizdeki Bedevilerden münafıklar vardır. Medine halkından da. Ki onlar nifak üzerinde diretirler. Siz bilmezsiniz onları, Biz biliriz. Onlara iki kere azab edeceğiz. Sonra da onlar; daha büyük bir azaba döndürüleceklerdir.

(Tevbe 101)

İlyas Yorulmaz Meali:

Çevrenizde olan Bedevi Araplardan iki yüzlü davrananlarla, Medineliler den de ikiyüzlülüğü alışkanlık haline getirenler var, ama siz iki yüzlülerin kimler olduğunu asla bilemezssin, ancak onları biz biliyoruz. Onlara iki defa azap edeceğiz ve sonrada büyük bir azaba döndürülecekler.

(Tevbe 101)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve sizin etrafınızda olan bedevî Araplar’dan, münafık olanlar ve şehir halkından nifak üzerinde olmaya alışmış olanlar var. Onları, sen bilmezsin. Onları, Biz biliriz. Onları, iki kere azaplandıracağız sonra (onlar), azîm (büyük) azaba döndürülecekler.

(Tevbe 101)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Dolayınızdaki çöl araplarının iki yüzlüleri olduğu gibi, Medine'liler arasında da iki yüzlülükte direnenler vardır. Sen bunları bilmezsin, onları Biz biliriz. Biz onları iki defa azaba uğratacağız. Sonra da pek büyük bir azaba uğrıyacaklardır.

(Tevbe 101)

Kadri Çelik Meali:

Çevrenizdeki bedeviler içinde münafıklar ve Medineliler arasında da nifakta direnenler vardır. Onları siz değil, ancak biz biliriz. Kendilerine iki defa (dünya ve ahirette) azap edeceğiz; onlar sonra da büyük bir azaba döndürülecekler.

(Tevbe 101)

Mahmut Kısa Meali:

Amahâlâ, gerek çevrenizdeki bedeviler arasında ve gerekse Medîne halkı içerisinde, ikiyüzlülüğü huy edinmiş ve içlerindeki nifakı gizlemekte iyice ustalaşmış münâfıklar vardır. Öyle ki, haklarında vahiy nazil olmadıkça,sen bile onları tanıyamazsın; onları ancak Biz tanırız. Bir dünyada, bir de kabir âleminde olmak üzere, onları iki kez cezalandıracağız, daha sonra onlar, cehennemde asıl cezayı çekmeleri için, çok daha büyük bir azâba mahkûm edilecekler!

(Tevbe 101)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Tabiatıyla çevrenizdeki yerlerde bedevilerden münafıklar vardır Elbette Medinelilerden de münafıklığı alışkanlık edenler vardır Varlıklarını sen bilmezsin, Biz biliriz. İki kere azap edeceğimiz onlardır. Büyük bir azaba da sonrasında terk edeceğiz. Ahiret azabına düçar olacaklar

(Tevbe 101)

Mehmet Türk Meali:

Çevrenizdeki bedevî Araplardan1 münâfıklar olduğu gibi, Medînelilerden de azgın münâfıklar vardır. (Ey Muhammed!) Sen onları bilemezsin,2 onları ancak Biz biliriz. Biz onlara (hayatta ve kabirde olmak üzere) iki kez azap edeceğiz. Sonra da onlar (âhirette) en büyük azaba uğratılacaklardır.*

(Tevbe 101)

Muhammed Celal Şems Meali:

Çevrenizdeki bedeviler arasında münafık olanlar (da) vardır. Medine ahalisinden (bazıları da öyledir.) Onlar münafıklıkta direnmektedirler. Sen onları bilmezsin. Biz, onları biliriz. Biz onları, iki kez azaba uğratacağız. Sonra daha (da) büyük bir azaba döndürülecekler.

(Tevbe 101)

Muhammed Esed Meali:

Ne var ki, bedeviler arasında ikiyüzlüler ve (Peygamber'in) şehrinde yaşayanlar arasında da ikiyüzlülüğünü küstahlığa vardıranlar var. Sen onları (her zaman) tanımıyorsun. Ama Biz onları biliyoruz. Onlara (bu dünyada) iki kat azap vereceğiz; (öte dünyada ise) onlar çok (daha) zorlu bir azaba terk edilecekler.

(Tevbe 101)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Gerek çevrenizdeki göçebe Araplar içinde ve gerekse Medine halkı arasında ikiyüzlülükte uzmanlaşmış olanlar vardır. Sen onları bilmezsin, ancak biz biliriz. Onları iki kez azaba uğratacağız. Onlar, sonra da büyük bir azaba çarptırılacaklardır.

(Tevbe 101)

Mustafa Çavdar Meali:

Çevrenizdeki Araplardan inanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlü münafıklar var, bir de şehir halkından münafıklıkta ileri gidenler var ki onları siz bilmezsiniz biz biliriz. Biz onlara bu dünyada azap üstüne azap yaşatacağız ve ahirette de korkunç bir azaba uğrayacaklar.

Bknz: (2/8)»(2/20) - (3/167)»(3/168) - (4/142)»(4/146)

(Tevbe 101)

Mustafa Çevik Meali:

Şehirlerde sizlerin arasında olduğu gibi bedeviler arasında da ikiyüzlü, kendini ustalıkla gizleyen münafıklar var ve sen onları tanımıyorsun! Fakat Biz onları biliyoruz, onları bu dünyada azap üstüne azaba uğratacağız. Âhirette onları çok daha çetin bir azapla cezalandıracağız.

(Tevbe 101)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ne ki çevrenizdekilerden bedevi Araplar arasında ikiyüzlüler ve şehir ahalisi arasında da ikiyüzlülükte zirveleşenler var. Sen onları tanımıyorsun, (ama) Biz tanıyoruz. Onlara (bu dünyada) iki kat azap çektireceğiz, (bu hayatın) sonunda ise korkunç bir azaba sevk edileceklerdir.

(Tevbe 101)

Osman Okur Meali:

Gerek çevrenizden ve gerekse şehir halkından olan Araplardan birtakım münafıklar vardır ki, münafıklıkta maharet kazanmışlardır. Sen onları bilmezsin, onları biz biliriz. Onlara (dünyada) iki kat azap edeceğiz, sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir.

(Tevbe 101)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve sizin etrafınızdaki bedevîlerden ve Medîne ahalisinden münafıklar vardır. Münafıklık üzerine sebat edip durdular. Onları sen bilmezsin, onları Biz biliriz. Elbette onları iki kere muazzep edeceğiz, sonra da daha büyük bir azaba döndürüleceklerdir.

(Tevbe 101)

Ömer Öngüt Meali:

Çevrenizdeki bedevî Araplardan ve Medine halkından münafıklar vardır. Bunlar münafıklıkta mâhir olmuşlardır. Sen onları bilmezsin, biz onları iyi biliriz. Biz onlara iki kez azap edeceğiz. Sonra da onlar daha büyük bir azaba itileceklerdir.

(Tevbe 101)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bölgenizdeki bedeviler arasında ikiyüzlüler var. Medine halkından olup da ikiyüzlülükte direnenler var. Sen onları tanımazsın, ama biz biliriz. Onlara ‘dünyada’ iki kat azap edeceğiz. Sonra da ‘ahirette’ pek büyük bir azaba uğratılacaklar!

(Tevbe 101)

Sadık Türkmen Meali:

ÇEVRENİZDEKİ bedevîlerden birtakım münafıklar vardır. Medine halkından da münafıklıkta direnenler var ki, sen onları bilmezsin. Biz onları biliriz. Onlara iki defa azap edeceğiz. Sonra da (hak ettikleri) büyük bir azaba itileceklerdir.

(Tevbe 101)

Seyyid Kutub Meali:

Gerek çevrenizdeki bedeviler içinde ve gerekse Medine halkı arasında ikiyüzlülükte uzmanlaşmış, kaşarlanmış münafıklar vardır. Sen onları bilmezsin, ancak biz biliriz. Onları iki kez azaba çarptıracağız, sonra da büyük azaba uğratılacaklardır.

(Tevbe 101)

Suat Yıldırım Meali:

Çevrenizdeki bedevilerden ve Medine ahalisinden öyle münafıklar vardır ki onlar nifak işinde mahir olmuşlardır. Pek sinsi hareket ettikleri için sen onları bilemezsin, ama Biz pek iyi biliriz. Biz onları çifte cezaya çarptıracağız. Sonra da müthiş bir azaba itileceklerdir.

(Tevbe 101)

Süleyman Ateş Meali:

Çevrenizdeki bedevi Araplardan ve Medine halkından iki yüzlülüğe iyice alışmış münafıklar vardır. Sen onları bilmezsin, onları biz biliriz. Onlara iki kere azab edeceğiz, sonra da onlar, büyük azaba itileceklerdir.

(Tevbe 101)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Hem çevrenizdeki çöl Araplarından hem Medine halkından ikiyüzlülükte (münafıklıkta) uzmanlaşmış münafıklar vardır. Onları sen bilmezsin, biz biliriz. Onları iki defa azaba uğratacağız[1]. Sonra da büyük bir azaba itileceklerdir.

1)Birincisi, gerçek kimliklerini ortaya koyamamanın verdiği azap, ikincisi kabir azabı, üçüncüsü de cehennem azabıdır.

(Tevbe 101)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Çevrenizdeki göçebelerden münafıklık eden, şehir halkından da nifaklarını sürdürenler var. Sen onları her zaman tanıyamazsın, ama Biz tanırız. Onlara dünyada iki kat azap edeceğiz. Ahirette ise daha büyük bir azaba uğrayacaklardır.

(Tevbe 101)

Şaban Piriş Meali:

Çevrenizdeki bedevi ve münafıklardan ve Medine halkından sizin bilmediğiniz nifakta direnen kimseler vardır. Biz onları biliyoruz. Onlara iki kere azap vereceğiz. Sonra da büyük bir azaba uğrayacaklar.

(Tevbe 101)

Talat Koçyiğit Meali:

Çevrenizdeki bedevilerden ve Medine halkından bir kısmı da, münafıklardır ve nifakı âdet haline getirmişlerdir; siz onları bilemezsiniz; fakat biz biliriz. Onlara iki defa azâb edeceğiz; sonra da çok büyük bir azaba uğratılacaklardır.

(Tevbe 101)

Tefhimul Kuran Meali:

Çevrenizdeki bedevilerden münafık olanlar vardır ve Medine halkından da nifakı alışkanlığa çevirmiş olanlar vardır. Sen onları bilmezsin, biz onları biliriz. Biz onları iki kere azablandıracağız, sonra onlar büyük bir azaba döndürülecekler.

(Tevbe 101)

Ümit Şimşek Meali:

Civarınızdaki bedevîler arasında münafıklar vardır. Şehir ahalisinden de münafıklıkta işi ileri götürenler vardır ki, onları sen bilmezsin, Biz biliriz. Biz onları iki kere azaba uğratacağız; ondan sonra da pek büyük bir azaba sevk olunacaklardır.

(Tevbe 101)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Çevrenizdeki Bedevi Araplardan münafıklar var. Medine halkından da münafıklığa iyice alışmış olanlar var. Sen bilmezsin onları. Ama biz biliriz onları. İki kez azap edeceğiz onlara, sonra da çok büyük bir azaba itilecekler.

(Tevbe 101)