9. Tevbe Suresi / 110.ayet

Onların kalplerindeki kuşku üzerine inşa ettikleri bu bina, kalpleri dert ve sıkıntıdan paramparça olana kadar ancak dayanacaktır. Allah her şeyi bilen ve yerli yerince yapandır.

Bknz: (9/64)(9/124)»(9/125)(24/50)(57/13)»(57/15)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 110 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onların kurdukları yapı, kalpleri parçalanıp gitmedikçe kalplerine şüphe vermeden bir an bile geri kalmaz ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onların kalpleri parçalanıncaya (ölüp gidinceye kadar), kurdukları bina (ve nifak karargâhı) kalplerinde bir şüphe ve endişe olarak sürüp-gidecektir. Allah Bilendir, Hüküm ve Hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Abdullah Parlıyan Meali:

Böylelerinin kurduğu mescid, kalpleri parçalanıp ölünceye kadar yüreklerinde devamlı olarak bir huzursuzluk kaynağı olmaktan öteye gitmeyecektir. Bu gerçekleri böylece açıklayan Allah, sınırsız bilgi sahibi olup, her yaptığını yerli yerince yapandır.

(Tevbe 110)

Adem Uğur Meali:

Yaptıkları bina, (ölüp de) kalpleri parçalanıncaya kadar yüreklerine devamlı olarak bir kuşku (sebebi) olacaktır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Ahmet Hulusi Meali:

Onların kurdukları mescidleri; kalpleri parçalanmadıkça, içlerinde bir kuşku olarak devam edecektir... Allah Aliym'dir, Hakiym'dir.

(Tevbe 110)

Ahmet Tekin Meali:

Onların kurmuş oldukları bu türlü binalar, kafaları, kalpleri paramparça olmadıkça; pişman olarak samimi tevbe yapmadıkça kalplerinde, akıllarında bir nifak düğümü, bir kalp çarpıntısı olarak kalacaktır. Allah her şeyi bilir, hikmet sahibi ve hükümrandır.

(Tevbe 110)

Ahmet Varol Meali

Yaptıkları bina, kalpleri parçalanıncaya kadar, onların kalplerinde bir şüphe olarak kalacaktır. Allah bilendir, hakimdir.

(Tevbe 110)

Ali Bulaç Meali:

Onların kalbleri parçalanmadıkça, kurdukları bina kalblerinde bir şüphe olarak sürüp gidecektir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onların yapmış bulundukları binaları, kalblerinde bir şüphe ve nifak düğümü olarak kalacaktır. Meğer ki kalbleri, ölmek suretiyle parçalanmış olsun. Allah Alîm'dir, Hâkim'dir.

(Tevbe 110)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yaptıkları yapı, yürekleri paramparça olmadıkça, yüreklerinde bir kuşku olarak kalmaya devam edecektir. Çünkü Allah, Bilendir; Bilgelik ve Adaletle Yönetendir.

(Tevbe 110)

Ali Ünal Meali:

Münafıkların (fitne ve nifak temelleri üzerine) kurdukları bütün yapılar (sistemleri, planları, hayatları) ve (bu arada) yaptıkları o bina, (sürekli endişe ve korku içinde krizden krize sürüklenen) kalbleri paramparça oluncaya dek kalblerinde hep bir ukde, telaş ve endişe sebebi olarak kalacaktır. Allah, (her şeyi, bu arada onların hallerini, düzenlerini) hakkıyla bilendir; her hüküm ve icraatında, (dolayısıyla münafıklarla ve onlara nasıl davranılmasıyla ilgili irşadında) pek çok hikmetler bulunandır.

(Tevbe 110)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kurdukları bina, kalpleri parçalanıncaya (ölünceye) dek yüreklerinde bir kuşku olarak kalacaktır. Şüphesiz Allah, her şeyi bilen ve her şeyi yerli yerinde yapandır. (Onların niyetini bilir ve yaptıkları işi kendilerine bir ceza olarak bırakacaktır.)*

(Tevbe 110)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kurdukları bina, kalpleri parçalanıncaya kadar yüreklerinde bir kuşku olmaya devam edecektir. Allah her şeyi bilen, işlerini yerli yerinde yapandır.

(Tevbe 110)

Bekir Sadak Meali:

Yaptiklari bina, kalblerinde suphe ve izdirap kaynagi olmakta kalbleri paralanana kadar devam edecektir. Allah bilendir, hakimdir. *

(Tevbe 110)

Besim Atalay Meali:

Yaptıkları yapı onların yürekleri kopana dek, içlerinde bir kaypaklık kaynağıdır, Allah bilicidir, Allah bilgedir

(Tevbe 110)

Celal Yıldırım Meali:

Onların kurdukları yapı, kalblerinde hep bir şüphe olarak kala cak; kalbleri didik didik oluncaya kadar (sürüp gidecek). Allah her şeyi hakkıyle bilendir, hikmetle yürütendir.

(Tevbe 110)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Kalpleri paralanıncaya kadar kurdukları bina yüreklerinde kuşku kaynağı olmaya devam edecektir. Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yaptıkları bina, kalblerinde şüphe ve ızdırap kaynağı olmakta kalbleri paralanana kadar devam edecektir. Allah bilendir, hakimdir.*

(Tevbe 110)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kurmuş oldukları binaları, (ölüp de) kalpleri paramparça olmadıkça yüreklerinde sürekli bir kuşku olarak kalmaya devam edecektir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Diyanet Vakfı Meali:

Yaptıkları bina, (ölüp de) kalpleri parçalanıncaya kadar yüreklerine devamlı olarak bir kuşku (sebebi) olacaktır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Edip Yüksel Meali:

Kurdukları yapı, yürekleri parçalanıncaya dek kalplerinde bir kuşku kaynağı olarak kalacaktır. ALLAH Bilendir, Bilgedir.

(Tevbe 110)

Elmalılı Orjinal Meali:

Onların kurmuş oldukları bünyanları kalblerinde bir nifak ukdesi olup kalacak, meğer ki kalpleri parçalansın, Allah alimdir, hakimdir

(Tevbe 110)

Elmalılı Yeni Meali:

Onların kurmuş oldukları yapıları, kalpleri parçalanıncaya kadar, kalplerinde bir nifak düğümü olup kalacaktır. Allah, bilendir, hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Erhan Aktaş Meali:

Onların kalpleri parçalanmadıkça, kurdukları yapı, kalplerinde bir kuşku olarak sürüp gidecektir. Allah, Her Şeyi Bilen'dir, En İyi Hüküm Veren'dir.

(Tevbe 110)

Gültekin Onan Meali:

Onların kalpleri parçalanmadıkça, kurdukları bina kalplerinde bir şüphe olarak sürüp gidecektir. Tanrı bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Hakkı Yılmaz Meali:

Onların kalpleri parça parça olmadıkça, o kurdukları temelleri, kalplerinde bir kuşku olarak kalıp kaybolmayacaktır. Ve Allah, en iyi bilendir, en iyi yasa koyandır.

(Tevbe 110)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Samimi bir tevbe ve pişmanlıktan ötürü) kalpleri paramparça olmadıkça, kurdukları o bina kalplerinde şüphe (kaynağı) olarak kalmaya devam edecektir. Allah (her şeyi bilen) Alîm, (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm’dir.

(Tevbe 110)

Harun Yıldırım Meali:

Kalpleri parça parça olmadıkça kurdukları bina kalplerinde daimi bir kuşku kaynağı olmaya devam edecektir. Şüphesiz Allah Alîm’dir, Hakîm’dir.

(Tevbe 110)

Hasan Basri Çantay:

Onların kurdukları bina, kalblerinde daimi bir şek (ve nifaaka sebeb) olacakdır. Meğer ki kalbleri (ölümle) parçalanmış olsun. Allah (her şey'i) çok iyi bilendir, tam bir hüküm ve hikmet saahibidir.

(Tevbe 110)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onların yaptıkları binâ, kalbleri parçalanıncaya (ölünceye) kadar, kalblerinde bir şübhe (ve nifak sebebi) olarak devâm edecektir. Allah ise, Alîm (hakkıyla bilen)dir, Hakîm(her işi hikmetli olan)dır.

(Tevbe 110)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendilerinin yaptıkları yapı, kalplerinin içinde bir şüphe olmaya ara vermeyecektir. Ancak kalplerinin parçalanması durumunda [ara verecektir]. Allah devamlı bilendir, hakimdir/hikmetlidir.

(Tevbe 110)

Hüseyin Atay Meali:

Yaptıkları yapı, kalpleri paralanana kadar, gönüllerinde bir şüphe olarak kalacaktır. Allah bilgindir, bilgedir.

(Tevbe 110)

İbni Kesir Meali:

Kalbleri paralayıncaya kadar kurdukları bina kalblerinde kuşku kaynağı olmaya devam edecektir. Allah; Alim'dir, Hakim'dir.

(Tevbe 110)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kalplerinde şüphe olduğu halde, bu tür yapıları yapanların yaptığı her şey onların kalplerini paralamaktan başka bir şey değildir. Allah her şeyi bilen ve her şeyin hükmünü verendir.

(Tevbe 110)

İskender Ali Mihr Meali:

Onların yapmış oldukları bina, kalplerinde, kalpleri parçalanana kadar, bir nifak ve şüphe olarak devam edecek (zail olmayacak). Ve Allah; Alîm (en iyi bilen)''dir, Hakîm (hüküm veren ve hikmet sahibi)''dir.

(Tevbe 110)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onların kurdukları yapı yüreklerini param parça eden bir kuşku olarak kalacaktır. Allah bilicidir, doğruyu bildiricidir.

(Tevbe 110)

Kadri Çelik Meali:

Onların kalpleri parçalanmadıkça (ölmedikçe), kurdukları bina kalplerinde bir şüphe olarak sürüp gidecektir. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibi olandır.

(Tevbe 110)

Mahmut Kısa Meali:

Kurdukları bu bina, kalpleri ölümün şiddetiyle paramparça oluncaya dek, dâimâ yüreklerinde bir huzursuzluk, şüphe ve tedirginlik kaynağı olacaktır. Hiç kuşkusuz Allah, her şeyi eksiksiz bilendir, sonsuz hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Elbette onların kurdukları bina, kalpleri parçalanmadıkça kalacaktır Ta ki, kalplerinin derinliklerine bir şüpheye kadar. Allah Alim'dir, Hakim'dir.

(Tevbe 110)

Mehmet Türk Meali:

Onların kurmuş oldukları bu bina kalpleri kendilerinde bulunduğu müddetçe, gönüllerinde bir pişmanlık olarak kalacaktır. Gerçekten Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm (ve hikmet) sahibidir.

(Tevbe 110)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onların yaptıkları bina, yürekleri paramparça olup, (ölünceye) kadar kalplerinde hep bir kuşku olarak kalacak. Allah, her şeyi en iyi bilen ve hikmet sahibi olandır.

(Tevbe 110)

Muhammed Esed Meali:

Böylelerinin kurduğu mescid, içlerini paralayıp onları tüketinceye kadar kalplerinde bir şüphe ve huzursuzluk kaynağı olmaktan öteye gitmeyecektir. (Hatırlayın ki, bunu böylece açıklayan) Allah her hükmüyle ince, derin bir gerçeğe işaret eden mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir.

(Tevbe 110)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yaptıkları bina, kalpleri parçalanıncaya dek yüreklerinde bir kuşku olarak kalacaktır. Elbette ki, Allah, gereğince bilendir ve erdemli bilginin kaynağıdır.

(Tevbe 110)

Mustafa Çavdar Meali:

Onların kalplerindeki kuşku üzerine inşa ettikleri bu bina, kalpleri dert ve sıkıntıdan paramparça olana kadar ancak dayanacaktır. Allah her şeyi bilen ve yerli yerince yapandır.

Bknz: (9/64) - (9/124)»(9/125) - (24/50) - (57/13)»(57/15)

(Tevbe 110)

Mustafa Çevik Meali:

109-110 Elbette ki insana yaratılışının sebebini öğretmek ve ona uygun hayat nizam ve ahlakı ile yaşamaya davet amacı ile yapılan mescitlerle, münafıkların mü’minlere tuzaklar kurmak üzere yaptıkları mescitler bir olmaz. Münafıkların yaptıkları mescitler, binasını uçurumun kenarına yapan ve onunla birlikte cehenneme yuvarlanacak olanın yaptığına benzer. Allah böylesi nankör ve zalimleri emellerine kavuşturmaz. Bu yaptıkları ihanet ve nankörlük ölüp gidecekleri vakte kadar, kalplerinde devamlı bir huzursuzluk, bir sıkıntı kaynağı olarak içlerini kemirmekten başka hiçbir işe de yaramayacak. Allah’ın açıkladığı bu gerçeklerden alınacak dersler vardır. Allah her şeyin iç yüzünü, özünü bilen ve her hükmünde mutlak isabet olandır.

(Tevbe 110)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yüreklerindeki kuşku (uçurumu) üzerine inşa ettikleri (hayat) binası, ancak yüreklerini paramparça edinceye kadar dayanacaktır. Allah, hem (onların bu halini) bilen, hem de hikmeti gereği (buna izin veren)dir.

(Tevbe 110)

Osman Okur Meali:

Yaptıkları bina, (ölüp de) kalpleri parçalanıncaya kadar yüreklerine devamlı olarak bir kuşku (sebebi) olacaktır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onların kurmuş oldukları bina, onların gönüllerinde bir işkil olarak zail olmayacaktır. Meğer ki gönülleri parça parça olsun. Ve Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir.

(Tevbe 110)

Ömer Öngüt Meali:

Yapmış oldukları binaları, kalpleri parçalanıncaya kadar, yüreklerinde devamlı olarak bir kuşku ve ızdırap kaynağı olarak kalacaktır. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hükmünde hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Ömer Sevinçgül Meali:

Münafıkların kurdukları yapı, gönüllerinde bir kuşku kaynağıdır, yürekleri parçalanana kadar sürer gider. Allah, sınırsız ilmi olan, her işini nice gayeler gözeterek hikmetle yapandır.

(Tevbe 110)

Sadık Türkmen Meali:

Kurmuş oldukları binaları (Mescid-i Dırar: Müminlere zarar vermek için açtıkları mescit), kalpleri/düşünceleri/duyguları değişmedikçe; yüreklerinde, sürekli bir kuşku olarak kalmaya devam edecektir. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir.

(Tevbe 110)

Seyyid Kutub Meali:

Yaptıkları o yapı kalpleri paralanana kadar, yüreklerinde bir kuşku kaynağı olmaya devam edecektir. Allah her şeyi bilir ve her yaptığı yerindedir.

(Tevbe 110)

Suat Yıldırım Meali:

Yaptıkları bina, kendileri geberip de kalpleri parçalanıncaya kadar, içlerinde hep bir ukde olarak kalacak. Allah alimdir, hakimdir (her şeyi çok iyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

(Tevbe 110)

Süleyman Ateş Meali:

Yaptıkları bina, kalbleri parçalanıncaya dek yüreklerinde bir kuşku olarak kalacaktır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kurdukları bina, kalpleri parçalanıncaya kadar içlerinden çıkmayacak bir şüphe kaynağı olmaya devam edecektir; Allah bilir, doğru kararlar verir.

(Tevbe 110)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Yaptıkları mescit, belalarını buluncaya kadar içlerine dert olmaya devam edecektir. Çünkü Allah her şeyi bilir, hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Şaban Piriş Meali:

Onların kalplerinde kurduğu bina, kalpleri paramparça olana kadar bir nifak olacaktır. Allah alimdir, hakimdir.

(Tevbe 110)

Talat Koçyiğit Meali:

Yaptıkları binaları, kalbleri parçalanıncaya kadar orada bir şüphe (kaynağı) olarak kalacaktır. Allah, her şeyi hakkıyle bilendir; hikmet sahibidir.

(Tevbe 110)

Tefhimul Kuran Meali:

Onların kalbleri parçalanmadıkça, kurdukları bina kalblerinde bir şüphe olarak sürüp gidecektir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.

(Tevbe 110)

Ümit Şimşek Meali:

Kurdukları bina, onlar ölüp de kalpleri parçalanıncaya kadar kalplerinde bir şüphe olarak kalır. Allah ise herşeyi bilir, herşeyi hikmetle yapar.

(Tevbe 110)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kurdukları bina, kalpleri parçalanıncaya kadar yüreklerinde bir kuşku olmaya devam edecektir. Allah Alim'dir, Hakim'dir.

(Tevbe 110)