9. Tevbe Suresi / 127.ayet
Tevbe 127 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Bir sure indiği zaman birbirlerine bakarlar, sizi bir gören var mı derler de sonra dönüp giderler. Allah gönüllerini döndürmüştür onların, çünkü onlar, anlamaz bir topluluktur.
(Tevbe 127)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Münafıklar) Bir sure indirildiğinde, (veya Kur’an ayetleri ve meali okunan yerde; hıyanet ve hakaret nazarıyla) bazısı bazısına bakarak (ve göz kırparak) : "Sizi bir kimse görüyor mu?" diyerek (oradan kaçmak için bir bahane uyduruverirler.) Sonra da arkalarını dönüp giderler. Gerçekten onlar, (Kur’an’ı ve kulluk sorumluluklarını) kavramayan bir topluluk olmaları dolayısıyla, Allah onların kalplerini (imandan ve iyilik duygularından) çevirmiştir.
(Tevbe 127)Abdullah Parlıyan Meali:
Öyle ki, ne zaman bir sûre indirilse, “Kalplerinizde olanı bilebilecek veya sizi görecek biri mi var?” der gibi birbirlerine bakıyor, sonra da sıvışıp gidiyorlar. Gerçekleri kavrayamayacak bir topluluk olmalarından dolayı Allah, onların kalplerini haktan ve imandan çevirmiştir.
(Tevbe 127)Adem Uğur Meali:
Bir sûre indirildiği zaman, (göz kırpıp alay ederek) birbirlerine bakar (ve): (Çevreden) sizi birisi görüyor mu? diye sorarlar, sonra da (sıvışıp) giderler. Anlamayan bir kavim oldukları için Allah onların kalplerini (imandan) çevirmiştir.
(Tevbe 127)Ahmet Hulusi Meali:
Bir sure inzal edildiğinde: "Sizi birisi görüyor mu?" diye birbirlerine bakıp sonra sıvışarak gittiler... Anlayışsız bir topluluk olmaları dolayısıyla da Allah bilinçlerini (ters) döndürdü.
(Tevbe 127)Ahmet Tekin Meali:
Bir sûre indirildiği zaman, göz kırpıp alay ederek, birbirlerine bakarlar. “Çevreden sizi birisi görüyor mu?” diye sorarlar, sıvışıp giderler. Anlayışı kıt bir toplum olmaları sebebiyle Allah, onların kalplerini, akıllarını düşüncelerini hidayetten, imandan, iyilikten ve aydınlık yoldan uzak tutar.*
(Tevbe 127)Ahmet Varol Meali
Bir sure indirildiğinde birbirlerine bakarak: "Sizi birisi görüyor mu?" (diye işaretleşirler) sonra da sıvışıp giderler. Anlamayan bir topluluk olmaları sebebiyle Allah onların kalplerini çevirmiştir.
(Tevbe 127)Ali Bulaç Meali:
Bir sure indirildiğinde, bazısı bazısına bakar (ve): "Sizi bir kimse görüyor mu?" (der.) Sonra sırt çevirir giderler. Gerçekten onlar, kavramayan bir topluluk olmaları dolayısıyla, Allah onların kalblerini çevirmiştir.
(Tevbe 127)Ali Fikri Yavuz Meali:
Münafıkların kabahatını anlatan bir Sûre indirildiği zaman, birbirlerine bakıp: “-Müminlerden sizi gören oluyor mu? “diye işaretleşirler. (Gören yoksa) hemen sıvışır giderler. Allah, onların kalblerini, imanı kabulden çevirmiştir: Çünkü onlar, gerçeği anlamayan kimselerdir.
(Tevbe 127)Ali Rıza Sefa Meali:
Bir sure indirildiğinde, "Sizi gören var mı?" diyerek bakışırlar; sonra dönüp giderler. Anlamayan bir toplum oldukları için, Allah da onların yüreklerini döndürmüştür.
(Tevbe 127)Ali Ünal Meali:
Ne zaman bir sûre indirilse, (Allah Rasûlü mü’minleri toplayıp onu tebliğ ederken) birbirlerine göz kırpar, “Acaba bizi bir gören var mı?” diye endişe ile etraflarına bakınır, sonra da sıvışıp giderler. (Onlar, nasıl böyle iman ve Kur’ân meclislerine sırtlarını dönüp çekip gidiyorlarsa,) Allah da düşünmeyen, idrak yoksunu ve meselelerin özünden habersiz bir güruh oldukları için onların kalblerini imandan çekip çevirmiştir.
(Tevbe 127)Bahaeddin Sağlam Meali:
Bir sure indiği zaman, birbirlerine bakarlar; “kimse sizi görüyor mu?” (derler) sonra dağılırlar. Allah, onların kalplerini dağıtsın. Çünkü onlar, idrak etmeyen bir toplumdurlar.
(Tevbe 127)Bayraktar Bayraklı Meali:
Bir sure indirildiği zaman birbirlerine bakar, "Sizi birisi görüyor mu?" diye sorarlar, sonra da giderler. Anlamayan bir kavim oldukları için Allah onların kalplerini imandan çevirmiştir.
(Tevbe 127)Bekir Sadak Meali:
Bir sure inince, «Sizi bir kimse goruyor mu?» diye birbirlerine bakarlar, sonra donup giderler. Anlamaz bir guruh olmalarina karsilik Allah onlarin kalblerini imandan dondurmustur.
(Tevbe 127)Besim Atalay Meali:
Bir sûre indiğinde, birbirine bakarak: «Kimse görmedi mi?» demektedirler, sonra da, çekilirler giderler, anlamayan bir ulus olmaları yüzünden, Allah gönüllerin döndürmüştür onların
(Tevbe 127)Celal Yıldırım Meali:
Bir sûre inince, «sizi bir kimse görüyor mu ?» diye birbirlerine bakarlar, sonra da ayrılıp giderler. Allah onların kalblerini (imân ve irfandan) döndürmüştür. Çünkü onlar anlamaz bir topluluktur.
(Tevbe 127)Cemal Külünkoğlu Meali:
(Münafıkların durumunu bildiren) bir sure indirilince birbirlerine, “Acaba sizi bir gören var mı?” diye sorarlar, sonra da sıvışıp giderler. (Hakkı) anlamayan (ve anlamak istemeyen) bir kavim oldukları için Allah onların kalplerini (imandan) çevirmiştir.
(Tevbe 127)Diyanet İşleri Eski Meali:
Bir sure inince, "Sizi bir kimse görüyor mu?" diye birbirlerine bakarlar, sonra dönüp giderler. Anlamaz bir güruh olmalarına karşılık Allah onların kalblerini imandan döndürmüştür.
(Tevbe 127)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Bir sure indirildi mi, "Sizi bir kimse görüyor mu?" diye birbirlerine göz ederler, sonra da sıvışıp giderler. Anlamayan bir toplum olmalarından dolayı, Allah onların kalplerini çevirmiştir.
(Tevbe 127)Diyanet Vakfı Meali:
Bir sûre indirildiği zaman, (göz kırpıp alay ederek) birbirlerine bakar (ve): (Çevreden) sizi birisi görüyor mu? diye sorarlar, sonra da (sıvışıp) giderler. Anlamayan bir kavim oldukları için Allah onların kalplerini (imandan) çevirmiştir.
(Tevbe 127)Edip Yüksel Meali:
Ne zaman bir sure inse, 'Kimse sizi görüyor mu,' diye bakışırlar. Sonra da dönüp giderler. Anlamaz bir topluluk olduklarından ALLAH kalplerini çevirmiştir.
(Tevbe 127)Elmalılı Orjinal Meali:
Bir sure indirildimi "sizi birisi görüyormu?" diye birbirlerine göz ederler, sonra sivişir giderler, Allah kalblerini burkmuştur, çünkü bunlar fıkhı istemez kimselerdir.
(Tevbe 127)Elmalılı Yeni Meali:
Bir sure indirilince "Sizi birisi görüyor mu?" diye birbirlerine göz ederler, sonra da sıvışır giderler. Allah kalplerini burkmuştur. Çünkü bunlar anlamak istemez kimselerdir.
(Tevbe 127)Erhan Aktaş Meali:
Bir sure indirildiği zaman: "Sizi gören var mı?" diye birbirlerine bakar, sonra da dönüp giderler. Allah, onların kalplerini çevirmiştir. Çünkü onlar, düşünmeyen bir kavimdir.
(Tevbe 127)Gültekin Onan Meali:
Bir sure indirildiğinde bazısı bazısına bakar (ve): "Sizi bir kimse görüyor mu?" (der.) Sonra sırt çevirir giderler. Gerçekten onlar, kavramayan (la yefkahun) bir topluluk olmaları dolayısıyla, Tanrı onların kalplerini çevirmiştir.
(Tevbe 127)Hakkı Yılmaz Meali:
Bir sûre indirildiğinde, bazısı bazısına bakar: “Sizi bir kimse görüyor mu?” Sonra sırt çevirir giderler. Gerçekten onlar, iyice anlayıp kavramayan bir topluluk olmaları dolayısıyla, Allah onların kalplerini çevirmiştir.
(Tevbe 127)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Bir sure indirildiğinde birbirlerine bakar ve: “Sizi kimse görüyor mu?” (diye sorar) sonra da ayrılırlar. Anlamayan bir topluluk olduklarından Allah onların kalplerini (haktan) çevirmiştir.
(Tevbe 127)Harun Yıldırım Meali:
Bir sûre indirilince de birbirlerine bakarlar: “Sizi bir kimse görüyor mu?” Sonra sıvışıp giderler. Allah onların kalplerini ters çevirmiştir. Çünkü onlar kavramayan bir toplulukturlar.
(Tevbe 127)Hasan Basri Çantay:
(Aleyhlerinde) bir sure indirilince birbirine bakarlar da "Sizi bir kimse görmüyor mu?" (diye de endişe ederler) ve sonra (rüsvay olmakdan korkarak sıvışıb) giderler. Allah onların gönüllerini ters çevirmiş. Çünkü onlar öyle bir kavmdir ki ince anlamazlar.
(Tevbe 127)Hayrat Neşriyat Meali:
Hâlbuki (haklarında) bir sûre indirildiği zaman, birbirlerine (göz kırparak)bakıp: “Sizi birisi görüyor mu?” (derler), sonra da savuşurlar. Gerçekten onlar (hakkı birtürlü) anlamayan bir kavim oldukları için Allah onların kalblerini (küfürleri sebebiyleîmandan) çevirmiştir.
(Tevbe 127)Hubeyb Öndeş Meali: /
Herhangi bir sure indirildiği zaman, "herhangi biri sizi görüyor mu?" (diye) birbirlerine bakarlar sonra da ayrılırlar. Onların anlamayan bir millet olmaları sebebiyle Allah onların kalplerini çevirdi.
(Tevbe 127)Hüseyin Atay Meali:
Bir bölüm indiği zaman "Hiç kimse sizi görüyor mu?" diye birbirlerine göz ederler, sonra dönüp giderler. Anlamaz bir ulus olduklarından Allah onların kalplerini çevirmiştir.
(Tevbe 127)İbni Kesir Meali:
Bir sure indiği zaman; birbirlerine bakarlar ve: Sizi bir kimse görüyor mu? der, sonra dönüp giderler. Allah, onların kalblerini döndürmüştür. Çünkü onlar, anlamazlar güruhudur.
(Tevbe 127)İlyas Yorulmaz Meali:
Ne vakit bir sure indirilse birbirlerine bakıyorlar. “Sizi herhangi birisi görüyor mu?” diyerek çekip giderler. Allah onların kalplerini, bu inen sureleri anlamaktan uzaklaştırıyor, çünkü onlar anlamak istemeyen bir topluluk.
(Tevbe 127)İskender Ali Mihr Meali:
Ve sure olarak bir şey indirildiği zaman: “Sizi gören bir kimse var mı?” diye onlar birbirlerine bakarlar sonra giderler. Allah, onların kalplerini, fıkıh etmeyen bir kavim olmaları sebebiyle çevirdi.
(Tevbe 127)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Bir sûre bildirilince de biribirine bakıp derler: «Sizi gören var mı?» Sonra da savuşup giderler. Allah onların yüreklerini burkmuştur. Çünkü onlar kavramıyanlar takımıdır.
(Tevbe 127)Kadri Çelik Meali:
Bir sure indirilince (korkularından), “Sizi bir kimse görüyor mu?” diye birbirlerine bakarlar da (görmediklerinden emin olduktan hemen) sonra sıvışıp dönerler. Anlamaz bir topluluk oldukları sebebiyle, Allah onların kalplerini (imandan) döndürmüştür.
(Tevbe 127)Mahmut Kısa Meali:
Ne zamanbir sûre indirilse, birbirlerine göz ucuyla bakarlar, sonra da “Sizi bir gören var mı? diyerek, güya kimseye hissettirmeden oradan uzaklaşırlar. Bunun üzerine; Allah da onların kalplerini imandan uzaklaştırır; çünkü onlar, hakîkati anlamaya niyeti olmayan kimselerdir.
(Tevbe 127)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Eh herhangi bir vakit bir sure indiğinde bir birlerine bakıp dururlar: Tam içinizdekini gören, sizi gören biri var mı? der gibi yaparlar Eh sonrada arkalarını dönüp giderler. Allah kalplerini döndürmüştür Ve onlar gerçekten de anlamayan bir topluluktur. İşte sebep budur.
(Tevbe 127)Mehmet Türk Meali:
Aleyhlerinde bir sûre indirilince de birbirlerine (alay ederek) bakar ve: “Sizi birisi, görüyor mu?” diye sorarak1 sıvışır giderler. Allah onların kalplerini, anlayışsız bir topluluk olmalarından dolayı (îmandan) uzaklaştırmıştır.*
(Tevbe 127)Muhammed Celal Şems Meali:
Ne zaman bir sûre indirilirse, onlardan bazıları diğerlerine bakarlar, “Biri sizi görüyor mu?” (derler.) Sonra (meclisten) dönüp giderler. Allah (da) kalplerini (ters) döndürmüştür, çünkü onlar hiç anlamayan bir kavimdir.
(Tevbe 127)Muhammed Esed Meali:
(Öyle ki,) ne zaman bir sure indirilse, "Kalplerinizde olanı bilebilecek biri mi var?" (der gibi) birbirlerine bakıyor, sonra da dönüp gidiyorlar. (Oysa) Allah döndürmüştür onların kalplerini (haktan), çünkü onu kavrayamayacak bir topluluktur onlar.
(Tevbe 127)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Allah'tan bir bildiri indirildiği zaman alay ederek; "Sizi birisi görüyor mu?" diye birbirlerine bakar, sonra da sıvışırlar. Anlamaz bir topluluk oldukları için Allah, onların kalplerini eğriltmiştir.
(Tevbe 127)Mustafa Çavdar Meali:
Ne zaman bir sure indirilse, birbirlerine bakarak „Sizi bir gören oluyor mu?’ deyip sıvışıp gidiyorlar. Onlar hakkı anlamaya yanaşmayan bir topluluk oldukları için Allah’ın emirlerine kalplerini kapatmışlardır.Bknz: (5/49) - (6/35) - (10/101)
(Tevbe 127)Mustafa Çevik Meali:
Münafıklar, Peygamber’in meclisinde iken, münafıklarla ilgili bir sûre okunduğunda birbirlerine bakıp, “Bizim iç yüzümüzü birileri haber verdi de onun için mi bizimle ilgili şeyler bildiriliyor” der gibi birbirlerine kaş göz işaretleri yapıp sinsice oradan uzaklaşırlar ve kendi kendilerine, “Acaba konuştuklarımızı aramızdan biri mi bunlara söyledi” diye de sorarlar. Allah, herkesin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilendir. Münafıklıkta inatla direnmeleri sebebi ile de Allah onların kalplerini gerçeğe karşı mühürlemiştir.
(Tevbe 127)Mustafa İslamoğlu Meali:
Bir de, ne zaman bir sure indirilse; "Sizi görecek biri mi var ki?!" (der gibi) birbirlerine bakıyorlar, peşinden de dönüp gidiyorlar. Allah onların kalplerini (haktan) döndürmüştür; çünkü onlar anlayışsız bir topluluktur.
(Tevbe 127)Osman Okur Meali:
Bir sûre indirildiği zaman, birbirlerine bakarak sizi birisi görüyor mu? diye sorarlar. Sonra dönüp sıvışırlar. Allah da kalplerini tersine (Ayetleri düşünmeleri için) döndürür. Onlar öyle bir kavimdir ki, fıkıh etmezler / inceden inceye düşünmezler
(Tevbe 127)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve her ne zaman bir sûre indirilince bazıları bazılarına bakıverirler, sizi bir kimse görüyor mu diye endişede bulunurlar. Sonra da savuşup giderler. Allah Teâlâ onların kalplerini çevirmiştir. Çünkü onlar öyle bir kavimdirler ki, güzelce anlayamazlar.
(Tevbe 127)Ömer Öngüt Meali:
Bir sûre indirildiği zaman: “Sizi bir kimse görüyor mu?” diye birbirlerine bakarlar, sonra sıvışıp giderler. Allah onların kalplerini imandan çevirmiştir. Çünkü onlar gerçeği anlamayan kimselerdir.
(Tevbe 127)Ömer Sevinçgül Meali:
Bir sure indirilince, “Bir gören var mı?” diye birbirlerine göz atar, sonra da sıvışıp giderler. Allah kalplerini çevirmiştir! Çünkü bunlar, kavramak istemeyen kimselerdir.
(Tevbe 127)Sadık Türkmen Meali:
Bir Sûre indirildi mi; “Sizi bir kimse görüyor mu?” diye birbirlerine göz ediyorlar, sonra da çekip/dönüp gidiyorlar. İlerisini düşünmeyen bir toplum olmalarından dolayı, Allah onların kalplerine stres (mutsuzluk) vermiştir.
(Tevbe 127)Seyyid Kutub Meali:
Yeni bir sure indirilince birbirlerine, «Acaba sizi bir gören var mı?» diye sorarlar, sonra sıvışırlar. Anlayışsız, duyarsız bir güruh olduklar gerekçesi ile Allah onların kalplerini gerçeklerden uzaklaştırmıştır.
(Tevbe 127)Suat Yıldırım Meali:
Aleyhlerinde bir sure indirilince göz kırpıp alay ederek birbirlerine bakar,sonra "Acaba bizi gören biri var mı?" diye endişe ile bakınır, gören biri yoksa hemen sıvışır giderler. Anlamaz bir topluluk olduklarından, (onlar nasıl iman ve Kur'an meclisinden uzaklaşıp gidiyorlarsa),Allah da onların kalplerini imandan uzaklaştırır.
(Tevbe 127)Süleyman Ateş Meali:
Bir sure indirildiği zaman: "Sizi birisi görüyor mu?" diye birbirine bakar, sonra sıvışırlar. Anlamaz bir topluluk oldukları için Allah onların kalblerini çevirmiştir.
(Tevbe 127)Süleymaniye Vakfı Meali:
Bir sure indirilince biri diğerine bakar "Gören biri var mı?" der, sonra da dönüp giderler. Allah da onların kalplerini döndürür. Çünkü onlar, anlayışsız bir topluluktur.
(Tevbe 127)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Bir sûre indirildiğinde: "İçinizden geçeni bilecek biri var mı?" der gibi birbirlerine bakıp gidiyorlar. Hakikati kavrayamadıkları için Allah kalplerini ondan çevirmiştir.
(Tevbe 127)Şaban Piriş Meali:
Bir sure inince, -Sizi bir kimse görüyor mu? diye birbirlerine bakarlar, sonra dönüp giderler. Allah, anlayışsız bir topluluk oldukları için onların kalplerini (imandan) uzaklaştırmıştır.
(Tevbe 127)Talat Koçyiğit Meali:
Bir sûre indirildiği zaman, biribirlerine bakarlar; "sizi birisi görüyor rnu?" derler, sonra da çekip giderler. Bunlar, anlamayan bir güruh olmaları dolayısıyle, Allah, onların kalblerini îmandan döndürmüştür.
(Tevbe 127)Tefhimul Kuran Meali:
Bir sure indirildiğinde, bazısı bazısına bakar (ve) : «Sizi bir kimse görüyor mu?» (der.) Sonra sırt çevirir giderler. Gerçekten onlar, kavramayan bir topluluk olmaları dolayısıyla, Allah onların kalblerini çevirmiştir.
(Tevbe 127)Ümit Şimşek Meali:
Bir sûre indirildiğinde, “Bizi gören var mı?” diye birbirlerine bakar, sonra da sıvışırlar. Onlar öylesine bir anlayışsızlar güruhudur; onun için de Allah onların kalplerini haktan uzaklaştırmıştır.
(Tevbe 127)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bir sure indirildi mi "Sizi birisi görüyor mu?" diye birbirlerine bakar, sonra da sıvışıp giderler. Allah, kalplerini yamultmuştur. Çünkü gereğince anlamayan bir topluluktur bunlar.
(Tevbe 127)