9. Tevbe Suresi / 46.ayet

Eğer onlar gerçekten savaşa katılmak isteselerdi bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, onların isteksiz ve samimiyetsiz davranışlarından dolayı savaşa katılmalarını hoş görmedi ve onları alıkoydu ve onlara “Siz de acizler gibi oturanlarla beraber oturun!” denildi.

Bknz: (2/244)(4/71)»(4/77)(8/74)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 46 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Savaşa çıkmayı kursalardı elbette bir hazırlıkta bulunurlardı, fakat Allah, onların çıkmasını hoş görmedi de onları alıkoydu ve kendilerine, oturun oturanlarla denildi.

(Tevbe 46)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(O münafıklar) Eğer (cihad için yola) çıkmak isteselerdi (herhalde) bu maksatla bir hazırlık görür (ve gayret gösterirlerdi.) Ancak Allah, onların harekete geçip (aranıza katılmalarını) kerih bulup (münasip görmemiştir) de (bu yüzden) ayaklarını dolayıp oyalayıvermiş ve; "(Onlara) Siz de (evlerinde) oturanlarla birlikte oturun" denilmiştir.

(Tevbe 46)

Abdullah Parlıyan Meali:

Eğer o münafıklar, seninle gerçekten sefere çıkmak isteselerdi, elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların davranışlarını hoş görmedi de, bu yüzden onları savaştan alıkoydu ve kendilerine “Peki, sizler de evlerinizde oturun bakalım, öteki oturan kadın ve çocuklarla beraber” denildi.

(Tevbe 46)

Adem Uğur Meali:

Eğer onlar (savaşa) çıkmak isteselerdi elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların davranışlarını çirkin gördü ve onları geri koydu; onlara "Oturanlarla (kadın ve çocuklarla) beraber oturun!" denildi.

(Tevbe 46)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer (onlar sefere) çıkmak dileselerdi elbette onun için bir hazırlıkları olurdu. Fakat Allah onların sefere çıkmalarını gereksiz gördü de, onları sefere çıkarttırmadı: "Oturun, oturanlarla beraber" denildi.

(Tevbe 46)

Ahmet Tekin Meali:

Eğer sizinle beraber cihada çıkmak isteselerdi, elbette cihad ile ilgili olarak teçhizatlarını, araçlarını, kumanyalarını hazırlarlardı. Fakat Allah onların davranışlarını beğenmedi. Onları alıkoydu. Onlara: “Savaşa giden orduya katılma mükellefiyetleri olmayan sakatlar, düşkünler, hastalar, mazeret sahipleri ve çoluk çocukla beraber siz de evlerinizde oturun” denildi.

(Tevbe 46)

Ahmet Varol Meali

Eğer (savaşa) çıkmak isteselerdi onun için hazırlık yaparlardı. Ama Allah onların savaşa çıkmalarını hoş görmedi ve onları durdurdu. Kendilerine: "Oturanlarla birlikte siz de oturun" denildi.

(Tevbe 46)

Ali Bulaç Meali:

Eğer (savaşa) çıkmak isteselerdi, herhalde ona bir hazırlık yaparlardı. Ancak Allah, (savaşa) gönderilmelerini çirkin gördü de ayaklarını doladı ve; "(Onlara) Siz de oturanlarla birlikte oturun" denildi.

(Tevbe 46)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer o münafıklar savaşa çıkmak isteselerdi, elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, davranmalarını kerih gördü de onları evlerinde alıkoydu ve kendilerine: “- Oturun, oturanlarla beraber” dendi.

(Tevbe 46)

Ali Rıza Sefa Meali:

Çıkmak isteselerdi, bunun için kesinlikle hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, edimlerinden hoşlanmadığı için onları engelledi. Ve şöyle denildi: "Oturanlarla birlikte oturun!"

(Tevbe 46)

Ali Ünal Meali:

Eğer gerçekten sefere çıkmak isteselerdi, elbette bu isteklerini ortaya koyan bir hazırlıkları olurdu. Şurası bir gerçek ki Allah, onlar böyle isteksizlik içinde iken sefer maksadıyla harekete geçmelerini istemedi de, kendilerini engelledi ve haklarında şu hüküm verildi: “Oturun, evlerinizde oturanlarla beraber!”

(Tevbe 46)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer savaşa çıkmayı isteselerdi, savaş için bir şeyler hazırlayacaklardı. Fakat Allah, onların ayağa kalkmalarını (teşebbüs etmelerini) istemedi, onları vazgeçirtti. Ve onlara, “geriye kalanlarla beraber siz de oturun” denildi.

(Tevbe 46)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Eğer onlar savaşa çıkmak isteselerdi ona bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların davranışlarını çirkin gördü ve onları alıkoydu; onlara, "Aciz olanlarla beraber oturunuz" denildi.

(Tevbe 46)

Bekir Sadak Meali:

Eger savasa cikmak isteselerdi bir hazirlik yaparlardi. Ama Allah davranislarini begenmedi de onlari alikoydu. «Acizlerle beraber oturun» denildi.

(Tevbe 46)

Besim Atalay Meali:

Sizinle birlikte savaşa çıkmak isteselerdi, bir hazırlık görürlerdi, Allahsa istemedi çıkmalarını, onları gevşetti, «Oturanlarla oturunuz!» denildi

(Tevbe 46)

Celal Yıldırım Meali:

Eğer onlar savaşa çıkmayı isteselerdi, onun için bir takım hazırlıklarda bulunurlardı; ama Allah davranmalarını hoş görmedi de onları alıkoydu, «oturun, oturanlarla beraber» denildi.

(Tevbe 46)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Eğer onlar sefere çıkmak isteselerdi, bunun için hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, (korkaklıkları yüzünden) sefere çıkmaya kalkışmalarını istemediği için onları böyle bir girişimden alıkoydu. Kendilerine: “Peki, (sizler de kadın, çocuk, yaşlı ve hasta gibi) oturanlarla beraber evlerinizde oturun bakalım” denildi.

(Tevbe 46)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Eğer savaşa çıkmak isteselerdi bir hazırlık yaparlardı. Ama Allah davranışlarını beğenmedi de onları alıkoydu. "Acizlerle beraber oturun" denildi.

(Tevbe 46)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar eğer savaşa çıkmak isteselerdi, elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların harekete geçmelerini istemedi de onları geri bıraktı ve onlara, "Oturun, oturan acizlerle beraber" denildi.

(Tevbe 46)

Diyanet Vakfı Meali:

Eğer onlar (savaşa) çıkmak isteselerdi elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların davranışlarını çirkin gördü ve onları geri koydu; onlara «Oturanlarla (kadın ve çocuklarla) beraber oturun!» denildi.

(Tevbe 46)

Edip Yüksel Meali:

Savaşa çıkmayı istemiş olsalardı, onun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat ALLAH onların katkısını istemedi ve onları yüreksiz ve isteksiz yaptı. Kendilerine, "Oturanlarla birlikte oturun!" denildi.

(Tevbe 46)

Elmalılı Orjinal Meali:

Eğer cihada çıkmayı dileselerdi elbet onun için hazırlık görürlerdi, lakin davranmalarını Allah istemedi de onları alıkoydu ve oturun oturanlarla beraber denildi.

(Tevbe 46)

Elmalılı Yeni Meali:

Eğer cihada çıkmayı isteselerdi, mutlaka onun için hazırlık görürlerdi, fakat Allah, davranmalarını istemedi de onları alıkoydu ve: "Oturun, oturanlarla beraber!" denildi.

(Tevbe 46)

Erhan Aktaş Meali:

Eğer çıkmak isteselerdi, elbette bunun için hazırlık yaparlardı. Ancak Allah, onların davranışlarını kötü gördü de kendilerini alıkoydu ve onlara: "Oturanlarla beraber siz de oturun." denildi.

(Tevbe 46)

Gültekin Onan Meali:

Eğer (savaşa) çıkmak isteselerdi, herhalde ona bir hazırlık yaparlardı. Ancak Tanrı, (savaşa) gönderilmelerini çirkin gördü de ayaklarını doladı ve; "(Onlara) Siz de oturanlarla birlikte oturun" denildi.

(Tevbe 46)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve eğer çıkışı isteselerdi, kesinlikle çıkış için birtakım hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, onların gönderilmelerini hoş görmedi de onları yoldan alıkoydu. –Ve “Oturun oturanlarla beraber!” denildi.–

(Tevbe 46)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şayet savaşa çıkmak isteselerdi, onun için hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların savaşa çıkmasını istemedi. Onları ağırlaştırarak (alıkoydu) ve onlara denildi ki: “Oturanlarla beraber oturun.”

(Tevbe 46)

Harun Yıldırım Meali:

Eğer çıkmak isteselerdi elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Ancak Allah, gönderilmelerini çirkin gördü de ayaklarını doladı ve: “Oturanlarla beraber oturun.” denildi.

(Tevbe 46)

Hasan Basri Çantay:

Eğer onlar (harbe) çıkmak isteselerdi elbet bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların davranmalarını çirkin gördü de kendilerini (korkaklıkları ve tenbellikleri yüzünden evlerinde) alıkoydu. Onlara: "Oturun oturanlarla beraber" denildi.

(Tevbe 46)

Hayrat Neşriyat Meali:

Eğer (cihâda) çıkmak isteselerdi, elbette onun için bir hazırlık (bir tedbir)hazırlarlardı; fakat Allah onların (cihâda) çıkmaya kalkmalarını çirkin gördü de onları (oşereften) alıkoydu; (onlara:) “(Evlerinde) oturan (kadın)larla berâber oturun!” denildi.

(Tevbe 46)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Şayet (cihada) çıkmayı isteselerdi mutlaka onun için bir hazırlıkta bulunurlardı; fakat Allah onların gidişatından hoşlanmadı da onları meşgul etti. "oturanlarla beraber oturun" denildi.

(Tevbe 46)

Hüseyin Atay Meali:

Eğer çıkmayı dileselerdi, ona bir hazırlık yaparlardı. Ancak, Allah onların davranışlarını beğenmedi ve onları alıkoydu. Onlara "Oturanlarla beraber siz de oturun" denildi.

(Tevbe 46)

İbni Kesir Meali:

Eğer onlar çıkmak isteselerdi; elbette bunun için hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, onların davranışlarını çirkin gördü de kendilerini alıkoydu. Ve: Oturun oturanlarla beraber, denildi.

(Tevbe 46)

İlyas Yorulmaz Meali:

Eğer onlar savaşa çıkmak isteseydiler, hazırlık yaparlardı. Ancak Allah onların savaş için evden çıkışlarını beğenmeyip onları engelledi ve onlara “Evlerde oturanlarla beraber oturun” denildi.

(Tevbe 46)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve eğer çıkmak isteselerdi onun (savaş) için elbette bir hazırlık yaparlardı. Ve fakat Allah, onların durumunu kerih gördü. Böylece onları alıkoydu ve onlara: “Geri kalanlarla (oturanlarla) beraber oturun.” dendi.

(Tevbe 46)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer onlar savaşa çıkmak isteselerdi besbelli ki bunun, için hazırlık yaparlardı. Ancak, Allah onların tutumunu çirkin buldu. Onun için onları tenbelleştirdi. Onlara: «Siz olduğunuz yerde kalın» denildi.

(Tevbe 46)

Kadri Çelik Meali:

Eğer savaşa çıkmak isteselerdi bir hazırlık yaparlardı. Ama Allah davranışlarını beğenmedi de onları alıkoydu. “Oturanlar (acizler) ile beraber oturun” denildi.

(Tevbe 46)

Mahmut Kısa Meali:

Eğer gerçekten sefere çıkmak isteselerdi, ta başından beri tembel tembel oturacakları yerde, bunun için bir hazırlık yaparlardı. Zira pek çoklarının buna fazlasıyla gücü yeterdi. Fakat Allah, tutum ve davranışlarını beğenmediği için onları cihâda çıkmaktan alıkoydu, böylece onlara Peygamberin ağzıyla, “Evlerinde oturan kadın, çocuk, yaşlı ve özürlü insanlarla beraber siz de oturun bakalım!” denildi. Demek ki Allah, onların İslâm ordusuna katılmasını istememişti.

(Tevbe 46)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Velev ki seninle savaşa çıkmayı isteselerdi, muhtemelen hazırlık yaparlar. Bilakis Allah onların çıkmalarını hoş görmedi de bir şekilde alıkoymuştur. Evde kalıp oturanlar gibi "Siz de onlarla birlikte oturup kalın" denilmiştir.

(Tevbe 46)

Mehmet Türk Meali:

Eğer onlar sizinle beraber (savaşa) çıkmak isteselerdi, elbette ona ciddi bir şekilde hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, onların davranışlarını çirkin görüp onları yoldan alıkoydu ve (kendilerine): “Siz de evlerinde oturan (kadın ve çocuklarla) beraber, oturun bakalım!” denildi.

(Tevbe 46)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar (gönülden) savaşa çıkmak isteselerdi, onun için mutlaka bir hazırlık yaparlardı. Ancak Allah, onların (bu yüce gaye için) çıkmalarını istemedi. Onun için onları yerlerinde bıraktı ve onlara: “Siz (de) oturanlarla beraber oturun,” denildi.

(Tevbe 46)

Muhammed Esed Meali:

Çünkü, (gerçekten seninle sefere) çıkmak isteselerdi, elbette, bunun için bir hazırlık yaparlardı: zaten Allah onların kalkış tarzlarını beğenmedi ve bu yüzden onları (seferden) alıkoydu; Ve kendilerine: "Peki, (sizler de) evlerinizde oturun bakalım, (öteki) oturanlarla beraber" denildi.

(Tevbe 46)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Eğer savaşa çıkmak isteselerdi bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, davranışlarını çirkin gördü de onları alıkoydu. Onlara; "Oturanlarla birlikte oturun!" denildi.

(Tevbe 46)

Mustafa Çavdar Meali:

Eğer onlar gerçekten savaşa katılmak isteselerdi bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, onların isteksiz ve samimiyetsiz davranışlarından dolayı savaşa katılmalarını hoş görmedi ve onları alıkoydu ve onlara "Siz de acizler gibi oturanlarla beraber oturun!" denildi.

Bknz: (2/244) - (4/71)»(4/77) - (8/74)

(Tevbe 46)

Mustafa Çevik Meali:

43-49 Allah seni affetsin ey Peygamber! Kimlerin doğru, kimlerin yalan söylediklerini iyice araştırmadan savaşa katılmak istemeyenlere neden müsaade ettin? Allah’ın davetine ve Âhiret Günü’ne yürekten inanıp iman edenler savaşa malları ve canlarıyla katılırlar, geride kalmak için senden izin istemezler. Allah, imanlarının gereklerini yerine getirmek için elinden geleni yapanları çok iyi bilmektedir. Allah’a ve âhirete iman konusunda kalplerindeki şüphe hastalığına yenik düşenler, Allah yolunda savaşmaktan kaçmanın yollarını arayıp bahaneler uydurur ve kararsızlık içinde bocalayıp dururlar. Kalplerinde hastalık olan bu kimseler hiçbir zaman göründükleri, söyledikleri gibi samimi olmadılar. Allah yolunda savaşmak için ne içten bir istek duydular ne de bir gayret gösterdiler. Allah da bu tutumlarını bildiği için onları savaştan alıkoydu ve âdeta “Kadınlar ve çocuklar gibi evlerinizde oturun” denildi. Şayet onlar sizinle birlikte savaşa katılmış olsalardı mutlaka aranızda fitne ve kargaşa çıkarmaktan başka hiçbir iş de yapmaz, ayrıca düşman hesabına da casusluk yaparlardı. Allah bu ikiyüzlü zalimleri çok iyi bilmektedir. Ey Peygamber! Onlar daha önce de mü’minler arasında fitne fesat çıkarmaya ve sana karşı da tuzaklar kurmaya çalışmışlardı. Onlar istemese de gerçekleşecek olan Allah’ın hükümleridir. Bu münafıklardan bir kısmı savaşa katılmamak için akla hayale gelmeyen bahaneler uyduruyorlardı. Tıpkı “Ben kendimi kontrol edemeyen biriyim, savaş sırasında kontrolümü kaybedip günaha girebilirim” diyenler gibi... Bunların hepsi kaypak, korkak, fitneci ve ikiyüzlü tutumları sebebiyle baştan aşağı küfre saplanmış, cehennemin yolunu tutmuşlardır.

(Tevbe 46)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Hem, eğer (gerçekten) sefere çıkmak isteselerdi elbet bir hazırlığa girişirlerdi; fakat Allah onların kalkış biçimlerini beğenmedi, bu yüzden de onları alıkoydu. Adeta onlara, "(Sefere ehil olmayıp) oturanlarla birlikte siz de oturun!" denildi.

(Tevbe 46)

Osman Okur Meali:

Eğer onlar (savaşa) çıkmak isteselerdi elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların davranışlarını çirkin gördü ve onları geri koydu; onlara «Oturanlarla (kadın ve çocuklarla) beraber oturun!» denildi.

(Tevbe 46)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Eğer (cihada) çıkmak isteseydiler, elbette onun için bir hazırlık (bir kuvvet) hazırlardılar. Fakat Allah Teâlâ onların cihada çıkmalarını kerih gördü de onları alıkoydu. Ve, «Oturanlar ile beraber oturunuz!» denildi.

(Tevbe 46)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer onlar çıkmak isteselerdi, elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların savaşa çıkmalarını uygun bulmadı ve onları yoldan alıkoydu. Onlara: “Oturanlarla beraber oturun!” denildi.

(Tevbe 46)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlar, seninle birlikte gitmeyi gerçekten isteselerdi, bunun için hazırlık yaparlardı. Allah, davranış biçimlerini beğenmediği için onları alıkoydu. “Oturun oturanlarla birlikte!” denildi.

(Tevbe 46)

Sadık Türkmen Meali:

Onlar eğer (ülkelerini, kavimlerini korumak için), savaşa çıkmak isteselerdi, elbette bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların harekete geçmelerini samimi bulmadı. Onların geri kalmasına izin verdi ve onlara; “Oturun, oturan acizlerle beraber” denildi.

(Tevbe 46)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer onlar sefere çıkmak isteselerdi, bunun için hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, sefere çıkmaya kalkışmalarını istemediği için onları böyle bir girişimden alıkoydu. Kendilerine «(Kadın, çocuk, yaşlı, hasta gibi) savaşma gücünden yoksun kimselerle birlikte siz de evlerinizde oturunuz» dendi.

(Tevbe 46)

Suat Yıldırım Meali:

Eğer onlar gerçekten sefere çıkmak isteselerdi, elbette onun için hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların davranışlarını hoş görmeyip kendilerini engelledi ve kendilerine: "Oturun, oturanlarla beraber!" denildi.

(Tevbe 46)

Süleyman Ateş Meali:

Eğer (cihada) çıkmak isteselerdi, onun için bir hazırlık yaparladı. Fakat Allah, onların davranışlarından hoşlanmadığı için onları durdurdu: "Oturan(kadın ve çocuk)larla beraber oturun!" denildi.

(Tevbe 46)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Eğer çıkmak isteselerdi bir hazırlık yaparlardı. Ama Allah, tutumlarını çirkin buldu da onları bocalattı. Onlara: "Oturanlarla birlikte siz de oturun." denildi.

(Tevbe 46)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Eğer seninle savaşa çıkmak isteselerdi, bunun için bir hazırlık yaparlardı. Ama Allah onların durumunu beğenmedi ve onların savaşa gitmesine engel oldu. Onlara: "Diğer oturanlarla beraber siz de evinizde oturun" denildi.

(Tevbe 46)

Şaban Piriş Meali:

Eger savaşa çıkmak isteselerdi bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, davranışlarını çirkin gördü de onları alıkoydu. 'Acizlerle beraber oturun.!' denildi.

(Tevbe 46)

Talat Koçyiğit Meali:

Eğer onlar (savaşa) çıkmak isteselerdi onun için hazırlık yaparlardı. Fakat Allah, onların davranışlarını kötü görmüş onları (savaşa çıkmaktan) menetmiştir. Onlara "(evde) oturanlarla beraber oturun" denilmiştir.

(Tevbe 46)

Tefhimul Kuran Meali:

Eğer (savaşa) çıkmak isteselerdi, herhalde ona bir hazırlık yaparlardı. Ancak Allah, (savaşa) gönderilmelerini çirkin gördü de ayaklarını doladı ve: «(Onlara) Siz de oturanlarla birlikte oturun» denildi.

(Tevbe 46)

Ümit Şimşek Meali:

Sefere çıkmaya niyetleri olsaydı bir hazırlık yaparlardı. Ama Allah onların sefere çıkmalarını istemedi ve onları alıkoydu. Ve kendilerine, “Evlerinde oturanlarla beraber oturun” denildi.

(Tevbe 46)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sefere çıkmak isteselerdi elbette ki, bir sefer hazırlığına girişirlerdi. Ama Allah, harekete geçmelerini istemedi de onları yerlerine çiviledi ve "oturun, oturanlarla beraber" denildi.

(Tevbe 46)