9. Tevbe Suresi / 47.ayet

Kaldı ki sizinle beraber savaşa çıkmış olsalardı aranızda fitne ve fesat çıkarmaktan başka bir şey yapmazlardı üstelik içinizde onlara kulak verip onlar adına casusluk yapacak olanlar da vardır. Allah bu casus zalimleri iyi bilmektedir.

Bknz: (2/11)»(2/12)(2/191)(5/24)(8/15)»(8/16)(8/39)(8/45)(48/17)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 47 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sizin aranızda onlar da çıksalardı içinizde şerri ve fesadı arttırmaktan başka bir şey yapamazlar, mutlaka içinizde fitne ve fesat çıkarmak için koşardururlardı. Sizden onları adamakıllı dinleyecekler, onlara kulak asacaklar da var ve Allah, zulmedenleri bilir.

(Tevbe 47)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Sizden ayrıldıklarına üzüldükleriniz, eğer) Sizinle (kalıp) birlikte (yola) çıksalardı, size kötülük ve zarardan başka (faydaları dokunmaz, zannettiğiniz gibi gücünüzü de) artırmazlardı ve kesinlikle aranıza fitne-fesat sokmaya uğraşırlardı. (Hâlâ) İçinizde onlara haber taşıyanlar (bile) vardır. Allah zalimleri (ve hainleri) Bilendir (ve oyunlarını bozuverecektir).

(Tevbe 47)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu münafıklar, sizinle beraber savaşa çıksalardı. Size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı. Sizi fitneye düşürmek arzusuyla aranıza sokulup, entrikalar çevirirlerdi. İçinizde o münafıklara, kulak veren casuslar da vardır. Allah yaratılış maksadına aykırı davrananları çok iyi bilendir.

(Tevbe 47)

Adem Uğur Meali:

Eğer içinizde (onlar da savaşa) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve mutlaka fitne çıkarmak isteyerek aranızda koşarlardı. İçinizde, onlara iyice kulak verecekler de vardır. Allah zalimleri gayet iyi bilir.

(Tevbe 47)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer sizinle sefere çıksalardı, size dertten başka katkıları olmayacaktı. Mutlaka fitne arzulayarak aranıza sokulurlardı... İçinizde onları dinleyenler var. Allah zalimleri (Esma'sıyla onların hakikati olarak) Bilen'dir.

(Tevbe 47)

Ahmet Tekin Meali:

Eğer içinizde, sizinle birlikte savaşa çıksalardı, bozgunculuk etmekten, ortalık bulandırmaktan, zarar vermekten başka işe yaramayacaklardı. Aranıza fitne sokmak için uğraşacaklardı. İçinizde onların yalanlarına, propagandalarına kulak verecekler de vardı. Allah yolundaki faaliyetleri engellemek için menfi propaganda yapan zâlimlerin davranışlarını biliyor.

(Tevbe 47)

Ahmet Varol Meali

Onlar eğer sizinle birlikte savaşa çıksalardı aranızda bozgunculuk yapmaktan başka size bir katkıları olmazdı ve içinizde fitne çıkarmak için çabalarlardı. İçinizde onlara kulak verenler vardır. Allah zalimleri bilir.

(Tevbe 47)

Ali Bulaç Meali:

Sizinle birlikte çıksalardı, size 'kötülük ve zarardan' başka bir şey ilave etmez ve aranıza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde onlara 'haber taşıyanlar' vardır. Allah, zulmedenleri bilir.

(Tevbe 47)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer içinde (Sizinle birlikte savaşa) çıkmış olsalardı, bozgunculuk etmekten başka bir faydaları olmayacak ve sizi fitneye uğratmak maksadıyla aralarınza saldıracaklardı. İçinizde de onları dinliyecekler vardı. Allah, zalimleri çok iyi bilendir.

(Tevbe 47)

Ali Rıza Sefa Meali:

Sizinle birlikte çıksalardı, bozgunculuk yapmaktan başka katkıları olmayacaktı. Çünkü sizi birbirinize düşürmek için aranıza katılacaklardı. Üstelik aranızdan, onlara kulak verenler vardı. Allah, haksızlık yapanları zaten bilir.

(Tevbe 47)

Ali Ünal Meali:

Eğer onlar içinizde sefere çıkmış olsalardı, problem artırmaktan başka işe yaramazlar ve hiç şüpheniz olmasın ki, sizi fitneye ve tefrikaya düşürmek maksadıyla aranızda koşuşturup dururlardı. Kaldı ki, içinizde onlara kulak verecekler de vardı. Allah, zalimleri çok iyi bilmektedir.

(Tevbe 47)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer sizinle beraber çıksalardı, bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı. Başınıza fitne (bozgunculuk) gelmesini isteyerek (adamlarını) aranıza sokacaklardı. Nitekim içinizden onlara kulak verenler vardı.(*) Şüphesiz Allah, zalimleri çok iyi biliyor.*

(Tevbe 47)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Şayet onlar sizinle beraber savaşa çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve fitne çıkarmak için aranıza koşarlardı. İçinizde onlara kulak verenler vardır. Allah, haksızlık yapanları bilir.

(Tevbe 47)

Bekir Sadak Meali:

Aranizda savasa cikmis olsalardi, ancak sizi bozmaga calisirlar ve fitneye dusurmek icin araniza sokulurlardi. Icinizde onlara kulak verenler var. Allah kendilerine yazik edenleri bilir.

(Tevbe 47)

Besim Atalay Meali:

Sizinle çıksalardı, ancak şer getirirlerdi, aranızı bozarlardı, kargaşa isterlerdi, içinizde olanlardan onları dinliyenler de vardır, Allah bilir zalimleri

(Tevbe 47)

Celal Yıldırım Meali:

Eğer aranızda onlar da (savaşa) çıkmış olsalardı, fesad ve fenalık artırmaktan başka bir şey yapmazlardı. Sizi fitneye düşürmek arzusuyla aranıza sokulup entrikalar çevirirlerdi; aranızda onlara kulak verenler de vardır. Allah zâlimleri çok iyi bilir.

(Tevbe 47)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Eğer onlar da sizinle beraber (sefere) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacak ve sizi fitneye düşürmek için aranızda koşuşturacaklardı. Aranızda onları dinleyecek kişiler de vardı. Allah, o zalimleri hakkıyla bilendir.*

(Tevbe 47)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Aranızda savaşa çıkmış olsalardı, ancak sizi bozmağa çalışırlar ve fitneye düşürmek için aranıza sokulurlardı. İçinizde onlara kulak verenler var. Allah kendilerine yazık edenleri bilir.

(Tevbe 47)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Eğer onlar da sizin içinizde (sefere) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacak ve sizi fitneye düşürmek için aranızda koşuşturacaklardı. Aranızda onları dinleyecek kişiler de vardı. Allah, zalimleri hakkıyla bilendir.

(Tevbe 47)

Diyanet Vakfı Meali:

Eğer içinizde (onlar da savaşa) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve mutlaka fitne çıkarmak isteyerek aranızda koşarlardı. İçinizde, onlara iyice kulak verecekler de vardır. Allah zalimleri gayet iyi bilir.

(Tevbe 47)

Edip Yüksel Meali:

Sizinle çıksalardı, size yalnız karışıklık katarlardı, aranıza fitne ve çekişme sokarlardı. İçinizde de onlara kulak verenler var. ALLAH zalimleri çok iyi Bilir.

(Tevbe 47)

Elmalılı Orjinal Meali:

Eğer içinizde çıkmış olsalardı bozgunluk etmekten başka bir faideleri olmıyacak ve sizi fitneye uğratmak maksadiyle aralarınıza saldıracaklardı, içinizde de onları dinliyecekler vardı, Allah o zalimleri bilir

(Tevbe 47)

Elmalılı Yeni Meali:

Eğer içinizde çıkmış olsalardı, bozgunculuk çıkarmaktan başka bir faydaları olmayacak ve sizi fitneye düşürmek maksadıyla aralarınıza saldıracaklardı. İçinizde onları dinleyecekler de vardı. Allah o zalimleri bilir.

(Tevbe 47)

Erhan Aktaş Meali:

Eğer sizinle çıksalardı, bozgunculuktan başka bir şey yapmazlardı; sizi fitneye düşürmek için koşuştururlardı. İçinizde, onlara kulak verecekler de olurdu. Kuşkusuz Allah, zalimleri en iyi bilendir.

(Tevbe 47)

Gültekin Onan Meali:

Sizinle birlikte çıksalardı, size 'kötülük ve zarardan' başka bir şey ilave etmez ve aranıza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde onlara 'haber taşıyanlar' vardır. Tanrı, zulmedenleri bilir.

(Tevbe 47)

Hakkı Yılmaz Meali:

Eğer sizin içinizde çıkmış olsalardı, sadece bozgunculuğu artıracaklardı ve kesinlikle aranıza sosyal yangın sokmak için koşacaklardı. İçinizde onlara kulak verecekler de vardı. Ve Allah, o yanlış davrananları; kendi zararlarına iş yapanları çok iyi bilendir.

(Tevbe 47)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Allah’ın onları savaşa çıkmaktan alıkoyması şu hikmete mebnidir:) Şayet sizinle savaşa çıkmış olsalardı, size zarar vermekten başka bir artıları olmayacak ve aranızda fitne çıkarmak için uğraşacaklardı. Sizin içinizde de onlara kulak verenler vardır. Allah, zalimleri bilmektedir.

(Tevbe 47)

Harun Yıldırım Meali:

Sizinle birlikte çıksalardı sizde şer ve fesadı artırmaktan başka bir şey yapmazlar ve aranıza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde onlara haber taşıyanlar vardır. Allah zulmedenleri bilir.

(Tevbe 47)

Hasan Basri Çantay:

Eğer içinizde onlar da (savaşa) çıksalardı sizde şer ve fesadı artırmakdan başka bir şey yapmazlar, aranıza muhakkak ki fitne sokmak isteyerek (bozgunculuğa) koşarlardı. İçinizde onlara iyice kulak verecekler de vardır. Allah o zaalimleri çok güzel bilendir.

(Tevbe 47)

Hayrat Neşriyat Meali:

Eğer içinizde (savaşa) çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir şey artırmazlardı ve sizi fitneye düşürmek isteyerek aranızda koşarlardı. İçinizde onları can kulağıyla dinleyecek olanlar da var. Allah ise, o zâlimleri çok iyi bilendir.

(Tevbe 47)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Şayet, sizin içinizde[aranızda] (cihada) çıksalardı sizde ancak bir problemi artırırlardı. İçinizde, onlara kulak verenler varken, size fitne [sıkıntı] isteyerek aranızda (problem) koştururlardı. Allah, zalimleri devamlı bilendir.

(Tevbe 47)

Hüseyin Atay Meali:

Eğer sizin aranızda çıkmış olsalardı, zihninizi bulandırmaktan başka bir şey yapmaz ve birbirinize düşmenizi isteyerek aranızda koşuştururlardı. İçinizde onların çıkarına sizi pek dinleyenler vardır. Allah haksızlık yapanları bilir.

(Tevbe 47)

İbni Kesir Meali:

Eğer onlar da aranızda çıksalardı size şer ve fesadı arttırmaktan başka bir şey yapmazlar ve aranıza muhakkak bir fitne sokmak isteyerek koşarlardı. İçinizde onlara iyice kulak verenler de var. Allah; zalimleri çok iyi bilendir.

(Tevbe 47)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar sizin içinizde savaşa çıkmış olsalardı, yalnızca size külfet olacak ve aranızda ikilik çıkarmak isteyeceklerdir ki, içinizde onları dinleyip uyacak kimseler var. Allah haksızlık yapanları en iyi bilendir.

(Tevbe 47)

İskender Ali Mihr Meali:

Eğer sizin aranızda (savaşa) çıksalardı, size kötülüğü arttırmalarından başka bir şey yapmazlardı. Sizin içinizde fitne çıkmasını isterler ve mutlaka sizin aranızda gayret gösterirler. Sizin aranızda onları dinleyecek olanlar var ve Allah zalimleri bilendir.

(Tevbe 47)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer onlar sizinle birlikte savaşa çıkmış olsalardı, bozgunu artırmaktan başka bir işe yaramazlardı, aranızda karışıklık çıkarmak isteyip sizi biribirinize düşürürlerdi. İçinizde onlara kulak asacak olanlar da vardır. Allah kıyıcıları bilicidir.

(Tevbe 47)

Kadri Çelik Meali:

Eğer içinizde (onlar da savaşa) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve fitneye düşürmek için aranıza sokulurlardı. İçinizde onlara kulak verenler var. Allah kendilerine zulmedenleri bilir.

(Tevbe 47)

Mahmut Kısa Meali:

Çünkü onlar, sizinle birlikte savaşa çıkmış olsalardı, aranızda bozgunculuk çıkarmaktan başka bir işe yaramayacaklardı. Hele içinizde onlara kulak veren ve sözlerine değer veren zayıf imanlı kimseler de varken, her fırsatta fitne çıkarıp sizi birbirinize düşürmek amacıyla sürekli aranıza sokulacaklardı. Evet, bunların hepsi olacaktı. Zira Allah, zâlimleri ve onların çirkin oyunlarını gâyet iyi bilmektedir. Nitekim:

(Tevbe 47)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Takılıp sizinle birlikte çıksalardı, Şer ve fesat katkısından başka şey yapmazlar. Elbette onlar içinizde olduklarında fitne ve fesat çıkarmak için koşturur dururlar. Vardır elbette, içinizde de onlara haber taşıyanlar. Allah, zulmedenleri bilir.

(Tevbe 47)

Mehmet Türk Meali:

Onlar eğer sizinle beraber (savaşa) çıksalardı, zâten bozgunculuk yapmaktan başka işe yaramayacaklar ve aranıza fitne sokmak için uğraşacaklardı. Hatta içinizde, onların sözlerine kanacaklar da vardı. Allah zâlimleri çok iyi bilir.

(Tevbe 47)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sizinle beraber (cihada) çıkmış olsalardı, huzurunuzu bozmaktan başka size bir katkıları olmazdı. Aranızda fesat çıkartmak için, (atlarını) koşturup dururlardı. Aranızda, onların sözlerini dikkatle dinleyenler vardır. Allah, zalimleri çok iyi bilir.

(Tevbe 47)

Muhammed Esed Meali:

Bu (münafıklar) sizinle beraber (siz ey inananlar) sefere çıksalar da, aranıza nifak sokmaktan başka bir şey yapmayacaklar ve içinizde kendilerine kulak verenler olduğunu görüp aranıza fitne sokmak amacıyla saflarınıza sokulacaklardı; ne var ki, Allah kötülük peşinde olanlar hakkında eksiksiz bilgi sahibidir.

(Tevbe 47)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Aranızda sefere çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacaktı. Sizi kargaşaya uğratmak isteğiyle aranıza sokulacaklardı, içinizde onlara gerçekten kulak verecekler de vardı. Allah, zalimleri çok iyi bilmektedir.

(Tevbe 47)

Mustafa Çavdar Meali:

Kaldı ki sizinle beraber savaşa çıkmış olsalardı aranızda fitne ve fesat çıkarmaktan başka bir şey yapmazlardı üstelik içinizde onlara kulak verip onlar adına casusluk yapacak olanlar da vardır. Allah bu casus zalimleri iyi bilmektedir.

Bknz: (2/11)»(2/12) - (2/191) - (5/24) - (8/15)»(8/16) - (8/39) -(8/45) - (48/17)

(Tevbe 47)

Mustafa Çevik Meali:

43-49 Allah seni affetsin ey Peygamber! Kimlerin doğru, kimlerin yalan söylediklerini iyice araştırmadan savaşa katılmak istemeyenlere neden müsaade ettin? Allah’ın davetine ve Âhiret Günü’ne yürekten inanıp iman edenler savaşa malları ve canlarıyla katılırlar, geride kalmak için senden izin istemezler. Allah, imanlarının gereklerini yerine getirmek için elinden geleni yapanları çok iyi bilmektedir. Allah’a ve âhirete iman konusunda kalplerindeki şüphe hastalığına yenik düşenler, Allah yolunda savaşmaktan kaçmanın yollarını arayıp bahaneler uydurur ve kararsızlık içinde bocalayıp dururlar. Kalplerinde hastalık olan bu kimseler hiçbir zaman göründükleri, söyledikleri gibi samimi olmadılar. Allah yolunda savaşmak için ne içten bir istek duydular ne de bir gayret gösterdiler. Allah da bu tutumlarını bildiği için onları savaştan alıkoydu ve âdeta “Kadınlar ve çocuklar gibi evlerinizde oturun” denildi. Şayet onlar sizinle birlikte savaşa katılmış olsalardı mutlaka aranızda fitne ve kargaşa çıkarmaktan başka hiçbir iş de yapmaz, ayrıca düşman hesabına da casusluk yaparlardı. Allah bu ikiyüzlü zalimleri çok iyi bilmektedir. Ey Peygamber! Onlar daha önce de mü’minler arasında fitne fesat çıkarmaya ve sana karşı da tuzaklar kurmaya çalışmışlardı. Onlar istemese de gerçekleşecek olan Allah’ın hükümleridir. Bu münafıklardan bir kısmı savaşa katılmamak için akla hayale gelmeyen bahaneler uyduruyorlardı. Tıpkı “Ben kendimi kontrol edemeyen biriyim, savaş sırasında kontrolümü kaybedip günaha girebilirim” diyenler gibi... Bunların hepsi kaypak, korkak, fitneci ve ikiyüzlü tutumları sebebiyle baştan aşağı küfre saplanmış, cehennemin yolunu tutmuşlardır.

(Tevbe 47)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Eğer sizinle birlikte sefere çıkmış olsalardı, sorun çıkarmaktan başka size bir katkıları olmayacaktı. Zira içinizden kendilerini can kulağıyla dinleyecek olanları görüp aranıza daha fazla fitme sokmak amacıyla saflarınıza daha bir sokulacaklardı: ama Allah o zalimleri çok iyi bilmektedir.

(Tevbe 47)

Osman Okur Meali:

Eğer içinizde (onlar da savaşa) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve mutlaka fitne çıkarmak isteyerek aranızda koşarlardı. İçinizde, onlara iyice kulak vereceklerde vardır. (yani İçinizde onlara' haber taşıyanlar vardır). Allah zalimleri gayet iyi bilir.

(Tevbe 47)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Eğer sizin aranızda (cihada) çıkacak olsalardı, size bozgunluktan başka birşey arttırmış olmayacaklardı ve sizin aranıza fitne sokmak isteyerek koşar dururlardı. Ve sizin aranızdan onları ziyâdesiyle dinleyenler de vardır. Allah Teâlâ o zalimleri tamamıyla bilicidir.

(Tevbe 47)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer içinizde onlar da (sefere) çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı ve mutlaka fitne çıkarmak isteyerek aranıza sokulurlardı. İçinizde de onlara iyice kulak verenler var. Allah zâlimleri gayet iyi bilir.

(Tevbe 47)

Ömer Sevinçgül Meali:

‘Bu ikiyüzlüler’ sizinle birlikte sefere çıksalardı, ‘bir işe yaramadıkları gibi, üstelik’ sizi bozmaya çalışır, karmaşaya düşürmek için aranıza sokulurlardı. İçinizde onlara kulak verenler de vardı. Allah zalimleri bilir!

(Tevbe 47)

Sadık Türkmen Meali:

Eğer onlar da sizin içinizde (sefere) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacak ve sizi fitneye düşürmek için aranızda koşuşturacaklardı. Aranızda onları dinleyecek kişiler de vardı. Allah zalimleri hakkıyla bilendir.

(Tevbe 47)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer sizinle birlikte sefere çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı, sizi birbirinize düşürmek için aranıza atılacaklar, balıklama dalacaklardı. Aranızda onların sözlerine kulak verecekler de vardı. Allah zalimlerin kimler olduğunu bilir.

(Tevbe 47)

Suat Yıldırım Meali:

Şayet sizinle çıkmış olsalardı, bozgunculuk etmekten başka bir faydaları olmazdı. Fesat ve fenalığı artırmaktan başka bir iş yapmazlardı. Sizi fitneye düşürmek arzusuyla aranıza sokulup entrikalar çevirirlerdi. Aranızda onlara kulak verenler de vardır. Allah o zalimleri pek iyi bilir.

(Tevbe 47)

Süleyman Ateş Meali:

Sizin içinizde (sefere) çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı. Sizi birbirinize düşürmek için hemen aranıza sokulurlardı, içinizde de onlara kulak verenler vardı. Allah zalimleri bilir.

(Tevbe 47)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sizinle birlikte çıksalardı, kafanızı karıştırma dışında bir katkıları olmazdı. Aranıza girer, fitne çıkarmaya çalışırlardı. İçinizde onlara kulak verecek olanlar vardır. Allah yanlış yapanları bilir.

(Tevbe 47)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Eğer sizinle savaşa gitselerdi, içinizde onlara kulak verenler olduğunu görüp fitne çıkarmaktan ve aranıza ikilik sokmaktan başka bir şey yapmazlardı. Doğrusu Allah, zalimleri çok iyi bilir.

(Tevbe 47)

Şaban Piriş Meali:

Aranızda savaşa çıkmış olsalardı, ancak sizi bozmaya çalışırlar ve fitneye düşürmek için aranıza sokulurlardı. İçinizde onlara kulak kabartanlar vardır. Allah zalimleri bilendir.

(Tevbe 47)

Talat Koçyiğit Meali:

Eğer sizinle birlikte (savaşa) çıksalardı sizi bozmaktan başka bir işe yaramazlar, içinizde fitne çıkarmak için hemen aranıza sokulurlardı; zira içinizde onlara kulak veren kimseler vardı. Allah, zalimleri hakkıyla bilendir.

(Tevbe 47)

Tefhimul Kuran Meali:

Sizinle birlikte çıksalardı, size 'kötülük ve zarardan' başka bir şey ilave etmez ve aranıza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde onlara 'haber taşıyanlar' vardır. Allah, zulme sapanları bilir.

(Tevbe 47)

Ümit Şimşek Meali:

Eğer aranızda sefere çıksalardı fesat çıkarmaktan başka bir işe yaramazlar; sizi fitneye düşürmek için aranızda koşuştururlardı. Sizin içinizde de onları can kulağıyla dinleyenler vardır. Allah ise zalimleri hakkıyla bilmektedir.

(Tevbe 47)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Aranızda sefere çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacaktı; sizi fitneye uğratmak isteğiyle aranıza sokulacaklardı. İçinizde onlara gerçekten kulak verecekler de vardı. Alah, zalimleri iyice biliyor.

(Tevbe 47)