9. Tevbe Suresi / 76.ayet

Ama Allah onlara istedikleri malı mülkü verince, cimrilik ettiler. Böylece verdikleri sözden döndüler. Zaten onlar dönektirler.

Bknz: (17/29)(17/100)(25/67)(70/19)»(70/21)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 76 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Fakat lutfedip ihsan edince verdiği şeyde nekesliğe başlarlar, ahitlerinden dönerler, zaten onlar dinden dönmüş kişilerdir.

(Tevbe 76)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Oysa Allah) Onlara Kendi bol ihsanından verince de, onunla cimrilik yaptılar ve yüz çevirdiler; onlar böyle sırt dönenlerdir.

(Tevbe 76)

Abdullah Parlıyan Meali:

Fakat böyleleri, Allah cömertliğiyle kendilerine birşey verir vermez, hemen ona cimrice sarılır, ettikleri bütün yeminlerden inatla geri dönerler.

(Tevbe 76)

Adem Uğur Meali:

Fakat Allah lütfundan onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah'ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler.

(Tevbe 76)

Ahmet Hulusi Meali:

Ne zaman ki onlara (Allah) fazlından verdi; onunla cimrilik ettiler ve yüz çevirerek vaatlerinden döndüler.

(Tevbe 76)

Ahmet Tekin Meali:

Allah onlara lütfundan verdiği zaman da cimrilik ettiler, malî mükellefiyetleri yerine getirmediler. İslâm'a karşı engelleme tedbirleri alarak sırtlarını dönüp güç ve iktidarlarını kullanarak halkı yönlendirmeye devam ettiler.

(Tevbe 76)

Ahmet Varol Meali

Ama Allah lütfundan kendilerine verince ondan cimrilik etti ve yüz çevirdiler. Onlar zaten dönektirler.

(Tevbe 76)

Ali Bulaç Meali:

Onlara kendi bol ihsanından verince ise, onunla cimrilik yaptılar ve yüz çevirdiler; onlar böyle sırt dönenlerdir.

(Tevbe 76)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ne zamanki Allah, kereminden istediklerini verdi, cimrilik edip yüz çevirdiler. Zaten yan çizip duruyorlardı.

(Tevbe 76)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kendi lütfundan onlara verince de cimrileştiler. Ve yüz çevirerek döndüler.

(Tevbe 76)

Ali Ünal Meali:

Derken, Allah lütf u kereminden kendilerine bol bol verdi, fakat onlar cimrilikte bulundular ve kendilerinden zekât ve teberru istendiğinde aldırmadan yüz çevirip gittiler.

(Tevbe 76)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Allah fazl ve ihsanından onlara verince, onda cimrilik yaptılar ve sırt çevirerek sözlerinden döndüler.

(Tevbe 76)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ne zaman ki Allah lütfundan onlara verdi, O'nun verdiğinde cimrilik ettiler ve yüz çevirerek sözlerinden döndüler.

(Tevbe 76)

Bekir Sadak Meali:

Allah onlara bol nimetinden verince, cimrilik ettiler, yuz cevirdiler. Zaten donektirler.

(Tevbe 76)

Besim Atalay Meali:

Erdeminden onlara vermiş olunca, cimrileşirler, kaçınarak yüz dönerler

(Tevbe 76)

Celal Yıldırım Meali:

Ne vakit ki, Allah onlara geniş nimetinden verdi, onunla cimrilik edip yüzçevirdiler; zaten onlar dönek kimselerdir.

(Tevbe 76)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ne zaman ki Allah, lütuf ve kereminden onlara verdi, onlar da cimrilik ettiler ve yüz çevirerek dönüp gittiler.

(Tevbe 76)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Allah onlara bol nimetinden verince, cimrilik ettiler, yüz çevirdiler. Zaten dönektirler.

(Tevbe 76)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Fakat Allah, lütuf ve kereminden onlara verince, onda cimrilik ettiler ve yüz çevirerek dönüp gittiler.

(Tevbe 76)

Diyanet Vakfı Meali:

Fakat Allah lütfundan onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah'ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler.

(Tevbe 76)

Edip Yüksel Meali:

Fakat, onlara kendi lütfundan verince, cimrileştiler ve yüz çevirerek döndüler.

(Tevbe 76)

Elmalılı Orjinal Meali:

Vaktaki Allah fadlından istediklerini verdi, buhl edib yüz çevirdiler, ve zaten yan çizib duruyorlardı

(Tevbe 76)

Elmalılı Yeni Meali:

Allah kendilerine lütfundan istediklerini verince cimrilik edip yüz çevirdiler ve zaten yan çizip duruyorlardı.

(Tevbe 76)

Erhan Aktaş Meali:

Allah, onlara[1] lütfundan verince, onlar cimrilik edip yüz çevirdiler. Zaten onlar dönektirler.

1)Münafıklara.

(Tevbe 76)

Gültekin Onan Meali:

Onlara kendi bol ihsanından verince ise, onunla cimrilik yaptılar ve yüz çevirdiler; onlar böyle sırt dönenlerdir.

(Tevbe 76)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra, ne zaman ki Allah, onlara armağanlarından verir, onda cimrilik ederler ve yüz çevirerek geri dururlar.

(Tevbe 76)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlara lütfundan ve ihsanından verince de cimrilik ettiler ve ilgisiz bir hâlde yüz çevirip gittiler.

(Tevbe 76)

Harun Yıldırım Meali:

Ama O, kendilerine lütfundan ihsan edince de cimrilik edip yüz çevirerek gerisin geriye döndüler.

(Tevbe 76)

Hasan Basri Çantay:

Allah, kendilerine fazl-ü inayetinden verince de onunla cimrilik edib (taat-i ilahiyyeye) arka çevirdiler. Onlar öyle dönekdirler!

(Tevbe 76)

Hayrat Neşriyat Meali:

Fakat (Allah) fazlından onlara verince, onda cimrilik ettiler ve onlar (Allah'a itâatten) yüz çeviren kimseler olarak (sözlerinden) döndüler.

(Tevbe 76)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ardından [Allah] onlara ikramından verdiğinde, onunla [o ikramla] cimrilik ettiler ve ilgiyi kesenler olarak yüz çevirdiler.

(Tevbe 76)

Hüseyin Atay Meali:

Ama, Allah onlara bolluğundan verdiğinde, onlar cimrilik yaptılar ve yüz geri ettiler. Hâlâ yüz çeviriyorlar.

(Tevbe 76)

İbni Kesir Meali:

Ama Allah onlara lütuf ve kereminden ihsan edince; cimrilik ettiler ve yüz çevirdiler. Onlar zaten dönektirler.

(Tevbe 76)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah da onlara lütfundan verince, verdiklerine sıkı sıkı sarılıp cimrilik ettiler ve antlaşmaları arkalarına atıp yüz çevirdiler.

(Tevbe 76)

İskender Ali Mihr Meali:

Bundan sonra onlara (Allah), Kendi fazlından verince, onunla (verdiği şeyle) cimri oldular. Ve onlar, yüz çeviren kimseler olarak (ahdlerinden) döndüler.

(Tevbe 76)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine Allah vergisinin bolluğundan ötürü verince, onlar cimrilik edip yüz çevirdiler. Onlar dönek kimselerdir.

(Tevbe 76)

Kadri Çelik Meali:

Allah onlara bol nimetinden verince cimrilik ettiler ve (Allah'ın emrine) sırt dönücüler olarak (sözlerinden) yüz çevirdiler.

(Tevbe 76)

Mahmut Kısa Meali:

Fakat Allah, lütuf ve bereketi sayesinde istedikleri malı mülkü onlara verince, dünya malına aşırı bir tutkuyla bağlanıp cimrilik ettiler; böylece Allah’ın emrinden yüz çevirerek verdikleri sözden caydılar.

(Tevbe 76)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ve onlara lütfedip bol bol ihsan edilince, verilenlerde cimrilik yaptılar. Bu şekilde ahitlerinden dönüp yüz çevirdiler. Sırtlarını dönüp gittiler.

(Tevbe 76)

Mehmet Türk Meali:

Fakat Allah lütfundan onlara (mal) verince, sözlerinden dönerek cimrilik ettiler.1*

(Tevbe 76)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Yüce Allah,) onlara Kendi lütfundan (mal) ihsan edince, onu (Allah yolunda harcamakta) cimrilik ettiler ve (verdikleri sözden) döndüler. Onlar, (zaten) dönek kimselerdi.

(Tevbe 76)

Muhammed Esed Meali:

Fakat böyleleri, daha Allah cömertliğiyle kendilerine (bir şey) verir vermez, hemen ona hasisçe sarılır, (ettikleri bütün o yeminlerden) inatla geri dönerler.

(Tevbe 76)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Allah onlara bol sunumundan verdiğinde ise, cimrilik ettiler. Zaten onlar dönektirler.

(Tevbe 76)

Mustafa Çavdar Meali:

Ama Allah onlara istedikleri malı mülkü verince, cimrilik ettiler. Böylece verdikleri sözden döndüler. Zaten onlar dönektirler.

Bknz: (17/29) - (17/100) - (25/67) - (70/19)»(70/21)

(Tevbe 76)

Mustafa Çevik Meali:

75-78 Münafıklardan bir kısmı da “Allah bize de bolca mal-mülk bahşederse, bizler de bunları hayır işlerinde harcar, böylece erdemli, faziletli kimseler arasına katılırız” diyerek Allah’a vaatte bulunurlar. Fakat Allah onlara mal-mülk bahşedince de hemen sözlerinden vazgeçip cimrilik ederek dönekliklerini ortaya koyarlar. Yalan söylemeleri ve sözlerinde durmamayı alışkanlık haline getirmiş olmaları sebebiyle de Allah onların kalplerini Kıyamet’e kadar İslâm’a açmayacak. Münafıklar, kendi aralarında Peygamber ve mü’minlerle ilgili yaptıkları gizli görüşmeleri Allah’ın bilmediğini mi sanıyorlar? Allah kalplerde olanı da, gizli yaptığınızı zannettiğiniz her şeyi de en ince ayrıntılarına kadar bilir.

(Tevbe 76)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ama onlar, Allah kendilerine lutfundan bağışlar bağışlamaz onda cimrilik ederler ve (yeminlerinden) geri dönerler: zira onlar dönektirler.

(Tevbe 76)

Osman Okur Meali:

Fakat Allah lütfundan onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah'ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler.

(Tevbe 76)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Vaktâ ki, Allah Teâlâ onla- ra fazlından ihsan buyurdu, onunla cimrilikte bulundular, ve yüz çevirdiler. Ve zâten onlar yüz döndürür kimselerdir.

(Tevbe 76)

Ömer Öngüt Meali:

Allah onlara lütfundan verince, onda cimrilik edip yüz çevirdiler, sözlerinden döndüler.

(Tevbe 76)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah onlara bol nimetinden verince cimrilik ettiler, sözlerinden döndüler! Zaten dönektir bunlar!

(Tevbe 76)

Sadık Türkmen Meali:

Fakat Allah lütuf ve kereminden onlara verince, onda cimrilik ettiler ve yüz çevirerek dönüp gittiler.

(Tevbe 76)

Seyyid Kutub Meali:

Fakat Allah onlara lütfundan bol mal verince, cimrice davranarak sırt çevirdiler, sözlerinden döndüler.

(Tevbe 76)

Suat Yıldırım Meali:

Fakat Allah lütfundan onlara servet verince cimrilik edip mallarının hakkını vermediler. Zaten onlar yan çizip duruyorlardı.

(Tevbe 76)

Süleyman Ateş Meali:

Ne zaman ki Allah lutfundan onlara verdi, O'n(un verdiğin)e cimrilik ettiler ve yüz çevirerek (sözlerinden) döndüler.

(Tevbe 76)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah cömertçe verince o mal onları cimrileştirdi. Yan çizerek yüz çevirdiler.

(Tevbe 76)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Allah onlara lütfundan bir şeyler verdiğinde, cimrilik eder ve sözlerinden cayarlar.

(Tevbe 76)

Şaban Piriş Meali:

Allah onlara bol nimetinden verince, cimrilik ettiler. Zaten onlar dönektir.

(Tevbe 76)

Talat Koçyiğit Meali:

Fakat Allah onlara fazl-u keremiyle verince, o verdiğinde cimrilik edip yüz çevirmişlerdir; zaten onlar dönektirler.

(Tevbe 76)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlara kendi bol ihsanından verince ise, onunla cimrilik yaptılar ve yüz çevirdiler; onlar böyle sırt dönenlerdir.

(Tevbe 76)

Ümit Şimşek Meali:

Allah onlara lütfuyla zenginlik verdiğinde ise cimrilik ettiler ve arkalarını dönüp gittiler.

(Tevbe 76)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Lütfundan kendilerine verdiği zaman ise o lütfa cimrilik ederek yüz çevirmiş bir halde dönüp gittiler.

(Tevbe 76)