9. Tevbe Suresi / 92.ayet

Binek vermen için sana geldiklerinde:
– Size binek temin edemiyorum, dediğin zaman, harcayacak bir şey bulamadıkları için üzüntülerinden gözlerinden yaş dökerek geri dönenlere de bir günah ve kınama yoktur.

Bknz: (2/246)(4/76)(48/17)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 92 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bir de sana gelince onları bindirmek için senden binek istemişlerdi de sizi bindirecek binek bulamıyorum demiştin; bu uğurda sarfedecek bir şey bulamadıklarından mahzun olup gözleri yaşlarla dolarak dönmüşlerdi; onlara da suç yok.

(Tevbe 92)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Bir de (cihada katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için Sana her gelişlerinde; “sizi bindirecek bir şey bulamıyorum” dediğin (sadık kimseler) ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşanır vaziyette geri dönenler üzerinde de (vebal) yoktur. (Onlar da sorumlu tutulmayacaklardır.)

(Tevbe 92)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve sana kendilerine binek sağlaman için başvurduklarında, “Sizi bindirecek birşey bulamıyorum” dediğin zaman, bu yolda harcayacak imkanları olmadığı için, üzüntüsünden gözleri yaşararak dönüp gidenler de, sorumlu tutulmayacaklardır.

(Tevbe 92)

Adem Uğur Meali:

Kendilerine binek sağlaman için sana geldiklerinde: Sizi bindirecek bir binek bulamıyorum, deyince, harcayacak bir şey bulamadıklarından dolayı üzüntüden gözleri yaş dökerek dönen kimselere de (sorumluluk yoktur).

(Tevbe 92)

Ahmet Hulusi Meali:

Kendilerine silah - binek vermen için geldiklerinde: "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğinde; infak edecek bir şey de bulamadıklarından dolayı, üzüntüden gözyaşları içinde dönen kimselere de kınama olmaz!

(Tevbe 92)

Ahmet Tekin Meali:

Kendilerine binek bulup savaşa gönderesin diye, gönüllü olarak sana gelenlere: “Size binek olarak verecek bir şey bulamıyorum” dediğin zaman, bu uğurda harcayacak bir şey bulamadıklarından dolayı üzülüp, gözlerinden yaş döke döke dönüp gidenlere de bir günah yoktur.

(Tevbe 92)

Ahmet Varol Meali

Kendilerine binek bulman için sana geldiklerinde: "Size binek bulamıyorum" dediğin zaman harcayacak bir şey bulamadıklarından dolayı üzüntüden gözlerinden yaşlar akarak geri dönenler için de bir günah yoktur.*

(Tevbe 92)

Ali Bulaç Meali:

Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için sana her gelişlerinde "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur.

(Tevbe 92)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bir de o kimselere günah yoktur ki, kendilerini bindirip savaşa sevkedesin diye, sana geldikleri zaman (kendilerine): “-Sizi bindirecek bir hayvan bulamıyorum” demiştin. Bu uğurda sarf edecekleri şeyi bulamadıklarından dolayı kederlerinden gözleri yaş döke döke döndüler.

(Tevbe 92)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kendilerini bindirmen için sana geldiklerinde; "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum!" dediğin zaman, yardımlaşmak amacıyla paylaşacak bir şey bulamadıkları için, üzüntüden gözlerinden yaşlar akarak geri dönenlere de yoktur.

(Tevbe 92)

Ali Ünal Meali:

Ey Rasûlüm! Kendilerine binek temin etmek için sana müracaat ettiklerinde sen, “Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum!” deyince, Allah yolunda verecek bir şey bulamamaktan dolayı büyük bir üzüntüyle gözleri dolu dolu dönüp gidenler için de sorumluluk ve vebal söz konusu olamaz.

(Tevbe 92)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kendilerini (binek sağlayarak) bindirmen için, sana geldiklerinde, sen: “Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum” deyince, harcayacak bir şey bulamadıklarından dolayı üzüntüden gözlerinden yaş akarak dönenlerin de aleyhlerine bir günah, bir ayıplama olamaz.

(Tevbe 92)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kendilerine binek sağlaman için sana geldiklerinde, "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" deyince, harcayacak bir şey bulamamanın üzüntüsünden gözleri yaş dökerek geri dönen kimselere de sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

Bekir Sadak Meali:

Binek vermen icin sana geldiklerinde, «Size binek bulamiyorum» dedigin zaman, sarfedecek bir sey bulamadiklari icin uzuntuden gozyasi dokerek geri donenlere de sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

Besim Atalay Meali:

Sana binit istemekçin gelip de: «Size binit bulamam» dediğinde, geçinmesi yokluğundan, kaygıyla gözleri yaş dökenlere dahi güçlük yoktur

(Tevbe 92)

Celal Yıldırım Meali:

Binek veresin diye sana geldiklerinde, «sizi bindirecek binek bulamıyorum» dediğin zaman, Allah yolunda harcayacak bir şey bulamadıklarına üzülerek göz yaşı döke döke dönüp gidenlere de kınama-ayıplama yoktur.

(Tevbe 92)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için sana her gelişlerinde: “Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum” dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaş dökerek geri dönenlere de (sorumluluk) yoktur.*

(Tevbe 92)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Binek vermen için sana geldiklerinde, "Size binek bulamıyorum" dediğin zaman, sarfedecek bir şey bulamadıkları için üzüntüden gözyaşı dökerek geri dönenlere de sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kendilerini bindirip (cepheye) sevk edesin diye sana geldikleri zaman, senin, "Sizi bindirebileceğim bir şey bulamıyorum" dediğin; bu uğurda harcayacakları bir şey bulamadıklarından dolayı üzüntüden gözleri yaş döke döke geri dönen kimselere de bir sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

Diyanet Vakfı Meali:

Kendilerine binek sağlaman için sana geldiklerinde: Sizi bindirecek bir binek bulamıyorum, deyince, harcayacak bir şey bulamadıklarından dolayı üzüntüden gözleri yaş dökerek dönen kimselere de (sorumluluk yoktur).  *

(Tevbe 92)

Edip Yüksel Meali:

Aynı şekilde, kendilerini bindirmen için sana geldiklerinde, 'Sizi bindirecek bir taşıt bulamıyorum,' dediğin ve mali yetersizliklerinden dolayı üzüntüden gözlerinden yaş akarak geri dönenler de kınanamaz.

(Tevbe 92)

Elmalılı Orjinal Meali:

Onlara da harec yoktur ki her ne zaman kendilerini bindirip sevkedesin diye sana geldilerse "sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğin cihetle bu uğurda sarfedecekleri şeyi bulamadıklarından dolayı hüzünlerinden gözleri yaş döke döke döndüler

(Tevbe 92)

Elmalılı Yeni Meali:

Bir de kendilerini bindirip savaşa sevketmen için her ne zaman sana geldilerse, "sizi bindirecek bir araç bulamıyorum." dediğin için bu uğurda harcayacak birşey bulamamaları sebebiyle üzüntülerinden gözleri yaş döke döke dönenlere de bir günah yoktur.

(Tevbe 92)

Erhan Aktaş Meali:

Bir de; sana, kendilerine binek sağlaman için başvurduklarında, "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum." dediğin zaman, harcayacakları bir şeyleri olmadığı için üzüntüden gözlerinden yaşlar akıtarak geri dönüp gidenlere de bir sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

Gültekin Onan Meali:

Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için sana her gelişlerinde "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur.

(Tevbe 92)

Hakkı Yılmaz Meali:

(91,92) Allah ve Elçisi için samimi oldukları takdirde, zayıflara, hastalara ve de harcamada bulunacak bir şey bulamayan kimselere, bir de kendilerini bindiresin diye sana geldiklerinde, “Sizi üzerine bindirecek bir şey bulamıyorum” dediğin zaman, Allah yolunda harcayacakları bir şey bulamadıklarından dolayı üzülüp gözlerinden yaş döke döke geri dönüp giden kimselere bir günah yoktur. İyilik-güzellik üretenler aleyhine bir yol yoktur. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

(Tevbe 92)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Yine, onlara binek temin etmen için sana gelip de: “Sizi, üzerine bindirebileceğim (bir binek) bulamıyorum.” dediğin ve harcayacak bir şey bulamadıklarından, gözleri yaş dolu olarak üzüntüyle dönüp gidenlere de bir günah yoktur.

(Tevbe 92)

Harun Yıldırım Meali:

Bir de sana, kendilerine binek temin etmen için gelip de: “Size bir binek bulamıyorum.” dediğin zaman harcayacak bir şey bulamadıklarından üzülerek gözleri yaş döke döke geri dönen kimselere de...

(Tevbe 92)

Hasan Basri Çantay:

Bir de şunlara günah (ve mes'uliyyet) yokdur ki: Kendilerini bindir (ib sevk et) men için ne zaman sana geldilerse, "Size bir binek bulamıyorum" dedin ve (bu uğurda kendileri) harcayacak bir şey bulamadılar da kederlerinden gözleri yaş döke döke döndüler.

(Tevbe 92)

Hayrat Neşriyat Meali:

Kendilerini (savaşa katılmak üzere bir binek te'mîn ederek) bindirmen için sana geldikleri zaman: “Sizi üzerine bindireceğim bir şey (bir binek) bulamıyorum!” deyince,(kendilerinden) sarf edecek bir şey bulamadıkları için üzüntüden gözleri yaş döke döke geri dönen kimselerin aleyhine de (suçlamak için yol yoktur)!

(Tevbe 92)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[bir bineğe] binmeleri için sana gelip de sen "sizi kendisine bindirecek [binek] bulamıyorum" dediğin zaman infak edecekleri [bir şey] bulamadıklarından dolayı yüz çevirip, üzüntülü bir halde gözleri yaştan dolup taşanlara da [herhangi bir darlık/günah yoktur].

(Tevbe 92)

Hüseyin Atay Meali:

Kendilerine binek sağlaman için sana geldikleri zaman, "Sizi bindirecek binek bulamıyorum" dediğinde, sarfedecek bir şey bulamadıkları için üzüntüden gözyaşı dökerek geri dönenlere de sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

İbni Kesir Meali:

Kendilerine binek vermen için sana geldiklerinde: Size bir binek bulamıyorum, dediğin zaman, infak edecek bir şey bulamadıkları için üzüntüden gözleri yaşararak geri dönenlere de bir sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

İlyas Yorulmaz Meali:

Birde, kendilerinin savaşa gitmeye vasıtaları olmadığı için, onları savaşa götürmen için gelen fakirler var ya, onlara “Sizi savaşa götürecek imkanımız yok, geriye dönün” dediğinde, savaşa gidemeyecek vasıtaları olmama üzüntüsünden gözleri yaşlarla dolar.

(Tevbe 92)

İskender Ali Mihr Meali:

Onları taşıman (bindirip, sevketmen) için sana geldikleri zaman, senin: “Sizi üzerinde taşıyacak (bindirecek) bir şey bulamadım.” dediğin, infâk edecek bir şey bulamadıkları için hüzünlenerek, gözlerinden kanlı yaşlar akarak dönen kimselere de (bir günah) yoktur.

(Tevbe 92)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bir de o kimseler ki binek veresin diye gelince sen: «Size verecek binek yok» dedin de onlar kaygılarından, harcayacakları olmamaktan dolayı gözyaşı akıttılar, onlara da günah yoktur.

(Tevbe 92)

Kadri Çelik Meali:

Bir de kendilerini bindirmen için sana her gelişlerinde onlara, “Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum” dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşanarak geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur.

(Tevbe 92)

Mahmut Kısa Meali:

Hele şu, kendilerine savaşa çıkacak malzeme ve binek temin etmen için huzuruna geldiklerinde, “Üzgünüm, size verecek binek bulamıyorum!” dediğin zaman,binek ve savaş araç gereçleri satın almak üzere harcayacak bir şey bulamadıkları için üzüntüden gözleri yaşararak ve yürekleri kan ağlayarak dönüp giden o fedâkâr müminlere de sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Eh bir de sana gelip, bindirmen için senden bir binek isteyenler VardırOnlara: "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" demişsindir. Bundan dolayı hüzünlenip göz yaşı dökerek dönenlere de günah yoktur.

(Tevbe 92)

Mehmet Türk Meali:

Kendilerine binek sağlaman için sana geldikleri zaman, sen kendilerine: “Sizi üzerine bindireceğim bir şey bulamıyorum.” deyince, (bu yolda) harcayacak bir şey bulamadıklarından dolayı üzülüp, gözlerinden yaş dökerek geri dönüp gidenlere1 de (bir günâh) yoktur.*

(Tevbe 92)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sen kendilerine binek temin edesin diye sana gelenlere, “Ben, sizi üzerine bindireceğim bir binek bulamam,” dediğinde, (Allah yolunda) harcayacak hiçbir şey bulamadıklarından dolayı üzüntüden gözleri yaş akıtarak geri dönenlere (de, ceza) yoktur.

(Tevbe 92)

Muhammed Esed Meali:

Ve sana, kendilerine binek sağlaman için başvurduklarında, "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğin zaman, bu yolda harcayacak imkanları olmadığı için üzüntüden gözleri yaşararak dönüp gidenler de sorumlu tutulmayacaktır.

(Tevbe 92)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Binek vermen için sana geldiklerinde; "Size binek bulamıyorum," dediğin zaman, bağış için harcayacak bir şey bulamadıkları için üzüntülerinden gözleri yaş dökerek geri dönenlere de bir sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

Mustafa Çavdar Meali:

Binek vermen için sana geldiklerinde: – Size binek temin edemiyorum, dediğin zaman, harcayacak bir şey bulamadıkları için üzüntülerinden gözlerinden yaş dökerek geri dönenlere de bir günah ve kınama yoktur.

Bknz: (2/246) - (4/76) - (48/17)

(Tevbe 92)

Mustafa Çevik Meali:

91-93 Allah ve Rasûlüne yürekten bağlı oldukları halde, savaşa katılamayacak kadar yaşlı, hasta ve savaş için gerekli malzemeleri karşılayamayacak kadar yoksul olanların mazeretinden dolayı sorumlulukları yoktur. Allah, yürekten iman edenlere karşı çok merhametli, şefkatli ve bağışlayıcıdır. Ayrıca savaşa katılmak için koşarak sana gelip “Bana savaşa katılabilmek için binek ve silah ver” diyen ihtiyaç sahiplerinden, senin bu ihtiyaçlarını karşılayamaman dolayısıyla üzüntüden gözü yaşlı geri gönderdiklerinin de bir sorumluluğu yoktur. Asıl sorumluluk, savaşa katılabilecek her türlü imkâna ve şartlara sahip olmasına rağmen asılsız bahanelerle kaçıp kurtulmaya çalışanlar içindir. Onlar evlerinde oturmayı içlerine sindirdiler, kınanıp suçlanacak olanlar işte bunlardır. Kalpleri bu sebepten mühürlü olduğu için de, bataklıklarında debelenip dururlar.

(Tevbe 92)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bir de sana kendilerine binek sağlaman için geldiklerinde, "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğin zaman, bu yolda harcayacak bir şey bulamadıkları için üzüntüden iki gözü iki çeşme geri dönenlere de bir sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

Osman Okur Meali:

Kendilerine binek sağlaman için sana geldiklerinde: Sizi bindirecek bir binek bulamıyorum, deyince, harcayacak bir şey bulamadıklarından dolayı üzüntüden gözleri yaş dökerek dönen kimselere de (sorumluluk yoktur).

(Tevbe 92)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve o kimselere de günah yoktur ki, her ne zaman kendilerine binek veresin diye sana geldikçe, «Sizi üzerine bindirecek bir şey bulamıyorum,» dedin de sarfedecek bir şey bulamadıkları için gözleri yaş döke döke geri dönüverdiler.

(Tevbe 92)

Ömer Öngüt Meali:

Kendilerine binek vermen için sana geldiklerinde: “Size bir binek bulamıyorum. ” dediğin zaman, infak edecek bir şey bulamadıkları için üzüntüden gözyaşı dökerek geri dönenlere de bir vebal yoktur.

(Tevbe 92)

Ömer Sevinçgül Meali:

Binek istemek üzere sana geldiklerinde, “Size verecek binek bulamıyorum” dediğin zaman, bu imkâna kendileri de sahip olmadıkları için üzülen, yaşlı gözlerle geri dönenlere de bir sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

Sadık Türkmen Meali:

Kendilerini bindirip (cepheye) sevk edesin diye, sana geldikleri zaman, senin; “Sizi bindirebileceğim bir şey bulamıyorum” dediğin; bu uğurda, aracayacakları bir şey bulamadıklarından dolayı, üzüntüden gözleri yaş döke döke geri dönen kimselere de, bir sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

Seyyid Kutub Meali:

Bir de kendilerine binek hayvanı sağlayasın diye sana başvurduklarında «Size binek hayvanı bulamıyorum» deyince, bu yolda harcama yapacak imkânları olmadığı için üzüntüden gözlerinde yaş olarak dönenlere karşı da bir kınama ve suçlama yolu kapalıdır.

(Tevbe 92)

Suat Yıldırım Meali:

Ey Resulüm! Binek temin etmen için sana geldiklerinde:"Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum." deyince, harcayacak para bulamamaları sebebiyle gözyaşı döke döke dönüp gidenleri de kınamak doğru değildir.

(Tevbe 92)

Süleyman Ateş Meali:

Kendilerini (binek sağlayıp) bindirmen için sana geldikleri zaman, sen: "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" deyince harcayacak bir şey bulamadıklarından dolayı üzüntüden gözlerinden yaş akarak dönen kimselerin aleyhine de (yol yoktur, Onlar da kınanmazlar).

(Tevbe 92)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bir bineğe bindiresin diye sana gelenler de var. "Sizi bindirecek binek bulamıyorum" dediğinde onlar, harcayacak bir şey bulamadıkları için üzüntüden dolayı gözlerinden yaşlar akarak geri dönmüşlerdi. Onlar da sorumlu tutulmayacaklardır.

(Tevbe 92)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Savaşa göndermen için yanına geldiklerinde: "Sizi gönderecek bir vasıta bulamıyorum" dediğin zaman, harcayacak bir şey bulamadıklarından dolayı gözlerinden yaşlar boşanarak geri dönenler de sorumlu tutulmayacaklardır.

(Tevbe 92)

Şaban Piriş Meali:

Binek vermen için sana geldiklerinde: -Size binek bulamıyorum, dediğin zaman, sarfedecek bir şey bulamadıkları için üzüntülerinden gözleri yaş dökerek geri dönenlere bir sorumluluk yoktur.

(Tevbe 92)

Talat Koçyiğit Meali:

Keza kendilerine hayvan vermen için sana geldiklerinde, "sizi üzerine bindirecek hayvan bulamıyorum" deyince, (seninle birlikte savaşa katılmak için hayvan satın almaya) sarfedecek bir şey de bulamadıklarından üzüntü içinde gözyaşı dökerek dönüp gidenlere de (savaşa katılmamalarında) bir mahzur yoktur.

(Tevbe 92)

Tefhimul Kuran Meali:

Bir de kendilerini bindirmen için sana her gelişlerinde onlara: «Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum» dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur.

(Tevbe 92)

Ümit Şimşek Meali:

Kendilerine bir binek temin etmen için sana gelip de sen “Sizi bindirecek birşey bulamadım” dediğinde, bir yol harçlığı bulamadıkları için üzgün ve gözü yaşlı geri dönenleri kınamak için de bir neden yoktur.

(Tevbe 92)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kendilerini bindirmen için sana geldiklerinde sen, "sizi bindirecek bir şey bulamam" deyince, harcayacak bir şey bulamadıklarından, üzüntüyle gözlerinden yaşlar boşalarak geri dönen kimseler için de herhangi bir günah yoktur.

(Tevbe 92)