Tin 5 | birmeal.com

95. Tin Suresi / 5.ayet

Sonra da o kendisini aşağıların aşağısına indirdi.

Bknz: (32/12)»(32/13) – (79/38)»(79/52)

Mustafa Çavdar Meali

ثم رددناه أسفل سافلين

Summe redednahu esfele safilin.

#	Kelime	Anlam	Kök
1	summe	sonra	ثُمَّ
2	radednahu	onu çevirdik	رَدَدْنَاهُ
3	esfele	aşağıların	أَسْفَلَ
4	safiline	aşağısına	سَافِلِينَ

« Tin 4
Tin 5
Tin 6 »

Tin 5 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz (Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sonra da onu döndürdük, aşağıların en aşağısına attık.*

(Tin 5)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Sonra onu (kendi kıymetini bilmediği ve kabiliyetlerini körlettiği ve kirlettiği için) aşağıların aşağısına çevirip-itip bıraktık. (Veya, insanoğlunu) “esfeles safiline”(eğitilmek, yetiştirilmek ve imtihan edilmek üzere evrenin en aşağı tabakası olan yeryüzüne geri gönderip olgunlaşma fırsatı tanıdık.)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve sonra onu, ömrünün en verimsiz çağı olan ihtiyarlık ve zayıflığa sürükledik veya yapması gerekeni yapmamasından dolayı, aşağıların aşağısı olan ateşe attık veya hayvanların bile yapmadığı vahşilik, her türlü ahlaksızlık ve kötülüklerle varlıkların hepsine karşı zihnini ve cismini kötüye kullanmak suretiyle o kadar alçalttık ki, hiçbir yaratık bu dereceye düşemez.

Adem Uğur Meali:

Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık.

Ahmet Hulusi Meali:

Sonra da onu esfeli safiliyn'e (dünyaya/dünyasına) reddettik!

Ahmet Tekin Meali:

Dahası ona, en düşük ahlâkî seviyeye inebilecek, sorumsuzluğun dibine vurabilecek hayat şartlarına hiç katlanamayacak, ömrünün en verimsiz en fena çağını yaşayabilecek zaafları da verdik.

Ahmet Varol Meali

Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.

Ali Bulaç Meali:

Sonra aşağıların aşağısına çevirdik.

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sonra onu, (küfre varınca) aşağıların aşağısına çevirdik, (cehennemlik yaptık).

Ali Rıza Sefa Meali:

Sonra, onu, aşağıların en aşağısına çevirdik.

Ali Ünal Meali:

Sonra da onu en aşağı derekeye düşürdük.

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sonra onu aşağıların aşağısına döndürdük.*

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Andolsun, insanı en güzel biçimde yaratırız. Sonra onu aşağıların aşağısına indiririz.

Bekir Sadak Meali:

Sonra onu asagilarin en asagisi kildik.

Besim Atalay Meali:

Sonra onu, aşağıların en aşağısı eyledik!

Celal Yıldırım Meali:

Sonra da onu (kendi kıymetini bilmediği için) aşağıların aşağısına çevirdik.

Cemal Külünkoğlu Meali:

Sonra onu, (inkâr ve isyan edince) aşağıların aşağısına çevirdik.

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık.

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik.

Diyanet Vakfı Meali:

1, 2, 3, 4, 5. İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. *

Edip Yüksel Meali:

Sonra onu aşağıların aşağısı kıldık.

Elmalılı Orjinal Meali:

Sonra da çevirdik Esfel-i Safilin'e kaktık

Elmalılı Yeni Meali:

Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına kaktık.

Erhan Aktaş Meali:

Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.

Gültekin Onan Meali:

Sonra aşağıların aşağısına çevirdik.

Hakkı Yılmaz Meali:

4-6 gerçekten Biz, insanı en güzel biçimde oluşturduk, sonra iman edenler ve düzeltmeye yönelik işler yapanlar hariç –çünkü onlar için kesintisiz bir ödül var– onu alçakların en alçağına döndürdük.

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Sonra onu esfel-i safiline (aşağıların aşağısına) çevirdik.

Harun Yıldırım Meali:

Sonra onu, aşağıların en aşağısına çevirdik.

Hasan Basri Çantay:

Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.

Hayrat Neşriyat Meali:

Sonra onu, aşağıların aşağısına çevirdik.(2)*

Hubeyb Öndeş Meali: /

(5-6) Sonra, onu [İnsan türünü] aşağıların en aşağısına döndürdük. Ancak, inanmış ve düzgün-iyi eylemlerde bulunmuş olanlar hariç. Artık, kendileri için engellenmeyen bir ödül vardır.

Hüseyin Atay Meali:

Sonra onu aşağıların en aşağısına indirdik.

İbni Kesir Meali:

Sonra onu, aşağıların aşağısına döndürdük.

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra (yaptıklarından dolayı) onu, aşağıların en aşağısına döndürdük.

İskender Ali Mihr Meali:

Sonra onu, esfeli safiline (en sefil hale, nefsinin karanlıklarına) iade ettik (çevirdik).

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sonra da onu aşağıların aşağısı kıldık.

Kadri Çelik Meali:

Sonra da onu aşağıların en aşağısına döndürdük.

Mahmut Kısa Meali:

Fakat insan, vahiyden uzaklaşarak kendi asli/olumlu kişiliğini saptırıp yozlaştırınca, —geçerli kıldığımız kanunlar gereğince— onu varlık mertebelerinin en dibine yuvarlayarak aşağıların aşağısına çeviririz. Kur’an’dan yüz çevirerek şeytanın boyunduruğu altına giren insan, vahşî hayvanlardan daha da canavarlaşır. İşte, Allah’ın yol göstericiliğinden yüz çeviren insanoğlu, bu derece alçalır.

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İstedik sonra, en aşağı derekeye düşürdük.

Mehmet Türk Meali:

Sonra da onu aşağıların en aşağısı1 kıldık.2*

Muhammed Celal Şems Meali:

Sonra onu, aşağıların en aşağısı (durumuna) döndürdük.

Muhammed Esed Meali:

ve sonra onu aşağıların en aşağısına indiririz,

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sonra da onu aşağıların aşağısına çevirdik.

Mustafa Çavdar Meali:

Sonra da o kendisini aşağıların aşağısına indirdi.

Bknz: (32/12)»(32/13) - (79/38)»(79/52)

Mustafa Çevik Meali:

1-5 İncire, zeytine, Sîna Dağı’na ve üzerinde yaşadığınız topraklara andolsun ki Biz, insanı bir amaç için en güzel biçimde yarattık ve bu amaca uygun nasıl yaşaması gerektiğini de peygamberler ve kitaplarla bildirdik. Yaratılış amacının dışına çıkıp, kendisi ya da kendisi gibi yaratılmış kimselerin peşine düşüp onlara uyanları aşağıların aşağısına döndürürüz.

Mustafa İslamoğlu Meali:

sonra onu başlangıç noktasının en dibine döndürmüşüzdür.

Osman Okur Meali:

(inanmayıp yararlı işler yapmazsa) Sonra onu aşağıların en aşağısına çeviririz.

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sonra da onu aşağıların en aşağısına döndürdük.

Ömer Öngüt Meali:

Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonra da onu en aşağı derekeye attık!

Sadık Türkmen Meali:

Sonra da ona, aşağıların en aşağısına düşebilme özgürlüğü verdik.

Seyyid Kutub Meali:

Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık.

Suat Yıldırım Meali:

Sonra da onu en aşağı derekeye düşürdük.

Süleyman Ateş Meali:

Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sonra (yaptığı yanlışlar yüzünden) onu aşağıların en aşağısına indiririz.

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(4-5) Biz, insanı en güzel şekilde yaratıyor, sonra da onu en aşağı seviyeye indiriyoruz.

Şaban Piriş Meali:

Daha sonra, onu aşağıların en aşağısına indirdik.

Talat Koçyiğit Meali:

5-6 Sonra da, îman edenler ve sâlih amel işleyenler hâriç, onu, aşağıların en aşağısına ittik, îman edip sâlih amel işleyenlere ise, arkası kesilmeyen bir mükâfat vardır.

Tefhimul Kuran Meali:

Sonra da aşağıların aşağısına çevirdik.

Ümit Şimşek Meali:

Sonra da onu aşağıların en aşağısına indirdik.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sonra da onu düşüklerin en düşüğüne/aşağıların en aşağısına çevirip attık.