56. Vakıa Suresi / 50.ayet

Ve hepsi belli bir günün, belli bir vaktinde bir araya toplanacaklar.

Bknz: (78/17)

Mustafa Çavdar Meali

Vakıa 50 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Elbette bilinen günün muayyen ve mukadder vaktinde toplanacaksınız.

(Vakıa 50)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Bilinen (ve belirlenen) bir günün buluşma vaktinde mutlaka toplanacaklardır."

(Vakıa 50)

Abdullah Parlıyan Meali:

Allah'ın belirlediği muayyen bir zamanda, hesap günü için toplanacaklardır.

(Vakıa 50)

Adem Uğur Meali:

Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır!

(Vakıa 50)

Ahmet Hulusi Meali:

"Bilinen bir sürecin buluşma vaktinde elbette toplanacaklardır!"

(Vakıa 50)

Ahmet Tekin Meali:

“Belli bir günün belli vaktine mutlaka toplanıp getirilecekler.”*

(Vakıa 50)

Ahmet Varol Meali

Bilinen bir günün buluşma vaktinde mutlaka toplanacaklardır.

(Vakıa 50)

Ali Bulaç Meali:

"Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır."

(Vakıa 50)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Belirli bir günün muayyen vaktinde çaresiz toplanacaklardır.”

(Vakıa 50)

Ali Rıza Sefa Meali:

Bilinen bir günün, belirlenmiş bir zamanında kesinlikle toplanacaklar.

(Vakıa 50)

Ali Ünal Meali:

“Evet hepsi de, (dünyanın sonunu tayin eden) malûm bir Gün’de mutlaka bir araya getirilip toplanacaklar.

(Vakıa 50)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Belli bir günde buluşmak üzere toplatılacaklar.”

(Vakıa 50)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Şöyle diyorlardı: "Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra mı yeniden diriltileceğiz? Eski atalarımız da mı?" De ki: "Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de,belli bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir."

(Vakıa 50)

Bekir Sadak Meali:

(49-50) De ki: «suphesiz oncekiler de, sonrakiler de belli bir gunun belirli bir vaktinde toplanacaklardir.»

(Vakıa 50)

Besim Atalay Meali:

Belli bir günün atanan vaktinde, toplanacaklar!»

(Vakıa 50)

Celal Yıldırım Meali:

(49-50) De ki: Öncekiler de, sen rakiler de mutlaka belli bir günün belirlenmiş vaktinde elbette biraraya toplanacaklar..

(Vakıa 50)

Cemal Külünkoğlu Meali:

49,50. “De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler, bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”

(Vakıa 50)

Diyanet İşleri Eski Meali:

49,50. De ki: "Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün belirli bir vaktinde toplanacaklardır."

(Vakıa 50)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(49-50) De ki: "Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır."

(Vakıa 50)

Diyanet Vakfı Meali:

Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır!

(Vakıa 50)

Edip Yüksel Meali:

'Bilinen günün buluşma anı için toplanacaklardır.'

(Vakıa 50)

Elmalılı Orjinal Meali:

Labüd cem' olunacaklar mikatına ma'lum bir günün

(Vakıa 50)

Elmalılı Yeni Meali:

belli bir günün belli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır!"

(Vakıa 50)

Erhan Aktaş Meali:

Bilinen günün belli olan zamanında kesinlikle toplanmış olacaklar.

(Vakıa 50)

Gültekin Onan Meali:

"Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır."

(Vakıa 50)

Hakkı Yılmaz Meali:

(49-50) De ki: “Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler malûm bir günün belli vaktinde/randevu yerine kesinlikle toplanacaklardır.

(Vakıa 50)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Bilinen (Kıyamet) Gününün belirlenmiş vaktinde elbette, toplanacaklardır.”

(Vakıa 50)

Harun Yıldırım Meali:

“Bilinen bir günün belli bir vaktinde elbette toplanacaklardır.”

(Vakıa 50)

Hasan Basri Çantay:

ma'lum bir günün muayyen vaktında behemehal toplanacaklardır".

(Vakıa 50)

Hayrat Neşriyat Meali:

49,50. De ki: “Şübhe yok ki öncekiler de, sonrakiler de, bilinen bir günün belli bir vaktinde elbette toplanacak olanlardır.”

(Vakıa 50)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(49-50) "Gerçekten, öncekiler ve sonrakiler, bilinen günün belirlenmiş vaktine kadar mutlaka toplanmış [olacaktır]" de.

(Vakıa 50)

İbni Kesir Meali:

Belli bir günün belli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır.

(Vakıa 50)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah'ın bilgisinde olan, belirlenmiş bir vakitte bir araya getirilmiş olacaklar.

(Vakıa 50)

İskender Ali Mihr Meali:

Malûm (bilinen) günün, belirlenmiş bir vaktinde mutlaka toplanılmış olacaklardır.

(Vakıa 50)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

belli bir günün belli bir vaktinde kesenkes toplanacaklardır.»

(Vakıa 50)

Kadri Çelik Meali:

“Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”

(Vakıa 50)

Mahmut Kısa Meali:

“Hepsi, Allah tarafından bilinen bir Günün buluşma vaktinde bir araya getirilecekler.”

(Vakıa 50)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(49-50) "Vakti gelince mutlaka öncekiler de, sonrakiler de toplanacaksınız" diye bildir.

(Vakıa 50)

Mehmet Türk Meali:

(Onların tümü) belirli bir günün, belirli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır.

(Vakıa 50)

Muhammed Celal Şems Meali:

(49-50) De ki: “Şüphesiz öncekiler ve sonrakilerin (hepsi) belli bir günün karar verilmiş vaktinde mutlaka toplatılacaklar.”

(Vakıa 50)

Muhammed Esed Meali:

(yalnızca Allah tarafından) bilinen bir Gün'ün belirlenmiş olan bir vaktinde bir araya getirilecekler;

(Vakıa 50)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Belli bir günün, belli bir vaktinde hepiniz bir araya getirileceksiniz."

(Vakıa 50)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve hepsi belli bir günün, belli bir vaktinde bir araya toplanacaklar.

Bknz: (78/17)

(Vakıa 50)

Mustafa Çevik Meali:

49-56 Ey Peygamber! Sen o bedbaht olmayı hak edenlere de ki: “Daha önce yaşamış olanlar da, sonrakiler de hiç şüpheniz olmasın ki zamanı Allah tarafından belirlenmiş gün geldiğinde diriltilip bir araya toplanacaksınız. Sonunda siz ey dünya hayatını müşrik ve kâfir olarak yaşayanlar! Sizler cehennemdeki zakkum ağacının meyvesinden yiyeceksiniz, karınlarınızı o cehennem meyvesi ile dolduracak, üzerine de kaynar su içeceksiniz hem de susuzluktan kavrulmuş develerin suya saldırdığı gibi.” Hesap Günü Allah’ın davetine sırtını dönüp de, umursamayıp, âhiret hayatını görmezden gelenler işte bununla karşılaşacak ve ebedî olarak cehennemde kalacaklar.

(Vakıa 50)

Mustafa İslamoğlu Meali:

elbet (sadece Allah tarafından) bilinen bir günün belirli vaktinde bir araya toplanacaklar.

(Vakıa 50)

Osman Okur Meali:

Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır!

(Vakıa 50)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Elbette malum bir günün muayyen bir vaktinde toplanılmış (olacaklardır).»

(Vakıa 50)

Ömer Öngüt Meali:

"Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır. "

(Vakıa 50)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Belli bir günün belli bir vaktinde toplanıp getirilecekler.”

(Vakıa 50)

Sadık Türkmen Meali:

Belli bir günün belirli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır.”

(Vakıa 50)

Seyyid Kutub Meali:

Belirlenmiş bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir.

(Vakıa 50)

Suat Yıldırım Meali:

(49-50) De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün, belli vaktinde mutlaka toplanacaksınız."

(Vakıa 50)

Süleyman Ateş Meali:

"Belli bir günün buluşma vakti için mutlaka toplanacaklardır."

(Vakıa 50)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Hepsi belli günün belli vaktinde bir araya toplanacaklardır."

(Vakıa 50)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(49-50) De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de, bilinen bir Gün'ün belli vaktinde mutlaka bir araya getirilecek."

(Vakıa 50)

Şaban Piriş Meali:

Belli bir günün, belli bir vaktinde bir araya getirileceksiniz.

(Vakıa 50)

Talat Koçyiğit Meali:

49-50 (Ey Muhammed!) De ki: "Gerçek şu ki, evvelkiler ve sonrakiler, belirli bir zamanın buluşma vaktinde mutlaka toplanacaklardır".

(Vakıa 50)

Tefhimul Kuran Meali:

«Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.»

(Vakıa 50)

Ümit Şimşek Meali:

Belirlenmiş olan o malûm günde hepiniz toplanacaksınız.

(Vakıa 50)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bilinen bir günün buluşma vakti/buluşma yerinde mutlaka biraraya getirileceklerdir.

(Vakıa 50)