36. Yasin Suresi / 82.ayet
Yasin 82 ayeti için diğer mealler.
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Emri, bir şeyin yaratılmasına taalluk eder, birşeyi yaratmayı dilerse ona ol der, hemen oluverir.
(Yasin 82)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
O'nun emri, bir şeyi (yaratmak) dileyince ona sadece "OL!" demektir. O da hemen oluverir.
(Yasin 82)Abdullah Parlıyan Meali:
Bir şeyin olmasını mı istedi, O'nun emri bu konuda sadece “Ol” demektir. O da hemen oluverir.
(Yasin 82)Adem Uğur Meali:
Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı "Ol" demekten ibarettir. Hemen oluverir.
(Yasin 82)Ahmet Hulusi Meali:
Bir şeyi irade ettiğinde, O'nun hükmü, ona "Kün = Ol!"dan (olmasını istemesinden) ibarettir!. . (O şey kolaylıkla) olur.
(Yasin 82)Ahmet Tekin Meali:
Bir şey isteyince, bir planı icraya karar verince, kurduğu aslî düzenin gereği emri, - "Ol" buyurmaktan ibarettir. İstediği şey süratle olur.
(Yasin 82)Ahmet Varol Meali
Bir şeyi istediğinde O'nun emri sadece ona: "Ol" demesidir. O da hemen oluverir.
(Yasin 82)Ali Bulaç Meali:
Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
(Yasin 82)Ali Fikri Yavuz Meali:
Allah'ın şanı, bir şeyin olmasını dilediği zaman, ona sadece “ol” demektir; o oluverir.
(Yasin 82)Ali Rıza Sefa Meali:
Bir şeyi dilediğinde, ona, yalnızca "Ol!" der; hemen olur.[374]
374)"‘Ol!' der; hemen olur!" bildirimi, 2:117, 3:47, 3:59, 6:73, 16:40, 19:35 ve 40:68 ayetlerinde benzer sözcüklerle tekrarlanır.
Ali Ünal Meali:
O bir şeyi murad buyurduğu zaman O’nun yaptığı iş, sadece ona “Ol” demekten ibarettir, o şey de hemen oluverir.
(Yasin 82)Bahaeddin Sağlam Meali:
O’nun işi, bir şeyi yapmak istediğinde “Ol” der, o şey de oluverir.
(Yasin 82)Bayraktar Bayraklı Meali:
"O, bir şeyi yaratmak istediği zaman, O'nun işi, sadece o şeye 'ol' demektir;o da hemen oluşmaya başlar."
(Yasin 82)Bekir Sadak Meali:
Bir seyi diledigi zaman, O'nun buyrugu sadece, o seye «Ol» demektir hemen olur.
(Yasin 82)Celal Yıldırım Meali:
O, bir şeyi (var kılmayı) dileyince, O'nun emri sadece «ol!» demesidir, o şey hemen oluverir.
(Yasin 82)Cemal Külünkoğlu Meali:
Bir şey(in olmasını) istediği zaman, O'nun buyruğu sadece, o şeye: “Ol” demektir ve o şey hemen oluverir. *
(Yasin 82)Diyanet İşleri Eski Meali:
Bir şeyi dilediği zaman, O'nun buyruğu sadece, o şeye "Ol" demektir, hemen olur.
(Yasin 82)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri o şeye ancak "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.
(Yasin 82)Diyanet Vakfı Meali:
Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı «Ol» demekten ibarettir. Hemen oluverir.
(Yasin 82)Elmalılı Yeni Meali:
O'nun emri, birşeyi dileyince ona sadece "Ol!" demektir. O da oluverir.
(Yasin 82)Gültekin Onan Meali:
Bir şeyi dilediği zaman O'nun buyruğu yalnızca "ol" demesidir; o da hemen oluverir.
(Yasin 82)Hakkı Yılmaz Meali:
Şüphesiz ki O, bir şeyi dilediğinde, O'nun buyruğu/işi o şeye “Ol!” demektir; o da hemen oluverir.
(Yasin 82)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Bir şey dilediğinde, emri ona: “Ol!” demesidir. O da oluverir.
(Yasin 82)Harun Yıldırım Meali:
Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı "Ol" demekten ibarettir. Hemen oluverir.
(Yasin 82)Hasan Basri Çantay:
Onun emri, bir şey'i dilediği zaman, ona ancak "Ol" demesinden ibaretdir. O da oluverir.
(Yasin 82)Hayrat Neşriyat Meali:
Bir şeyi(n olmasını) dilediği zaman, O'nun emri, ona sâdece “Ol!” demektir, (o da)hemen oluverir.(2)*
(Yasin 82)Hubeyb Öndeş Meali: /
Herhangi bir şeyi istediği zaman, onun emri, ona sadece "ol" demesidir. Böylece [o şey] oluverir.
(Yasin 82)Hüseyin Atay Meali:
Ancak bir şeyi dilediği zaman Onun buyruğu o şeye "Ol" demektir; o hemen oluverir.
(Yasin 82)İbni Kesir Meali:
Bir şeyi murad ettiği zaman, O'nun emri sadece ona; ol, demektir. O da oluverir.
(Yasin 82)İlyas Yorulmaz Meali:
O Allah bir şeyi yaratmayı dilediğinde, ona “ol” der, o da hemen oluverir.
(Yasin 82)İskender Ali Mihr Meali:
O (Allah), bir şey irade ettiği (dilediği) zaman O’nun emri, sadece ona: "Ol!" demektir. O, hemen olur.
(Yasin 82)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
O bir nesnenin var olmasını diledi mi, ona «ol» der, o da oluverir.
(Yasin 82)Kadri Çelik Meali:
Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri, ona yalnızca: “Ol” demesidir; o da hemen oluverir.
(Yasin 82)Mahmut Kısa Meali:
Bir şey yaratmak istedi mi, ona sadece “Ol!” der; o da hemen oluverir.
(Yasin 82)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Yaratmayı dilediyse eğer hemen dilediği şekilde, hemen ona "ol" der ve hemen yaratır
(Yasin 82)Mehmet Türk Meali:
“(Eğer O Allah) bir şeyi yaratmak isterse Onun işi, ona sadece: ‘ol’ demesidir; 1 o da hemen oluverir,”*
(Yasin 82)Muhammed Celal Şems Meali:
O’nun yalnız emri kâfidir. Bir şeyin var olmasına karar verdiğinde, ona yalnız “Ol!” der, o (da) olmaya başlar (ve kesinlikle olur.)
(Yasin 82)Muhammed Esed Meali:
O, Tek'tir, Biricik'tir, öyle ki bir şeyin olmasını istediğinde ona sadece "Ol!" der; ve o (şey hemen) oluverir.
(Yasin 82)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Bir şey yaratmak istediği zaman, onun tek yaptığı yalnızca, "Ol!" demekten ibarettir. O da hemen oluverir.
(Yasin 82)Mustafa Çavdar Meali:
Zira O, bir şeyin olmasını istediği zaman, O’nun tek yaptığı: “Ol!” Demekten ibarettir. O da hemen oluş sürecine girer.Bknz: (2/117) - (3/47) - (40/68)
(Yasin 82)Mustafa Çevik Meali:
Allah, o eşsiz yaratma ilmi ve gücü ile bir şeyi yaratmayı dilediğinde ona sadece “ol” der ve o da hemen oluş sürecine girer ve olur.
(Yasin 82)Mustafa İslamoğlu Meali:
O, eşsiz yaratışıyla bir şeyin olmasını dilediği zaman, sadece ona "Ol!" demesi yeter: o da hemen oluş sürecine girer.
(Yasin 82)Osman Okur Meali:
O'nun işi, bir şeyi(n olmasını) istedi mi ona, sadece "ol!" demektir, hemen oluverir.
(Yasin 82)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
O'nun emri, bir şeyi murad ettiği zaman ancak ona «Ol!» demesidir ki, o da hemen oluverir.
(Yasin 82)Ömer Öngüt Meali:
Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri sadece "Ol!" demekten ibarettir. O da hemen oluverir.
(Yasin 82)Ömer Sevinçgül Meali:
Allah bir şeyi yaratmak istedi mi, ona “Ol!” demesi yeter. O hemen oluverir.
(Yasin 82)Sadık Türkmen Meali:
Allah bir şeyi oluşturmayı muradederse/dilerse ona (sadece), “Ol” der, o şey derhal oluşmaya başlar.
(Yasin 82)Seyyid Kutub Meali:
Bir şey dilediği zaman. O'nun buyruğu sadece, o şeye «Ol» demektir, hemen olur.
(Yasin 82)Suat Yıldırım Meali:
Bir şeyi dilediğinde O'nun buyruğu, sadece "Ol!" demektir, hemen oluverir...
(Yasin 82)Süleyman Ateş Meali:
O'nun işi, bir şeyi(n olmasını) istedi mi ona, sadece "ol!" demektir, hemen oluverir.
(Yasin 82)Süleymaniye Vakfı Meali:
Bir şeyi irade ettiğinde O'nun yaptığı, o şey için sadece ‘Ol' demektir; artık o şey oluşur[1].
1) İrade, istemek ve dilemektir. Allah kullarının, imtihanı başarmalarını irade eder ama herkes başaramaz. Bir ayet şöyledir: "Allah size, her şeyi açık açık göstermeyi; sizi, sizden öncekilerin doğru yollarına yönlendirmeyi ve tevbenizi kabul etmeyi irade eder. Allah bilir, doğru kararlar verir." (Nisa 4/26) Bu ayete göre Allah "ol" emrini vermeden onun iradesi gerçekleşmez. İmtihanla ilgili konularda "ol" emrini, sadece gereğini yapanlar için verir.
Ayetteki شَيْئاً (= şey'en) mastar, ondaki tenvin ise muzafun ileyhten ıvazdır. Yani شيءٍ شيئ iken muzafun ileyh olan şey شيئ kaldırılmış yerine tenvin konmuştur. Kaldırılan isimdir ve mastar olan شيئ'in mef'ulüdür. Ayetteki كُنْ tam fiildir ve faili şey (شيئ)'dir. Şey (شيئ)'in kendisi henüz oluşmamış olsa da ölçüsü oluştuğu için emre muhatap kılınmıştır.
Ayetteki فَيَكُونُ (feyekun) da tam fiildir. Bu sebeple (إِذَا أَرَادَ شَيْئاً)'e;" إِذَا أَرَادَ إحداث و شيء تكوينه = bir şeyi var etmek ve oluşturmak istediği zaman" anlamı verilir. Çünkü tam olan كُنْ = kün'ün a nlamı, "kevvin كوِّنْ= oluşmaya başla!" veya "uhdus أحدث = varlık sahnesine çık" şeklindedir. Buradan hareketle mastar olan شيئ'in, ihdas (إحداث) ve tekvin (تكوين) anlamında olduğu ortaya çıkar. İhdas, ‘yokken var etmek', tekvin ise ‘oluşturmak'tır. Bize göre tekvin anlamı daha uygundur
Şey (شَيْء) mastarından (شاء) fiili türetilmiştir. Aslı (شَيَأَ)'dir. Ya (ي)'dan önce fetha olduğu için ya elife dönüşmüş ve (شاء) olmuştur. Mastar ile fiil arasında anlam farkı olmaz; tek fark fiilin bir zaman dilimi içinde olmasıdır. Şey mastarının anlamı (تكوين) tekvin olduğu için şae (شاء)'nin anlamı da "(كوَّن) kevvene = oluşturdu" olur. Daha geniş izah için "Doğru Bildiğimiz Yanlışlar" adlı kitabımızın (5.baskı) ilgili bölümüne bakınız.
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece "ol" der, o da hemen oluverir.
(Yasin 82)Şaban Piriş Meali:
Bir şey istediği zaman, O'nun tek yaptığı sadece: -Ol! demekten ibarettir. O da hemen oluverir.
(Yasin 82)Talat Koçyiğit Meali:
Bir şeyin olmasını istediği zaman, O'nun işi, ona "ol" demekten ibarettir; o da hemen olur.
(Yasin 82)Tefhimul Kuran Meali:
Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri, ona yalnızca: «Ol» demesidir; o da hemen oluverir.
(Yasin 82)Ümit Şimşek Meali:
Birşeyin olmasını dilediğinde, Onun işi “Ol” demekten ibarettir; o da oluverir.
(Yasin 82)Yaşar Nuri Öztürk Meali
O birşeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söylemektir: "Ol!" Artık o, oluverir.
(Yasin 82)