10. Yunus Suresi / 19.ayet

Başlangıçta insanlar tek bir ümmetti fakat sonra ihtilaf edip ayrı görüşlere saptılar. Eğer Rabbinden daha önce konulmuş bir yasa olmasaydı ihtilaf ettikleri konularda aralarında ki hüküm verilmiş olurdu.

Bknz: (2/213)(23/52)»(23/61)

Mustafa Çavdar Meali

Yunus 19 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İnsanlar, ancak tek bir ümmetti, sonradan ayrılıklara düştüler. Rabbinin ezeli takdiri olmasaydı ayrılıklara düştükleri şeyler hakkında çoktan aralarında bir hüküm verilirdi, mücrimler, çoktan helak olup giderdi.

(Yunus 19)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Aslında) İnsanlar, tek bir ümmetten başkası değildi; sonra (aralarında) anlaşmazlığa düştüler. Eğer Rabbinden geçmiş (verilmiş) bir söz olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda mutlaka aralarında hüküm verilmiş (ve işleri bitirilmiş) olup giderdi.

(Yunus 19)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve bilin ki, bütün insanlık sadece bir tek topluluk halindeydi, ama sonradan ayrı ayrı görüşler benimsemeye başladılar. Şayet bu konuda, Rabbinin katında önceden belirlenmiş bir karar olmasaydı, ayrılığa düştükleri bütün konularda aralarında hüküm verilmiş olurdu, yani düştükleri tüm ayrılıklar meselesi, daha başlangıçta çözümlenmiş olurdu.”

(Yunus 19)

Adem Uğur Meali:

İnsanlar sadece bir tek ümmetti, sonradan ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesi ile ilgili) Rabbinden bir söz (ezelî bir takdir) geçmemiş olsaydı, ayrılığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilirdi (Derhal azap iner ve işleri bitirilirdi).

(Yunus 19)

Ahmet Hulusi Meali:

İnsanlar tek bir ümmetten (İslam fıtratı üzere yaratılma gerçeği) başka bir şey değildi, ayrılığa düştüler! (Anlatılmak istenen; varoluşun, zamansallıkla anlaşılan değil, her an geçerliliği olan olduğu. Şöyle ki: Her insanın, yaratılış olarak İslam fıtratı üzere tek bir esasa göre meydana geldiği, anne-babasının dinini benlenince ayrılığın oluştuğuna işaret ediliyor. A. H. ) Eğer Rabbinden öne geçmiş bir söz (kullukların gereğinin yaşanması hükmü) olmasaydı, hakkında ayrılığa düştükleri konuda aralarında hüküm verilirdi.

(Yunus 19)

Ahmet Tekin Meali:

İnsanlar yaratılışları icabı aslında ay-nı inancı ve düşünceyi paylaşan bir tek milletti. Hür iradeleri ve seçme özgürlükleri olduğu için daha sonra farklı inançlara ve düşüncelere sahip oldular. Eğer insanların sorumlu tutularak muhakeme edileceği, mükâfata nâil olanla cezaya müstehak olanların hükümlerinin kesinleşeceği ile ilgili, rahmeti gazabına baskın olan Rabbinin koyduğu-kurduğu, mühlet verilen bir düzen olmasaydı, insanların kasıtlı ihtilaf ettikleri, çarpıttıkları konularda, aralarında âcilen yargı gerçekleştirilir, hüküm icra edilirdi.*

(Yunus 19)

Ahmet Varol Meali

İnsanlar sadece bir tek ümmetti ancak sonradan ayrılığa düştüler. Eğer Rabbin tarafından önceden belirlenmiş bir takdir olmasaydı aralarında ayrılığa düştükleri şeylerde kesin hüküm verilirdi.

(Yunus 19)

Ali Bulaç Meali:

İnsanlar, tek bir ümmetten başka değildi; sonra anlaşmazlığa düştüler. Eğer Rabbinden geçmiş (verilmiş) bir söz olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda mutlaka aralarında hüküm verilmiş olurdu.

(Yunus 19)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İnsanlar ilk önce, yalnız tek bir ümmetti (aynı dine bağlıydılar) Sonra ayrılığa düştüler (bir çok batıl dinlere ayrıldılar.) Eğer Rabbinden ezelde bir takdir geçmemiş olsaydı (cezaları âhirete bırakılmamış olaydı), o ihtilâf edip durdukları şeylerde şimdiye kadar aralarında hüküm verilmiş bitmişti; (hemen üzerlerine azab inerdi).

(Yunus 19)

Ali Rıza Sefa Meali:

Zaten insanlar, bir tek topluluktan başka değildi. Sonra, uyuşmazlığa düştüler. Efendinden verilmiş bir söz olmasaydı, uyuşmazlığa düştükleri konularda, aralarında kesin yargı verilirdi.

(Yunus 19)

Ali Ünal Meali:

İnsanlar, aslında (aynı inanç, aynı dünya görüşü üzerinde) tek bir ümmet halinde idi ve derken ihtilâfa düşüp grup grup oldular. Eğer Rabbinden (insanın yeryüzü hayatı ve haklarındaki nihaî hükmün Âhiret’e bırakılması konusunda) bir takdir ve irade sâdır olmamış olsa idi, hiç şüphesiz ihtilâf ettikleri hususlarda aralarındaki hüküm çoktan verilmiş ve uygulanmış olurdu.

(Yunus 19)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İnsanlar bir tek toplum idiler, sonra ihtilafa girdiler. Eğer Rabbin tarafından verilmiş bir vade (söz) olmasaydı, yaptıkları ihtilaflar hakkında yargılanıp işleri bitecekti.

(Yunus 19)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnsanlar bir topluluk halindeydi, sonradan ayrılığa düştüler. Eğer daha önce Rabbinden verilmiş bir söz olmasaydı, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında aralarında hüküm hemen verilirdi.

(Yunus 19)

Bekir Sadak Meali:

Insanlar bir tek ummettiler,sonra ayriliga dustuler; sayet Rabbinden, daha once bir takdir gecmemis olsaydi, aralarinda ihtilafa dustukleri seyler hakkinda hukum coktan verilmis olurdu.

(Yunus 19)

Besim Atalay Meali:

İnsanlar yalnız bir ümmettiler, sonradan ayrıştılar, Tanrınca bir tek söz geçmeseydi, ayrıştıkları şeyde aralarında iş olup biterdi

(Yunus 19)

Celal Yıldırım Meali:

İnsanlar ancak bir tek ümmet idi; sonra ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden bir söz (hükme bağlanıp) geçmemiş olsaydı, elbette ihtilâfa düştükleri şey hakkında hüküm verilirdi de (iş) bitmiş olurdu.

(Yunus 19)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İnsanlar (tevhit inancına bağlı) bir tek ümmetti; sonra ayrılığa düştüler. Eğer (hesabın ahirette görüleceğine dair) Rabbinden bir söz (hükme bağlanıp) geçmemiş olsaydı, ihtilâfa düştükleri şey hakkında aralarında elbette hüküm verilirdi (azaba uğratılırlardı).*

(Yunus 19)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İnsanlar bir tek ümmettiler, sonra ayrılığa düştüler; şayet Rabbinden, daha önce bir takdir geçmemiş olsaydı, aralarında ihtilafa düştükleri şeyler hakkında hüküm çoktan verilmiş olurdu.

(Yunus 19)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İnsanlar (başlangıçta tevhit inancına bağlı) tek bir ümmet idiler; sonra ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesiyle ilgili olarak ezelde) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında derhal hüküm verilir (işleri bitirilir)di.

(Yunus 19)

Diyanet Vakfı Meali:

İnsanlar sadece bir tek ümmetti, sonradan ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesi ile ilgili) Rabbinden bir söz (ezelî bir takdir) geçmemiş olsaydı, ayrılığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilirdi (Derhal azap iner ve işleri bitirilirdi).

(Yunus 19)

Edip Yüksel Meali:

İnsanlar bir tek toplumdu; sonra anlaşmazlığa düştüler. Rabbinin vermiş olduğu bir sözü olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilecekti.

(Yunus 19)

Elmalılı Orjinal Meali:

İnsanlar bir tek ümmetti, sonra ıhtilaf ettiler, eğer rabbından ezelde bir kelime sebketmiş olmasa idi o ıhtilaf edib durdukları şeylerde şimdiye kadar beynlerinde huküm verilmiş bitmişti.

(Yunus 19)

Elmalılı Yeni Meali:

İnsanlar birtek ümmet idi, sonra ayrılığa düştüler, eğer Rabbinden daha önce geçmiş bir hüküm olmasaydı, ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında şimdiye kadar aralarında hüküm verilmiş, bitmiş olurdu.

(Yunus 19)

Erhan Aktaş Meali:

İnsanlar, sadece tek bir ümmetti. Sonra anlaşmazlığa düştüler. Şayet Rabb'inin katında önceden verilmiş bir hüküm olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri konularda hemen karar verilirdi.

(Yunus 19)

Gültekin Onan Meali:

İnsanlar tek bir ümmetten başka değildi; sonra anlaşmazlığa düştüler. Eğer rabbinden geçmiş (verilmiş) bir söz olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda mutlaka aralarında hüküm verilmiş olurdu.

(Yunus 19)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve insanlar, sadece bir tek ümmet idiler, sonra ihtilâfa düştüler ve eğer Rabbinden bir Söz geçmemiş olsa idi, ihtilâf edip durdukları şeyler hakkında aralarında hüküm kesinlikle gerçekleştirilmişti.

(Yunus 19)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

İnsanlar ancak (tevhid üzere, Allah’ın dinini ikame eden) tek bir ümmetti. İhtilaf ettiler. Şayet Rabbinden, evvelden verilmiş bir söz/hüküm olmasaydı anlaşmazlığa düştükleri şeyde aralarında hükmedilirdi.

(Yunus 19)

Harun Yıldırım Meali:

İnsanlar ancak tek bir ümmetti. Sonradan ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden geçmiş bir söz olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda mutlaka aralarında hüküm verilmiş olurdu.

(Yunus 19)

Hasan Basri Çantay:

İnsanlar bir tek ümmetden başka (bir şey) değildi. Sonra ihtilafa düşdüler. Eğer Rabbinden bir söz (ezeli bir takdir) geçmiş olmasaydı hakkında ihtilaf edegeldikleri şeylere dair aralarında (şimdiye kadar) muhakkak hüküm verilmiş, bitmişdi bile..

(Yunus 19)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hâlbuki insanlar ancak (inanan ve güzel ameller işleyen) tek bir ümmetti; sonra ihtilâfa düştüler. Eğer Rabbin tarafından (hak ettikleri azâbın te'hîrine dâir) önceden(söylenmiş) bir söz olmasaydı (cezâları hemen gelir ve) üzerinde ihtilâf etmekte oldukları şeyler hakkında, aralarında elbette (çoktan) hüküm verilmiş olurdu.

(Yunus 19)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İnsanlar ancak bir tek topluluktu. Ardından ayrılığa düştüler. RAB'binden (gelen) öne geçmiş bir kelime olmasaydı ayrılığa düştükleri [şeyler] hakkında aralarında mutlaka karar verilirdi.

(Yunus 19)

Hüseyin Atay Meali:

İnsanlar bir tek milletti, sonra ayrılığa düştüler. Eğer, daha önce Rabbinden verilmiş bir söz olmasaydı, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında aralarında hüküm çoktan verilirdi.

(Yunus 19)

İbni Kesir Meali:

İnsanlar tek bir ümmetten başka bir şey değildir. Sonradan ayrılığa düştüler. Eğer Rabbından daha önce bir söz geçmemiş olsaydı; ayrılığa düştükleri şeyler hakkında hüküm çoktan verilmiş olurdu.

(Yunus 19)

İlyas Yorulmaz Meali:

İnsanlar daha önceden, yalnızca tek bir inanç (ümmet) üzerinde idiler, sonra karşı inançlar geliştirerek aralarında ayrılıklara düştüler. Eğer daha önce Allah dan verilmiş bir söz olmasaydı, ayrılığa düşenlerin ihtilaf ettikleri konular hakkında, aralarında hemen hüküm verilirdi.

(Yunus 19)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve insanlar, tek bir ümmetten başka olmadı (tek bir ümmetti). Sonradan ihtilâfa (ayrılığa) düştüler. Rabbinden bir söz (kelime) geçmiş (verilmiş) olmasaydı, onların aralarında ihtilâfa düştükleri şey hakkında mutlaka hüküm verilirdi.

(Yunus 19)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Önce insanlar hep bir tek topluluktu. Sonradan biribirleriyle anlaşamaz oldular. Eğer bundan önce senin çalabının bir sözü olmasaydı, onların aralarındaki anlaşmazlık kesenkes yargılanmış olurdu.

(Yunus 19)

Kadri Çelik Meali:

İnsanlar bir tek ümmet idiler de sonra ayrılığa düştüler. Şayet Rabbinden, daha önce geçmiş bir söz (takdir) olmasaydı, aralarında ihtilafa düştükleri şeyler hakkında hüküm çoktan verilmiş olurdu.

(Yunus 19)

Mahmut Kısa Meali:

İnsanlar, başlangıçta İslâm inancında birleşen tek bir toplumdan ibaretti, fakat zamanla hak dinden uzaklaşarak farklı görüşlere ayrıldılar. Eğer bu dünyanın imtihân yeri olduğuna ve her şeyin tam karşılığının âhirette verileceğine dâir Rabb’in tarafından ezelden ortaya konulmuş bir yasa olmasaydı, ayrılığa düştükleri bu gibi konularda aralarında çoktan hüküm verilmiş ve kötülerin cezası derhal verilerek her türlü anlaşmazlık bitirilmiş olurdu. Fakat ilâhî hikmet, bu dünyanın bir mücâdele ve imtihân yurdu olmasını uygun gördü:

(Yunus 19)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Yaratılışları itibariyle) insanlar tek bir ümmetti sonra anlaşmazlıklara düştüler Üzerlerine Rabbinden verilmiş hüküm olmasaydı, aralarındaki anlaşmazlıklar Neticesinde mutlaka çoktan hüküm verilirdi. (Derhal azap iner, biterdi tüm işler)

(Yunus 19)

Mehmet Türk Meali:

(Vaktiyle) insanlar sadece tek bir ümmetti, fakat (sonraları) anlaşmazlığa düştüler. Eğer Rabbinden önceden verilen bir söz bulunmasaydı1 aralarında anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda onların işleri derhal bitirilirdi.2*

(Yunus 19)

Muhammed Celal Şems Meali:

İnsanlar tek bir topluluktu. Sonra ayrılığa düştüler. Rabbinin önceden vermiş olduğu, (kaza ve kader ile ilgili) bir söz olmasaydı, görüş ayrılığına düştükleri konu hakkında aralarında (çoktan) karar verilmiş olurdu.

(Yunus 19)

Muhammed Esed Meali:

Ve (bil ki,) bütün insanlık sadece bir tek topluluk halindeydi, ama sonradan ayrı görüşleri benimsemeye başladılar. Şayet (bu konuda) Rabbinin katında önceden belirlenmiş bir karar olmasaydı düştükleri bütün bu ayrılıklar (daha başlangıçta) çözümlenmiş olurdu.

(Yunus 19)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnsanlar tek topluluktu. Sonra ayrıldılar. Eğer rabbinden daha önce bir söz verilmemiş olmasaydı; ayrılığa düştükleri konuda aralarında hüküm verilmiş olurdu.

(Yunus 19)

Mustafa Çavdar Meali:

Başlangıçta insanlar tek bir ümmetti fakat sonra ihtilaf edip ayrı görüşlere saptılar. Eğer Rabbinden daha önce konulmuş bir yasa olmasaydı ihtilaf ettikleri konularda aralarında ki hüküm verilmiş olurdu.

Bknz: (2/213) - (23/52)»(23/61)

(Yunus 19)

Mustafa Çevik Meali:

İnsanlar kurallarını Allah’ın belirlediği bir hayatı yaşamak için yaratılmış tek bir ümmetti. Sonra aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle farklı farklı hayat nizamları icat edip yaratılış sebeplerinden kopuk yollara saptılar, Rabbinizin katında önceden belirlenmiş ve yasaya bağlanmış bir karar olmasaydı hesapları çoktan görülüp, hak ettikleri cezaları verildi.

(Yunus 19)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İnsanlık başlangıçta aynı duygu, düşünce ve ideal etrafında toplanmış bir topluluktan oluşuyordu; fakat sonradan ayrı görüşlere saptılar. Ve eğer Rabbin tarafından daha önceden bir yasaya bağlanmamış olsaydı, onların kendi aralarında tartıştıkları konularda (daha başından) hüküm verilip iş bitirilirdi.

(Yunus 19)

Osman Okur Meali:

İnsanlar sadece bir tek ümmetti, sonradan ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesi ile ilgili) Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, ayrılığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilirdi (Derhal azap iner ve işleri bitirilirdi).

(Yunus 19)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve insanlar bir ümmetten başka değildi. Sonra ihtilafa düştüler. Eğer Rabbin tarafından geçmiş bir kelime bulunmasa idi, onların arasında ihtilâfa düştükleri şey hususunda elbette ki (derhal) hükmolunurdu.

(Yunus 19)

Ömer Öngüt Meali:

İnsanlar ilk önce bir tek ümmet idiler, sonradan ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden ezelde bir takdir geçmemiş olsaydı, ihtilâfa düştükleri şeyler hakkında hüküm çoktan verilmiş olurdu.

(Yunus 19)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnsanlar bir tek toplumdu, sonra ayrıştılar. Rabbinin katında ‘olacaklarla ilgili’ bir söz geçmemiş olsaydı, ayrışmalarına neden olan bütün konularda, aralarında hüküm verilmiş olurdu.

(Yunus 19)

Sadık Türkmen Meali:

VE bütün insanlık sadece tek bir toplumdan ibaretti! Ama sonradan görüş ayrılığına düşerek parça parça oldular. Eğer Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, ihtilâf ettikleri konuda aralarında hemen hüküm verilirdi.

(Yunus 19)

Seyyid Kutub Meali:

Tüm insanlar tek bir ümmetten ibaretti, sonra görüş ayrılığına düştüler. Eğer Rabbinin daha önce kesinleşmiş bir kararı olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri konularda aralarında hemen hüküm verilirdi.

(Yunus 19)

Suat Yıldırım Meali:

İnsanlar aslında tek ümmet idi. Başlangıçta hepsi tevhid inancına sahip iken sonra aralarında ihtilaf çıktı.Şayet Allah'tan nihai hükmü kıyamete bırakma şeklinde önceden yapılmış bir vaad olmasaydı, ihtilaf ettikleri konudaki hüküm çoktan verilmiş, azap tepelerine inmiş olurdu.

(Yunus 19)

Süleyman Ateş Meali:

İnsanlar bir tek milletten başka bir şey değildi, ama ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, ayrılığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilir(işleri bitirilir)di.

(Yunus 19)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İnsanlar bir tek toplumdu (ümmetti), daha sonra ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinin daha önce verdiği karar[1] olmasaydı, onların ayrılığa düştükleri konuda aralarından hüküm verilirdi.

1)İmtihandan geçirme kararı.    

(Yunus 19)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İnsanlar başlangıçta tek bir topluluktu, sonra ayrılığa düştüler. Eğer Rabbin söz vermiş olmasaydı, ayrılığa düştükleri konularda hemen karar verilirdi.

(Yunus 19)

Şaban Piriş Meali:

İnsanlar tek ümmetti, sonra ayrıldılar. Rabbinden daha önce bir söz verilmemiş olmasaydı; ayrılığa düştükleri konuda aralarında hüküm verilirdi.

(Yunus 19)

Talat Koçyiğit Meali:

İnsanlar, önceden, tek bir ümmetten başka bir şey değildiler; fakat sonradan ayrılığa düştüler. Eğer Rabbın tarafından evvelce verilmiş bir söz olmasaydı, aralarında, ayrılığa düştükleri şeyde hüküm verilirdi.

(Yunus 19)

Tefhimul Kuran Meali:

İnsanlar, tek bir ümmetten başka değillerdi; sonra anlaşmazlığa düştüler. Eğer Rabbinden geçmiş (verilmiş) bir söz olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda mutlaka aralarında hüküm verilmiş olurdu.

(Yunus 19)

Ümit Şimşek Meali:

İnsanlar tek bir ümmet idi; sonra anlaşmazlığa düştüler. Eğer bu konuda daha önce Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı,(6) anlaşmazlığa düştükleri şey için aralarında hüküm şimdiden verilirdi.*

(Yunus 19)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İnsanlar bir tek ümmetten başka değilken ihtilafa düştüler. Eğer Rabbinden bir söz öne geçmemiş olsaydı, tartışıp durdukları konuda aralarında hüküm verilir/iş mutlaka bitirilirdi.

(Yunus 19)