10. Yunus Suresi / 93.ayet

Andolsun ki biz İsrailoğullarını güzel ve güvenilir yerlere yerleştirmiş ve onları tertemiz ve güzel yiyeceklerle rızıklandırmıştık. Kendilerine ilahi mesaj gelinceye kadar aralarında görüş ayrılığı yoktu. Şüphesiz Rabbin, kıyamet gününde ayrılığa düştükleri konularda onların arasında hüküm verecektir.

Bknz: (42/10)(98/1)

Mustafa Çavdar Meali

Yunus 93 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Andolsun ki biz İsrailoğullarını güzel bir yere yerleştirdik ve onları, tertemiz şeylerle rızıklandırdık. Kendilerine bilgi gelinceye dek de ayrılığa düşmediler. Şüphe yok ki Rabbin, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında kıyamet günü, aralarında hükmedecek.

(Yunus 93)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Andolsun Biz İsrailoğullarını, hoşlarına gidecek güzel bir yerde yerleştirdik ve temiz şeylerden kendilerine rızık(lar) verdik. Kendilerine ilim gelinceye (kitap ve peygamber gönderilinceye) kadar ihtilafa-anlaşmazlığa düşmemişler, (bâtıl ve bozuk hayat sistemi üzerinde uyuşagelmişlerdi.) Şüphesiz Rabbin, aralarında anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda kıyamet günü hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Abdullah Parlıyan Meali:

Derken İsrailoğullarını, güzel ve emin bir yere yerleştirdik ve kendilerini temiz ve hoş rızıklarla rızıklandırdık. Ama ne zaman ki, vahiy yoluyla kendilerine hakikat bilgisi geldi, ancak o zaman aralarında çekişmeye ve farklı görüşler benimsemeye başladılar. Allah çekişmeye düştükleri her konuda, kıyamet günü aralarında elbette hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Adem Uğur Meali:

Andolsun biz İsrailoğullarını güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz nimetlerden rızık verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz ki Rabbin, kıyamet günü onların, aralarında ihtilaf etmekte oldukları şeyler hakkında hükmedecektir.

(Yunus 93)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki biz, İsrailoğullarını seçkin ve emin bir bölgeye yerleştirdik... Onları temiz, saf şeylerle rızıklandırdık... Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrılığa düşmediler (ilim geldiğinde yorum farkları yüzünden ayrılıklar meydana geldi)... Muhakkak ki Rabbin, kıyamet sürecinde, ayrılığa düştükleri konularda hükmünü bildirecektir.

(Yunus 93)

Ahmet Tekin Meali:

Andolsun, biz İsrailoğulları'nı samimi dindarlara layık bir yurda yerleştirmiş, onlara helâl, temiz ve sağlıklı rızıklar vermiştik. Kendilerine doğru bilgiler gelinceye kadar ayrı baş çekip kasıtlı ihtilâfa çıkarmadılar. Rabbin kasıtlı ihtilâf çıkardıkları, çarpıttıkları konularda, kıyamet günü, aralarında hükmünü icra edecektir.*

(Yunus 93)

Ahmet Varol Meali

Andolsun biz İsrailoğullarını iyi bir yere yerleştirdik ve onları temiz şeylerle rızıklandırdık. Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz Rabbin kıyamet günü, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında hükmünü verir.

(Yunus 93)

Ali Bulaç Meali:

Andolsun, biz İsrailoğullarını, hoşlarına gidecek güzel bir yerde yerleştirdik ve temiz şeylerden kendilerine rızık verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar anlaşmazlığa düşmediler. Şüphesiz Rabbin, aralarında anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda kıyamet günü hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Gerçekten İsrâiloğullarını çok güzel bir yurda yerleştirdik ve kendilerini hoş nimetlerle rızıklandırdık. Nihayet ayrılığa düşmeleri de kendilerine ilim (Tevrat'daki ahir zaman peygamberine ait vasıflar) geldikten sonra oldu. Şüphe yok ki o ayrılığa düştükleri şeylerde (dinî emirler hakkında), Rabbin, kıyamet günü hükmünü verecektir.

(Yunus 93)

Ali Rıza Sefa Meali:

Gerçek şu ki, İsrailoğullarını, güzel bir yere yerleştirdik. Ve onlara temiz yiyecekler verdik. Kendilerine bilgi gelinceye dek uyuşmazlığa düşmediler. Kuşkusuz, Efendin, uyuşmazlığa düştükleri konularda, Yeniden Yaratılış Günü'nde, aralarında yargı verecektir.

(Yunus 93)

Ali Ünal Meali:

İsrail Oğulları’nı, kendilerine (dünyada) va’dedilen her şeyi rahatlıkla bulabilecekleri mübarek bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz, helâl ve sağlıklı rızıklar lütfettik. Fakat, hem de kendilerine (doğrunun, gitmeleri gereken yolun ve ne yaparlarsa ne ile karşılaşacaklarının) bilgisi geldikten sonra (aralarındaki rekabet ve hasetten kaynaklanan tecavüzler sebebiyle) ihtilâflara düştüler. Elbette Rabbin, ihtilâf edip geldikleri hususlarda aralarında Kıyamet Günü hükmünü verecektir.

(Yunus 93)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Andolsun! Biz İsrailoğulları için güzel bir yer hazırladık. Hoş ve güzel şeylerden onları rızıklandırdık. İlim onlara gelmeden ihtilafa düşmediler. Şüphesiz senin Rabbin kıyamet günü, ihtilaf ettikleri konularda, aralarında hükmünü verecektir.

(Yunus 93)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Andolsun biz, İsrailoğulları'nı iyi bir yere yerleştirdik ve onlara güzel rızıklar verdik. Kendilerine bilgi gelinceye kadar ayrılığa düşmediler de, bilgi geldikten sonra ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, kıyamet günü, anlaşmazlığa düştükleri şey hakkında aralarında hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Bekir Sadak Meali:

And olsun ki, Israilogullarini iyi bir yere yerlestirdik, onlara temiz riziklar verdik, kendilerine bir bilgi gelene kadar ayriliga dusmediler.

(Yunus 93)

Besim Atalay Meali:

İsrail oğullarını, iyi bir yerde yerleştirmişiz, temiz azık vermişiz, imdi kendilerine bilgi gelene değin, ayrışmamış idiler, Tanrın kıyamet günü, ayrıştıkları şeyde araların yargılar

(Yunus 93)

Celal Yıldırım Meali:

And olsun ki, İsrail oğulları'nı güzelce elverişli ve huzurlu bir yere yerleştirdik ve onları temiz ve nezih şeylerden rızıklandırdık. Kendilerine (Kur'ân) gelinceye kadar görüş ayrılığında bulunmadılar. Şüphesiz ki Rabbin onların ayrılığa düştükleri hususta Kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.

(Yunus 93)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Andolsun ki, biz, İsrailoğullarını güvenli bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz rızıklar sunduk. Kendilerine bilgi gelinceye kadar anlaşmazlığa düşmemişlerdi. Şüphe yok ki, Rabbin kıyamet günü anlaşmazlığa düştükleri konularda haklarında hüküm verecektir.*

(Yunus 93)

Diyanet İşleri Eski Meali:

And olsun ki, İsrailoğullarını iyi bir yere yerleştirdik, onlara temiz rızıklar verdik, kendilerine bir bilgi gelene kadar ayrılığa düşmediler. Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde şüphesiz kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, biz İsrailoğullarını çok güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz rızıklar verdik. Kendilerine bilgi gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz ki, ayrılığa düşmüş oldukları şeyler hakkında Rabbin kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.

(Yunus 93)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun biz İsrailoğullarını güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz nimetlerden rızık verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz ki Rabbin, kıyamet günü onların, aralarında ihtilaf etmekte oldukları şeyler hakkında hükmedecektir.

(Yunus 93)

Edip Yüksel Meali:

İsrail oğullarına onurlu bir yer bağışladık ve onlara güzel rızıklar verdik. Fakat, kendilerine ilim geldikten sonra ayrılığa düştüler. Rabbin, diriliş günü, ayrılığa düştükleri konuda aralarında hüküm verecektir

(Yunus 93)

Elmalılı Orjinal Meali:

Filhakıka Beni İsraili cidden güzel bir yurda yerleştirdik ve hoş ni'metlerden merzuk kıldık, nihayet ihtilaf etmeleri de kendilerine ilim geldikten sonra oldu, şüphe yok ki o ıhtilaf edib durdukları şeylerde rabbın kıyamet günü aralarında hukmünü verecek

(Yunus 93)

Elmalılı Yeni Meali:

Gerçekten İsrailoğullarını çok güzel bir yurda yerleştirdik ve hoş nimetlerden rızıklandırdık. Sonunda görüş ayrılığına düşmeleri de kendilerine ilim (Kur'an) geldikten sonra oldu. Şüphe yok ki, ayrılığa düştükleri şeylerde, Rabbin kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.

(Yunus 93)

Erhan Aktaş Meali:

Gerçekten Biz, İsrailoğulları'nı güvenli bir yere yerleştirdik. Onları temiz ve hoş nimetlerle rızıklandırdık. Kendilerine ilim[1] gelinceye dek ihtilafa düşmediler. Rabb'in, aralarında ihtilaf ettikleri şeyler hakkında Kıyamet Günü hükmünü verecektir.

1)Vahin ortaya koyduğu gerçekler. Vahiy. Vahiy, onların isteklerine uymayan bir takım kurallar koyunca.

(Yunus 93)

Gültekin Onan Meali:

Andolsun, biz İsrailoğullarını hoşlarına gidecek güzel bir yerde yerleştirdik ve temiz şeylerden kendilerine rızık verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar anlaşmazlığa düşmediler. Şüphesiz rabbin, aralarında anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda kıyamet günü hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve andolsun İsrâîloğulları'nı çok güzel bir yurda yerleştirdik ve onları hoş nimetlerden rızıklandırdık da kendilerine bilgi gelene kadar ihtilâfa düşmediler. Şüphesiz Rabbin, o anlaşmazlığa düştükleri konularda kıyâmet günü aralarında gerçekleştirecektir.

(Yunus 93)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Andolsun ki, İsrailoğullarını imrenilecek bir yurda yerleştirdik ve onları temiz yiyeceklerle rızıklandırdık. Onlara ilim gelinceye dek anlaşmazlığa düşmediler. Şüphesiz ki Rabbin, Kıyamet Günü ihtilaf ettikleri konularda aralarında hükmedecektir.

(Yunus 93)

Harun Yıldırım Meali:

Andolsun ki biz, İsrailoğullarını gerçekten çok güzel bir yere yerleştirdik. Onları hoş ve temiz şeylerle rızıklandırdık. Kendilerine ilim gelinceye kadar anlaşmazlığa düşmediler. Şüphesiz Rabbin, aralarında anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda kıyamet günü hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Hasan Basri Çantay:

Andolsun ki biz, İsrail oğullarını çok güzel bir yurda yerleşdirmişizdir. Onlara en temiz (ni'met) lerimizden rızıklar vermişizdir. Fakat kendilerine ilim gelinceye kadar ihtilafa düşmediler (de ondan sonra ihtilafa başladılar). Şüphesiz Rabbin, aralarında ihtilaf etmekde oldukları şeyler hakkında kıyaamet günü hükmünü verecekdir.

(Yunus 93)

Hayrat Neşriyat Meali:

And olsun ki İsrâiloğullarını güzel bir yurda (Mısır'a ve Şam'a) yerleştirdik ve onları temiz şeylerden rızıklandırdık. Kendilerine ilim (Tevrât) gelinceye kadar da ihtilâfta bulunmadılar. Muhakkak ki Rabbin, üzerinde ihtilâfa düşmekte oldukları şeyler hakkında kıyâmet günü aralarında hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Elbetteki İsrail'in oğullarını doğru bir yere yerleştirmiştik. Temiz olanlardan kendilerini rızıklandırmıştık da (o) bilgi kendilerine gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Gerçekten RAB'bin kıyamet gününde, kendisinde ayrılığa düşmekte oldukları konuda aralarında karar verir.

(Yunus 93)

Hüseyin Atay Meali:

Andolsun, İsrailoğullarım şerefli bir yere yerleştirdik ve onlara hoş rızıklar verdik. Kendilerine ilim gelene kadar ayrılığa düşmediler. Doğrusu, Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde, diriliş günü aralarında hüküm verecektir.

(Yunus 93)

İbni Kesir Meali:

Biz, İsrailoğullarını güzel bir yere yerleştirmiştik. Onlara tertemiz şeylerden rızıklar verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar hiç ihtilafa düşmediler. Şüphesiz Rabbın, kıyamet günü aralarındaki ihtilaflar hakkında hükmünü verecektir.

(Yunus 93)

İlyas Yorulmaz Meali:

Bizde İsrailoğullarını, onlar için en doğru bir mekana yerleştirdik. Onlara tertemiz rızıklardan verdik. İlim (Allah'ın mesajları) onlara geldikten sonra, aralarında ayrılıklara düştüler. Senin Rabbin, ayrılığa düştükleri konularda, onların hakkında ki hükmünü kıyamet gününde elbette verecektir.

(Yunus 93)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve andolsun ki; İsrailoğullarını güzel bir yere yerleştirdik. Ve onları tayyib (temiz, helâl) rızıktan rızıklandırdık. Bundan sonra onlara ilim gelinceye kadar ihtilâfa düşmediler. Muhakkak ki senin Rabbin, kıyâmet günü, hakkında ihtilâfa (anlaşmazlığa) düşmüş oldukları şeyde, onların aralarında hüküm verir.

(Yunus 93)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ant olsun ki Biz İsrailoğullarını güzel bir yurda yerleştirdik. Onları en arı nesnelerle azıklandırdık. Ancak kendilerine bilim geldikten sonradır ki aralarında anlaşmazlık oldu. Gerçekten senin çalabın onların aralarındaki anlaşmazlıkları kıyamet günü yargılayacaktır.

(Yunus 93)

Kadri Çelik Meali:

Hiç şüphesiz İsrail oğullarını doğruluk yurduna yerleştirdik ve onlara temiz rızıklar verdik. (Ama onlar ihtilafa düştüler.) Kendilerine ilim gelinceye kadar da anlaşmazlığa düşmediler. Şüphesiz Rabbin, aralarında, anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda kıyamet günü hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Mahmut Kısa Meali:

Gerçekten biz, İsrail Oğulları’nı çok güzel ve güvenli bir yurda yerleştirdik ve onlara tertemiz nîmetler bağışladık. Fakat onlar, kendilerine Allah’ın vahyi olan ilim geldikten sonra, sırf azgınlıklarından dolayı hakkı inkâr edip ayrılığa düştüler. Allah onlara, ellerindeki Tevrat’ı onaylayan yeni bir kitap ve yeni bir Peygamber gönderince, kimisi ona inandı, kimisi inkâr etti. Elbette Rabb’in, ayrılığa düştükleri konularda, mahşer gününde aralarında hükmünü verecektir.

(Yunus 93)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Yerleştirdik andolsun, İsrailoğullarını güzel bir yere. Onlara tertemiz rızık verdik Üzerlerine ilim gelinceye kadar hiç bir ihtilaf çıkmadı ayrılığa düşmediler Nasıl ki ayrıldılar. Şüphesiz Rabbin ayrılık konusunda kıyamet günü hükmedecektir.

(Yunus 93)

Mehmet Türk Meali:

Ve (arkasından) İsrâil oğullarını son derece güzel bir yere yerleştirdik ve onlara tertemiz şeylerden rızklar verdik de onlar kendilerine (vahiy yoluyla) ilim gelince hemen aralarında ayrılığa düştüler. 1Şüphesiz Rabbin onların aralarında anlaşmazlığa düştükleri şeyler hakkında ki hükmünü, kıyamet günü verecektir.*

(Yunus 93)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz Biz, İsrailoğulları’na her türlü güzelliğe sahip bir yer ihsan ettik ve onları tertemiz şeylerle rızıklandırdık. Onlara (gerçek) ilim gelinceye kadar ihtilâfa (da) düşmediler. Şüphesiz Rabbin, ihtilâfa düştükleri hakkında, aralarında Kıyamet günü hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Muhammed Esed Meali:

Derken, İsrailoğulları'na son derece güzel, emin bir yurt tayin ettik ve kendilerini temiz ve hoş rızıklarla rızıklandırdık. Ama, ne zaman ki (vahiy yoluyla) kendilerine (hakikat) bilgi(si) geldi, ancak o zaman aralarında çekişmeye, farklı görüşler benimsemeye başladılar: Allah, çekişmeye düştükleri her konuda Kıyamet Günü aralarında elbette hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz İsrail oğullarını güzel bir yurda yerleştirdik. Onlara temiz ve hoş yiyecekleri yaşamlık olarak verdik. Oysa onlar kendilerine bilgi geldikten sonra anlaşmazlığa düştüler. Fakat rabbin elbette ki, onların anlaşmazlığa düştüğü şey hakkında diriliş günü aralarında hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Mustafa Çavdar Meali:

Andolsun ki biz İsrailoğullarını güzel ve güvenilir yerlere yerleştirmiş ve onları tertemiz ve güzel yiyeceklerle rızıklandırmıştık. Kendilerine ilahi mesaj gelinceye kadar aralarında görüş ayrılığı yoktu. Şüphesiz Rabbin, kıyamet gününde ayrılığa düştükleri konularda onların arasında hüküm verecektir.

Bknz: (42/10) - (98/1)

(Yunus 93)

Mustafa Çevik Meali:

Bu yaşananların ardından İsrailoğullarını, verimli, güzel ve güvenli bir yere yerleştirdik, temiz, helal rızıklar ikram ettik fakat kendilerine kurallarını Allah’ın belirlediği nizam ve ahlaka uygun yaşamaları tebliğ edilip Allah’ın hükümlerini içeren âyetler bildirilince işte o zaman da ilahi yasalara uymak konusunda aralarında ihtilafa düşüp tartışmaya ve çekişmeye başladılar. Elbette Allah, bu tutumlarından dolayı onları hesaba çekecek.

(Yunus 93)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Sonunda, İsrailoğullarını verimli ve güvenli bir yere yerleştirmiş olduk; ve onlara temiz ve helal rızıklar ihsan ettik; durdular durdular da, kendilerine hakikatin bilgisi geldikten sonra ihtilaf ettiler: Elbette senin Rabbin, Kıyamet Günü hakkında anlaşmazlığa düştükleri konularda aralarında hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Osman Okur Meali:

Derken, İsrailoğullarına son derece güzel, emin bir yurt tayin ettik ve kendilerini temiz ve hoş rızıklarla rızıklandırdık. Ama, ne zaman ki (vahiy yoluyla) kendilerine (hakikat) bilgi(si) geldi, ancak o zaman aralarında çekişmeye, farklı görüşler benimsemeye başladılar: Allah, çekişmeye düştükleri her konuda Kıyamet Günü araların da elbette hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve andolsun ki, İsrailoğullarını sâlih (doğru) bir yurda yerleştirdik. Ve onları tertemiz şeylerden merzûk ettik. Sonra kendilerine ilim gelinceye kadar ihtilâfta bulunmadılar. Şüphe yok ki, Rabbin onların arasında ihtilâfa düştükleri şeyler hakkında Kıyamet günü hükmedecektir.

(Yunus 93)

Ömer Öngüt Meali:

Andolsun ki biz İsrâiloğullarını güzel bir yurda yerleştirdik ve onları temiz ve hoş nimetlerle rızıklandırdık. Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz ki Rabbin kıyamet günü, aralarında ihtilaf etmekte oldukları şeyler hakkında hükmünü verececektir.

(Yunus 93)

Ömer Sevinçgül Meali:

İsrailoğullarını güzel bir yurda yerleştirdik. Onlara, temizinden rızklar verdik. Anlaşmazlığa düşüp ayrışmaları kendilerine ‘vahiy kanalıyla ilahi’ ilim geldikten sonra oldu. Rabbin, ayrılık sebebi olan konuda, kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.

(Yunus 93)

Sadık Türkmen Meali:

VE İsrailoğulları’nı hoşlarına gidecek iyi bir yere yerleştirdik. Güzel şeylerden kendilerine rızık verdik. Kendilerine ilim gelmesine rağmen, ihtilâfa düştüler. Şüphesiz Rabbin kıyamet günü aralarında, ihtilâfa düştükleri şey hakkında hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Seyyid Kutub Meali:

Gerçekten biz İsrailoğulları'nı güvenli bir yurda yerleştirdik, onlara temiz rızıklar sunduk. Kendilerine bilgi gelinceye kadar anlaşmazlığa düşmemişlerdi. Şüphe yok ki, Rabbin kıyamet günü anlaşmazlığa düştükleri konularda haklarında hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Suat Yıldırım Meali:

Biz İsrailoğullarını güzel bir yerde yerleştirdik, onlara helal hoş rızıklar verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar ihtilafa düşmediler, fakat ondan sonra ihtilafa başladılar. Elbette Rabbin, aralarında ihtilaf ettikleri hususlarda kıyamet günü hükmünü verecektir.

(Yunus 93)

Süleyman Ateş Meali:

Andolsun biz, İsrail oğullarını iyi bir yere yerleştirdik ve onlara güzel rızıklar verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrılığa düşmediler (de bilgi geldikten sonra ayrılığa düştüler). Şüphesiz Rabbin, kıyamet günü, anlaşmazlığa düştükleri şey hakkında aralarında hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İsrailoğullarını doğru bir yurda yerleştirmiş, kendilerine temiz rızıklar vermiştik. Onlara bu bilgi (Kur'an) gelinceye kadar ayrılığa düşmemişlerdi. Senin Rabbin, anlaşamadıkları konularda (mezardan) kalkış günü aralarında hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Sonunda İsrailoğulları'nı güzel bir yurda yerleştirdik ve onlara temiz rızıklar bağışladık. Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Doğrusu Rabbin, ayrılığa düştükleri konularda Kıyamet Günü karar verecektir.

(Yunus 93)

Şaban Piriş Meali:

İsrailoğullarını hoşlanacakları evlere yerleştirmiş, temiz yiyeceklerle onları rızıklandırmıştık. Kendilerine ilim gelene kadar da anlaşmazlığa düşmemişlerdi. Şüphesiz Rabbin, anlaşamadıkları konu hakkında kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Talat Koçyiğit Meali:

İsrail oğullarını hoşlarına gidecek evlere yerleştirmiş, temiz yiyeceklerle onları rızıklandırmıştık. Kendilerine ilim gelinceye kadar da ihtilâfa düşmemişlerdi. Şüphesiz Rabbın, kıyamet günü ihtilâfa düşmüş oldukları hususlarda, aralarında hükmünü verecektir.

(Yunus 93)

Tefhimul Kuran Meali:

Andolsun, biz İsrailoğullarını, hoşlarına gidecek güzel bir yerde yerleştirdik ve temiz şeylerden kendilerine rızık verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar anlaşmazlığa düşmediler. Şüphesiz Rabbin, aralarında, anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda kıyamet günü hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Ümit Şimşek Meali:

Biz İsrailoğullarını güzel bir yurda yerleştirdik, temiz ve hoş yiyeceklerle rızıklandırdık. Onlar da ancak kendilerine ilim geldikten sonra anlaşmazlığa düştüler. Fakat Rabbin onların anlaşmazlığa düştüğü şey hakkında kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

(Yunus 93)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun, biz İsrailoğullarını çok güzel bir yurda yerleştirdik ve kendilerine temiz yiyeceklerden rızık verdik. Kendilerine ilim gelinceye kadar ihtilafa düşmediler. Hiç kuşkusuz, Rabbin, tartışmakta oldukları şey hakkında kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

(Yunus 93)