10. Yunus Suresi / 96.ayet

Gerçek şu ki, Rabbinin azap kelimesini/sözünü hak edenler iman etmeyenlerdir.

Bknz: (37/162)»(37/163)

Mustafa Çavdar Meali

Yunus 96 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Öyle kişilerdir onlar ki Rabinin, onlara söylediği sözü haketmiştir onlar, inanmaz onlar.

(Yunus 96)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Gerçek şu ki, (küfür ve zulümleri yüzünden) Rabbinin (azap) kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar (asla) inanmayacaklar (ve İslam’a teslim olmayacaklardır.)

(Yunus 96)

Abdullah Parlıyan Meali:

Haklarında Rabbinin sözü sabit olanlar, elbette inanmayacaklardır.

(Yunus 96)

Adem Uğur Meali:

Gerçekten haklarında Rabbinin sözü (hükmü) sabit olanlar, inanmazlar.

(Yunus 96)

Ahmet Hulusi Meali:

Muhakkak ki haklarında Rabbinin sözü (ezeli hükmü) gerçekleşmiş kimseler iman etmezler!

(Yunus 96)

Ahmet Tekin Meali:

Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur'ân'a itibar etmedikleri için, haklarında Rabbinin gerekçeli hükmü gerçekleşip kesinleşenler iman etmeyecekler.

(Yunus 96)

Ahmet Varol Meali

Haklarında Rabbinin sözü kesinleşmiş olanlar iman etmezler.

(Yunus 96)

Ali Bulaç Meali:

Gerçek şu ki, Rabbinin kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar inanmazlar.

(Yunus 96)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Doğrusu aleyhlerinde (küfürleri hakkında) Rabbinin takdiri gerçekleşmiş olanlar imana gelmezler.

(Yunus 96)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kuşkusuz, üzerine Efendinin Sözü gerçekleşmiş olanlar inanmazlar.

(Yunus 96)

Ali Ünal Meali:

(İnkârda ısrarlarından dolayı) haklarında Rabbinin verdiği azap hüküm kesinleşmiş olanlar iman etmezler,

(Yunus 96)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Aleyhlerine Allah’ın sözünün gerçekleştiği kişiler, hiç şüphesiz inanmayacaklardır.

(Yunus 96)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Haklarında Rabbinin azap kelimesi sabit olanlar inanmazlar.

(Yunus 96)

Bekir Sadak Meali:

(96-97) Dogrusu Rabbinin soz verdigi azabi hak edenler, can yakici azabi gorene kadar kendilerine her turlu belge gelse bile inanmazlar.

(Yunus 96)

Besim Atalay Meali:

Kendi üzerlerine, Tanrının sözü hak olmuş bulunanlar, bütün belgeler gelmiş olsa da, ağrıtıcı azabı görmedikçe inanmazlar

(Yunus 96)

Celal Yıldırım Meali:

(96-97) Onlar ki haklarında Rabbin sözü gerçekleşti, kendilerine her türlü âyet (belge ve mu'cize) de gelse, elem verici azabı görmedikçe (emin olunuz ki) inanmazlar .

(Yunus 96)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar iman etmezler.

(Yunus 96)

Diyanet İşleri Eski Meali:

96,97. Doğrusu Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler, can yakıcı azabı görene kadar kendilerine her türlü belge gelse bile inanmazlar.

(Yunus 96)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(96-97) Şüphesiz, haklarında Rabbinin sözü (hükmü) gerçekleşmiş olanlar, kendilerine bütün mucizeler gelse bile, elem dolu azabı görünceye kadar inanmazlar.

(Yunus 96)

Diyanet Vakfı Meali:

96, 97. Gerçekten haklarında Rabbinin sözü (hükmü) sabit olanlar, kendilerine (istedikleri) bütün mucizeler gelmiş olsa bile, elem verici azabı görünceye kadar inanmayacaklardır.

(Yunus 96)

Edip Yüksel Meali:

Rabbinin kararıyla mahkum edilenler inanmazlar.

(Yunus 96)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hakıkat aleyhlerinde rabbının kelimesi hakkolmuş olanlar iymana gelmezler

(Yunus 96)

Elmalılı Yeni Meali:

Doğrusu aleyhlerinde Rabbinin hükmü gerçekleşmiş olanlar imana gelmezler,

(Yunus 96)

Erhan Aktaş Meali:

Rabb'inin haklarında kelimeleri[1] gerçekleşecek olanlar, iman etmezler.

1)Takdir edilmiş hüküm.

(Yunus 96)

Gültekin Onan Meali:

Gerçek şu ki, rabbinin kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar inanmazlar.

(Yunus 96)

Hakkı Yılmaz Meali:

(96,97) Şüphesiz, şu, aleyhlerinde Rabbinin Kelime'si hak olmuş olan kimseler, kendilerine bütün alâmetler/göstergeler hep birden gelse, yine de o acıklı azabı görünceye kadar iman etmezler.

(Yunus 96)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Rabbinin kelimesinin/hükmünün aleyhlerine gerçekleştiği kimseler, asla iman etmezler.

(Yunus 96)

Harun Yıldırım Meali:

Doğrusu üzerlerine Rabbinin sözü hak olmuş bulunanlar iman etmezler;

(Yunus 96)

Hasan Basri Çantay:

(96-97) Üzerlerine Rabbinin kesilmesi hak olmuş bulunanlar (yok mu?) onlar, velev kendilerine her (hangi bir) ayet gelmiş olsun, acıklı bir azab görecekleri (zama) na kadar iman etmezler.

(Yunus 96)

Hayrat Neşriyat Meali:

96,97. Muhakkak ki üzerlerine Rabbinin (azab) sözü (hükmü) hak olanlar, kendilerine bütün âyetler gelmiş olsa bile, o (pek) elemli azâbı görünceye kadar (isyanları sebebiyle) îmân etmezler.(3)*

(Yunus 96)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(96-97) Gerçekten, kendilerine RAB'binin kelimesi hak olmuş [kesinleşmiş] olanlar -kendilerine her bir ayet [kanıt] gelse bile- can yakıcı azabı görünceye kadar inanmazlar.

(Yunus 96)

Hüseyin Atay Meali:

(96-97) Doğrusu, Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler, her türlü belge onlara gelse bile acıklı azabı görene kadar inanmazlar.

(Yunus 96)

İbni Kesir Meali:

Doğrusu, üzerlerine Rabbının sözü hak olanlar inanmazlar.

(Yunus 96)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah'ın azap emrinin (kelimesinin) üzerlerine hak olduğu kimseler, iman etmemiş olanlardır.

(Yunus 96)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki onlar, Rabbinin sözünü üzerlerine hakettiler. Onlar, mü’min olmazlar.

(Yunus 96)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Senin çalabının azabını hak eden kimseler inanmazlar,

(Yunus 96)

Kadri Çelik Meali:

Doğrusu haklarında Rabbinin sözü (azaba uğrayacakları hükmü) gerçekleşmiş olanlar, iman etmezler.

(Yunus 96)

Mahmut Kısa Meali:

Çünkü hakîkati bildiği hâlde kötülüğü tercih eden, böylece haklarında Rabb’inin azap hükmü gerçekleşen zâlimler, bireysel ve toplumsal yasalar gereğince, kesinlikle iman etmeyecekler;

(Yunus 96)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ulu Rabbinin hükmü (azap) hak kelimesi olanlar, elbette iman etmezler

(Yunus 96)

Mehmet Türk Meali:

Haklarında Rabbinin (ezeli ve ebedî ilmiyle bilerek söylediği;) “artık onlar îman etmeyecekler” sözü kesinleşenler var ya!

(Yunus 96)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz (cezalandırılmalarına) Rabbin tarafından karar verilmiş olanlar, (kesinlikle) inanmayacaklar.

(Yunus 96)

Muhammed Esed Meali:

Gerçek şu ki, haklarında Rablerinin sözü (yargısı) gerçekleşmiş olanlar imana erişemeyeceklerdir.

(Yunus 96)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Gerçek şu ki, haklarında rabbinin sözü gerçekleşmiş olanlar inanmazlar.

(Yunus 96)

Mustafa Çavdar Meali:

Gerçek şu ki, Rabbinin azap kelimesini/sözünü hak edenler iman etmeyenlerdir.

Bknz: (37/162)»(37/163)

(Yunus 96)

Mustafa Çevik Meali:

96-98 Böyleleri kendilerine gerçeğin her türlü delili ve mucizesi gösterilse bile yine de inanmazlar ta ki can yakıcı azap ile karşılaşıncaya kadar. Keşke azap başlarına gelmeden, yaratılış sebepleri olan hayat tarzına dönselerdi! Yunus’un kavmi dışında, davete önce karşı çıkıp, sonra da azapla karşılaşacaklarını akledip ilahi nizama sarılan başka bir toplum çıkmadı. Onlar Allah adına yapılan davet ile yaşamaya dönünce, Biz de onları dünya hayatlarında zelil ve perişan olacakları azaptan kurtardık ve onlara bu süre içinde hidayet üzere yaşamanın, gücünü, şerefini ve mutluluğunu tattırıp nimetlerimizden bolca yararlandırdık.

(Yunus 96)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Hakikat şu ki, haklarında Rablerinin yargısı kesinleşenler asla iman etmeyecekler.

(Yunus 96)

Osman Okur Meali:

(96-97) Gerçekten haklarında Rabbinin sözü (firavun gibi dünyada iken helak hükmü) sabit olanlar, kendilerine (istedikleri) her türlü ayet (mucizeler) gelmiş olsa bile, elem verici azabı görünceye kadar inanmayacaklardır.

(Yunus 96)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Muhakkak o kimseler ki, aleyhlerinde Rabbin kelimesi tahakkuk etmiştir, onlar imân etmezler.

(Yunus 96)

Ömer Öngüt Meali:

Doğrusu Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler iman etmezler.

(Yunus 96)

Ömer Sevinçgül Meali:

Haklarında Rabbinin sözü gerçekleşmiş olanlar inanmazlar.

(Yunus 96)

Sadık Türkmen Meali:

ŞÜPHESİZ Kİ, Rabbinin azap sözü üzerlerine hak olan zalimler, artık inanmazlar.

(Yunus 96)

Seyyid Kutub Meali:

Haklarında Rabbinin hükmü kesinleşenler asla iman etmezler.

(Yunus 96)

Suat Yıldırım Meali:

(96-97) (Kafir olarak ölüp cehenneme gideceklerine dair) haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar, her türlü mucize de önlerine gelse, gayet acı azabı görmedikçe iman etmezler.

(Yunus 96)

Süleyman Ateş Meali:

Üzerlerine Rabbinin (azab) kelimesi hak olanlar inanmazlar.

(Yunus 96)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Rabbinin, aleyhlerindeki sözünü hak etmiş olanlar inanıp güvenecek değillerdir.

(Yunus 96)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(96-97) Kendilerine her türlü âyet gelse bile, haklarında Rabbinin hüküm verdikleri, can yakıcı azabı görünceye kadar iman etmez.

(Yunus 96)

Şaban Piriş Meali:

Şüphesiz Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler inanmazlar.

(Yunus 96)

Talat Koçyiğit Meali:

96-97 Üzerlerine Rabbının (azâb) sözü gerçekleşmiş olanlar, kendilerine bütün mucizeler gelmiş olsa bile, o acı azabı görmedikçe, yine de îman etmezler.

(Yunus 96)

Tefhimul Kuran Meali:

Gerçek şu ki, Rabbinin kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar inanmazlar.

(Yunus 96)

Ümit Şimşek Meali:

Haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar iman etmezler.

(Yunus 96)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Aleyhlerine Rabbinin kelimesi hak olanlar iman etmezler;

(Yunus 96)