12. Yusuf Suresi / 17.ayet

“Ey Babamız! İnan ki biz aramızda yarış yapmak için biraz uzaklaşmış ve Yusuf’u eşyalarımızın yanına bırakmıştık. O sırada kurt onu kapıp yemiş! Şimdi biz ne kadar doğru söylersek söyleyelim, sen yine de bize inanmayacaksın!” dediler.

Mustafa Çavdar Meali

Yusuf 17 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Baba demişlerdi, biz yarışa gitmiştik, Yusuf'u da elbiselerimizin başında bırakmıştık, bir kurt gelip yemiş onu, fakat biz doğru söylesek de sen inanmazsın bize.

(Yusuf 17)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Hain ve hilekâr kardeşleri:) “Ey babamız gerçek şu ki, biz gittik, (oynayıp) yarışırken, Yusuf’u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin” demişlerdi.

(Yusuf 17)

Abdullah Parlıyan Meali:

“Ey babamız!” dediler. “Yarış yapmak için bulunduğumuz yerden biraz uzaklaşmış ve Yûsuf'u eşyamızın başına bırakmıştık. Bir de ne görelim, onu kurt yemiş. Ama biliyoruz ki, biz böylece doğruyu söylüyor olsak da, sen bize inanmayacaksın.”

(Yusuf 17)

Adem Uğur Meali:

Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusufu eşyamızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.

(Yusuf 17)

Ahmet Hulusi Meali:

Dediler ki: "Ey babamız! Doğrusu biz gittik, yarışıyorduk... Yusuf'u da eşyamızın yanına bırakmıştık... Onu o kurt yemiş... Her ne kadar doğruyu söylesek de, sen bize inanmazsın. "

(Yusuf 17)

Ahmet Tekin Meali:

“Ey babamız, biz yarış yaparken uzaklaştık. Yûsuf'u eşyalarımızın yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş. Biz doğru söylesek bile sen bize itimat etmeyeceksin.” dediler.

(Yusuf 17)

Ahmet Varol Meali

"Ey babamız! Biz gittik yarışıyorduk. Yusuf'u da eşyalarımızın yanında bırakmıştık. Bu sırada onu kurt yemiş. Ama biz doğru söylesek de sen bize inanacak değilsin" dediler.

(Yusuf 17)

Ali Bulaç Meali:

Dediler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin."

(Yusuf 17)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Şöyle dediler: “- Ey babamız, biz gittik koşu yapıyorduk. Yûsuf'u da eşyamızın yanında bırakamıştık. Bir de gördük ki, onu kurt yemiş. Şimdi biz ne kadar doğru söylesek de, sen bize inanmazsın.”

(Yusuf 17)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Ey babamız!" dediler; "Yusuf'u, eşyamızın yanında bırakarak yarış yapmaya gittiğimizde, Onu kurt yemiş. Bize inanmayacaksın; oysa doğruyu söylüyoruz!"

(Yusuf 17)

Ali Ünal Meali:

“Muhterem babamız!” dediler: “Aramızda yarışa çıkmış ve Yusuf’u da eşyamızın başında bırakmıştık. Geri döndüğümüzde bir de ne görelim: Yusuf’u kurt yemiş! Ama, biz ne kadar doğruyu söylüyor olsak da, biliyoruz ki sen bize inanmayacaksın!”

(Yusuf 17)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Dediler ki: “Ey babamız! Biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf’u da eşyamızın yanına bıraktık. O ara kurt gelip onu yemiş. Biz doğru da olsak, bize inanacak değilsin.”

(Yusuf 17)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Ey babamız!" dediler, "Biz yarış yapmak üzere uzaklaşmış, Yusuf'u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın."

(Yusuf 17)

Bekir Sadak Meali:

(16-17) Aksam ustu aglayarak babalarina geldiklerinde: «Ey babamiz! Inan olsun biz yaris yapiyorduk; Yusuf'u esyamizin yanina birakmistik; bir kurt onu yedi. Her ne kadar dogru soyluyorsak da sen bize inanmazsin» dediler.

(Yusuf 17)

Besim Atalay Meali:

Dediler ki : «Ey babamız! Biz vardık, ok yarışırdık, eşyamızın başına Yusuf'u bırakmıştık, hemen, gelmiş onu kurt yemiş, biz doğru söylersek de, sen bize inanmazsın»

(Yusuf 17)

Celal Yıldırım Meali:

(16-17) Onlar yatsı vakti ağlayarak babalarına geldiler ve: «Ey babamız ! Dediler, biz yarışmak üzere gittik; Yûsuf'u da eşyamızın yanına bıraktık, derken onu kurt yemiş; biz doğru (sözlü)ler de olsak sen bize inanacak değilsin.»

(Yusuf 17)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Ey babamız! Gerçek şu ki; yarış yapmak için bulunduğumuz yerden (biraz) uzaklaşmış ve Yusuf'u azıklarımızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! (Biliyoruz ki,) her ne kadar doğru söylesek de sen bize inanmayacaksın” dediler.

(Yusuf 17)

Diyanet İşleri Eski Meali:

16,17. Akşam üstü ağlayarak babalarına geldiklerinde: "Ey babamız! İnan olsun biz yarış yapıyorduk; Yusuf'u eşyamızın yanına bırakmıştık; bir kurt onu yedi. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen bize inanmazsın" dediler.

(Yusuf 17)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Ey babamız! Biz yarışa girmiştik. Yusuf'u da eşyamızın yanında bırakmıştık. (Bir de ne görelim) onu kurt yemiş. Her ne kadar doğru söylesek de sen bize inanmazsın" dediler.

(Yusuf 17)

Diyanet Vakfı Meali:

Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusuf'u eşyamızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.

(Yusuf 17)

Edip Yüksel Meali:

'Ey babamız,' dediler, 'Gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da eşyamızın yanında bırakmıştık. Sonunda onu kurt yedi. Doğru konuşsak bile sen bize inanmıyacaksın.'

(Yusuf 17)

Elmalılı Orjinal Meali:

Dediler: ey pederimiz, biz gittik yarış ediyorduk, Yusüfü eşyamızın yanında bırakmıştık bir de baktık ki onu kurt yemiş, şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmazsın

(Yusuf 17)

Elmalılı Yeni Meali:

Ey babamız, biz gittik yarışıyorduk, Yusuf'u eşyamızın yanında bırakmıştık; bir de baktık ki, onu kurt yemiş. Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmazsın! dediler.

(Yusuf 17)

Erhan Aktaş Meali:

"Ey babamız! Yarışmaya gittik. Yusuf'u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Kurt onu yemiş. Sen bize inanmayacaksın ama doğru söylüyoruz." dediler.

(Yusuf 17)

Gültekin Onan Meali:

Dediler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin."

(Yusuf 17)

Hakkı Yılmaz Meali:

Onlar dediler ki: “Ey babamız! Şüphesiz biz yarış yaparak gittik. Yûsuf'u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Bir de baktık ki, o'nu kurt yiyivermiş. Ve biz doğru kimseler olsak da sen bize inanmazsın.”

(Yusuf 17)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Ey babamız!” demişlerdi. “Biz gittik, aramızda yarışıyorduk. Yusuf’u da eşyalarımızın yanında (gözcü olarak) bırakmıştık, onu kurt yemiş. (Biliyoruz ki) biz doğru söylesek de sen bize inanacak değilsin.”

(Yusuf 17)

Harun Yıldırım Meali:

Dediler ki: “Ey babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf’u da yiyeceklerimizin yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin.”

(Yusuf 17)

Hasan Basri Çantay:

"Ey babamız, dediler, hakıykaten biz gitdik. Yarış edecekdik. Yuusufu da eşyamızın yanına bırakmışdık. (Bir de ne görelim) onu kurt yemiş! Biz doğru söyleyenler olsak da (biliyoruz ki) sen bize inanıcı değilsin".

(Yusuf 17)

Hayrat Neşriyat Meali:

Dediler ki: “Ey babamız! Doğrusu biz gittik, yarış ediyorduk; Yûsuf'u da eşyâmızın yanında bırakmıştık (bir de baktık) ki onu kurt yemiş! Şimdi (biz), ne kadar doğru söyleyen kimseler olsak da, sen bize inanıcı değilsin!”

(Yusuf 17)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Ey babamız! Biz yarışarak gittik ve Yusuf'u geçim eşyamızın yanında terk ettik. Ardından kurt onu yedi. Biz dürüst kişiler olsak bile sen bize asla güvenecek değilsin." dediler.

(Yusuf 17)

Hüseyin Atay Meali:

"Ey babamız! Doğrusu, biz yarış yapmaya gittik, Yusuf'u eşyamızın yanına bırakmıştık, bir kurt onu yedi. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen bize inanmazsın" dediler.

(Yusuf 17)

İbni Kesir Meali:

Dediler ki: Ey babamız; gerçekten biz gitmiştik ki yarış yapalım. Yusuf'u da eşyaların yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen, bize inanacak değilsin.

(Yusuf 17)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Ey Babamız! Biz yarış yaparken Yusuf'u mallarımızın başında bırakmıştık. Sonra onu bir kurt yemiş. Şimdi biz doğru söylesek de sen bizim söylediklerimize inanmazsın, ama biz doğru söylüyoruz” dediler.

(Yusuf 17)

İskender Ali Mihr Meali:

“Ey babamız! Biz, yarış yapmak için gittik ve Yusuf’u eşyamızın yanına bıraktık. O zaman (o esnada) onu kurt yedi. Biz doğru söylesek bile, sen bize inanacak değilsin.” dediler.

(Yusuf 17)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Şöyle dediler: «Ey babamız! İşte biz buradan gittik. Koşmaca oynıyacaktık. Yusuf'u eşyalarımızın yanında bırakmıştık. Sonra onu kurt yemiş. Biz doğru söylüyoruz, ancak sen bize inanacak değilsin.»

(Yusuf 17)

Kadri Çelik Meali:

“Ey babamız! Biz gittik, yarışıyorduk ve Yusuf'u eşyamızın yanına bırakmıştık; derken kurt onu yedi. Ama biz doğruyu söyleyenler olsak bile sen bize inanan kimse değilsin” dediler.

(Yusuf 17)

Mahmut Kısa Meali:

“Ey babamız!” dediler, “Biz aramızda yarışmak için konakladığımız yerden azıcık uzaklaşmış, Yûsuf’u da eşyalarımızın yanında bırakmıştık. Döndüğümüzde ne görelim, bir kurt parçalamış onu! Fakat biliyoruz ki, biz her ne kadar doğruyu söylüyor olsak da, sen bize haklı olarak inanmayacaksın!”

(Yusuf 17)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Faydasızca dediler ki;"Ey Babamız, gerçek şu ama sen bize inanacak da değilsindir. Yusuf'u eşyalarımızın yanına bırakıp biz de yarışıyorduk oradan uzaklaştık Uzaklaşma bitip geldiğimizde onu kurt yemiş biz sadece gittik geldik.

(Yusuf 17)

Mehmet Türk Meali:

Ve: “Ey Babamız! Biz (kendi aramızda) yarışmaya gidince, Yûsuf’u da eşyalarımızın yanında bırakmıştık. O esnada onu bir kurt yemiş. Ama biz doğruyu söylesek bile zâten sen bize inanmazsın.”1 dediler.*

(Yusuf 17)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Ey babamız! (İnan ki) biz koşup yarışarak uzaklaştık. Yusuf’u (da) eşyalarımızın yanında bıraktık. Bunun üzerine kurt (gelip,) onu yemiş. Biz her ne kadar doğru söyleyenler olsak (da,) sen bize inanmazsın.”

(Yusuf 17)

Muhammed Esed Meali:

"Ey babamız!" dediler, "Yarış yapmak için bulunduğumuz yerden (biraz) uzaklaşmış ve Yusuf'u azıklarımızın yanında bırakmıştık... Meğer kurt kapmış o'nu! Ama (biliyoruz ki,) biz böylece doğruyu söylüyor olsak da sen bize inanmayacaksın!"

(Yusuf 17)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Ey babamız," dediler. "Gittik, yarışıyorduk; Yusuf'u eşyamızın yanında bırakmıştık, kurt onu yemiş. Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmayacaksın."

(Yusuf 17)

Mustafa Çavdar Meali:

“Ey Babamız! İnan ki biz aramızda yarış yapmak için biraz uzaklaşmış ve Yusuf’u eşyalarımızın yanına bırakmıştık. O sırada kurt onu kapıp yemiş! Şimdi biz ne kadar doğru söylersek söyleyelim, sen yine de bize inanmayacaksın!” dediler.(Yusuf 17)

Mustafa Çevik Meali:

16-18 Yusuf’u kuyuya attıktan sonra da akşam vakti ağlamaklı bir görüntü ile babalarının karşısına çıkıp, “Baba biz yarış yapmak için uzaklaşırken Yusuf’u da eşyalarımızın başına bırakmıştık, fakat geri döndüğümüz de onun bir kurt tarafından parçalanıp, yenilmiş olduğunu gördük, her ne kadar biz doğruyu söylemiş olsak da senin bize inanmayacağını da biliyoruz ama maalesef gerçek böyle oldu.” dediler ve üzerine sahte bir kan lekesi bulaştırdıkları gömlek parçasını da Yakub’a gösterdiler, çocuklarından bunları duyan Yakub da onlara dedi ki: “Anlaşılan o ki, kıskançlık duygularınız size çok kötü bir iş yaptırmış, bu durumda bana düşen güzel bir sabır gösterip, tahammül etmektir. Sizin bu yaptığınıza karşı bana dayanma gücü vermesi için Rabbime sığınır, O’ndan yardım dilerim.”

(Yusuf 17)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Ey babamız!" dediler, "Yarış yapma amacıyla uzaklaşmıştık. Yusuf'u da eşyalarımızın başında bırakmıştık. Bir de baktık ki onu kurt yemiş. Ama biz ne kadar doğruyu söylersek söyleyelim, yine de sen bize inanmayacaksın!"

(Yusuf 17)

Osman Okur Meali:

Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusuf'u eşyamızın yanında bırakmıştık. (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın.

(Yusuf 17)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dediler ki: «Ey bizim pederimiz! Biz hakikaten bir yarış ederek gittik. Yusuf'u da eşyamızın yanında bıraktık, hemen O'nu kurt yemiş ve sen bize velev ki doğru sözlü kimseler olmuş isek de inanır değilsin.»

(Yusuf 17)

Ömer Öngüt Meali:

Dediler ki: “Ey babamız! Biz yarış yapmak için gitmiştik, Yusuf'u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Ne yazık ki onu kurt yemiş! Şimdi biz ne kadar doğru söylesek de sen bize inanmazsın. ”

(Yusuf 17)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Ey babamız!” dediler, “Biz uzak bir yere gitmiştik. Kendi aramızda yarışıyorduk. Yusuf’u da eşyalarımızın yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş! Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmazsın.”

(Yusuf 17)

Sadık Türkmen Meali:

“Ey babamız!” dediler. “Gerçek şu ki; biz gittik, yarışıyorduk, Yusuf’u da yiyeceğimizin yanında bırakmıştık. Ancak, onu kurt yemiş! Gerçi, doğru söyleyenlerden olsak bile, sen bize inanmazsın.”

(Yusuf 17)

Seyyid Kutub Meali:

Dediler ki; «Ey babamız, Yusuf'u eşyalarımızın yanında bırakarak yarış yapmaya gitmiştik, o sırada onu kurt kapıverdi; her ne kadar söylediğimiz doğru ise de, bize inanmayacaksın.»

(Yusuf 17)

Suat Yıldırım Meali:

(16-17) Yatsı vakti, ağlayarak babalarının yanına dönüp dediler ki: "Sevgili babamız, biz yarışmak üzere bulunduğumuz yerden ayrılırken Yusuf'u da eşyalarımızın yanında bıraktık. Bir de döndük ki onu kurt yemiş! Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmayacaksın!"

(Yusuf 17)

Süleyman Ateş Meali:

"Ey babamız, dediler, biz gittik, yarışıyorduk; Yusuf'u yiyeceğimizin yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş! Ama biz doğru söylesek de sen bize inanmazsın!"

(Yusuf 17)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Dediler ki: "Baba! Baba! Gittik… Yarışacaktık… Yusuf'u eşyalarımızın yanında bıraktık. Sonra onu kurt yemiş. Gerçi ne kadar doğruyu söylesek de bize inanacak değilsin."

(Yusuf 17)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Ey babamız! Yusuf'u eşyalarımızın yanında bırakıp yarışmaya gitmiştik. Bu arada onu kurt kapmış. Biz ne kadar doğru söylesek de sen bize inanmayacaksın" dediler.

(Yusuf 17)

Şaban Piriş Meali:

- Babamız, inan ki biz yarış yapıyorduk. Yusuf'u eşyalarımızın yanına bırakmıştık, o sırada kurt onu yemiş. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen yine bize inanmazsın, dediler.

(Yusuf 17)

Talat Koçyiğit Meali:

Ona demişlerdi ki: "Ey babamız! biz, yarış yapmak için gitmiş, Yûsuf'u da eşyamızın yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş. Biz ne kadar doğru söylesek de, sen bize inanmayacaksın."

(Yusuf 17)

Tefhimul Kuran Meali:

Dediler ki: «Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ama biz doğruyu söyleyenler olsak bile sen bize inanacak değilsin.»

(Yusuf 17)

Ümit Şimşek Meali:

Dediler ki: “Baba, biz yarışa çıkmış, Yusuf'u da eşyamızın yanına bırakmıştık. Onu kurt yemiş! Artık biz doğruyu söylesek de sen bize inanmazsın.”

(Yusuf 17)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ey babamız, dediler, gittik, yarışıyorduk; Yusuf'u eşyamızın yanında bırakmıştık, kurt onu yemiş. Şimdi biz doğru da söylesek sen bize inanmayacaksın."

(Yusuf 17)