43. Zuhruf Suresi / 35.ayet

Onları altınlara mücevherlere boğardık. Ne var ki bütün bunlar şu dünya hayatının gelip geçici zevklerinden başka bir şey değildir. Oysa Rabbinin katındaki ahiret, günahlardan korunan muttakiler içindir.

Bknz: (3/185)(57/20)

Mustafa Çavdar Meali

Zuhruf 35 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve onları altınlara, mücevherlere boğardık ve bütün bunlar, dünya yaşayışına ait metalardan ibaret ve ahiretse, Rabbinin katında, çekinenlerin.

(Zuhruf 35)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve (daha nice) çekici-süsler(le donatırdık) . Oysa bütün bunlar, sadece dünya hayatının metaıdır (geçici bir yararlanmadır) . Ahiret ise, Rabbinin katında müttakiler için (hazırlanmıştır, sonsuz ve kusursuz bir hayattır).

(Zuhruf 35)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve onları altına ve mücevherlere boğardık. Ama bunların tümü, bu dünya hayatının gelip geçici zevklerinden başka birşey değildir. Ahiretteki cennet nimetleri ise, yollarını Allah ve kitabıyla bulanlarındır.

(Zuhruf 35)

Adem Uğur Meali:

Ve onları zinetlere boğardık. Bütün bunlar sadece dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise, Rabbinin katında, Allah'ın azabından sakınıp rahmetine sığınanlara mahsustur.

(Zuhruf 35)

Ahmet Hulusi Meali:

Altından süs eşyaları! İşte bunların hepsi dünya hayatının geçici zevklerinden başka bir şey değildir! Sonsuz gelecek yaşam ise Rabbinin indinde korunanlar içindir.

(Zuhruf 35)

Ahmet Tekin Meali:

Daha nice altın zînetler verirdik. Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçici menfaatleri, zevkleridir. Âhiret, ebedî yurt ise Rabbinin katında, Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minler içindir.

(Zuhruf 35)

Ahmet Varol Meali

Ve (nice) süsler (verirdik). Bütün bunlar dünya hayatının geçimliğinden başka bir şey değildir. Ahiret ise Rabbinin katında takva sahipleri içindir.

(Zuhruf 35)

Ali Bulaç Meali:

Ve (daha nice) çekici süsler (de verirdik). Bütün bunlar, yalnızca dünya hayatının metaıdır. Ahiret ise, Rabbinin katında muttakiler içindir.

(Zuhruf 35)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onların bu eşyalarını altın yaldızlı ve işlemeli kılardık. Bunların hepsi, ancak dünya hayatının geçici menfaatıdır. Ahiret (cennet) ise, Rabbinin katında, takva sahibleri içindir.

(Zuhruf 35)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve Altın Süslemeler. İşte bunların tümü, ancak dünya yaşamının geçimliğidir. Oysa sonsuz yaşam, Efendinin katında, sorumluluk bilinci taşıyanlarındır.

(Zuhruf 35)

Ali Ünal Meali:

Altın (ve daha başka mücevherlere) boğardık onları. Ama bunların her biri, dünya hayatının geçici metaından ibarettir. (Bütün nimetleriyle) Âhiret ise Rabbinin katında, Allah’a gönülden saygı besleyen ve O’na karşı gelmekten sakınanlara mahsustur.

(Zuhruf 35)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve (onlar için, bu sayılanları) altından da yapardık. Fakat bütün bunlar, dünya hayatının geçici geçimidir. Ahiret hayatı ise, Rabbinin yanında (ebedî âlemde) özlerini koruyanlar içindir.

(Zuhruf 35)

Bayraktar Bayraklı Meali:

-Evlerini gümüşten kapılar ve yaslanacakları koltuklarla donatıp süslerdik. Bütün bunlar sadece geçici dünya malıdır. Ahiret ise Rabbin katında muttakiler/ Allah'a saygı duyanlar içindir.

(Zuhruf 35)

Bekir Sadak Meali:

(33-35) Eger butun insanlar tek ummet olma durumuna gelmiyecek olsaydi, Rahman olan Allah'i inkar edenlerin evlerinin tavanlarini, uzerinde yukseldikleri merdivenleri, evlerinin kapilarini, uzerine yaslanacaklari kerevetleri gumusten yapar ve altin bezeklerle islerdik. Bunlarin hepsi ancak dunya hayatinin gecimligidir. Ahiret, Rabbinin katinda O'na karsi gelmekten sakinanlaradir. *

(Zuhruf 35)

Besim Atalay Meali:

Süse boğardık, bunların hepsi de ancak, dünya metaıdır, ahret Tanrının katında bulunan, sakınç olan kimselerin

(Zuhruf 35)

Celal Yıldırım Meali:

(34-35) Evlerinin kapılarını, üzerine yaslandıkları kanepeleri gümüşten yapar ve altın kaplamalarla işlerdik. Bunların hepsi dünya hayatının kısa süreli yararlanılan geçimliğinden başkası değildir. Âhiret ise, Rabbin yanında korkup sakınanlar içindir.

(Zuhruf 35)

Cemal Külünkoğlu Meali:

34,35. (İnkârcıların dünyadaki) evlerinin kapılarını ve üzerine kuruldukları koltuklarını da (gümüşten) yapardık. Ve (daha nice) çekici süsler (de verirdik). Bütün bunlar sadece dünya hayatının geçici malından ibarettir. Ahiret nimeti ise, Rabbinin katında, Allah'ın azabından sakınıp rahmetine sığınanlara mahsustur.

(Zuhruf 35)

Diyanet İşleri Eski Meali:

33,34,35. Eğer bütün insanlar tek ümmet olma durumuna gelmeyecek olsaydı, Rahman olan Allah'ı inkar edenlerin evlerinin tavanlarını, üzerinde yükseldikleri merdivenleri, evlerinin kapılarını, üzerine yaslanacakları kerevetleri gümüşten yapar ve altın bezeklerle işlerdik. Bunların hepsi ancak dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret, Rabbinin katında O'na karşı gelmekten sakınanlaradır.*

(Zuhruf 35)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(34-35) Evlerine (gümüşten) kapılar ve üzerine yaslanacakları koltuklar ve altın süslemeler yapardık. Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçimliğidir. Rabbinin katında ahiret ise, O'na karşı gelmekten sakınanlarındır.

(Zuhruf 35)

Diyanet Vakfı Meali:

Ve onları zinetlere boğardık. Bütün bunlar sadece dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise, Rabbinin katında, Allah'ın azabından sakınıp rahmetine sığınanlara mahsustur.

(Zuhruf 35)

Edip Yüksel Meali:

Ve nice gösterişli maddeler. Tüm bunlar bu dünya hayatının geçici materyalidir. Ahiret ise Rabbinin katında erdemlilerindir.

(Zuhruf 35)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve altın ziynetler yapardık ve doğrusu bütün bunlar Dünya hayatın geçici metaı, rabbının ındinde. Ahıret ise korunan müttekiler içindir.

(Zuhruf 35)

Elmalılı Yeni Meali:

(34-35) Odalarına kapılar; üzerlerine kurulacakları koltuklar, kanepeler, altın'dan süsler yapardık. Doğrusu bütün bunlar dünya hayatının geçici metaı; ahiret ise Rabbin katında takva sahipleri içindir.

(Zuhruf 35)

Erhan Aktaş Meali:

Ve altına boğardık. Bunların tamamı, dünya hayatının kazanımından başka bir şey değildir.[1] Ahiret ise Rabb'inin yanında, yalnızca takva[2] sahipleri içindir.

1)Bu ayetlerde (31,32,33,34,35), bizatihi dünya nimetlerini yermek veya önemsizleştirmek söz konusu değildir. Ancak dikkatler, bütün zenginliklerden daha büyük zenginlik olan ahiret zenginliğine çekilmek istenmektedir. Amaç, insanların zaaflarına yenilmeyerek gerçek ve kalıcı olan zenginliği öncelemelerini sağlamaktır. Zira zenginlik ve refah aynı zamanda insan için şımartıcı ve azgınlaştırıcı özelliğe de sahiptir. Dünya nimetleri elbette ki değerlidir, ancak onlardan daha değerli olan şey ilkeli olmak, doğru yoldan ayrılmamak ve takva sahibi olmaktır. Ayette "değerli olandan", daha değerli olana" vurgu yapılmaktadır.
2)Korunma; Allah'ın buyruklarına içtenlikle uyarak; o buyruklarla, kötü ve zararlı şeylere karşı kendisini korumaya, güvenceye almak.

(Zuhruf 35)

Gültekin Onan Meali:

Ve (daha nice) çekici süsler (de verirdik). Bütün bunlar, yalnızca dünya hayatının metaıdır. Ahiret ise, rabbinin katında muttakiler içindir.

(Zuhruf 35)

Hakkı Yılmaz Meali:

(33-35) Ve eğer insanlar, bir tek önderli, gerçeği bilerek reddeden toplum olmayacak olsalardı, Biz, Rahmân'ı [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ı] bilerek reddeden / inanmayan kimselerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler, onların evleri için kapılar, üzerine yaslanacakları koltuklar ve altından süs eşyaları yapardık. Bunların hepsi basit dünya hayatının kazanımından başka bir şey değildir. Âhiret ise Rabbinin katında, Allah'ın koruması altına girmiş olan kişiler içindir.

(Zuhruf 35)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ve (daha başka) süsler... Bunların hepsi, dünya hayatının (geçici) metaıdır. Ahiret ise Rabbinin katında muttakilerindir.

(Zuhruf 35)

Harun Yıldırım Meali:

Ve çekici süsler. Bütün bunlar, yalnızca dünya hayatının metaıdır. Ahiret ise, Rabbinin katında muttakiler içindir.

(Zuhruf 35)

Hasan Basri Çantay:

(Onları) altın zinetler (e boğardık). Bunların hepsi dünya hayatının geçici metaından başka şeyler değildir. Ahiret (seadeti) ise Rabbinin indinde (ancak küfür ve measiden) kaçınanlara mahsusdur.

(Zuhruf 35)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve (onlara) nice zuhruf (altın ziynetler verirdik). Hâlbuki doğrusu bütün bunlar, dünya hayâtının (geçici) menfaatinden başka bir şey değildir. Âhiret ise, Rabbinin katında takvâ sâhibleri içindir.

(Zuhruf 35)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(33-35) Şayet, insanlar (nankörlük üzerinde) bir tek ümmet olacak olmasaydı, Rahman'ı göz ardı edip nankörlük edenlerin mutlaka evlerine gümüşten tavanlar, üzerlerine çıkacakları merdivenler, evleri için kapılar, kendilerine yaslanacakları yataklar ve takılar yapardık. Gerçekten, işte şunlar kesinlikle dünya [ilk] hayatının geçimidir. Hâlbuki, RAB'binin katındaki ahiret [son], korunup sakınanlar içindir.

(Zuhruf 35)

Hüseyin Atay Meali:

34-35 Evlerinin kapılarını, üzerine yaslanacakları kerevetleri de altın bezeklerle süslerdik. Bunların hepsi ancak dünya hayatının geçimliğidir. Rabbinin katında olan sonraki ise O’na saygılı olanlara özgüdür.

(Zuhruf 35)

İbni Kesir Meali:

Altına boğardık. Bunların hepsi sadece dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise; Rabbının katında müttakiler içindir.

(Zuhruf 35)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ve altınlar (verirdik). Bunların hepsi dünya hayatının geçimlikleri. Ahiret ise, Rabbinin katında sakınıp korunanlarındır.

(Zuhruf 35)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve (üstlerine) süsler (mücevherler yapardık). Ve bunların hepsi sadece dünya hayatının meta’ıdır. Ve ahiret ise Rabbinin katındadır ve takva sahiplerinindir.

(Zuhruf 35)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

onları altın bezeneklere boğardık. Bütün bunlar dünya yaşayışının gönenceleridir. Öbür dünyada Allah'ın katında olanlar ise yalnız sakınanlar içindir.

(Zuhruf 35)

Kadri Çelik Meali:

Ve (daha nice) çekici süsler de (verirdik). Bütün bunlar, yalnızca dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise, senin Rabbinin katında takva sahipleri içindir.

(Zuhruf 35)

Mahmut Kısa Meali:

Ve onları, istedikleri kadar altınlara, mücevherlere boğardık. Fakat bütün bunlar, dünya hayatının basit ve gelip geçici zevklerinden başka bir şey değildir. Rabb’inin katındaki âhiret nîmetleri ise, dürüst ve erdemli bir hayatı tercih ederek kötülüklerden sakınan kimseler için elbette çok daha değerlidir. O hâlde;

(Zuhruf 35)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Hakikatte daha nice süsler. Bu dünya metaıdır. Ahiret ise, Rabbin katında, muttakilerindir.

(Zuhruf 35)

Mehmet Türk Meali:

Ve onlara (nice) ziynetler (de verirdik). İşte bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçici kazançlarıdır. Âhiret ise, Rabbinin katında (Allah’a) karşı hata etmekten sakınanlar içindir.

(Zuhruf 35)

Muhammed Celal Şems Meali:

(33-35) Bütün insanların tek bir yol üzerinde birleşmeleri (ihtimali) olmasaydı, Biz Rahman’ı inkâr edenler için evlerinin çatılarını, (üzerine basıp) çıktıkları merdivenleri, evlerinin kapılarını, üzerinde yaslanarak oturdukları kanepeleri (tamamen) gümüşten yapardık. Hatta (kendilerine) altın (da verirdik.) Bütün bunlar, kesinlikle dünya hayatının malıdır. Ahiretin (mükâfatı ise) Rabbinin Katında (ve ancak) takvayı benimseyenler içindir.

(Zuhruf 35)

Muhammed Esed Meali:

ve (sınırsız ölçüde) altın? Ama bunların tümü, bu dünya hayatının (gelip geçici) zevklerinden başka bir şey değildir; halbuki Allah'a karşı sorumluluk duyanları öteki dünya(da) Rableri katında (mutluluk) bekler.

(Zuhruf 35)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar için başka süsler de yapardık. Bütün bunlar dünya yaşamının geçici olanaklarıdır. Ahiret ise rabbinin katında Allah'a karşı gelmekten sakınıp korunanlar içindir.

(Zuhruf 35)

Mustafa Çavdar Meali:

Onları altınlara mücevherlere boğardık. Ne var ki bütün bunlar şu dünya hayatının gelip geçici zevklerinden başka bir şey değildir. Oysa Rabbinin katındaki ahiret, günahlardan korunan muttakiler içindir.

Bknz: (3/185) - (57/20)

(Zuhruf 35)

Mustafa Çevik Meali:

33-35 Şayet insanlar, kendilerine verilecek nimetlerin bolluğu sebebi ile azgınlaşıp, haddi aşıp, müşrik ve kâfir tek bir toplum haline gelmeyecek olsaydı, evlerinin tavanlarını ve merdivenlerini gümüşten yapardık; dahası evlerinin kapılarını ve oturup yaslandıkları koltuklarını da gümüşten yapar, altın ve mücevhere boğardık. Fakat bunların hepsi de dünya hayatının geçici hazlarından, güzelliklerinden ibarettir, Rabbinizin katındaki âhiret yurdunun cennet nimetleri ise çok daha güzel, hayırlı ve kalıcıdır. Bu nimetler Allah’ın rızasına uygun yaşamak uğrunda ellerinden gelen çabayı gösteren mü’minler için hazırlanmıştır.

(Zuhruf 35)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ve altına (boğardık). Ne ki bütün bunlar, şu dünya hayatının geçici zevklerinden başka bir şey değildir: Rabbinin katında (daha değerli) olan ahiret ise, sorumluluğunu kuşananlar içindir.

(Zuhruf 35)

Osman Okur Meali:

Ve süsleri de. Bunların hepsi geçici hayatın geçimliğidir. Ahiret ise Rabbin katında korunanlara aittir.

(Zuhruf 35)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve altun (ziynetler yapardık). Bunların hepsi de dünya hayatının (muvakkat) meta'ından başka değildir. Ahiret ise Rabbinin indinde muttakîler içindir.

(Zuhruf 35)

Ömer Öngüt Meali:

Ve onları altın ziynetlere boğardık. Bütün bunların hepsi sadece dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise Rabbinin katında muttakilere (O'nun azabından sakınıp rahmetine sığınanlara) mahsustur.

(Zuhruf 35)

Ömer Sevinçgül Meali:

Göz alıcı süslemeler..! Bunlar, dünya hayatının fani mallarıdır. Rabbinin katında bulunan ahiret ise kötülüklerden sakınanlara özgüdür.

(Zuhruf 35)

Sadık Türkmen Meali:

ve daha nice süs!.. Bunların hepsi, yalnızca dünya hayatının geçimliğinden ibarettir! Ahiret ise Rabbinin katında korunup sakınanlar içindir.

(Zuhruf 35)

Seyyid Kutub Meali:

ve nice süsler verirdik. Bütün bunlar sadece dünya hayatının geçici malından ibarettir. Ahiret nimeti ise, Rabbinin katında, Allah'ın azabından sakınıp rahmetine sığınanlara mahsustur.

(Zuhruf 35)

Suat Yıldırım Meali:

(33-35) Eğer, bütün insanların dinsizliğe imrenecek bir tek ümmet haline gelme mahzuru olmasaydı, Rahman'ı inkar edenlerin evlerinin tavanlarını ve çıkacakları merdivenleri, evlerinin kapılarını, üzerine kurulacakları koltukları hep gümüşten yapardık. Onları altına, mücevhere boğardık. Fakat bütün bunlar dünya hayatının geçici metaından ibarettir. Ahiret ise Rabbinin nezdinde Allah'a karşı gelmekten sakınanlara mahsustur.

(Zuhruf 35)

Süleyman Ateş Meali:

Ve (nice) süs(ler verirdik). Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçiminden ibarettir. Rabbinin katında ahiret ise, (günahlardan) korunanlar içindir.

(Zuhruf 35)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Altın işlemeli yapardık. Bütün bunlar dünya hayatının menfaatleridir. Rabbinin katında Ahiret, Allah'tan çekinerek kendini korumuş olanlar[1] içindir.

1)Müttekiler: Allah'tan çekinerek korunan, kendini (fıtratını) bozmayan. Bkz. Bakara 2/2.

(Zuhruf 35)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(33-35) İnsanlar (kötü) bir toplum haline gelmeyecek olsaydı, o rahmeti sonsuz olan Allah'ı inkar edenlerin evlerinin çatılarını, merdivenlerini, kapılarını ve koltuklarını gümüşten yapar, altınla süslerdik. Bunlar, dünya hayatının süslerinden başka bir şey değildir. Âhiret hayatının nimetleri ise Rableri katında Allah'a karşı gelmekten çekinenleri beklemektedir.

(Zuhruf 35)

Şaban Piriş Meali:

Ve süsleri de... Bunların hepsi geçici hayatın geçimliğidir. Ahiret ise Rabbin katında korunanlara aittir.

(Zuhruf 35)

Talat Koçyiğit Meali:

33-35 Eğer insanlar (kâfirlere çok vermemizi yanlış anlayıp küfürde birleşerek) tek bir ümmet olmayacak olsalardı, Rahman'ı inkâr edenlerin evlerinin çatılarını, üzerinde yükseldikleri merdivenleri, evlerinin kapılarını ve üzerlerine yaslandıkları sedirleri gümüşten yapar, her tarafı süslerdik. Bunların hepsi, dünya hayatının geçici metasından başka bir şey değildir. Âhiret ise, Rabbın katında sakınanlara aittir.

(Zuhruf 35)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve (daha nice) çekici süsler (de verirdik). Bütün bunlar, yalnızca dünya hayatının metaıdır. Ahiret ise, senin Rabbinin katında muttakiler içindir.

(Zuhruf 35)

Ümit Şimşek Meali:

Onları altın ziynetlere boğardık.(7) Fakat bunların hepsi dünya hayatının gelip geçici menfaatinden ibarettir. Âhiret ise, Rabbinin katında sadece takvâ sahipleri içindir.*

(Zuhruf 35)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Her yanda süsler oluştururduk. İşte bütün bunlar, şu iğreti dünya hayatının nimetidir. Rabbinin katındaki ahiret ise takva sahipleri içindir.

(Zuhruf 35)