43. Zuhruf Suresi / 40.ayet

Şimdi sen, sağıra işittirebilir misin? Veya köre, yani büsbütün yoldan sapmış bir kimseye doğru yolu gösterebilir misin?

Bknz: (13/19)(46/26)

Mustafa Çavdar Meali

Zuhruf 40 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sen mi sağıra duyuracaksın, yahut köre ve apaçık bir sapıklık içinde bulunana yol göstereceksin?

(Zuhruf 40)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Nebim!) Öyleyse sağır olanlara Sen mi dinletip (gerçeği duyuracaksın), veya (kalp gözü) kör olan ve açıkça bir sapkınlık (ve Hakk’tan uzaklık) içinde bulunanı Sen mi hidayete kavuşturacaksın?

(Zuhruf 40)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey Muhammed! Sen mi sağıra işittireceksin, yahut körü ve apaçık sapıklıkta olanı sen mi doğru yola ileteceksin?

(Zuhruf 40)

Adem Uğur Meali:

(Resûlüm!) Sağırlara sen mi işittireceksin; yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin?

(Zuhruf 40)

Ahmet Hulusi Meali:

O sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut o amaları ve apaçık sapma içinde olanları sen mi hidayet edeceksin?

(Zuhruf 40)

Ahmet Tekin Meali:

Tamamen başına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet, ahmaklık ve bozuk düzen içinde, sağır kesilenlere mi Kur'ân'ı, tebliğini işittireceksin, kör kesilenlere mi doğru, hak yolu göstereceksin?

(Zuhruf 40)

Ahmet Varol Meali

Artık sen mi sağırlara duyuracaksın yahut körleri ve apaçık sapıklık içinde olanı doğru yola ileteceksin?

(Zuhruf 40)

Ali Bulaç Meali:

Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete erdireceksin?

(Zuhruf 40)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O halde (Ey Rasûlüm), sen mi sağırlara işittireceksin, yahud körlere ve açık bir sapıklıkta olanlara hidayet vereceksin?

(Zuhruf 40)

Ali Rıza Sefa Meali:

Öyleyse sağırlara sen mi duyuracaksın? Veya körleri ve apaçık bir sapkınlık içinde olanları, doğru yola sen mi eriştireceksin?

(Zuhruf 40)

Ali Ünal Meali:

Gerçek bu olmakla birlikte, yine de sağırlara söz işittirebilir veya körleri ve apaçık bir sapıklık içinde boğulup gitmişleri doğru yola iletebilir misin?

(Zuhruf 40)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Acaba, sağıra sen mi işittireceksin veya kör olup da apaçık bir sapıklık içinde olana sen mi yol göstereceksin.

(Zuhruf 40)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Manen sağır olanlara sen mi işittireceksin; yahut manevi körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin?

(Zuhruf 40)

Bekir Sadak Meali:

Sagirlara sen mi duyuracaksin? Yoksa korleri ve apacik sapiklikta olanlari dogru yola sen mi eristireceksin?

(Zuhruf 40)

Besim Atalay Meali:

Sağırlara sen mi işittirirsin? Kör olanlarla, açık sapıklıkta bulunanları, sen mi doğru yola iletirsin?

(Zuhruf 40)

Celal Yıldırım Meali:

Sen mi sağırlara işittirecek sin veya körleri ve açık bir sapıklık içinde bulunanı doğru yola ulaştıra çaksın ?

(Zuhruf 40)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Sağırlara sen mi duyuracaksın yahut körleri ve apaçık bir sapıklık içinde olanları sen mi doğru yola ileteceksin?

(Zuhruf 40)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sağırlara sen mi duyuracaksın? Yoksa körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi eriştireceksin?

(Zuhruf 40)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sağırlara sen mi duyuracaksın; yahut körleri ve apaçık bir sapıklık içinde olanları sen mi doğru yola ileteceksin?

(Zuhruf 40)

Diyanet Vakfı Meali:

(Resûlüm!) Sağırlara sen mi işittireceksin; yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin?

(Zuhruf 40)

Edip Yüksel Meali:

Sen mi sağıra işittireceksin, yahut körü ve apaçık bir sapıklıkta olanı yola getireceksin?

(Zuhruf 40)

Elmalılı Orjinal Meali:

O halde sen mi işittireceksin o sağırlara? Yahud hidayet edeceksin, o körlere ve açık bir dalal içinde bulunanlara

(Zuhruf 40)

Elmalılı Yeni Meali:

O halde sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut körlere? Apaçık bir sapıklık içinde bulunanlara sen mi doğru yolu göstereceksin?

(Zuhruf 40)

Erhan Aktaş Meali:

O halde sağıra sen mi işittireceksin? Veya köre ve apaçık sapkınlıkta olana doğru yolu gösterebilir misin?

(Zuhruf 40)

Gültekin Onan Meali:

Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete erdireceksin?

(Zuhruf 40)

Hakkı Yılmaz Meali:

O hâlde sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut körlere ve apaçık bir sapıklık içinde bulunanlara sen mi kılavuzluk edeceksin?

(Zuhruf 40)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Yoksa sen mi sağıra duyuracak, köre ve apaçık sapıklıkta olana yol göstereceksin?

(Zuhruf 40)

Harun Yıldırım Meali:

O sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut kör olanları ve apaçık bir sapıklık içerisinde bulunanları sen mi hidayete erdireceksin?

(Zuhruf 40)

Hasan Basri Çantay:

Artık (Habibim) o sağırlara sen mi duyuracaksın? yahud o körlere, o apaçık bir sapıklık içinde bulunan kimselere (sen mi) hidayet edeceksin?

(Zuhruf 40)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Habîbim, yâ Muhammed!) O halde (îman hakikatlerini duymak istemeyen) osağırlara sen mi işittireceksin, yâhut (görmek istemeyen) o körleri ve apaçık bir dalâlet içinde bulunanları (sen mi) hidâyete erdireceksin?

(Zuhruf 40)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Artık, sen mi sağıra duyuracaksın? Veya Kör'e ve [en başından beri] apaçık bir kayboluşun içinde olan kimseye yol göstereceksin?

(Zuhruf 40)

Hüseyin Atay Meali:

Sağırlara sen mi duyuracaksın? Yoksa körlere ve apaçık sapkınlıkta olanlara sen mi doğru yol göstereceksin?

(Zuhruf 40)

İbni Kesir Meali:

Sen mi duyuracaksın o sağırlara? Körleri ve apaçık sapıklıkta olanları sen mi hidayete eriştireceksin?

(Zuhruf 40)

İlyas Yorulmaz Meali:

Şimdi sen sağır olana işittirebilir misin? Yahut kör ve açıkça sapıklık içinde olana doğru yolu gösterebilir misin?

(Zuhruf 40)

İskender Ali Mihr Meali:

Yoksa sağırlara sen mi işittireceksin? Veya körleri ve apaçık dalâlette olanları sen mi hidayete erdireceksin?

(Zuhruf 40)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sen sağırlara söz işittirebilir misin, ya da körlere, o açıktan açığa sapmış olanlara doğru yolu gösterebilir misin?

(Zuhruf 40)

Kadri Çelik Meali:

Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete mi erdireceksin?

(Zuhruf 40)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Peygamber! Bütün uyarılara rağmen haktan yüz çeviriyorlar diye kendini üzme! Rabb’inin mesajına kulak tıkayan sağırlara sen mi hakkı duyuracaksın? Yâhut gözleri görmeyen, apaçık bir sapıklık içinde bocalayan kimseleri sen mi doğru yola ileteceksin?

(Zuhruf 40)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Umarsızca kör ve sapıklık içindekini hidayete sen mi erdirecek, sağıra sen mi işittireceksin?

(Zuhruf 40)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Sen sağırlara işittiremediğin gibi kör olanı ve apaçık bir sapkınlık içerisinde bulunanı da hak yola ulaştıramazsın.1*

(Zuhruf 40)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sağırlara duyurabilir misin? Veya körlere ve apaçık sapıklık içinde olana, doğru yol gösterebilir misin?

(Zuhruf 40)

Muhammed Esed Meali:

Sen (ey Muhammed) sağıra işittirebilir misin, yahut köre doğru yolu gösterebilir misin, ya da sapkınlığa gömülmüş olana?

(Zuhruf 40)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı sen mi doğru yola erdireceksin?

(Zuhruf 40)

Mustafa Çavdar Meali:

Şimdi sen, sağıra işittirebilir misin? Veya köre, yani büsbütün yoldan sapmış bir kimseye doğru yolu gösterebilir misin?

Bknz: (13/19) - (46/26)

(Zuhruf 40)

Mustafa Çevik Meali:

40-44 Ey Peygamber! Sen gerçeği duymak istemeyene duyuramaz; görmek istemeyene de gösteremezsin. Sen, müşrik ve kâfir kalmak için inatla direneni asla doğru yola getiremezsin. Biz senin dünya hayatına son verip, onların içinden çekip alsak da almasak da onları mutlaka hak ettikleri azaba çarptırır ve intikam alırız. Sen, sana vahyolunan Kur’an’ın davetine sımsıkı sarıl. Çünkü ancak böylece doğru yolda olabilirsin. Kur’an (zikir) ile davet edilen hayat, senin ve kavmin için şeref, itibar ve güç kaynağıdır. İyi bilin ki günü gelince hepiniz buna uyup uymadığınızdan dolayı hesaba çekileceksiniz.

(Zuhruf 40)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Şimdi sen (ey Nebi), sağıra işittirebilir, ya da köre(lmiş bir kalbe) doğru yolu gösterebilir misin; yani, açıkca derin bir sapıklığa gömülüp orada karar kılan birine?

(Zuhruf 40)

Osman Okur Meali:

(Ey Muhammed!) O halde (îman hakikatlerini duymak istemeyen) o sağırlara sen mi işittireceksin, yâhut (görmek istemeyen) o körleri ve apaçık bir dalâlet içinde bulunanları (sen mi) hidâyete erdireceksin?

(Zuhruf 40)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık sen mi o sağırlara işittireceksin? Veya o körleri ve apaçık bir sapıklık içinde bulunanı hidâyete erdireceksin?

(Zuhruf 40)

Ömer Öngüt Meali:

O sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları sen mi hidayete erdireceksin?

(Zuhruf 40)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sağırlara sen mı işittireceksin! Körleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mı eriştireceksin!

(Zuhruf 40)

Sadık Türkmen Meali:

ÖYLEYSE, sağırlara (işitmek istemeyenlere) sen mi işittireceksin? Ya da körü (aklını kullanmayanı, görmek istemeyeni) ve apaçık bir sapkınlık içinde olan kimseyi, sen mi hidayete/doğru yola ileteceksin?

(Zuhruf 40)

Seyyid Kutub Meali:

Ey Muhammed! Sen mi sağırlara işittireceksin, yahut kör ve apaçık sapıklıkta olanı doğru yola ileteceksin?

(Zuhruf 40)

Suat Yıldırım Meali:

Sen sağırlara söz işittirebilir, körleri doğru yolda yürütebilir, besbelli sapıklıkta olanları hidayete erdirebilir misin?

(Zuhruf 40)

Süleyman Ateş Meali:

(Ey Muhammed), sen mi sağıra işittireceksin, yahut körü ve apaçık sapıklıkta olanı yola ileteceksin?

(Zuhruf 40)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sağıra işittirebilir; kör olana yol gösterebilir misin? Açık bir sapıklık içinde olan da bunlar gibidir.

(Zuhruf 40)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Sağırın hakikati duymasını, körün hakikati görmesini ya da iyice sapmış olanın doğru yola gelmesini sağlayabilir misin?

(Zuhruf 40)

Şaban Piriş Meali:

-Şimdi, sağıra sen mi işittireceksin veya kör olan ve apaçık sapıklıkta bulunan kimseye sen mi yol göstereceksin?

(Zuhruf 40)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) şimdi sağıra sen mi duyuracak, yahut köre ve apaçık sapıklıkta olan kimseye sen mi hidayet edeceksin?

(Zuhruf 40)

Tefhimul Kuran Meali:

Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete erdireceksin?

(Zuhruf 40)

Ümit Şimşek Meali:

Sen sağıra işittirebilir misin? Köre veya apaçık sapıklıkta olana yol gösterebilir misin?

(Zuhruf 40)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sen şimdi sağırlara söz mü duyuracaksın; yoksa körlere, apaçık sapıklığa dalmışlara kılavuzluk mu edeceksin?!

(Zuhruf 40)