43. Zuhruf Suresi / 56.ayet

Böylece onları gelecek nesiller için geçmişin acı bir hatırası ve bir ibret vesikası kıldık.

Bknz: (7/101)»(7/102)

Mustafa Çavdar Meali

Zuhruf 56 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Gerçekten de kafirlerin önde gidenleri kıldık onları ve sonradan gelenlere ibret ettik.

(Zuhruf 56)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Bu suretle onları, sonradan gelecekler için bir selef (tarihi bir ibret belgesi) ve bir örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onları geçmişten kalan bir hatıra ve sonrakiler için bir ibret örneği kıldık.

(Zuhruf 56)

Adem Uğur Meali:

Onları, sonradan gelenlerin geçmişi ve bir ibret örneği kıldık.

(Zuhruf 56)

Ahmet Hulusi Meali:

Onları sonradan gelenlere bir geçmiş ve bir ibretlik örnek kıldık!

(Zuhruf 56)

Ahmet Tekin Meali:

Onların dini hakikatlara, insani ve ahlaki değerlere ilgisizliklerini ve düşmanlıklarının doğurduğu sonuçları, gelecek nesiller için ibretli bir tarih ve ders alınacak bir örnek haline getirdik.

(Zuhruf 56)

Ahmet Varol Meali

Böylece onları sonradan gelecekler için (ibret verici) bir geçmiş ve bir örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Ali Bulaç Meali:

Bu suretle onları, sonradan gelecekler için bir selef ve bir örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Böylece onları, sonrakiler için hem bir örnek, hem de bir ibret yaptık.

(Zuhruf 56)

Ali Rıza Sefa Meali:

Böylece, onları, sonrakiler için geçmiş bir örnek yaptık.

(Zuhruf 56)

Ali Ünal Meali:

Onları tarihte kalmış ve (Ateş’e girmede) öncü bir güruh, sonraki nesiller için ise ibret vesilesi bir misal yaptık.

(Zuhruf 56)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onları, sonradan gelen kâfirlerin ataları ve örnekleri yaptık.

(Zuhruf 56)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onları geçmişten bir hatıra ve sonrakiler için bir ders örneği kıldık.

(Zuhruf 56)

Bekir Sadak Meali:

Onlara, sonradan gelecek inkarcilara ibret alinacak bir gecmis kildik. *

(Zuhruf 56)

Besim Atalay Meali:

Sonraki gelenlere, biz onları hem bir geçmiş, hem de örnek kılmışız

(Zuhruf 56)

Celal Yıldırım Meali:

Onları sonra gelecekler için geçmiş bir ibret ve misâl yaptık.

(Zuhruf 56)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onları, sonradan gelecek inkârcılara, geçmiş bir ibret ve örnek kıldık. *

(Zuhruf 56)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onları, sonradan gelecek inkarcılara ibret alınacak bir geçmiş kıldık.*

(Zuhruf 56)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onları, sonradan gelecek inkarcılara, geçmiş bir ibret ve bir örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Diyanet Vakfı Meali:

Onları, sonradan gelenlerin geçmişi ve bir ibret örneği kıldık.

(Zuhruf 56)

Edip Yüksel Meali:

Onları, sonradan gelecekler için bir ibret ve örnek yaptık.

(Zuhruf 56)

Elmalılı Orjinal Meali:

Gark ediverdik de onları sonrakiler için hem bir selef hem bir mesel kıldık

(Zuhruf 56)

Elmalılı Yeni Meali:

Böylece onları sonrakiler için hem bir ibret, hem de bir örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Erhan Aktaş Meali:

Böylece onları gelecek nesiller için ibret verici bir örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Gültekin Onan Meali:

Bu suretle onları, sonradan gelecekler için bir selef ve bir örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Hakkı Yılmaz Meali:

(55,56) Sonunda onlar Bizi gazaplandırdıkları zaman onları cezalandırarak adaleti sağladık. Sonra da onları topluca suda boğduk. Sonra da onları sonradan gelecekler için selef ve örnek yaptık.

(Zuhruf 56)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Böylece onları, sonradan gelecekler için bir ibret vesikası ve örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Harun Yıldırım Meali:

Bu suretle onları, sonradan gelenler için bir geçmiş ve bir örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Hasan Basri Çantay:

Bu vech ile onları sonra (gelen ümmet) ler için (ibret verici) bir geçmiş ve misal yapdık.

(Zuhruf 56)

Hayrat Neşriyat Meali:

Böylece onları, sonrakiler için (ders alınacak) bir geçmiş ve bir misâl kıldık.

(Zuhruf 56)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Böylece, onları sonrakiler/diğerleri için bir geçmiş ve bir misal haline getirdik.

(Zuhruf 56)

Hüseyin Atay Meali:

Biz onları öncekilere ve sonrakilere bir örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

İbni Kesir Meali:

Ve onları, sonradan geleceklere bir geçmiş ve örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra onları yerle bir edip, sonradan gelenlere olumsuz örnek olarak anlattık.

(Zuhruf 56)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece onları sonraki (ümmetler) için bir selef (gelip geçmiş bir kavim) ve örnek (ibret) kıldık.

(Zuhruf 56)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Böylelikle onları sonrakiler için hem öncü, hem de örnek yaptık.

(Zuhruf 56)

Kadri Çelik Meali:

Bu şekilde onları, sonradan gelecekler için (cehenneme gireceklere) bir öncü ve bir örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Mahmut Kısa Meali:

Ve onları, sonraki nesillerden inkâr edecek olanlar için bir öncü;inanlar için de ibret alınması gereken bir örnek kıldık. Öte yandan bir örnek daha: İsâ

(Zuhruf 56)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Unutulmayacak bir ibret olarak onların bu hali, sonradan gelecek inkarcılara bırakılmıştır.

(Zuhruf 56)

Mehmet Türk Meali:

Bu sûretle onları, sonradan gelecekler için geçmiş bir hatıra ve bir ibret örneği kıldık.

(Zuhruf 56)

Muhammed Celal Şems Meali:

Artık onları geçmişin bir hikâyesi ve sonrakilere bir ibret (vesilesi) kıldık.

(Zuhruf 56)

Muhammed Esed Meali:

onları geçmişten kalan bir hatıra ve sonrakiler için bir ibret örneği kıldık.

(Zuhruf 56)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onları sonradan gelecekler için ibretlik bir örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Mustafa Çavdar Meali:

Böylece onları gelecek nesiller için geçmişin acı bir hatırası ve bir ibret vesikası kıldık.

Bknz: (7/101)»(7/102)

(Zuhruf 56)

Mustafa Çevik Meali:

46-56 Vaktiyle Musa’yı da apaçık âyetlerimiz ve mucizelerle birlikte, Firavun ve kavmine göndermiştik. Musa onlara gidip, “Ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim.” demişti. Fakat onlar peygamberliğinin delili olan mucizeleri de görmelerine rağmen, Musa’ya inanmayıp onunla alay ettiler. Bunun üzerine belki düşünür, gerçeği görür anlarlar diye birbirinden daha güçlü ve etkili mucizelerle Musa’yı destekledik. Firavun ve kavmini bu mucizelerle uyardık fakat onlar karşılaştıkları her mucize ve musibetten sonra Musa’ya gelip, “Ey yüce insan ve ey büyük sihirbaz! Rabbinin sana lütfettiği peygamberlik hatırına, O’na dua et de bizi bu musibetlerden kurtarsın. Biz artık senin davet ettiğin o yolda yürüyeceğiz.” dediler. Ne zaman Biz de onları başlarına gelen uyarıcı musibetlerden kurtardıysak hemen sözlerinden döndüler. Sonra Firavun kavmine dönüp şöyle demeye başladı: “Ey kavmim! Mısır ülkesinin hükümranlığı bana ait değil mi, şu ayaklarımın altında akıp giden nehir benim değil mi? Benim bu muhteşem kudret ve saltanatı mı görmüyor musunuz? Ben bu Musa denen, güçsüz ve zavallı adamdan daha güçlü efendiniz değil miyim? Hem bir baksanız ya, ne demek istediği ve amacının ne olduğu bile belli değil, şimdi onunla ben bir miyim? Musa gerçekten peygamber olarak görevlendirilmiş ise boynunda altın gerdanlıkları, kollarında altın bilezikleri ve yanında ona yardımcı meleklerle, ihtişamlı ve güçlü olarak karşımıza çıkması gerekmez miydi?” Firavun bu sözleri ile zaten yozlaşmaya müşrik, kâfir ve nankör olmaya yatkın olan kavmini etkisi altına aldı ve onlar da Firavun’a boyun eğip ona kulluk etmeye devam ettiler. Böylece Bize sırtlarını dönüp de gazabımızı üzerlerine çekince, hak ettikleri azaba çarptırıp hepsini suda boğduk ve onları Allah’la birlikte başkalarını da Rab ve ilah edinenler için kötü bir örnek olmak üzere gelecek nesillere ibretlik kıldık.

(Zuhruf 56)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Nihayet onları sonraki nesiller için, geçmişin (acı) hatırası ve ibret vesikası kıldık.

(Zuhruf 56)

Osman Okur Meali:

Onları, sonradan gelecek inkarcılara ibret alınacak bir misal kıldık.

(Zuhruf 56)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık onları sonrakiler için de bir geçmiş bir ibret kıldık.

(Zuhruf 56)

Ömer Öngüt Meali:

Ve onları sonradan gelecek (inkârcılar) için geçmiş bir ibret numunesi kıldık.

(Zuhruf 56)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onları sonrakiler için hem bir selef, hem de bir ibret dersi yaptık.

(Zuhruf 56)

Sadık Türkmen Meali:

Böylece onları geçmiş atalar olarak ve sonradan gelenler için bir misâl kıldık.

(Zuhruf 56)

Seyyid Kutub Meali:

Böylece onları, sonrakiler için hem bir örnek, hem de bir ibret yaptık.

(Zuhruf 56)

Suat Yıldırım Meali:

Onları sonraki nesillere, geçmiş bir ibret ve misal yaptık.

(Zuhruf 56)

Süleyman Ateş Meali:

Onları sonradan gelen (inkarcı)ların geçmiş ataları ve örneği yaptık (bunlar da onların izinden gittiler).

(Zuhruf 56)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onları tarihe gömdük; sonrakilere de ibretlik yaptık.

(Zuhruf 56)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onları acı bir hatıra ve sonrakiler için bir ibret örneği yaptık.

(Zuhruf 56)

Şaban Piriş Meali:

Böylece onları sonradan geleceklere selef ve örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Talat Koçyiğit Meali:

Böylece de onları, sonradan gelecek olan benzerlerine selef ve ibret kıldık.

(Zuhruf 56)

Tefhimul Kuran Meali:

Bu suretle onları, sonradan gelecekler için bir selef ve bir örnek kıldık.

(Zuhruf 56)

Ümit Şimşek Meali:

Ve onları daha sonrakiler için gelip geçmiş bir ibret nümunesi yaptık.

(Zuhruf 56)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onları, sonra gelecekler için eski bir örnek yaptık.

(Zuhruf 56)