39. Zümer Suresi / 48.ayet

Onların dünyadayken kazandıkları kötülükler gözlerinin önüne serilecek vaktiyle hafife aldıkları azap kendilerini çepeçevre kuşatacaktır.

Bknz: (24/24)(36/65)(41/21-22)

Mustafa Çavdar Meali

Zümer 48 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kazandıkları kötülükler, ortaya çıkmıştır ve alay ettikleri şey, başlarına gelmiştir.

(Zümer 48)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onların kazandıkları kötülükler (şimdikendileri aleyhine) açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şeyler de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Abdullah Parlıyan Meali:

Böylece o gün, kazandıkları kötülükler ortaya çıkmıştır ve alay ettikleri şey de başlarına gelmiştir.

(Zümer 48)

Adem Uğur Meali:

Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.

(Zümer 48)

Ahmet Hulusi Meali:

(Yaptıkları sonucu) kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara zahir oldu; alay ettikleri şey kendilerini çepeçevre kuşattı!

(Zümer 48)

Ahmet Tekin Meali:

Onların işlediği amellerin, sorumlulukların, yüklendikleri veballerin, cezaları o gün karşılarına çıkmış, alaya aldıkları şeylerin gücü kendilerini sarmış, işlerini bitirmiştir.

(Zümer 48)

Ahmet Varol Meali

Kazandıklarının kötülükleri karşılarına çıkmış ve alaya aldıkları şey kendilerini kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Ali Bulaç Meali:

Kazandıkları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O kâfirlerin dünyada işledikleri amellerin fenalıkları, karşılarına çıkmış ve alay edib durdukları şeylerin cezası kendilerini sarmıştır.

(Zümer 48)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yaptıkları kötülükler de karşılarına çıkarılacak ve alay ettikleri şey onları kuşatacaktır.

(Zümer 48)

Ali Ünal Meali:

Bizzat işleyip kayıtlarına geçen kötülükler, (kazandıkları günahlar) önlerine dökülür ve alay edegeldikleri gerçekler kendilerini her taraftan sarıverir.

(Zümer 48)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Yaptıklarının kötülükleri onlara görünür ve alaya aldıkları (azap) onları kuşatmış olacak.

(Zümer 48)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onların kazandıkları kötülükler, o gün açığa çıkmış olacak ve alaya aldıkları şey de kendilerini çepeçevre kuşatacaktır.

(Zümer 48)

Bekir Sadak Meali:

Onlara, isledikleri kotu seyler belli olur; alaya aldiklari seyler de kendilerini cepecevre sarar.

(Zümer 48)

Besim Atalay Meali:

Yaptıkları işlerin kötülüklerin dahi, onlara açıklayacak, alay ettikleri de kendilerini saracak

(Zümer 48)

Celal Yıldırım Meali:

Kazandıkları amellerin kötülükleri ortaya çıkar, alay ettikleri şeyler kendilerini her taraftan sarar.

(Zümer 48)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Kazandıkları kötülükler (o gün) kendileri için açığa çıkacak ve alaya aldıkları şey de kendilerini çepeçevre kuşatacaktır.

(Zümer 48)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlara, işledikleri kötü şeyler belli olur; alaya aldıkları şeyler de kendilerini çepeçevre sarar.

(Zümer 48)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(Dünyada) kazandıkları şeylerin kötülükleri karşılarına çıkmış, alay etmekte oldukları şey onları kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Diyanet Vakfı Meali:

Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.

(Zümer 48)

Edip Yüksel Meali:

İşledikleri kötülükler onlara gösterilir ve alay etmekte oldukları şeyler ise onları çepeçevre sarar.

(Zümer 48)

Elmalılı Orjinal Meali:

Öyle ki yaptıkları amellerin fenalıkları karşılarına çıkmış ve istihza edip durdukları şeyler kendilerini sarmıştır

(Zümer 48)

Elmalılı Yeni Meali:

Öyle ki, yaptıkları işlerin fenalıkları karşılarına çıkmış ve alay edip durdukları şeyler kendilerini sarmıştır.

(Zümer 48)

Erhan Aktaş Meali:

Ve kazandıkları kötülükler meydana çıktı. Kendisi ile alay ettikleri şey[1] onları kuşattı.

1)Hesap Günü'nün azabı.

(Zümer 48)

Gültekin Onan Meali:

Kazandıkları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve kazandıklarının kötülükleri onlar için meydana çıkmış ve kendisiyle alay edip durdukları şeyler, kendilerini çepeçevre sarmıştır.

(Zümer 48)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

İşledikleri kötülükler kendileri için açığa çıkmış ve alaya aldıkları (azap) onları çepeçevre kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Harun Yıldırım Meali:

Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.

(Zümer 48)

Hasan Basri Çantay:

Onların (dünyada) kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, eğlence edinmekde oldukları şey kendilerini çepçevre sarıb kuşatmış (olacak) dır.

(Zümer 48)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve kazandıkları şeylerin (günahların) kötülükleri onlara görünmüş ve kendisiyle alay etmekte oldukları şey (azab) onları kuşatmıştı.

(Zümer 48)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Elde ettikleri [şeylerin] kötülükleri kendileri için açığa çıktı. Kendisiyle alay etmekte oldukları [şeyler] kendilerini kuşattı.

(Zümer 48)

Hüseyin Atay Meali:

Onlara işledikleri kötü şeyler belli olur; alaya aldıkları şeyler de kendilerini çepeçevre kuşatır.

(Zümer 48)

İbni Kesir Meali:

İşledikleri kötülükler onlara belli olmuş, alaya aldıkları şeyler de kendilerini çepeçevre sarmıştır.

(Zümer 48)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ve kazandıkları kötülükler onların karşısına çıkmış ve dünyada iken alay ettikleri azap onların üzerine hak olmuştur.

(Zümer 48)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve kazandıkları seyyiat (günahlar ve kötülükler) onlara aşikâr oldu. Ve alay etmiş oldukları şey (azap) onları kuşattı.

(Zümer 48)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onların işledikleri kötülükler önlerine serilecek, eğlenip durdukları nesneler onları kuşatacaktır.

(Zümer 48)

Kadri Çelik Meali:

Kazanmakta oldukları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Mahmut Kısa Meali:

Dünya hayatında işlemiş oldukları bütün kötülükler gözlerinin önüne konulacak ve alay ettikleri âhiret, hesap, cehennem gibi gerçekler, onları çepeçevre kuşatacaktır. Hal böyleyken:

(Zümer 48)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Eh işte kazandıkları kötülükler, açığa çıkar ve alay konusu yaptıkları kendilerini kuşatır.

(Zümer 48)

Mehmet Türk Meali:

(Dünyada iken) yaptıkları işlerin kötülükleri1 (o gün) karşılarına çıkar ve hafife aldıkları (azap) kendilerini kuşatıverir.*

(Zümer 48)

Muhammed Celal Şems Meali:

Elde ettiklerinin kötülükleri kendilerine aşikâr olacaktır. Alay ettikleri azap (da) kendilerini saracaktır.

(Zümer 48)

Muhammed Esed Meali:

Ve (hayatta iken) yaptıkları kötülükler açığa vurulacaktır. Ve böylece alaya alıp durdukları hakikat onları sarıp kuşatacaktır.

(Zümer 48)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yaptıkları işlerin kötülükleri kendilerine görünmüş ve alay ede geldikleri şey onları kuşatıvermiştir.

(Zümer 48)

Mustafa Çavdar Meali:

Onların dünyadayken kazandıkları kötülükler gözlerinin önüne serilecek vaktiyle hafife aldıkları azap kendilerini çepeçevre kuşatacaktır.

Bknz: (24/24) - (36/65) - (41/21-22)

(Zümer 48)

Mustafa Çevik Meali:

47-48 Müşrik ve kâfirler yeryüzünde olanların tamamına, hatta iki katına sahip olsalar, Kıyamet ve Hesap Günü başlarına gelecek olan azaptan kurtulmak için hepsini fidye olarak verirlerdi. Çünkü O Gün hiç düşünmedikleri, düşünmek bile istemedikleri azap karşılarına çıkarılacak. Bunların dünyada iken Allah’ın Rabliğinin, ilahlığının üstünü örterek ve Âhiret Günü ile alay ederek işledikleri günahları ortaya konulacak ve cehennem azabı onları çepeçevre kuşatacak.

(Zümer 48)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ve önceden yaptıkları her kötülük önlerine konacaktır; sonuçta alay ede geldikleri gerçek, kendilerini çepeçevre kuşatmış olacaktır.

(Zümer 48)

Osman Okur Meali:

Onlara, işledikleri kötü şeyler belli olur; alaya aldıkları şeyler de kendilerini çepeçevre sarar.

(Zümer 48)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onlar için kazanmış oldukları şeylerin fenalıkları zuhûra gelmiş (olacaktır) ve kendisiyle istihzâda bulunmuş oldukları o şey, kendilerine kavuşmuş (bulunacaktır).

(Zümer 48)

Ömer Öngüt Meali:

Kazandıkları şeylerin (yaptıkları işlerin) kötülükleri o gün karşılarına çıkmış ve alaya aldıkları azap onları çepeçevre kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Ömer Sevinçgül Meali:

İşledikleri bütün kötülükler meydana çıkartılmıştır. Alaya aldıkları şeyler de kendilerini sarmıştır.

(Zümer 48)

Sadık Türkmen Meali:

Kazanmış oldukları şeylerin karşılığı, onlara görünmüştür. Ve alay ediyor oldukları şey onları kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Seyyid Kutub Meali:

Yaptıkları işlerin kötülükleri kendilerine görünmüştür ve alay ettikleri şeyler onları kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Suat Yıldırım Meali:

İşledikleri pis işler ortaya çıkar ve Allah'ın dini ve Peygamberleriyle yaptıkları alayların cezası kendilerini her taraftan sarıverir.

(Zümer 48)

Süleyman Ateş Meali:

Yaptıkları işlerin kötülükleri kendilerine görünmüş ve alay edegeldikleri şey onları kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İşledikleri bütün günahlar önlerine dökülecek; hafife aldıkları o şey başlarına gelecektir.

(Zümer 48)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Yaptıkları kötülükler ortaya çıkar ve alaya aldıkları şey onları kuşatıverir.

(Zümer 48)

Şaban Piriş Meali:

Onların kazandıkları kötülükler ortaya çıkmış ve alay ettikleri şey çepeçevre kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Talat Koçyiğit Meali:

Keza onlara, kazandıkları kötülükler de zahir olmuş ve alay etmiş oldukları azâb kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Tefhimul Kuran Meali:

Kazanmakta oldukları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Ümit Şimşek Meali:

Kazandıkları günahların kötülüğü onlara aşikâr hale gelmiş ve alay ettikleri şey onları çepeçevre kuşatmıştır.

(Zümer 48)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kazanmış olduklarının çirkinlikleri, önlerinde belirmiş; alay edegeldikleri şey kendilerini sarıvermiştir.

(Zümer 48)