39. Zümer Suresi / 69.ayet

İşte o gün yer Rabbinin nuru ile aydınlanmış ve herkesin amel defteri önüne konmuş olacak. Nebiler ve şahitler huzura getirilecek herkes hakkında adaletle hükmedilecek ve hiç kimse haksızlığa uğratılmayacak.

Bknz: (18/49)(21/47)

Mustafa Çavdar Meali

Zümer 69 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve ışıklanmıştır yeryüzü, Rabbinin nuruyla ve yaptıklarının yazıldığı kitap, ellerine verilmiştir ve peygamberlerle tanıklar, getirilmiştir ve aralarında, gerçek bir hükümle hükmedilmiştir ve onlara zulmedilmemiştir.

(Zümer 69)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Hesap günü) Yer (mahşer yeri veya yeryüzü), Rabbinin nuruyla parıldayacak; (orta yere) Kitap (Kur'an) konacak (herkesin hayat VCD'si hazır bulunacak) ; Peygamberler ve şahitler getirilip aralarında Hakk ile hüküm verilmiş olacak, onlar asla haksızlığa uğratılmayacaktır.

(Zümer 69)

Abdullah Parlıyan Meali:

O gün yeryüzü Rabbinin nuru ile aydınlanacak, herkesin işlediğinin hesabı bulunan kitap ortaya konulacak, tüm peygamberler ve tüm şahitler de getirilerek aralarında adaletle hükmolunacak ve kimseye haksızlık edilmeyecektir.

(Zümer 69)

Adem Uğur Meali:

Yeryüzü, Rabbinin nûru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez.

(Zümer 69)

Ahmet Hulusi Meali:

Arz, Rabbinin nuru ile parıldamış, Bilgi (hakikat) açığa çıkmış, Nebiler ve şüheda getirilmiş, onlar haksızlığa uğratılmaksızın aralarında Hak olarak hükmedilmiştir.

(Zümer 69)

Ahmet Tekin Meali:

Mahşer yeri, Rabbinin nuruyla, adâletle aydınlanır. Kitap, amel defteri ortaya konur. Peygamberler, kutsal kitapları bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren güvenilir örnek önderler, doğruları konuşan şâhitler getirilir. Mahlûkat arasında hakkaniyetle, adâletle hüküm icra edilir. Onlara haksızlık da yapılmaz.*

(Zümer 69)

Ahmet Varol Meali

Yer Rabbinin nuruyla ışık verir. Kitab öne konur. Peygamberler ve şahitler getirilir. Aralarında hak ile hüküm verilir ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.

(Zümer 69)

Ali Bulaç Meali:

Yer, Rabbi'nin nuruyla parıldadı; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar.

(Zümer 69)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Mahşer yeri, Rabbinin nuru (adaleti) ile aydınlanmıştır. Kitab (amel defterleri sağ ve sol ellere) konmuş, peygamberler ve şahidler getirilmiş, kullar arasında adaletle hüküm verilmektedir, hem onlar asla zulüm edilmezler.

(Zümer 69)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve Efendinin aydınlığı ile yeryüzü aydınlanmış, Kitap konulmuş, peygamberler ve tanıklar getirilmiş, aralarında adaletle yargı verilmiş ve onlara haksızlık yapılmamıştır.

(Zümer 69)

Ali Ünal Meali:

(Bir başka yer haline getirilmiş bulunan) yeryüzü, Rabbisinin Nûru (aydınlatması) sayesinde bütünüyle görünür hale gelir ve içinde ne var ne yok ortaya çıkar. Amel defterleri ortaya konur, peygamberler ve şahitler getirilir ve (yargıya tâbi bütün sorumlu varlıklar) arasında tam bir adaletle hüküm verilir. Kimseye asla haksızlık yapılmaz.

(Zümer 69)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Yer Rabbinin nuru ile parlar, kitap ortaya konulur, peygamberler ve şahitler getirilir. Aralarında onlara hiç zulmedilmeden haklı bir şekilde hüküm verilir.

(Zümer 69)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanacak. Amel defterleri ortaya konulacak. Peygamberler ve tanıklar getirilecek. Aralarında adaletle hüküm verilecek ve onlar hiçbir haksızlığa uğratılmayacaktır.

(Zümer 69)

Bekir Sadak Meali:

Yeryuzu Rabbinin nuruyla aydinlanir, kitap acilir, peygamberler ve sahidler getirilir ve onlara haksizlik yapilmadan, aralarinda adaletle hukum verilir.

(Zümer 69)

Besim Atalay Meali:

Tanrısının nuru ile, yeryüzü aydınlanır, defterler de konulur, peygamberlerle, tanıklar da gelirler, hakla hükmolunur aralarında, zulüm de olunmazlar

(Zümer 69)

Celal Yıldırım Meali:

Yeryüzü, Rabbının nuruyla parıldar, kitap konur, peygamberler ve şâhidler getirilir ve insanlar arasında hakk ile hükmedilir ve onlar haksızlığa uğramazlar.

(Zümer 69)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Mahşer Meydanı, Rabbinin nuruyla aydınlanır, amel defterleri ortaya konur. Peygamberler ve şahitler getirilir ve onlar haksızlığa uğratılmaksızın aralarında adaletle hükmedilir. *

(Zümer 69)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanır, kitap açılır, peygamberler ve şahidler getirilir ve onlara haksızlık yapılmadan, aralarında adaletle hüküm verilir.

(Zümer 69)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yeryüzü, Rabbinin nuruyla aydınlanır. Kitap (amel defterleri) ortaya konur. Peygamberler ve şahitler getirilir ve haksızlığa uğratılmaksızın aralarında adaletle hüküm verilir.

(Zümer 69)

Diyanet Vakfı Meali:

Yeryüzü, Rabbinin nûru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez.  *

(Zümer 69)

Edip Yüksel Meali:

Yer, Rabbinin ışığıyla parlar. Kitap konur. Peygamberler ve tanıklar getirilir. Aralarında gerçeğe göre hüküm verilir ve onlara zulmedilmez

(Zümer 69)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve Arz rabbının nuriyle parlamıştır, kitab konmuş, Peygamberler ve şahidler getirilmiş ve beynlerinde hak ile huküm verilmektedir hem hiç zulmolunmazlar

(Zümer 69)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve yeryüzü, Rabbinin nuru ile parlamıştır. Kitap konmuş, peygamberler ve şahitler getirilmiş, onlara hiçbir haksızlık yapılmadan, aralarında hak ile hüküm verilmektedir.

(Zümer 69)

Erhan Aktaş Meali:

Yer[1] Rabb'inin aydınlığı ile aydınlanır, kitap[2] ortaya konur, Nebiler ve tanıklar getirilir; aralarında hakk ile karar verilir. Ve onlar asla haksızlığa uğramazlar.

1)Mahşer yeri.
2)Herkesin amel defteri.

(Zümer 69)

Gültekin Onan Meali:

Yer, rabbinin nuruyla parıldadı; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar.

(Zümer 69)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve yeryüzü Rabbinin nûruyla aydınlanmış, kitap konulmuş, peygamberler ve tanıklar getirilmiş ve aralarında hak ile karar verilmiştir. Ve onlara haksızlık edilmez.

(Zümer 69)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Yer, Rabbinin nuruyla aydınlanır. (Orta yere amellerin yazılı olduğu) kitap konur. Peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hak ile hükmedilir. Onlar zulme de uğramazlar.

(Zümer 69)

Harun Yıldırım Meali:

Yeryüzü, Rabbinin nûru ile aydınlanır, kitap konulur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez.

(Zümer 69)

Hasan Basri Çantay:

(Haşir) yer (i) Rabbinin nuriyle ziyalandı. Kitab konuldu. Peygamberler ve şahidler getirildi. (Allahın kulları) arasında onlar asla haksızlığa uğratılmayarak, hak (ve adalet) le hükmolundu.

(Zümer 69)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve yer, Rabbisinin nûru(2) ile parlamış; kitab (amel defteri ortaya) konulmuş, peygamberler ve şâhidler (hafaza melekleri) getirilmiş ve onların (kulların) aralarında hak ile hüküm verilmiştir; onlar haksızlığa da uğratılmazlar.*

(Zümer 69)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Yer [dünya], RAB'binin aydınlığı ile gündüze girdi [ışıldadı] kitap (ortaya) koyuldu, Nebi'ler ve şahitler getirildi, kendilerine zulüm edilmez bir halde kendilerinin aralarında Hak ile karar verildi.

(Zümer 69)

Hüseyin Atay Meali:

Yeryüzü Rabbinin ışığıyla aydınlanır, kitap açılır, peygamberler ve tanıklar getirilir ve onlara haksızlık yapılmadan, aralarında hakka göre hüküm verilir.

(Zümer 69)

İbni Kesir Meali:

Yer; Rabbının nuru ile aydınlandı, kitab konuldu, peygamberler ve şahidler getirildi. Onlara haksızlık yapılmadan aralarında hak ile hükmolundu.

(Zümer 69)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kıyamet günü yer yüzü Rabbinin nuru ile aydınlanacak ve kayıtlar ortaya konacak, peygamberler ve şahitler oraya getirilecek, hak ve adalet içerisinde insanlara hüküm verilecek ve hiçbir kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

(Zümer 69)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve Rabbinin nuru ile yeryüzü aydınlandı. Ve kitap ortaya kondu. Peygamberler ve şahitler getirildi. Ve onların aralarında onlara zulmedilmeksizin hak ile hüküm verildi.

(Zümer 69)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yer çalabının ışığıyla ışıldanır. Kitap ortaya konur. Elçiler, tanıklar, getirilir. Araları doğrulukla yargılanır. Kimseye kıyılmaz.

(Zümer 69)

Kadri Çelik Meali:

Yer, Rabbinin nuruyla parıldar, (orta yere) kitap konur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hak ile hüküm verilir; onlar haksızlığa uğratılmazlar.

(Zümer 69)

Mahmut Kısa Meali:

O gün yeniden yaratılacak olan yeryüzü, Rabb’inin hak ve adalet nuruyla ışıl ışıl aydınlanacaktır. Derken, bütün iyiliklerin ve kötülüklerin kaydedildiği kitap ortaya konacak, Peygamberler ve diğer bütün şâhitler yargı için Yüce Hâkimin huzuruna çıkarılacak ve hiç birine zerre kadar haksızlık edilmeksizin, insanlar arasında en âdil hüküm verilecektir:

(Zümer 69)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rabbinin nuru ışıl ışıl aydınlanır. Amel defterleri ortaya konur. Peygamberler ve şahitler Zamanında getirilir. Onlara asla haksızlık yapılmaz ve haklarında tam adaletle hükmedilir

(Zümer 69)

Mehmet Türk Meali:

(O gün mahşer) yeri, Rabbi’nin nuruyla1 aydınlanacak, herkesin hesabı2 (ortaya) dökülecek, Peygamberler ve şahitler getirilecek ve aralarında asla haksızlık yapılmaksızın adaletle hükmedilecektir.*

(Zümer 69)

Muhammed Celal Şems Meali:

Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanacak ve amel defteri ortaya çıkarılacak. Bütün Peygamberler ve (diğer) şahitler getirilecekler. Sonra onlar arasında hak ile hüküm verilecek ve kendilerine (hiç) zulüm edilmeyecek.

(Zümer 69)

Muhammed Esed Meali:

Ve yeryüzü Rabbinin nuru ile aydınlanacak. (Herkesin işlediğinin) hesabı ortaya dökülecek; bütün peygamberler ile (öteki) bütün şahitler huzura çağrılacak ve kendilerine adaletle hükmedilecektir. Ve onlara asla haksızlık yapılmayacak,

(Zümer 69)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yer, rabbinin ışığıyla parlar. Kitap ortaya konur. Elçiler ve tanıklar getirilir. Aralarında gerçeğe göre hüküm verilir ve onlara haksızlık edilmez.

(Zümer 69)

Mustafa Çavdar Meali:

İşte o gün yer Rabbinin nuru ile aydınlanmış ve herkesin amel defteri önüne konmuş olacak. Nebiler ve şahitler huzura getirilecek herkes hakkında adaletle hükmedilecek ve hiç kimse haksızlığa uğratılmayacak.

Bknz: (18/49) - (21/47)

(Zümer 69)

Mustafa Çevik Meali:

68-70 Sûr’a üflenerek Son Saat’in işareti verildiğinde, yerde ve gökte Allah’ın diledikleri dışında ne varsa hepsi düşüp ölecek, sonra yeniden dirilişin işareti olarak Sûr’a tekrar üflenecek ve ölenlerin hepsi diriltilip yerlerinden kalkıp, yargılanmayı bekler hale getirilecekler. İşte o gün mahşer yerini, Rabbinin adalet nuru aydınlatacak, herkesin dünya hayatlarında yaptıklarının tutulmuş olduğu hesap defterleri ortaya konacak, peygamberler ve diğer şahitler de huzura getirilecek. Böylece insanlar adil bir biçimde yargılanacak, hiç kimse haksızlığa uğratılmayacak. Allah herkesin dünya hayatlarındaki tercihlerini kime ve neye göre yaptıklarını en iyi bilendir.

(Zümer 69)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve yer Rabbinin nuruyla aydınlanacak, tutulan kayıtlar ortaya konulacak, peygamberle ve (diğer) tüm şahitler huzura getirelecek; onlar arasında adaletle hükmedilecek ve kendileri asla zulme uğramayacaklar.

(Zümer 69)

Osman Okur Meali:

Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanır, kitap açılır, nebiler ve şahidler getirilir ve onlara haksızlık yapılmadan, aralarında adaletle hüküm verilir.

(Zümer 69)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve yer Rabbinin nûruyla parlamaya başlamıştır ve kitap (meydana) konulmuştur. Ve peygamberler ve şâhitler getirilmiştir ve onların aralarında hak ile hükmolunmuştur ve onlar hiç zulme uğramazlar.

(Zümer 69)

Ömer Öngüt Meali:

Mahşer yeri Rabbinin nuru ile aydınlanır. Kitap konulur. Peygamberler ve şâhitler getirilir. Sonra aralarında hak ve adaletle hükmolunur ve onlar aslâ haksızlığa uğratılmazlar.

(Zümer 69)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yer, Rabbinin nuruyla aydınlanır. Kitap ‘belge’ ortaya konulur. Peygamberler ve tanıklar getirilir. Hiçbir haksızlık yapılmaksızın haklarında adaletle hüküm verilir.

(Zümer 69)

Sadık Türkmen Meali:

Yeryüzü Rabbinin ışığı ile parıldamış, (tüm yapılanların kayıtlı olduğu) kitap ortaya konmuş; nebiler ve şahitler getirilmiş, aralarında adaletle hüküm verilmiştir. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.

(Zümer 69)

Seyyid Kutub Meali:

Yeryüzü, Rabb'inin nuruyla aydınlanır. Kitap açılır. Peygamberler ve şahitler getirilir. Ve onlara haksızlık yapılmadan, aralarında adaletle hüküm verilir.

(Zümer 69)

Suat Yıldırım Meali:

Mahşer yeri Rabbinin nuru ile ışıl ışıl aydınlanır. Amel defterleri, ortaya konur, derken... peygamberler ve şahitler getirilir. Haklarında tam adaletle hükmedilir ve onlara asla haksızlık yapılmaz.

(Zümer 69)

Süleyman Ateş Meali:

Yer, Rabbinin nuru ile parlamış, Kitap (ortaya) konmuş, peygamberler ve şahidler getirilmiş ve aralarında adaletle hükmedilmiştir. Onlara asla haksızlık edilmez

(Zümer 69)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yer, Rabbinin ışığıyla aydınlanacak, Kitap ortaya konacak, nebiler ve tanıklar getirilecektir. Aralarında doğru bir yargılama olacak, kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

(Zümer 69)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Yeryüzü, Rabbinin nuruyla aydınlanacak; herkesin yaptığı ortaya konacak; peygamberler ve diğer şahitler çağrılacak; aralarında adaletle karar verilecek, onlara asla haksızlık edilmeyecek.

(Zümer 69)

Şaban Piriş Meali:

Yeryüzü Rabb'inin aydınlatması ile aydınlanmış, kitap ortaya konmuş, peygamberler ve şahitler getirilmiştir. Kimseye haksızlık edilmeden aralarında hak ile hüküm verilmiştir.

(Zümer 69)

Talat Koçyiğit Meali:

Yeryüzü, Rabbının nuru ile aydınlanır; amel defterleri açılır; peygamberler ve şâhidler getirilir ve aralarında, kendilerine hiç haksızlık edilmeden adaletle hüküm verilir.

(Zümer 69)

Tefhimul Kuran Meali:

Yer, Rabbi'nin nuruyla parıldadı; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar.

(Zümer 69)

Ümit Şimşek Meali:

Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanır. Kitap ortaya konur. Peygamberler ve şahitler getirilir. Kimseye haksızlık edilmeden, aralarında adaletle hüküm verilir.

(Zümer 69)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yeryüzü, Rabbinin nuruyla parıldamış, Kitap ortaya konmuş, peygamberler, tanıklar getirilip aralarında hakla hüküm verilmiştir. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.

(Zümer 69)