21. Enbiya Suresi / 47.ayet

Ve biz kıyamet günü hassas adalet terazileri kurarız. Hiç kimse en küçük bir haksızlığa uğratılmaz. Hatta hardal tanesi ağırlığınca bir şey olsa onu da değerlendiririz. Zira hesap görücü olarak biz yeteriz.

Bknz: (2/272)(2/281)(3/185)(4/40)(7/8)»(7/9)(18/49)

Mustafa Çavdar Meali

Enbiya 47 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kıyamet günü, adalet terazilerini kuracağız, hiçbir kimse hiçbir şeyde haksızlığa uğramıyacak, hatta hardal tanesi ağırlığında bir işin bile karşılığını vereceğiz, bizim hesap görüşümüz yeter.

(Enbiya 47)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz ise, kıyamet gününe ait (çok hassas ve sağlam duyarlı) adalet terazileri ortaya koyacağız da artık, hiçbir nefis hiçbir şeyle haksızlığa uğratılmayacaktır. Bir hardal tanesi bile olsa onu (teraziye) getirip (tartacağız) . Hesap görücüler olarak Biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve kıyamet günü öyle doğru, öyle hassas teraziler kurarız ki, kimse en küçük bir haksızlığa uğratılmaz, bir hardal tanesi kadar bile olsa, herşeyi tartıya sokarız. Hesap görücü olarak, kimse bizden ileriye geçemez.

(Enbiya 47)

Adem Uğur Meali:

Biz, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. Artık kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. (Yapılan iş,) bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu (adalet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak biz (herkese) yeteriz.

(Enbiya 47)

Ahmet Hulusi Meali:

Kıyamet sürecinde uluhiyet hükümlerine göre ölçütler koyarız! Hiçbir nefs (benlik - bilinç) en küçük bir zulme uğramaz. Bir hardal tanesi ağırlığınca olsa dahi onu getiririz. Hesap görücüler olarak biz (hakikatlerindeki Hasiyb özelliği) kafiyiz.

(Enbiya 47)

Ahmet Tekin Meali:

Biz, Kıyamet gününün gerçekleşmesi dolayısıyla herkesin amellerine, haklarına, mükâfatlarına ve cezalarına göre ebedî hayattaki mevkilerini belirleyecek adâlet terazileri kurarız. Artık kimseye hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Yapılan iş, bir hardal tanesi kadar da olsa, onu adâlet terazisine getiririz. Hesap görenler olarak biz herkese yeteriz.*

(Enbiya 47)

Ahmet Varol Meali

Kıyamet günü için adalet terazilerini koyarız. Hiç kimseye bir haksızlık edilmez. Bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa onu getiririz. Hesap görücü olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Ali Bulaç Meali:

Biz ise, kıyamet gününe ait duyarlı teraziler koyarız da artık, hiç bir nefis hiç bir şeyle haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz, kıyamet günü için, (insanların amel defterlerini tartmak üzere) adalet terazileri koyacağız. Artık hiç kimse, en ufak bir zulme uğramıyacaktır. Yapılan amel, bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirir tartıya koyarız. Hesap görenler olarak da, (şanı yüce olan) biz kâfiyiz.

(Enbiya 47)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yeniden Yaratılış Günü'nde, adalet tartıları koyarız. Artık, kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Hardal çekirdeği boyutunda bile olsa onu getiririz. Çünkü Hesap Gören olarak, Biz yeterliyiz.

(Enbiya 47)

Ali Ünal Meali:

Kıyamet Günü ortaya o güne has tam doğru ve hassas terazileri koyar ve insanların dünyada iken yaptıklarını tartarız da, kimseye en küçük bir haksızlık yapılmaz. Hardal danesi ağırlığınca da olsa yapılan her işi tartıya koyarız. Hesap görücüler olarak Biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kıyamet günü için Biz, çok adil teraziler koyarız. Kimseye hiçbir haksızlık edilmez. Hardal tanesi ağırlığı kadar dahi olsa, onu getiririz. Hesap görücü olarak Biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. Artık kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Yapılan iş, bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa onu getiririz. Hesap gören olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Bekir Sadak Meali:

Kiyamet gunu dogru teraziler kurariz; hic bir kimse hicbir haksizliga ugratilmaz. Hardal tanesi kadar olsa bile yapilani ortaya koyariz. Hesap goren olarak Biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Besim Atalay Meali:

Adalet terazisin kıyamet gününde kuracağız biz, kimseye zulm olunmaz, bir hardal tanesi ağırlığında olsa dahi sayarız, hesapça biz yeteriz

(Enbiya 47)

Celal Yıldırım Meali:

Kıyamet gününe has adalet terazileri koyacağız. Hiçbir kimse en az bir haksızlığa uğramaz. Hardal tanesi ağırlığında olsa bile (yapılan iyilik ve kötülüğü) getirip ortaya koyacağız. Hesapçılar olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Kıyamet günü (öyle) doğru, (öyle hassas) teraziler kuracağız ki, kimse en küçük bir haksızlığa uğratılmayacak. Bir hardal tanesi kadar bile olsa her şeyi tartıya sokacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz. *

(Enbiya 47)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Kıyamet günü doğru teraziler kurarız; hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar olsa bile yapılanı ortaya koyarız. Hesap gören olarak Biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. Artık kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. (Yapılan iş,) bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu (adalet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak biz (herkese) yeteriz.

(Enbiya 47)

Edip Yüksel Meali:

Diriliş günü için adalet terazileri kurarız. Kimseye hiç bir haksızlık edilmez. Hardal tanesi kadar bir ağırlığı bile hesaba katacağız. Biz, hesapçı olarak yeteriz.

(Enbiya 47)

Elmalılı Orjinal Meali:

Biz ise Kıyamet günü için mizanlara adaleti koruz da hiç bir nefis, zerrece zulm edilmez, bir hardel tanesi ağırlığınca da olsa onu getirir koruz, hisabcı da biz yeteriz

(Enbiya 47)

Elmalılı Yeni Meali:

Biz ise, kıyamet günü için dürüst teraziler koyarız; hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmez; bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirir koruz. Hesap gören olarak da Biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Erhan Aktaş Meali:

Kıyamet Günü hak edileni eksiksiz belirleyen tartıları kurarız. Hiç kimse, hiçbir biçimde haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar da olsa her şeyi hesaba katarız. Hesap gören olarak Biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Gültekin Onan Meali:

Biz ise, kıyamet gününe ait duyarlı teraziler koyarız da artık, hiç bir nefis hiç bir şeyle haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Hakkı Yılmaz Meali:

Biz kıyâmet günü için “hak edilen pay terazileri” koyarız; hiçbir kimse, hiçbir şekilde haksızlığa uğratılmaz. O şey bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getiririz. Ve hesap görenler olarak Biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Adalet terazilerini Kıyamet Günü için kurarız. Hiç kimseye zulmedilmez. Hardal tanesi ağırlığında (basit bir şey dahi) olsa onu getiririz. Hesap sorucu olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Harun Yıldırım Meali:

Biz, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. Artık kimseye, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. (Yapılan iş,) bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu (adalet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak biz (herkese) yeteriz.

(Enbiya 47)

Hasan Basri Çantay:

Biz kıyamet gününe mahsus adalet terazileri koyacağız. Artık hiçbir kimse hiçbir şeyle haksızlığa uğratılmayacakdır. (O şey) bir hardal danesi kadar bile olsa onu getiririz (mizana koyarız). Hesabcılar olarak da biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Hayrat Neşriyat Meali:

Kıyâmet günü (amellerin tartılması için) adâlet terâzilerini kurarız; artık kimse bir şeyle haksızlığa uğratılmaz. Hardal dânesi ağırlığında (bir amel) bile olsa, onu getiririz. Hesab görücüler olarak da biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kıyamet gününde hakkaniyet terazilerini kurarız. Artık, herhangi bir can, hiçbir açıdan zulme uğramaz. Bir hardaldan bir tane olsa (bile), onu getiririz¹. Devamlı hesap gören olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Hüseyin Atay Meali:

Diriliş günü doğru teraziler kurarız da, hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar bile olsa yapılanı ortaya koyarız. Hesap gören olarak, Biz yeteriz.

(Enbiya 47)

İbni Kesir Meali:

Biz; kıyamet günü adalet terazilerini kurarız. Hiç kimse hiç bir şeyle haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar bile olsa yapılanı ortaya koyarız. Hesab görenler olarak da Biz, yeteriz.

(Enbiya 47)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kıyamet günü adalet terazisini kurarız, en küçük hardal tanesi kadar bir şey de olsa, onu getiririz ve hiçbir nefse haksızlık yapılmaz. Biz hesap görücüler olarak yeteriz.

(Enbiya 47)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve Biz, kıyâmet günü adalet mizanlarını koyarız. O zaman, kimseye hiçbir şeyle zulmedilmez. Ve hardal tanesi kadar bir ağırlık olsa, onu getiririz (hayat filminde gösteririz). Ve Bize, hesap görücüler kâfidir.

(Enbiya 47)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz kalkış günü için öyle doğruluk terazisi koyacağız ki hiç kimse hiçbir türlü haksızlığa uğramıyacaktır. Bir iş hardal tanesi ağırlığında bile olsa getirip onu da tartacağız. Bizim hesap görmemiz yeter.

(Enbiya 47)

Kadri Çelik Meali:

Biz kıyamet günü için adalet terazileri kurarız da artık, hiç bir nefis hiç bir şeyle haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Mahmut Kısa Meali:

Hesap Gününde, adâlet terazilerini kuracağız ve hiç kimseye en ufak bir haksızlık yapılmayacak. Öyle ki, yapılan her iyilik veya kötülük incir çekirdeği kadar küçük bile olsa, onu dahî hesaba katacağız. Hesap görmek için, Biz elbette yeteriz. İşte bunun için, kitap ve elçi göndererek insanlığı her devirde uyarmışızdır:

(Enbiya 47)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Biz kıyamet günü için duyarlı teraziler kurarız. Hiç kimseye bir haksızlık edilmeyecektir. İçinde hardal tanesi kadar bir şey olsa bile ona getiririz. Artık Bizim hesap görüşümüz yeter.

(Enbiya 47)

Mehmet Türk Meali:

Biz ise kıyamet gününde adaletin ta kendisi olan (hassas) teraziler kurarız da hiç bir insan, hiç bir şekilde haksızlığa uğratılmaz. (Hatta dünyada yaptıkları şeyler) bir hardal tanesi kadar bile olsa onu o (teraziye mutlaka) koyarız. (Zira) hesabı Bizden daha iyi gören yoktur ki!

(Enbiya 47)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz, Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki, hiç kimseye bir zerre kadar zulmedilmeyecek. (Bir kimsenin) bir hardal tanesi ağırlığında (bile ameli) bulunsa, onu da ortaya çıkaracağız. Biz, hesap gören olarak yeterliyiz.

(Enbiya 47)

Muhammed Esed Meali:

Ve Kıyamet Günü (öyle) doğru, (öyle hassas) teraziler kurarız ki, kimse en küçük bir haksızlığa uğratılmaz; bir hardal tanesi kadar bile olsa, (iyi ya da kötü) her şeyi tartıya sokarız; hesap görücü olarak kimse Bizden ileri geçemez!

(Enbiya 47)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Diriliş günü için adalet terazileri kuracağız. Kimseye hiçbir haksızlık edilmeyecek. Hardal tanesi kadar bir ağırlığı bile hesaba katacağız. Biz, hesapçı olarak yeteriz.

(Enbiya 47)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve biz kıyamet günü hassas adalet terazileri kurarız. Hiç kimse en küçük bir haksızlığa uğratılmaz. Hatta hardal tanesi ağırlığınca bir şey olsa onu da değerlendiririz. Zira hesap görücü olarak biz yeteriz.

Bknz: (2/272) - (2/281) - (3/185) - (4/40) - (7/8)»(7/9) - (18/49)

(Enbiya 47)

Mustafa Çevik Meali:

Biz Kıyamet’ten sonra Hesap Günü, öyle hassas teraziler kuracağız ki, hiç kimse zerre kadar haksızlığa uğramayacak, bir hardal tanesi kadar bile olsa doğru ya da yanlışının karşılığı kendisine verilecektir. Allah’ın adaleti hakkın, hukukun mutlak tezahürüdür.

(Enbiya 47)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve Biz, Kıyamet Günü dosdoğru tartan teraziler kurarız da, hiçbir kişi en küçük bir haksızlığa uğratılmaz; hatta hardal tanesi ağırlığında bir şey olsa, onu dahi gündeme getiririz: Biz, hesap görücü olarak yeter de artarız bile...

(Enbiya 47)

Osman Okur Meali:

Kıyamet günü doğru teraziler kurarız; hiç bir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar olsa bile yapılanı ortaya koyarız. Hesap gören olarak Biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve Biz Kıyamet gününde adâlet terazilerini koruz da artık hiçbir nefis bir şey ile zulmedilmez. Velev ki (bir amel) bir hardal tanesi ağırlığınca olsun, onu da getiririz. Muhasipler olmak üzere Biz kifâyet ederiz.

(Enbiya 47)

Ömer Öngüt Meali:

Biz kıyamet günü adalet terazileri kuracağız. Hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Yapılan bir iyilik hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirir tartıya koyarız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Ömer Sevinçgül Meali:

Kıyamet günü ‘yargılama süreci başlayınca’ adalet terazilerini koyarız. Hiç kimseye asla haksızlık edilmez. ‘Yapılan iş’ hardal tanesi kadar ‘ufak’ bile olsa onu getiririz. Hesap görücü olarak biz yeteriz!

(Enbiya 47)

Sadık Türkmen Meali:

KIYAMET/DİRİLİŞ günü için adalet terazileri kurarız. Artık hiçbir nefse zulüm/haksızlık edilmez. Eğer (yapılanlar) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getiririz (ortaya koyarız). Hesap görenler olarak, Biz yeteriz!

(Enbiya 47)

Seyyid Kutub Meali:

Kıyamet günü doğru tartan, duyarlı teraziler kurarız. Orada hiç kimseye haksızlık edilmez. İşlenen amel, bir hardal tanesi kadar bile olsa onu ortaya kovarız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Suat Yıldırım Meali:

Biz kıyamet gününe mahsus, öyle doğru ve hassas teraziler koyacağız ki, hiçbir kimseye zerre kadar haksızlık edilmez. Hardal tanesi ağırlığınca da olsa, yapılan iyi veya kötü işi oraya getirip tartarız. Hesap görücü olarak Biz fazlasıyla yeteriz.

(Enbiya 47)

Süleyman Ateş Meali:

Kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. Hiç kimseye bir haksızlık edilmez (insanın yaptığı iş), bir hardal danesi ağırlığınca da olsa onu getiririz. Hesab gören olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Süleymaniye Vakfı Meali:

(Mezardan) kalkış günü tam doğru teraziler kurarız; kimse bir haksızlığa uğratılmaz. Bir hardal danesi ağırlığında bile olsa terazilere koyarız. Biz hesap görmeye yeteriz.

(Enbiya 47)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kıyamet Günü öyle hassas teraziler kurarız ki, kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi kadar bile olsa, yapılan her işi ortaya koyarız. Kimse Biz'den iyi hesap göremez.

(Enbiya 47)

Şaban Piriş Meali:

Kıyamet günü adalet terazileri kurarız. Hiç kimse bir haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi ağırlığınca bile olsa onu getiririz. Hesap gören olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Talat Koçyiğit Meali:

Kıyamet günü adalet terazileri kuracağız. Bu itibarla hiçbir nefis, hiçbir şekilde haksızlığa uğramayacaktır. Ameli, bir hardal tanesi kadar bile olsa, onu getirir (karşılığını veririz). Hesap gören (bir Hâkim-i Mutlak) olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz ise, kıyamet gününe ait duyarlı teraziler koyarız da artık, hiç bir nefis hiç bir şeyle haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap görücüler olarak biz yeteriz.

(Enbiya 47)

Ümit Şimşek Meali:

Kıyamet gününde Biz adalet terazilerini kurarız. Hiç kimseye en küçük bir haksızlık edilmez. Hardal tanesi kadar birşey bile olsa, onu ortaya koyarız. Hesap görücü olarak Biz kâfiyiz.

(Enbiya 47)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kıyamet günü için adalet terazilerini kuracağız/adaleti terazilere koyacağız. Hiç kimseye zerre kadar zulüm edilmeyecek. Hardal tanesi kadar birşey olsa onu ortaya getiririz. Hesapçılar olarak biz yeteriz!

(Enbiya 47)